• hiçbir seçimden sonra trakya'ya hakkı teslim edilmez. kürt oylarını överler, sonradan muhalif olan bazı muhafazakar grupların oylarını överler. sosyalistleri överler. trakya'nın yıllardır değişmeyen akp karşıtlığı hakkında tek söz etmezler. trakya'nın bu sarsılmaz cumhuriyetçi direnişini kırmak için yöreye göç teşvik edilir. sanayi derelerimizi kirletir. kanser oranları yükselir. chp belediyeciliğini layıkıyla yerine getirmez. tüm bunlara rağmen trakyalı direnir. trakyalı'nın başında ağası, şeyhi yoktur. trakyalı bireydir. kendi iradesiyle oy verir. gelgelelim hiçbir konuda hakkı teslim edilmez. sosyal bilimcilerin ilgisini çekmez trakyalılar. istanbul ve anadolu aydınlarının gündeminde yokturlar. onların gündeminde varsa yoksa kürt, çerkez, suriyeli... onların gündeminde varsa yoksa akp artıkları.
    trakyalı yine de ses etmez. direnir. trakyam, güzel trakyam. anadolulu felakete uğradığı zaman yardımına koşan trakyam. yardımına koştukların gider akp'ye oy verirler. sabret trakyam, sabret. bize yakışmayacak şeyler yapmayalım.
  • şimdi çanakkale’yi de dahil ederek chp’nin sürekli tulum çıkardığı edirne, tekirdağ ve kırklareli’nin 5 kasım 2023 günü chp kurultayına gönderecekleri delege sayılarını paylaşacağım. bunu paylaşma sebebim trakya insanının atatürkçü ve yurtsever fikirlerinin nasıl suistimal edildiğini göstermek ve kullanıldığını göstermek adınadır.

    çanakkale - 8 delege
    tekirdağ - 14 delege
    edirne - 8 delege
    kırklareli - 6 delege

    şimdi ise oy oranlarını hepimizin bildiği ve hangi partinin birinci, hangisinin ikinci olduğunu bildiğimiz doğu ve güneydoğu anadolu şehirlerinden örnekler verelim.

    şanlıurfa - 28 delege
    diyarbakır - 24 delege
    van - 16 delege
    mardin - 12 delege

    bu kurultaya bir trakya kızanı olarak koskoca bir selam gönderiyorum (!) ne demek istediğimi susaklar ariç bütün kızanlar anlamıştır. 31 mart 2024’te görüşmek üzere. selametle kalın!
  • memleketim olan coğrafya. bir trakyalı sınır olan illerle düşmanlık nedir bilmez. hatta bunu anlayamaz. çünkü tekirdağ, edirne ve kırklareli hepsi çok kıymetlidir onun için. havsalı ile babaeskili ya da keşanlı ile malkaralı hemşehridir onlara göre. güzel insanlar yaşar, kadına şiddet yok denecek kadar azdır, içki içeni namaz kılanı hep beraberdir. türkiye trakya gibi olsaydı eğer 20- 25 yıl önce avrupa birliğinde olurduk diye düşünüyorum.
  • (bkz: #127561023)

    trakya unutulmuş, haberlere dahi konu olmayan, siyaseten ve ekonomik olarak varlık göstermeyen bir bölgeymiş.

    hiç açıp türkiye'nin bölgeler ve şehirler bazında ekonomik faaliyet, gelir ve vergilerine bakmamış. marmara bölgesi gelirler bazında türkiye'nin şampiyonudur. istanbul, gebze-kocaeli-sakarya, bursa-balıkesir-çanakkale, trakya (tekirdağ ve lüleburgaz bölgesindeki osb'ler ve 1 adet avrupa serbest bölgesi).

    haberlere dahi konu olmaz çünkü suç üretmiyor. yasalara uyuyor. kabadayılık yapıp birbirinin malına, mülküne, karısına, kızına çökmüyor. mafyalık yapmıyor. cinayet işlemiyor. tecavüz etmiyor. tabancası yok. borcunu ödüyor. borç batağına girmiyor. azıcık aşım, ağrısız başım modunda yaşıyor. mafyalık estirip birden zenginleşeyim demiyor. komşusunun karısına, kızına göz koymuyor. müge anlı olayları çıkmıyor. imkansız aşklar yaşanmıyor. muhafazakarlıkla baskılanıp kadına aç erkekler yetişmiyor. kocasını kaynı ile aldatan kadınlar çıkmıyor.

    sonra neden trakya'da atraksiyon yok, trakya neden haberlere dahi konu olmuyor? e trakya'da 3. sayfa olayları yaşanmıyor da o yüzden haberlere çıkmıyor. finlandiya gibi norveç gibi yaşıyoruz işte. siz istiyorsunuz ki orta doğu bataklığı gibi her gün haberlere konu olan olaylar yaşansın.

    dostum burada yaşanan münferit olaylara da göç ile gelenler sebep oluyor. daha geçen haftalarda trakya'da bir beldede birkaç yıldır yaşayan, karadenizli, 15 yıllık evli, akraba evliliği yapmış ve yaklaşık 35 yaşlarında olan bir çiftin, türbanlı eşinin kocasının aynı zamanda tam 3 kadınla karısını aldattığı ortaya çıktı. karısını aldattığı kadınlar açık saçlı, açık giyimli, sarışın marışın son derece süslü kadınlar. bu adamın gözü belli ki memleketinde aç kalmış, trakya'ya gelince içinde bastırdığı ne varsa gün yüzüne çıktı. trakyalı erkeklerden hiç mi eşlerini aldatanlar olmuyor? elbette oluyor. ama bu adamınki açlık, bu çok belli oluyor.

    şimdi buralara gelip memleketinin açlığını buralara taşıyamazsın. buralarda mafyalık yapamazsın. trakyalıları korkutmaya ve sindirmeye çalışıp her yerin hâkimi kendileri olmaya çalışıyorlar. trakya'ya uyumlanamayacaksan trakya'ya gelme! suç üreteceksen trakya'ya gelme. burada en fazla ses ve gürültü düğünlerde olur. çünkü trakyalılar yüzyıllardan bu yana, kandan, töreden, dramdan beslenmemişlerdir. burada imkansız aşklar yaşanmamıştır. burada kadın ve erkek birbiriyle temas edebilmiştir. bu da toplumsal huzuru getirmiştir.

    siyaseten varlık gösteremiyor öyle mi? 20 yıldır kesintisiz atatürk'ün değerlerinden yana olduğunu seçim sonuçları ile ortaya koyuyor. daha ne yapsın bu trakya? trakya'nın toplam nüfusu 1,5 milyon bile değil. anadolu topraklarında sadece tek bir il olarak bile 1 milyonu geçen onlarca il var. bu kadar azınlık olmasına rağmen, bir trakya gerçeği yaratabilmiş ve devam ettirmekte olan trakya'ya helal olsun.

    keşke trakya kantonu, trakya özerk bölgesi olsa da vizeyle falan girilse. ütopya devleti olarak düşündüğümüzde çok güzel. ama üniterlikten yanayız işte ne yaparsın. serde vatan sevgisi var yine de.

    rumeli, balkanlı kökenlerimizle ortak olduğumuz, devletimizin kurucusu önderimiz mustafa kemal atatürk'ün sözleri ile bitireyim.
    "(bkz: hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır)"
    ve o satıh bütün vatandır.

    debe editi: hakkında en iyi yazabildiğim konu ile debeye girdim, müteşekkirim.
  • günümüzde burada bir ayrılıkçı örgüt olmamasının tek sebebi tekrarlayalım;

    tek sebebi
    tek sebebi
    tek sebebi;

    atatürk sevgisidir.

    yoksa anadolu irfanı, araplar, baskılar, krizler, rezaletler, akraba evlilikleri, yobazlıkları trakya insanı çekmez.

    tüm anadoluyu gezin, trakya ile ilgili tek bilgileri içkici olmalarıdır. oysaki trakya insanı gerçek vatan sevgisini bilen insanlar olmasa, bu gelişmemiş anadoludan ayrılıp çok rahat bambaşka dünya kurabilirlerdi.

    pkk yüzünden yıllarda şehit vermiştir de seslerini çıkarmamıştır bu insanlar. hafife almayın. atatürk ile oynamayın.
  • debe editi: (bkz: ülkemde mülteci istemiyorum)

    çanakkale’nin trakya ilçeleri gelibolu ve eceabat’ta, edirne ve kırklareli’nin tüm ilçelerinde, tekirdağ’ın kapaklı ve çerkezköy (9 oyla kaybedildi) ilçeleri hariç tümünde kılıçdaroğlu’nun birinci çıktığı bölge. (kapaklı yoğun karadenizli nüfusuyla organik olarak zaten bölgenin doğal bir parçası değil.) 21 yıldır muhalif siyasetin kalesi olan bu bölgeye sizce de haksızlık yapılmıyor mu? hemen herkesin söz sahibi olduğu ülkede doğu oyu almazsa şunu yapamayız, karadenizli olmazsa şurayı kazanamayız gibi siyasete bölge insanının “yeter beya” demesi gerekiyor artık. arkadaş vergiyi ver, hizmet görme. oyu ver, doğru düzgün temsil edileme. emin olun ki şu cennet vatan afganistan pakistan klasmanında bir ülke değilse yarın için bazı şeylerden halen bir umut var ise bu bölgenin insanlarının yüzü suyu hürmetinedir. seçim öncesi bu entaride buralarda duruversin bir yerlere kayıt düşelim ki bu kızanların kızçelerin salak olmadığını cümle alem biliversin.
  • debe editi: bana cevap diye belediye başkanlarının doğum yerlerinin trakya illeri olması yazılmış. iyi de bundan doğal ne var. zaten olması gereken bu değil mi? bu girdinin özü trakyalının oyunu alırken temsiliyet olarak chp’nin öztrak dışında bugüne kadar kaç tane adamı çıkmış. oyu trakya insanından alıp, seyit rıza denen pezevenke selam çakan vekilller, il ve ilçe başkanları olamaz. bunlara selam çakıyorsanız da gidip nerden oy alıyorsanız orada zıplayacaksınız. biz atatürkçüyüz ve türk milliyetçisiyiz. bazı şeylere göz yumuyorsak atamızın hatrına katlanıyoruz. aynısı akp içinde geçerli öyle ordan burdan taşıma seçmen ve göçle atatürk’e söven tiplerin trakya’da karşılığı olmaz, olamaz. herkes bunu kafasına sokacak!

    bu girdi mikro-milliyetçilik yaparak trakya insanını görmezden gelen anadolu ve karadeniz siyasetine karşı demokratik bir başkaldırıdır.

    büyükşehir için chp’den aday adayı olan candan yüceer 24, 25, 26 ve 27.dönem tekirdağ milletvekilliği yapmış. kendisi aslen malatyalı. ne kadar güzel değil mi? hangi parti olursa olsun. tekirdağ, çorlu, çerkezköy, kapaklı, ereğli, edirne birilerinin çiftliği zaten. trakya insanı dışında herkes bu coğrafyada söz sahibi! bir trakyalının malatya’da, rize’de veya konya’da değil vekillik muhtar bile yapılmayacağı düşünüldüğünde trakya’nın insanının oyunu çantada keklik görenler, aynı zamanda bölge insanına büyük burunlu diyenler utanırlar mı acaba? hiç sanmam ama suç kimde mi suç bunları yapanların hiçbirinde değil! suç kendini kullandırtan, topraklarını göç yoluyla peşkeş çektirten, siyaseten yok sayılan, rakı bira goygoyu yapıp biz farklıyız triplerine giren trakya insanının ta kendisinde. afgan kâğıtçıların dolaştığı, imam hatip liselerinde suriyeli sınıflarının olduğu bir coğrafyada o farklı triplerinizin de içinden geçmelerine az kaldı. bekleyin, görün!
  • saltanat kaldırıldığında trakya hala işgal altındaydı.

    kurtuluş savaşı'nda en uzun süren işgal olmasına rağmen en çok göz ardı edilen işgaldir.

    savunulması en zor bölgedir. en uzun gerilla faaliyetimiz burada sürdü. savcılar gündüz dava bakarlar, geceleri baskın yaparlardı.

    trakya müdafaası türk gerillasının en uzun müdafaasıydı. tarihçilerin en az önemsediği işgal olmasının sebebi, burada g*vatlık yoktu. sivil memurlar bile geceleri fişek kuşanıyorlardı. trakya'da dağ, tepe az. karşılıklı kanlı baskınlarla arınma gecelerini andıran dehşet saçılıyordu.

    kurtuluş savaşı'nın magazin yönü istanbul'da ve anadolu'daydı. kahramanlıkların yanında işbirliği, taraf değiştirmeler, hainlikler de oluyordu. bu savaşın magaziniydi. trakya'da magazin yoktu. yalnızca türk gerillasının dişe diş göze göz mücadelesi vardı. coğrafyamız zordu.

    (bkz: #158347093)
  • ege'den sonra yaşanılası bölge (benim için). haftasonu tekirdağdaydım arkadaşımın düğünü için. böyle eğlenceli ortam, hiç tanımadığı insana bile yabancı hissettirmeyen bu denli sıcak ve doğal insanlar görmedim. biz izmirdekiler için sıcakkanlı insanlar denir; ama kozmopolit yapısından eski doğal samimiyetlerden korkuyoruz artık, trakya insanı bambaşka.

    saat üçe kadar süren düğün, kasa kasa biraların masanın bir ucundan ortasına gelmeden yağmalanıp bitmesi ama kimsenin ne kendini kaybetmesi ne saçmalaması, on yıllık arkadaşın gibi samimi ve düşünceli davranışları, konuşma tarzları, neşeleri, hayatı sevmeleri, bakış açıları…bayılıyorum.

    kısaca hayattan zevk almak istiyorsanız en az bir trakyalı arkadaşınız olsun.
  • hatta klasik tarih öğretisi, 9 eylül günü izmir'e girdik, yunan'ı denize döktük, işte her şey bitti diye bitirir kurtuluş savaşımızı.
    halbuki 17 eylül günü bile şehitlerimiz vardır bandırma da. ( dr. selim erdoğan - kurtuluş )

    trakya bölgesi ise türk ordusu ile ingiliz ordusu arasında ciddi bir gerilim coğrafyası haline gelmiştir büyük taarruz sonrası. ingilizler özellikle boğazların kontrolünü bırakmak istemezler. hem bölgenin stratejik konumu hem de bir pazarlık unsuru olarak.

    ama türk tarafının stratejisi mavi gözlü bir sarışın kurt tarafından ince ince işlenmektedir.
    çoğu noktada çatışmalar yaşanmakta hem ingiliz hem de türk askeri can vermektedir.

    en sonunda hem dünya politikasındaki değişiklikle hem ingiliz sömürgelerindeki başkaldırı hazırlıkları, hem de ingiltere'de yaşanan siyasi krizler, onları çekilmek zorunda bırakır. onun içindir ki, büyük taarruz ve izmir'in işgalden kurtarılması ile trakya'nın kurtarılması arasında 2 aydan daha uzun süre vardır.

    bu vatan kolay kurtarılmadı.

    edit: bandırma eklendi
hesabın var mı? giriş yap