• boris akunin’in kitabindan uyarlanan su ana kadar rusyada yapilmis en buyuk butceli sinema filmi..film 93 harbinde enver efendinin yanlis istikbarat yapmak icin yani ikili ajan olmak icin rus hatlarina sizmasini anlatiyor.. plevne muharebesi sirasinda ceyran eden filmde gazi osman pasa "plevneden cikmam" derken tuna nehri akmam diyormuş..
    rusyada pek bir tutan bu film rusyanin "holivud a tokat gibi cevabi","işte rusun gucu","turk rus elele holivud nereye" gibi garip adlar ile aniliyormuş..
    bilindigi uzere ruslar 93 harbinde aviclara kadar gelmis "uy cok soguk burasi iligim dondu serefsizim" diyerek geri donmuslerdi..ayrica gazi osman paşa carin onune cikip car tarafindan "taşakli adammissin osman" madalyesina icabet etmisti.. (ben gormusum gibi bir uslup kullandim gerci ayip ettim)
  • elbette bir macera filmi. erast petrovich fandorin adlı maceraperest delikanlının öykülerinden biri. şimdi oturup savaş filmi diye izleyenler umduklarını tabii ki bulamayacaklar. görmek istediğimiz ama malesef hayal kırıklığına uğradığımız plevne savaşı/kuşatması/zaferi herneyse filmde konunun bir parçası sadece. zaten savaştan çok gizli entrikalar ve casusluk üzerine kurulmuş film. karakterleriyle, insan ilişkileri ve işlediği aşk öyküsüyle, daha çok edebi yanlarıyla ön planda. varvara. biliyorum bunları okuyorsun. frackman reloaded hastasısın. yoksa öyle bir filmde ne işin var. burdan sana seslenmek istiyorum. türkleri çok yanlış tanımışsın. eğer birgün istanbula gelirsen seninle taksimd...

    (bkz: birakin her seyi yazacagim)
  • plevne müdafaasından ruslar bile böyle bir film çıkarmışlar, biz hala eli yüzü düzgün bir şey çıkarabilmiş değiliz. yanarım ona yanarım.

    --- spoiler ---

    filmdeki gambite konu olan yani maç üstünlüğünü ele geçirmek için feda edilen piyonlar başıbozuklardır. bir grup başıbozuk nasıl olur da baskına uğramak üzere bayır çayır gezer bilmiyorum ama öyle. yazan güzel yazmış.

    --- spoiler ---
  • filmde anlatılanların ne kadarının doğru, ne kadarının abartı,ne kadarının yanlış olduğunu anlayabilecek türklerin sayısının çok az olduğuna inanılan film. kendi tarihimizi öğrenmeye çalıştığımız bir rus filmleri eksikti,o da tam oldu.
  • filmi izlerken, 'keşke o zamanki osmanlı ordusu rusların filmde gösterdiği kadar olabilseydi' diye aklımdan geçirdim devamlı.
    gayet organize, akıllı ve etkili bir ordu portresi çizilmiş.
    hatta gece baskını bile yaptı osmanlı ordubu!
    oysa gerçek hayatta osmanlı ordusu maalesef filmdeki halinden çok daha vahim bir durumdaydı.
    örneğin aradan bir süre geçtikten sonra, balkan savaşı'nda gece baskını yapmaya kalkan osmanlı ordusu'nun iki bölüğü birbiriyle karşılaşmış,
    birbirlerine ateş açmış, sonra da panik içinde 100 küsür bin kişilik koca ordu kırklareli'den marmara denizi kıyısına kadar kaçmıştı!
    ertesi gün bulgar ordusu'nu kırklareli'de karşılayacak osmanlı askeri kalmamıştı,
    çocuklar çiçeklerle karşıladılar bulgarları.
    maalesef işte, her şey filmlerdeki gibi olmuyor.
    filmde türk tarafına çekilen kıyağın bir nedeni de yönetmenin dzhanik faiziyev (cihangir olan ismini canik diye kısaltarak kullanırmış abi) isimli özbek asıllı bir yönetmen olması olabilir sanki.

    sıpoylır:

    filmin sonunda ana karakter erast petrovich fandorin, bundan sonra çok uzağa gitmek istediğini söyler, "en uzak yer de japonya, japonya'ya gideceğim" der. belli ki bu filmin kapısını açık bırakalım da devamına yol olsun diye böyle bitirilmiş. zira tarihsel olarak rus-japon savaşı yaklaşmaktadır.
    japonskii gambit henüz çekilmedi, ama dediğim gibi, kapı aralı...
  • rus savunma bakanlığı'nın resmi gazetesi kızıl yıldız'da "tarihteki gerçek kahraman yerine filmde züppe bir karakter karşımıza çıkıyor" dedigi film. sebebi ise filmde rusların milli kahramanı general mikhail skobelev'in 'kadın düşkünü bir züppe' olarak gosterilmesidir. film ilk haftada 6.5 milyon dolarla rekor kirmistir.
  • yönetmen, oyuncu, ses ekibi, asistanları vesaireleri hakkında bir bilgi edinemediğim bir rus filmi. plevne savaşını konu almış, savaş sırasındaki casusluk oyunlarını anlatmıştır. bir romandan beyaz perdeye uyarlananmış ve cidden de çok hoş olmuştur. ancak ana türk karakter olan "enver" ilk anda enver paşa'yı çağrıştırıyor ki bu yanlış. enver paşa o aralarda çocuk bile değildi büyük ihtimalle *
    film istanbulda bitiyor. kimilerinin "biz çekemedik kendi tarihimizi, bak elin rusları çekti" dediği bir filmdir. ancak bunu düşünen hata eder, yanılır. türk tarihi anlatılmıyor filmde.
  • güzel filim, izlenmeli ama gerçeklikten kopuk yanları çok fazla,
    -filmin içeriği hakkında bilgi içerir-
    1. arkadaş tümenler, alaylar içinde o hatun dolandı gezdi saçını başını savura savura da bir allahın kuluda dönüp bakmadı.. lan yoksa rus hatun görünce götü başı ayrı oynayan bi biz miyiz..

    2. filmin sonlarında fona istanbulun 1900 arefesinden karaköy görüntüsü koymaya çalışmışlar ama binalar minalar hep gözüme ilişti, otopark, denizcilik işletmesi binası, turyolun vapurları belli olacak neredeyse gözüm

    3. bir enver yapmışlar bir osman yapmışlar, o kadar sarı adamı avrupanın batısı görmedi tarihinde, lan arkadaş bu adamların bi kere ismi belli, tut malatyadan elazığdan adam al götür kara kaş kara göz..

    4. bi arkadaş da bahsetmiş ben üzerinden geçmekte beis görmedim: filmin başlarında arkada cumhuriyetten bahsedilen hutbemsi bişey okunuyo, babam daha ittihat ve terakki seçime gitmemiş siz ne diyonuz..

    5. sonlarda komplo sahnesi var, orda bi silah var, o ne arkadaş, onu half life oyununda dahi görünce şaşırmışız ne gezsin 19. yy başında..

    6. filmin son sahnesinde enver kapıyı kilitledikten sonra elini bi kemerine attı, allah için söyleyin hanginizin içinden geçmedi, bi hatunu 10 rus ister bi türk alırın betimlemesi..

    -filmin içeriği hakkında bilgi içerir-
  • seyredilebilir bir film. ama öyle rekorlar kiracak, aylarca adindan söz ettirecek bir basyapit kesinlikle degil.

    --- spoiler ---

    garip bir lakayitligi var, diyaloglardan mi, savasin ortasinda erlerinden birinin nisanlisi olan bir kadina yavsayan rütbeli askerlerden mi yoksa hikayenin genelinden mi kaynaklaniyor bilemiyorum ama bir türlü havaya sokamadi beni bu film. bir yanda dünyanin en sansli adami; hopluyor zipliyor, her seyi ustalikla cözüyor, süper zeka biri diger yanda bir grup asker bir kadinin pesinde, centilmenlikte ingilizlere meydan okuyorlar.

    bir kac güzel sahne var cidden, filmi seyredilebilir kilan ögeler de onlar zaten. ayrica osman pasa'nin yaveri ismail bey o sarisinligiyla bildigin rus, filmin kahramani rus erast da halis muhlis konyali. insan biraz dikkat eder ya..

    bir de filmde duydugumuz türkce, bildigimiz azerbaycan türkcesi. bu anlamda rusca bilen azerbaycan türklerinden yararlanmalari gayet mantikli tabii.

    --- spoiler ---
  • filmin başındaki sahnelerde (3:15 civarı) arkada çalan-söylenen gülbank'ta "aziz cumhuriyetimizin bekaasına" geçmektedir.
hesabın var mı? giriş yap