• hükümet en büyük holding'in en büyük şirketine yönelik hamlesini yapmıştır. şimdi koç'un mukabil hamlesini beklemektedir.

    olay: 24 temmuz günü çok sayıda polis izmit'teki tüpraş genel müdürlük binasına giriyor. özellikle finans ve muhasebe departmanına dalıyor ve bütün binayı abluka altına alıyor, dışarıyla iletişimi tecrit ediyor. tüpraş çalışanlarıyla birlikte o sırada orada bulunan danışmanlar ve ziyaretçiler dahil yerli yabancı herkesin kimlikleri ve cep telefonları toplanıyor. kimse yerinden kımıldamıyor. telefon santralı ve bilgi işlem birimine yöneliyorlar ve şirketin dış dünyayla irtibatı kesiliyor. raflardaki ve dolaplardaki bütün evrak çuvallara dolduruluyor, kilitli odalar ve kilitli kasalar açtırılıp içindeki evrak toplanıyor. bilgisayar diskleri toplanıyor, bunların hepsi kamyonetlere yükleniyor ve çıkıp gidiyorlar. denetleme dedikleri hadise budur, rutin vergi incelemesi bundan ibarettir. ve tüpraş yönetiminin bu baskının ardından ortalığı bağırış çağırış ayağa kaldırması ve baskın esnasında olan biteni medyaya aynen vuku bulduğu haliyle yansıtması tabii ki beklenemez; nitekim basiretli davranıp itidalli açıklamalar yapmışlardır. güzide halkımız da medya tekeli sayesinde bu baskını sanki üç beş maliye müfettişinin geçerken uğrayıp defterlere bakıp çıkması gibi bir sahne olarak zihninde canlandırmaya devam edecektir.

    netice: hükümet güçlerinin topladığı bütün bu evrakla ne gibi yaratıcı çalışmalar yapılabileceklerini şimdi seyredeceğiz hep birlikte milletçek.

    .
  • özelleştirilmesine sonuna kadar katıldığım şirkettir, özel olmasaydı şu an kim bilir kimler tarafından yönetilip zarar açıklıyordu. en azından mevcutta yönetiminde liyakat sahibi yoneticiler olduğuna inanıyorum, vergisini de veriyor yatırımını da yapıyor. özelleştirilmeyen fabrikaları da gezdim gördüm, ne iş güvenliği var, ne hesap soran var, ne de liyakat vardı.

    böyle bir rafineri norveç' te devletin elinde olsaydı ve özelleşseydi yazık olmuş derdim ama ülkemizde malesef diyemiyorum, haklı ve adil sistemle yapılan özelleştirmelere de sonuna kadar destek veriyorum, tabiki son 10 yılda yüzde bin büyüyen şirketlere yapılanları kastetmiyorum o işin farklı tarafı ama koç holding gibi bu ülkenin standartlarının çok üzerinde yönetilen holdinglerle helali hoş olsun derim.
  • denetlenmesi değil ama recep tayyip erdoğan'ın işine gelmeyen hareketler yaptı diye denetlenmesi ve hatta ceza ile korkutulmaya çalışılması faşizmdir.

    bir de türkiye'de hukuku, adaleti bu noktaya düşürenler hiç utanma emaresi göstermeden demokrasiden bahsediyor ya...

    bunların demokrasiyi 4 yılda bir sandığa gitmek olduğunu zannetmelerine şaşmamak gerek.
  • 12 eylul 2005 itibariyle resmen satisa cikarilacak olan, turkiye'nin en buyuk ve en karli kurumlarindan biri. akp hukumetinin memleketin tum kaynaklarini buyuk bir istah ve hevesle emperyalist sirketlere ve onlarin yerli isbirlikcilerine yagmalattigi bir donemde akil, vicdan sahibi herkesin satilmasinin onununde durmasi gereken sirkettir. eskiden ozellestirmeler, kamu isletmelerinin karlilik problemi oldugu gercekcesine dayanilarak mesrulastirilmaya calisilirdi. once kamu isletmelerine hicbir ek yatirim yapmayarak, bile bile zarar ettiriyor, sonra da isletmeleri arsalari fiyatina ellerini aymazca ovusturan patronlara peskes cekiyorlardi. ustelik kafasi sadece kar-zarar hesabina yatan bu aymazlar, halk yararina kamu isletmelerinin zaman zaman zarar etmesi gerektigi gerceginin ustunu de bir cirpida ciziveriyorlardi. bu sefer ki satis, bu "ideolojik" carpitmalarla dahi hakli cikarilamayacak derecede akil disi. bu kez ki satis, en ilkel, en basit akil yurutmelerle bile anlasilir kilinamayacak derecede aptalca. bu kez ki satis, devletin ve ozellikle de bu akp hukumetinin sinifsal dogasini apacik bir skeilde gosteriyor; gormeyenlerin gozune gozune sokuyor. bu bakimdan bu satisa karsi cikmak icin illa ki "idoelojik bilincle donatilmis bir beyne" sahip olmak gerekmiyor; sadece kafayi birazcik calistirmak yeter. tupras'i bes on yillik karina satanlari alkislamak icinse ya aptal, ya tupras ihalesinin taraflarindan biri ya halk dusmani ya da mazosist olmak lazim.
  • 412 milyon cezayı okuduğumda ağzımdan çıkan cümle ' bu cezayı kesen ya milyon nedir bilmiyor yada hiç dayak yememiş' oldu.

    vergi şu bu da değil. rekabet kurulunun verdiği bir ceza bu.

    her zaman söylüyorum. bu ülkede iş yapmak salaklık. yap yatırımını yurt dışına mis gibi hem yaşa hem ticaretini yap. valla.
  • ilk kurulduğu vakit gazelere iş ilanı vermiş. birçok kadronun yanında "enstrümancı" kadrosu duyurusu da yapılmış..

    tabii bunlar, ecnebilerin i&c tabir ettikleri "instrumentation and control" kadrosuna başvuru beklerken, mülakatta ortalığı sazcı, kemancı doldurmuş..

    "abi 15 yıldır çalıyorum, iste konuşturiim kanunu" , "abi benim sesim de güzeldir, şarkı da söylerim istersen" gibi ikna cümlelerinin kullanıldığı iddia edilir..
  • ülkenin en büyük kalesi(idi) nakit üretir,petrol dağıtır.
    çalışanlarının “ babalar gibi satarım” diyene , kına gönderilmesi,elzem bir durum.hiçbir durumda satılmaması gereken bir kurumdu.

    satışında çok büyük yanlışlıklar yapılmıştır.somut gerçekler ;

    -2000 yılında %34.5 ‘i hissesi 1.2 milyar dolara satılmış iken,
    -bugün %65.5 hisse 1.3 milyar dolara satıldı.
    -şirketin 3 yılın sonunda hisseleri düşmemiş yükşelmiştir.
    -tüpraş bir monopoldür.ne devlet ne özel sektör 7 milyar dolara bir daha tüpraş kurmaz.
    -tüpraşın maddi değerinin yanında monopol değeri 20 milyar civarında olduğu,
    -tüpraş özelleştiriği 1.3 milyar dolar tüpraşın 3 aylık nakit hareketi
    -10 yıllık vadede alan şirketin %1000 karlı olacağı,
    -özelleştirmelerden sonra işçi sendikaların tasfiye edilmesi (poaş ta yapılmak isteniyor)
    -düşük ücretle işçi çalıştırılmaları işçi çıkartılmaları (poaş ta yapıldı)
    -efremov kautschuk gmbh şirketinin sendika tarafından “kara para aklayan şirket “olarak nitelenmesi,
    -tüpraşı alan firma ülkenin politik ve iktisadi yapısında rakipsiz finansal gücüyle kırılgan olan işadamı-politikacı ilişkisi içinde bir zayıf halka daha olacak.

    tüpraş, bir et balık kurumu,bir seka bir hereke sümerbank basma fabrikası değildir.kar eden ihracat yapan .üreten. ülkede toplanan verginin %12 sini direk hazinenin kasasına koyan(şirketin devrinden bu pay azalacaktır) ,istihtam sağlayan ve en önemlsi gelir dağılımındaki sosyal adeletin sağlanmasıda payı olan,her turk vatandaşının hissesinin olduğu bir kurumdur. babalarının malını satanlara hayırlı olsun diyorum.türk ekonomi tarihine bir iz bıraktınız.
  • ortadoğu ve orta avrupa'nın en büyüğü iken, kanunsuzca özelleştirilen türk rafinerisi...

    "....öncelikle, petrol-iş sendikası'nın hazırladığı raporları temel alarak, özelleştirmenin yapıldığı 2003 yılında tüpraş'ın değerini anlatalım:

    - türkiye'nin 500 büyük sanayi kuruluşu listesinin birinci sırasında yer alıyor. ortadoğu ve orta avrupa'nın en büyük, avrupa'nın ise 7.büyük rafinerisi.

    -türkiye' deki rafineri kapasitesinin yıllık toplamı 32 milyon ton. bunun 27.6 milyon tonu tüpraş a ait.

    - 2003' te 23.95 milyon ton petrol ürünü satışı gerçekleştirildi. 14.3 milyar dolar ciro, 328 milyon dolar net kar elde edildi. hazineye 8.6 milyar dolar vergi ve fon ödemesi yapıldı.

    - türkiye' nin yıllık vergi ve fon gelirinin %20 sini tek başına karşılıyor.

    bu rakamlar ve veriler uzatılabilir. özetle, devlet hazinesinden kaynak kullanmadan yatırım yapan, kendi giderlerini karşılayan ve büyük kar getiren bir kurumdan bahsediyoruz....."

    ayrıntılar için lütfen ;

    "sızıntı - wikileaks'te ünlü türkler, barış pehlivan , barış terkoğlu" kitabını inceleyiniz...
  • borsa istanbulhaftayı kapadıktan sonra açıklanmış olan; tüpraş'a da koç holding'e de koymayacak olan cezadır. elbet koyacaktır da türkiye ekonomisine koyduğunun yanında hiç kalacaktır.

    rekabet kanunu'ndan dolayı gelen bu ceza'nın bir de shell ve opet'e yansımalarını görmek lazım şimdi.
  • yıllık 853 trilyon kar açıklayıp, yarısı 4 milyar dolara satılan devlet kurumu.

    (bkz: gaflet ve dalalet ve hatta hiyanet)
hesabın var mı? giriş yap