• israil bombardımanıyla dumduz olmus güzel şehir. turkce adıyla sur şehri.
  • hiram ustanın memleketi.
  • ingilizcede dış lastik anlamına gelen tire'ın avustralya ve britanya'daki yazılışı.
  • deniz'in sağladığı doğal güvenliğin yanında surları da son derece sağlam bir şehirmiş ki tarih boyunca acayip uzun süreli kuşatmalara dayanabilmiştir. çeşitli tarihlerde mısır, asur, babil ve iskender'in ordularınca defalarca kuşatılmıştır. bazıları başarıyla bazıları hezimetle sonuçlanan bu saldırıların 7 ay süreni de olmuş 13 sene süreni de. sahip oldukları iki limandan gelen lojistik desteği de bu uzun süreli kuşatmalarda hayatta kalabilmelerini sağlıyormuş.
  • (bkz: sur)
  • israil'e 12 km uzaklıkta, 1982'de hizbullah gerillalarınca israil'den kurtarılan, taşla antik roma eserleriyle dolu, iskender'in 3 ay kuşatıp da alamadığı, bir zamanlar yarısı adada yarısı karada olan, şimdi modernleşmeye başlayan, guzel falafel yiyebileceginiz sehir
  • fenikelilerin lübnan kıyısında bulunan eski sur kenti. ayrıca (bkz: tyre and sidon)
  • günümüzde şehir kıtaya, iskender'in kuşatmak için kıyıdan şehre yaptığı taş çamur ve tahtadan oluşan yol sayesinde bağlanmış. şehrin yaklaşık 500 km açıklarındaki kaleyi kuşatmak için yüzlerce askeri aynı anda taşıyacak kadar geniş ve sağlam şekilde yapılan bu yol, zamanla akıntıların sürüklediği toprağın birikmesiyle iyice büyümüş, kıtanın bir parçası haline gelmeye başlamış ve bugünkü şeklini almış.

    google'dan şu anki haline bakınca insan zerre tahmin etmez böyle bir şeyi.
  • porphyrios bugün lübnan’da olan tyre (sur) kentinde doğdu. asıl adı malkhos (= melkî), ana dili fenikece idi.

    (bkz: tyr), tyros, sur/@ibisile
    (bkz: porphyrios)
  • ing. lastik.

    * a thick rubber ring, often filled with air, that is fitted around the per edge of wheel of a vehicle, allowing the vehicle to stick to the road surface to travel over the ground more easily.
    ex:
    - i've got a flat tyre.
    - i keep a spare tyre in the ball of the car.
hesabın var mı? giriş yap