• soğuğu, sessizliği ve kutuplara açılan o engin derinliği iliklerinize kadar hissedebildiğiniz güzeller güzeli norveç şehri.

    mayıs ayının 21'inde zibidi gibi havaalanına indikten sonra 7 derece soğukla karşılaşınca dünya üzerindeki yeri hakkında az buçuk fikir sahibi oluyor insan. hava alanından şehir merkezine 27 kron (yaklaşık 9 tl.) gibi bir fiyatla 20'li yaşlarda, otobüsün içinde bangır bangır mayhem dinleyen 20'li yaşlarda şoför ile gidince iyice salaklaşıyor, "lan ben nereye geldim?" diyorsun.

    şehir sessizliği, küçüklüğü ve yapıların şekilleri ile film setinden fırlamış gibi. otobüsler 13.42, 14.24, 17.51 gibi saatlerde dakikası dakikasına geldiği için o ambiyans ile aynı the truman show daki gibi hissediyor kendini.

    her şey düzenli, her şey sessiz, her şey kararında..

    soğuk vücutta her bulduğu boşluktan sızarken o rengarenk ahşap evleri, sessiz sokakları dolaşmak dünya üzerindeki her türlü terapiden daha faydalı orası kesin. insan çevreye baktıkça sürekli kendine bu adamların ne iş yaptığını, ne ile meşgul olduğunu soruyor. aslında çok da düşünmeye gerek yok, orada olmak bile yeter..

    tromso üniversitesi'nin yanı başında botanik bahçesi* bulunuyor. öyle park gibi elini kolunu sallayarak giriyorsun. bahçede çeşit çeşit soğuk iklim bitkileri sergileniyor, ortasında küçük bir gölet var. bizde olsa hemen etrafını çitle çevirir, dünya para alırlardı. botanik bahçesinin içinden üniversiteye patika bir yol var. insan sırf o yoldan gitmek için kalkıp okula gider.

    şehir üç kısımdan oluşuyor. birbirine köprü ve tüneller ile bağlı. kvaløya'ya bağlı storelva tam kafa dinlemelik, sayfiye yeri. güneş o mevsimde batmadığı için 20 nisan - 20 haziran arası "midnight sun" enstantanesi var ve ünlü arctic katedralde gece 23.30 - 00.30 saatleri arası midnight sun konserleri düzenleniyor. saat 1'e gelirken konserden çıkıyorsun, güpegündüz, iyice ne olduğunu şaşırıyorsun. zaten ilk olarak otele 17.00 gibi yerleştikten sonra biraz kestirip sonra çıkmak niyetiyle hayvan gibi uyuyup gece 23.00'da gözüne gelen güneş ile uyanmak derbeder ettiydi..işin eğlenceli tarafı insanlar gece olmamasına rağmen gece havasına giriyorlar. arabalar farlarını yakıyor, evler ışıl ışıl, sokak lambaları yanıyor vs.

    insanlar gayet sıcak, sevecen ve yardımsever..işini gücünü bırakıp size yardımcı olmaya çalışıyor. sadece birkaç tane olan evsiz veya dilenciler bile adam gibi..yanınıza gelip rahatsız etmiyor, istiyorsa rica ediyor. ben adamın dilenci olduğunu bile anlamamıştım, öyle takılıyor bankta..

    marinanın orada harika balık lokantaları var fakat bir tabak balık 320 kron (yaklaşık 95 tl) civarı olduğu için sadece dıştan çok güzel görünüyor* fiyat demişken ülkenin hayvan gibi pahalı olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. ülkenin pahalı olduğunu biliyorduk bilmesine ama biz gitmeden önce araştırma yaptığımızda kimse fiyatlar ile ilgili kıyaslama yapmamıştı. ben ince bir kıyaslama yapayım..kron değerinin 3'te 1'i yaklaşık bizim 1 tl'ye denk geliyor. 0,5 litre küçük şişe su indirimli hali ile 13 kron. enteresan şekilde coca cola sudan daha ucuz. çikolataların en küçüğü ortalama 20 kron, otobüs bileti 28 kron, en kıytırık kafede nescafe 27 kron, ortadoğu kökenli kişilerin seyyar araçlarda sattıkları kebap dürümler indirimli hali ile 75 kron, burger king'de whopper menü 95 kron* yani iki kişi 2 whopper menü bir adet 8'li soğan halkasına yaklaşık 70 tl. bayılınca aşkını ve ızdırabını sorguluyorsunuz ama dışarı çıkınca hemen geçiyor:) bu yüzden süpermarketlerde sürekli indirimleri kovalamaya başlıyorsunuz. yani öyle "olmazsa soğan ekmek yerim hacı" diyemiyorsunuz çünkü soğan ekmek bile 15 - 20 tl'ye geliyor. ülkede ucuz hiçbir şey yok, ucuza yemenin yolu yok. bu yüzden sürekli tilbud* yazılarını algıda seçiyor, "supertilbud"larla şen şakrak oluyorsunuz. az daha supertilbud olduğu için hijyenik ped alıyordum o derece..

    marinanın hemen arkasında birbiri üzerine devrilmiş kartonlar gibi bir yapıda olan polaria bulunuyor. burada dünyanın en kuzeyindeki şehri ve bir doğa harikası olan svalbard'ın panoramik belgeselini, foklarla yapılan gösterileri, kuzey ışıklarının canlandırmasını izleyebiliyor, hediyelik eşya alışverişi yapabiliyorsunuz. kesinlikle gidilmeli..

    arctic katedralin hemen ilerisinde teleferik* ile storsteinen'e tırmanılıyor. tüm şehre hakim harika bir manzara var. o mevsimde bile tepede kar fırtınası var ve resmen insanın götü donuyor. tepede bulunan cafe tarzı mekanda şömine sıcağında gitar çalıp şarkı söyleyen insanlardan oluşan ortam tüm soğuğu uzaklaştırıyor.

    tüm şehri yürüyerek dolaşmak, sabaha karşı 03.30'da apaydınlık bir havada açık mekan kovalamak, hayvan gibi pahalı olmasından mütevellit marketlerde indirimleri kovalayan emekliler gibi olmak, o net, sade, derin kuzey soğunu silje nergaard'ın fısıltısıyla iliklerinize kadar hissetmektir tromso*..
  • norvec'de kuzeyin paris'i olarak adlandirilan sehir. iklim sartlarini bir kenara birakacak olursak iskandinavya'nin en guzel sehirlerinden birisidir. bolgenin dogasi mukemmeldir. oslo'dan bile ucakla yaklasik bir bucuk saattir. tren yolu buraya kadar gitmez. bodo'ya kadar trenle gidilir(18,5 saat). bodo'dan otobusle narvik'e (6.5 saat), narvik'den yine otobusle tromso'ya (5,5 saat) gidilebilir. bu da 30,5 saatlik bir yolculuk demektir. stockholm'den ise narvike'e kadar trenle gidilebilir (21 saat). narvik'den otobusle tromso'ya gecilebilir (5,5 saat). bu yolculuk daha kisa surmekle beraber 26,5 saattir. (bkz: oha)
    buraya iskandinavya icinden herhangi biyerden ucakla gitmeyi dusunmuyorsaniz (ki dusunmeyin, cok pahali) yolculuk icin yaniniza koca bir canta yiyecek, abur cubur alin.
    yemeyin, icmeyin para biriktirin, tromso'dan ucaga binip 80 derece kuzey enlemindeki svalbard adasina gidin. ucaktan inince ufak capli bir kutup ayilarina karsi korunma dersi alabilirsiniz, sasirmayin.
  • büyük ünlü uyumu bir delik olsa, tam ortasına sıçar.
  • uefa'daki kel adamla bir ilişkisi var sanırım bu takımın; yeniliyorsun tur atlıyorlar, yeniyorsun tur atlıyorlar. durduramıyoruz efendim.
  • kuzey isiklarini gormek amaciyla gectigimiz subat ziyaret ettigim norvec sehri. oldukca kucuk ama dunyanin bu kadar kuzeyi icin oldukca buyuk sayilabilecek sehir. sonucta gunes gormedigi gunler oluyor bu sehrin. kuzey isiklari icin suradaki entry'ye alalim sizi. yok isik falan onemli degil; ben tromso'yu gezmek icin gidiyorum diyorsaniz buradan devam edin efendim.

    sehir oldukca kucuk dedigim gibi. bir tane ana sokak etrafina dizilmis hersey. yine de guzel barlari, birkac restauranti, birkac muzesi falan bulunuyor.

    oncelikle tromso'nun cok soguk oldugu algisi yanlis. subat'in ortasinda gitmemize ragmen sicaklik -1 derece idi gunduzleri. 71. enlemde bulunan bir sehir icin bu derece soguk sayilmaz. bunun da sebebi gulf stream.

    konaklama:

    * otel olarak smart hotel de kalabilirsiniz. hem sehrin merkezinde; hem de diger otellere gore oldukca hesapli. odalar fazlasiyla kucuk olsa da bu fiyata bu kadar oluyor. yapacak bisey yok. para benim icin sikinti degil diyorsaniz elbette radisson blu'da kalin. cok da guzel manzarasi var tam denizin kiyisinda.

    yapilacaklar:

    * arctic cathedral'de gece yarisi konserleri var cuma ve cumartesi gunleri. buyuleneceksiniz; kesinlikle gidin. geleneksel nordic sarkilarindan bir tanesini seslendiren bir soprano abla vardi ki anlatilmaz, sadece yasanir.

    * polaria muzesine girebilirsiniz, iceride foklar, kutup bolgesinde yasayan cesit cesit baliklar var. ayrica kuzey isiklari hakkinda da bir film gosteriyorlar.

    * fjellheisen peak, tromso'da bulunan tepe. buraya cikan teleferik eminim muhtesem manzaraya sahiptir. biz subatta kar yagisi altinda ciktigimizdan tek gordugumuz manzara bembeyaz sis/bulut oldu. ama yukarida guzel bir cafe var kahve icmelik.

    * bu bolgede yapilacak olan diger aktiviteleri kuzey isiklari basligi altina yazdim. eger kopek kizagi, ren geyigi kizagi, cross-country kayak vb aktivitelerle ilgileniyorsaniz sizi tekrar suraya alalim.

    * tromso'deki turizm ofisi oldukca basarili. kesinlikle gidin. biraz sira beklemeniz gerekebilir ama sizin zevkinize gore aktivite bulmakta oldukca basarililar.

    yeme - icme:

    * buraya kadar gitmisken bir ren geyigi eti yemeden donmek olmaz. bunu nerede mi yiyoruz? elbette ki skarven biffhus'ta. fiyatlari senin benim icin yuksek, norvec icin normal. yaninda da kirmizi sarap icin tabii. dunyanin parasini vermissiniz geyige, bir sarap sizi hirpalamaz, acin bir sise.

    * bar olarak bardus denen bari tavsiye ederim. asiri kalabilik oluyor, bastan soyleyeyim. sehir kucuk ama ahali icmeyi seviyor baya. 71. enlemde yasiyor adamlar, icmesinler de ne yapsinlar tabii.

    * bir tane de hipster bari onerelim hemen: verdensteatret kafe og bar. amcalar bildigin plak caliyorlar, cok hos.

    * eger biraz ucuza karin doyurmak istiyor ve burger king / mc donald's olayina girmek istemiyorsaniz guzel bir irish pub var. tavuk kanadi falan guzeldi. adi o'learys. ne kadar da enteresan bir irish pub ismi degil mi sevgili sozluk.*

    * kesinlikle girmeniz gereken bir diger bar ise olhallen. zaten isimden de anlasilabilecegi gibi burasi bildiginiz birahane. baya bir cesit birasi var.

    * cafe sann da guzel bir bar. burasi daha cok kokteyl icmelik. ama icerisinin dekorasyonu falan oldukca hos.

    * ucuza yemek yiyebileceginiz bir diger mekan peppes pizza. icinde elvis kosesi vardi; o acidan takdir ettik.

    tromso tek basina gezmek icin biraz yavan olabilir ama dogada yapabileceginiz pek cok aktivite var. ve bu aktiviteleri yapmak icin tromso'nun yarim saat disina gitmeniz bile yeterli. ozellikle kuzey isiklarini gorme amaciyla gidilecekse oldukca tatmin edecektir bu sehir. biz sehrin merkezinden bile kuzey isiklarini gorecek kadar sansliydik. o acidan mutlu ayrildik kendisinden.
  • bildiğiniz gibi norveç pahalı bir yer, tromsö'deki aktiviteler de oldukça pahalı sayılır. ben kısaca fiyat/performans olarak en iyi turu kısa özetlemeye çalışacağım, benim fikrime göre yaşayacağınız deneyime göre oldukça uygun bir fiyat ortaya çıkıyor. aşağıda yazacaklarım deneyimlerim ve araştırmalarım üzerine dayanıyor.

    konaklama:

    ilk tercihimiz couchsurfing ile ücretsiz konaklamak. eğer halen başlamadıysanız en kısa zamanda profil oluşturun pozitif yorumlar almaya bakın. (host veya surf statüsünde, öncelikle olarak birkaç kişiye host olmak daha mantıklı olacaktır.)

    eğer couchsurfing hesabınız veya iyi bir profiliniz yoksa airbnb'yi kontrol etmekte var. bütçenize göre oda veya ev kiralayabilirsiniz. muhtemelen tutacağınız bütün otellerden daha hesaplı ve daha iyi bir deneyim olacaktır. eğer merkezden uzak bir ev tutarsanız ulaşım masraflarının ekleneceğini unutmayın. özellikle kış aylarında yollar çok buzlu oluyor ve yokuş inip, çıkmak tam bir çile olabilir. botların kaymaması için altına takılan çivili zımbırtılardan alabilirsiniz bu arada, biz almadık ama baya bi kişi kullanıyordu.

    ulaşım:

    eğer 2 günden uzun kalacaksanız kesinlikle travel card alın. akbil gibi paranızı yükleyin keyfinize bakın. bir kartı birkaç kişi kullanabilirsiniz. diğer türlü tek tek bilet aldığınızda çok pahalıya geliyor. otobüs bileti kart ile 28 nok, shop'larda 36 nok, otobüste alırsanız ise 50 nok.

    genelde gece 12'den sonra otobüs seferleri duruyor ve sadece gece otobüsleri oluyor saat başı, gece 2-3 gibi bitiyor onlar da. eğer kuzey ışıkları turunuz eve bırakmıyorsa taksi tutmanız gerekebilir, merkezdeyseniz zaten her türlü yürürsünüz.

    aktiviteler:

    ne olursa olsun kafada bir plan oluşturup öncelikle turist ofisine uğramakta fayda var. biraz uzun sürüyor beklemek ama beklemeye değer. çünkü adamlar herkesle tek tek ilgilenip uzun uzun sohbet ediyor, gerekli bilgileri print ediyor vs. eğer bavul bırakmanız gerekirse de çalışma saatleri içinde çok uygun fiyata buraya bırakabilirsiniz. websiteleri de oldukça iyi takip etmekte fayda var.

    http://www.visittromso.no/en

    ben kendi açımdan top 3 sıralamam gerekirse:

    1) kuzey ışıkları turu: fiyatlar 800 nok - 2000 nok arasında değişiyor. tura kaç kişi katıldığı, ne kadar süre dışarıda kalındığı, fotoğraf hizmeti, kışlık kıyafet, bot hizmeti gibi bir sürü faktöre göre fiyatlar değişiyor. bazılarına rezervasyon erken yaptırmak gerekebiliyor ama 1 gün önceden de yaptırmak isteseniz açıkta kalmazsınız. tripadvisor'dan yorumlara bakıp sırayla iyileri deneyebilirsiniz.

    kuzey ışıklarının çıkıp çıkmaması hava durumuna göre ve güneş aktivitesine göre değişiyor. tromsö hava durumunu takip etmeniz faydalı olacaktır.

    şu siteden de ihtimalleri kontrol edebilirsiniz:

    http://norway-lights.com/#tromso

    yine de herkesin söyleyeceği gibi hava durumu ve aktivite sürekli değiştiği için tahminlere güvenmek pek mantıklı değil. zaten katıldığınız tur şirketleri sizi finlandiya sınırına kadar geniş bir alanda gezdireceklerdir.

    eğer ya göremezsek her gün bu kadar para mı vereceğiz aq diyorsanız. şu şirketi deneyebilirsiniz:

    http://www.northernshotstours.com/

    eğer ışıkları göremezseniz bir sonraki gün %50 indirimli olarak katılabiliyorsunuz veya pass bilet alıp ışıkları görene kadar tura ücretsiz katılabilirsiniz. fakat unutmayın bu tur en geç 1 de tromsö'de olmak zorunda o yüzden diğerlerinden daha kısa. (bazıları sabah 6 ya kadar takılıyor hava durumuna göre) bir de çok fazla uzakdoğulu katılıyor, biraz kafa sikiyorlar.

    hacı bizim zamanımız bol paramız yok ne yapacağız derseniz. şehrin üstündeki prestvannet gölüne gideceksiniz (şehrin ışıklarından uzaklaşmak gerekiyor kuzey ışıklarını görmek için) havanın açık olduğu bir gün bulup oturup orada beleşe bekleyebilirsiniz. parkın içinde de ışıklar var ama güney bölgede ağaçların arası nispeten daha izole durumda.

    gerçekten büyüleyici bir deneyim yaşayacaksınız ama beklentilerinizi de doğru şekilde ayarlamak gerekiyor.

    nerdeyse hiçbir zaman şu şekilde bir görüntü görmeyeceksiniz.

    https://sunsetwestphoria.files.wordpress.com/…o.jpg

    yeşil dışındaki (bazen kırmızı da dahil) renklerin gözle görülmesi pek mümkün değil sadece fotoğraf makinesiyle yakalayabiliyorsunuz. gerekli bilgiyi mutlaka turda vereceklerdir. eğer tripodunuz ve iyi bir makineniz yoksa ya fotoğrafları unutun ya da turda satın alın veya fotolar dahil bir tura gidin.

    her neyse tura katıldınız gidiyorsunuz belirlenmiş mekana soğukta beklemeye başlıyorsunuz. ne zaman, ne kadar süre, ne kadar kuvvetli ışıklar çıkacağını kestirmek çok zor sadece tahminler var ama kuzey ışıklarını görürseniz soğuk, açlık vesaire her şeyi unutacaksınız.

    2) husky kızak turu: burada maalesef ucuza kaçmanın yolu yok, parası neyse vereceksiniz ama her kuruşuna değer. ben active tromsö şirketini kullandım ve gayet başarılıydı, tripadvisor'dan yorumlara mutlaka bakın. bazı şirketler daha ucuza sunuyor bunu ama önceden hazırlanmış pist kullanıyorlar.

    fiyat: 1200 - 1500 nok

    gündüz veya gece yapma şansınız var. gündüz yaparsanız gece kuzey ışıkları turuna katılabilirsiniz. gece yaparsanız şansınıza kızak yaparken ışıkları da görebilirsiniz. genelde gündüz tercih edildiği için geceye yer bulmak daha kolay.

    küçük bir minibüse atlayıp yaklaşık 30-40 dk şehir dışına çıkıyorsunuz ve husky'lerin bulunduğu yere geliyorsunuz. tur öncesi bilgilendirme oluyor sonrasında köpeklerle hoplayıp zıplayıp oynama şansı oluyor gezi öncesi. hepsi oldukça sağlıklı gözüküyor ve tura çıkmak için sabırsızlanıyorlar. yani bana kalırsa köpekler de zevk alıyor, onlar için endişelenmenize gerek yok. zaten haftanın bazı günleri dinlendiriliyorlar, her gün çalışmak yok.

    oynaşma faslı bitince 2 şer kişi olarak kızaklara biniyorsunuz. bir kişi önde oturuyor, bir kişi arkada ayakta duruyor.

    çok fazla detay verip işin sürprizini kaçırmak istemiyorum ama kısaca kar üzerinde rafting yapmak gibi bir şey. birkaç kez devrildik ama inanılmaz eğlenceliydi, benim için kuzey ışıkları ile yarışır o derece.

    3) fjord turu: tromsö çevresinde birçok fiyort bulunuyor. bunlardan en meşhuru
    ersfjordbotn. en güzeli buraya toplu ulaşım ile 1 aktarma yapıp gelebiliyorsunuz. turizm ofisinden otobüs saatlerini öğrenin çünkü bazı otobüsler oldukça seyrek geçiyor. paramız var derseniz yaklaşık 1000 nok ile tura da katılabilirsiniz.

    şöyle bir yer:
    https://dannyxu.files.wordpress.com/…_9761-edit.jpg

    fiyortun hemen yanındaki köyde mikro bira fabrikası var. eğer açık olursa bira içmeden dönmeyin. (köydeki kırmızı binalı okulun hemen yanında)

    bunlar benim en iyi 3 listem.

    mutlaka katılın diyebileceğim ayrıca,

    -arctic cathedral müzik konseri (farklı dönemlerde oluyor turist ofisi web sitesinden kontrol edebilirsiniz.) kilisenin farklı bir mimarisi var, akustiği de etkileyici.

    - telefrik (fjellheisen): şehir manzarası için ideal, ulaşım için otobüs bileti ile beraber combined ticket alabilirsiniz yaklaşık 150 nok.

    - polar museum: temel olarak kuzey norveç ve svalbard'daki avcılık ve keşif hayatını anlatıyor. müzenin dizaynı ve mimarisi oldukça başarılı.

    - polaria: bu müzeye giderseniz mutlaka deniz aslanlarının beslenme vaktini yakalayım. günde 2 kere besleme saatleri var ve bir şov şekilde gerçekleştiriyorlar. ayrıca izlenmeye değer 15 dakikalık bir panoramik svalbard sinematiği var.

    ücretsiz gezebileceğiniz art museum of northern norway ve perspektivet müzeleri var. ayrıca blast isimli küçük cam atölyesini de ücretsiz gezebilirsiniz.

    yeme-içme:

    eğer akşamları kuzey ışıkları turuna çıkacaksanız çantada bir sandviç bulundurmakta fayda var. güzel mekanlar sandviç satın almak için.

    farklı bir şeyler yemek isterseniz, ren geyiği eti, balina eti, morina balığı dili deneyebilirsiniz. ben yine en ucuz olacak şekilde yardımcı olmaya çalışacağım:

    ren geyiği eti: raketten adlı mekan norveç'in en küçük barı. ren geyiği hot dog alabilirsiniz. yanında yerel tromsö birası.

    https://www.tripadvisor.co.uk/…northern_norway.html

    şu sıralar soygun nedeniyle geçici süreli kapalı gitmeden önce kontrol etmekte fayda var. eğer kapalıysa emma's under adlı restoranda öğle yemeği menüsünü deneyebilirsiniz.

    balina eti: az önce bahsettiğim restoranın üst katı biraz daha üst segment. şuradan inceleyebilirsiniz:

    http://emmasdrommekjokken.no/

    balina etini çok ucuza bulmak zor gibi gözüküyor. bir ihtimal balıkçıdan alıp evde kendiniz yapabilirsiniz belki.

    ayrıca hildr gastro bar'da ortalama fiyatlarda bir tadım menüsü alabilirsiniz. burger yemek isterseniz huken pub doğru adres olacaktır.

    sandviç yaptırmak için knoll og tott, lugar 34(buranın kekleri de süper), helmersen delikatesser (buradan dönüşte norveç peyniri almalısınız) başarılı.

    bira içmek için yer bulursanız sürekli huken pub'a gidin ama oldukça küçük bir yer hemen doluyor.

    ayrıca ölhallen'a gidip farklı mack's brewery biralarını deneyebilirsiniz. yan tarafta 1 saatlik bir tur da veriyorlar. tur çok gerekli olmasa da biraları yaparken farklı müzikler dinlemeleri sonra onları her bira için kaydedip playlist yapmaları vs. oldukça hoşuma gitmişti. adamlar yaptığı işten zevk alıyor.

    ayrıca skibsbroen bar'ını tromsö manzarasıyla kokteyl içmek için tercih edebilirsiniz.

    hızlıca aklıma gelen her şeyi yazdım, muhtemelen çok edit yapacağım bu entry'e mesela süper uygun fiyatlı bir antika dükkanı vardı onun ismini bulunca ekleyeceğim.

    kısaca bana soracak olursanız roma, paris, londra filan takılacağınıza gelin tromsö'ye farklı bir tatili uygun fiyata yapın, ödediğinizden çok daha fazlasını alacaksınız.

    edit: ayrıca merkeze yakın olarak güzel bir antikacı dükkanı bulunuyor, edel.

    https://www.facebook.com/…og-retro-112004425528576/
  • 20 mart 2015 tam gunes tutulmasini izledigim gercekten cok kuzeyde, kutuplarin orada olan kucucuk ama sevimli yer.

    3 gunluk tatilim boyunca gunes tutulmasini izledim, donmus deniz kenarinda fiyort turu yaptim, ren geyiginin cektigi kizaklara binip kendimi noel baba gibi hissettim, gece tepelerde ormanin icinde kar motosikleti turu yaptim (hem de ustumuzde kuzey isiklari dans ederken), saatlerce kuzey isiklarini izleyip bol bol resim cektim, finlandiya ve isvec arasinda donmus nehrin ustunde yuruyerek bir gece de 3 ulke degistirdim.

    gitmesi zor, gittikten sonra yapilacak aktiviteler arasinda karar vermek daha da zor. ama oradayken kendimi dunya'nin sonunda, en ucunda, herkesten herseyden uzak hissetmek cidden cok ilginc ve cok guzeldi.
  • bir ikea mobilya serisi ismidir.
  • bir şekilde yine bir türk takımını elemeyi başarmışlardır. bu kez cas kararı ile bile olsa. he ne kadar eledi denilebilir ayrı konu ama eşleşmeden önce seri sonuydular ve yenildikleri halde yine tur atladılar.
  • böyle manzaralara sahip sehir.
hesabın var mı? giriş yap