• emniyet kemeri takılmadığında gerçekten iğrenç bir uyarı sesi veren bir otomobil.

    şikayetlerden bunalan toyota mühendisleri, 3 yıllık bir çalışmadan sonra bu iğrenç sesi bertaraf etmek için 2 saniyede uygulanabilen basit bir çözüm geliştirmişler. evet, bildiniz... çözüm zahmet edip emniyet kemerini takmak. bu çözümün bir yan getirisi de kaza anında kafayı gözü yarmamak suretiyle ananıza, babanıza, kardaşınıza, sevdiceğinize, çoluğunuza ve çocuğunuza bağışlanmak. bu donanım için ek ücret de talep edilmiyormuş.
  • toyota'nın klasik otomobil anlayışının ürünü olan araç.
    dikkat çekmeyen, diğer modellerle ve selefi ile benzer tasarım, yüksek kalite, güvenirlik üzerine bir araç. testlerinden gördüğüm kadarıyla sürüş özellikleri de gayet iyi.

    türkiye gibi insanların dikkat çekici ve güzel tasarımlardan ve keyif araçlarından daha çok garanti kapsamına, sorunsuzluğa, uzun yıllar baş ağrısı çekmeden kullanabilme ihtimalinin yüksekliğine, ikinci el değer kaybının azlığına prim verilen pazarlarda iş yapacaktır. ama kimsenin de hayallerini süslemeyecektir. ne kadar isim ve imaj değişimi ile farklı bir pazar payı yakalanmak istese de auris de eski corolla hatchback gibi mülayim aile babası otomobili olacaktır. her ne kadar sedan corolla'ya bu görev verilmiş olsa da..

    içinde bulunduğu pazardaki hb rakiplerinden bazılarını ele alırsak:

    1. honda civic saçma sapan motor seçimleri ile ve sedan versiyonda sunulan 1.6 motorun hb'de bulunmayışı ile sıçtı. tasarım olarak da türk şöförlerine pek hitap etmemekte.
    2. megane da hb modeli ile bir renault klasiği olan "çirkin de olsa farklı olmalıyım" mantığından çıkmayan bir araç. o saçma çıkıntılı kıç tasarımı tutmadı, tutmaz da.. tıpkı vel satis ve avantime'ın tutmadığı gibi..
    3. mazda 3, tasarım olarak italyan yalakası olmasından ötürü hoş görünse de mazda'nın imajını düzeltmesi için bence başarılı iki araba nesli daha geçirmesi gerekmekte.
    4. 307'yi saymıyorum bile, hem eskidi hem de sorunlarını duymaktan insanlar bıktı.
    5. c4 bence hoş bir araç ama o da bir nevi 307 ve türkler onu da sevemedi.
    6.yeni fiat bravo güzel bir araca benziyor ama fiat'ın insanların gözünde bir yeri olması için güzel araç yapmaktan ötesini becermesi lazım.

    audi, alfa, bmw, volvo falan bunlar zaten aynı sınıfta rakip değil. hiçbir şey beğenmiyorum lan ben, yıkılın hepiniz karşımdan.
  • aldım, bindim, biniyorum... yaklaşık bir yıl önce aldım. araba alırken çeşitli kriterler belirliyoruz. konfor, performans, sorunsuzluk, ekonomi(gerek satınalma maliyeti gerekse de yakıt ekonomisi) temel belirleyici unsurlar oluyor. ne yazık ki c sınıfı arabalarda bütün bu arzuları belirli bir sınırda karşılayabiliyoruz. genellikle alman arabaları bize konforu ve performansı vadediyorken, fransızlar daha çok ekonomik gerekçelerle tercih ediliyor. belki yine bir diğer tercih unsuru olarak tasarım sayılabilir. çok öznel bir konu olduğu için girmek istemedim ama piyasada özellikle koreli ve son zamanlarda fransız üreticilerin bu alanda daha üstün olduklarına yönelik bir inanç hakim. japon üreticiler ise son dönemde yaşanan sıkıntıları saymazsak daha çok sorunsuz araba almak isteyenlerin seçeneklerini oluşturuyor. ben araba alırken bütçe kısıtım yüzünden almanları eleyerek hem satış fiyatı hem de yakıt tüketimi muadillerine göre daha uygun olanpeugeot 2008ile auris arasında kalmıştım. 2015 yılının ağustos ayında 2008'in dizel, otomatik, üst donanım paketi de auris in hemen hemen aynı donanımdaki benzinli otomatik vitesi de 70 bin lira civarındaydı. 2008'e güvenemediğim ve sorunsuzluk isteğim daha ağır bastığı için auris aldım. advance paketi donanım olarak oldukça zengin ve alman muadillerine göre daha ucuza geliyor. şu zamana kadar 30 bin kilometreyi geçtim ve herhangi bir sorunla karşılaşmadım. servise 10 bin km'de ya da yılda bir(en azından garanti süresi bitene kadar) gidilmesi gerekiyor. şu ana kadar ortalama servis maliyetim de 600 lira civarında. vites geçişleri hissedilmiyor, yokuş kalkış desteği oldukça iyi çalışıyor, yakıt izmir için şehiriçi 8 lt, şehir dışı 6 lt civarında geziyor. arabanın ruhsuz olduğu konusunda bir yorum yapamıyorum. herhangi bir metaya bu kadar çok anlam yükleyen birisi değilim. araba işte binip bir yerlere gidiyoruz. yola çıkarken gideceğim yer dışında başka bir şey düşünmek istemedim o yüzden aldım. pişman değilim.
  • reklamındaki 3d gelin karakteri için sanırım büşra pekin'i modellemişler bu kadar benzerlik fazla.
  • anlayamadığım bir nokta var, auris'in ne sunduğu, sunulanın kimlere sunulduğu belli, yani paket ortada. hız aracı değil, hızlanmada durumu malum. belirli bir geliri olup da, çok sorun çıkarmasın, tüketimi az olsun, ileride değiştirmek istediğimde elden çıkarmak kolay olsun'u düşünenlerin aracı. ailemle sakin sakin tatile gideyim aracı. daha önce auris ile kaza yapan şahsıma göre de güvenliği oldukça iyi. ayrıca, eğlenmek istiyorsanız da sinemaya falan gidin. durum buyken anlayamadığım, buna sen niye bir alfa değilsin veya bmw değilsin diye kızmak neyin aklı? ee tabii bizim türk gençleri her şeyin en iyisini bilir, en iyisini bilirken de havasını atar etrafa. ayrıca, ülkemizde almanya'daki kadar neredeyse dünya otomobili üretiliyorken her şeyin en iyisini bilmek ise en doğal hakkımız.
  • sile otobaninda 3 takla atilip yol kenarina yuvarlandiktan sonra gayet kapisini acip icinden ciktigimiz, soyle bir arabaya bakip cokta buyuk hasar yok sanki dedigimiz otomobil.

    boyutuna gore saglamdir. benim de ilk ve tek kazamdir bu. sonrasinda insan bazi seyleri idrak ediyor sakinlesiyor, bir dinginlik geliyor.
  • toyota'nın ürettiği gayet güzel araba.

    ama insanların tartıştığı şey şu,
    efendim niye 4x4 modeli gelmiyor, neden turbo dizeli gelmiyor, neden 1.6 bilmemnesi gelmiyor falan filan...
    ulan, 55 bin tl'ye satılması gereken arabayı senin devletin 90 bin tl'ye satıyor.
    senin devletin 90 bin tl'ye satılması gereken arabayı da 210 bin tl'ye satıyor.

    böyle bir ülkeye ne özel kampanya ne de yatırım yapılır. uğraşmazlar bile. adamlar dünya markası. senin devletin bir otomobilde üreticiden daha çok kazanıyor. baskıcı ve adeta adına haraç ekonomisi denen bir ekonomik modelin var. yatırımcılar için, çin bizden daha özgür bir ülke. adam niye sana ürün çeşitliliği sunsun ki? ne getiriyorsa ona bineceksin işte.

    özellikle otomobil firmalarıyla olan dertlerinizin ana sorumlusu devletinizdir. devletinizin saçma sapan baskıcı ekonomik politikasıdır. sonra da çıkıp kapalı ekonomi olan ve vergilerin çok yüksek olduğunu iddia ettiğiniz ülkelere kızıp durmayın.
  • bir aydan fazla süredir 2014 model benzin otomatik versiyonunu kullandığım araba. (bkz: tiger)

    öncelikle tasarım ve donanım

    dış tasarım; herkesin aksine aracın arkasını beğeniyorum. asi bir havası var, hoşuma gidiyor. önü standart bir toyota işte. benimki kar beyaz. tavanı cam. karizmatik bir görünüşü var.
    iç tasarımdan bahsedeyim. almadan önce ben içini detaylı incelememişim onu anladım. ya da ne bileyim fotoğraftan bakmayla bir değil. bütün göstergeler, müzik, klima paneli, direksiyon kumandalarının neredeyse hepsinin ışıklı kısımları mavi. böyle olması hoşuma gitti. özellikle hız göstergesi çok iyi duruyor. koltukları çok rahat. ve görünüşü de hoş. ek olarak cam tavanı aracın içini geniş gösteriyor. gün ışığından maksimum yararlanma sağlıyor. ve oldukça geniş bir cam tavan olduğunu düşünmekteyim. direksiyon kontrol paneli çok güzel. kullanışlı. müzik, ses sistemi başarılı. göstergelerin dışında kalan boşluklarda bulunan metalik renkli paneller de çok şık duruyor. geri görüş kamerasının gece de gündüz de performansı çok başarılı. bazen kirleniyor tozlanıyor elimle bir temizliyorum. hemen ayna gibi görüntü oluşuyor.

    yol tutuşu ve viraj meselesi: bu konuda çok memnun kaldım. virajda savrulmuyor. insanı hiç korkutmuyor. güven veriyor. çok kez yokuşta durdum. tekrar kalktım hiç geri kaymadı. ve kolay tırmanıyor, zorlanmadı.

    yakıt tüketimi işte arabayla ilgili tek şikayetim bu konu. ortalama 9,8 lt yakıyor. şehir içi veya dışı pek fark etmiyor. dizel olsaymış iyiymiş. sport moduna almaya yemiyor bu sebepten. eco modunda kullanıyorum.

    evet gelelim sürüş konforuna. işte en beğendiğim özelliği. direksiyon hassasiyeti mükemmel. çok çok memnun kaldım. sürerken insanı mutlu ediyor. şehirler arası yola çıktığım için 180-190 km'yi gördüm. araba resmen hiç hissettirmedi. ne motorunda bir gürültü, ne bir zorlanma, ne titreme, ne direksiyon hakimiyetinde sıkıntı.. (bilirsiniz o hissiyatı.) hiçbiri yok. taş gibi araba.. bir de çabuk hızlanıyor. bu da çok tatmin edici. ayrıca hızlandı diye sağa sola savrulmaymış falan hiç olmadı. elitliğini bozmadı. sadece bu yüzden bile auris alınır diyorum.

    arka koltuk konforu ve diz mesafesi de gayet başarılı. özellikle bmw 1.16i'nin arka koltuğunu gördükten sonra mükemmel diyebilirim.

    sağlamlık: en ufak bir çarpmada sürtmede sorun çıkaran bir araba değil. örneğin sağ taraftaki kaldırım dikiz aynasında kör noktaya gelmişti. kameraya dikkatli bakmadım sanırım. biraz sertçe girdim geri gelirken. kesinlikle etkilenmedi. sonra bir kere de otoparklarda kocaman taşlar olur ya. neredeyse teker kadar bir şeydi. yine ayı hatayla üstünden geçtim. tık demedi kurban olduğum. kontrol ettim hiçbir şey yok. başka araba olsa alt kısmı dağılmıştı. tecrübeyle sabit.

    fiyat/performans meselesinde fiyatın hakkını veriyor gibi. belki bazıları için biraz fiyatı fazla gelebilir. ama değdiğini göreceksiniz.

    *** kişisel olarak sürüşü ve güvenliği beni mutlu ediyor, iç tasarımı gerçekten beğendim. dışının da gideri var. uzun süre kullanabileceğim bir araba kendisi. hepinize selam ederim.

    yıllar sonra gelen edit: bütün dediklerime aynen katılıyorum. negatif olarak benzer yılda, benzer donanımda, aynı segment örneğin bir i30 uzun yolda hızlı giderken aracın içine daha az ses alıyor gibi geldi. bunu ilk aldığımda kıyaslama şansı bulamamıştım.

    arabayı kullanmaya başladığımdan bu yana 88bin km yol gitmişim. olması gerekenin dışında parça değişimi yapmadık. km den tahmin edebileceğiniz gibi frenler ötmeye başladı bi 40 bin civarı. onlar değişti. bunu başka araba olsa da değiştirmem gerekirdi sanıyorum ki. tek farımın ampulü filan değişmişti bi kere. bi de silecek değişti karlı havada buzları sileceklerle açtırmaya çalıştığım için anasını bellemişim. bu saydıklarımdan fren dışında pahalı bi değişim yok. periyodik sayılabilecek şekilde bakımlarını yaptırdım. ekstra bir şey yapmıyorum.
  • benzin fiyatlarının haftalık değiştiği bir ülkede arabanın yaktığı benzini hala kuruş hesabı ile yapan kekoları ortaya çıkaran otomobil.

    siz hep 50 liralık aldığınız için sizi etkilemiyor tabi zamlar.
  • sağlam bir dizel otomatik araba almak isteyen kişiler için belli bir noktadan sonra kaçınılmaz sondur.
    - hem dizel hem otomatik olmasını istiyorsanız, fordu, hondayı, eliyorsunuz.
    - fransızları ve korelileri sağlamlık şartınndan eleyince, geriye kala kala toyota ve almanlar kalıyor.
    - almanların en ucuz dizel otomatiği golf 72.000 den başlıyor ve 2 ay bekliyorsunuz.
    o yüzden her ne kadar eleştirsek de, malzeme kalitesinden dem vursak da, sonunda dönüp toyotaya geliyor insan.
hesabın var mı? giriş yap