• sanırım yabancılardan çekinen, utangaç x ışınlarından gücünü alan bir cihaz bu. misal ssk emeklisi bir hasta için doktor tomografi istediğinde, bu cihazın o emekliye ısınıp x ışınlarını onunla paylaşması üç ay sürebiliyor. ama aynı emekli bu cihazın tanıdığı birini tanıyorsa hemen ertesi gün, yabancı olmadığına kanaat ettiği o emekliye ışınlarını açabiliyor. canım ya.

    billur ırmaklarııı var....
  • yarın akciğerime bakacaklar bununla. 1 yıl 8 ay önce babamın akciğerine bakıp kanser teşhisi koyan doktor hem de. ailede ölümlerin en yaygın edeni akciğer kanseri ve koah. son iki yıldır içmiyorum ama öncesinde aralıksız 10 yıl alkol, sigara, oooo helaluya!

    astım dendi ama ilaçlara pek iyi yanıt vermemişim. yine başa döndük. 1 ayda 8.5 kg kaybı, gece terlemesi, ses kısıklığı ve son hafta öksürükle gelen kanı ekleyince yarın içimden "bir tomografi cihazı içinde, babamın öldüğü yaştayım" diye şarkı söyleyeceğim gibi geliyor. bir şey çıkmasa bile doktorun yüz ifadesi sanki en kötüsünü bekleyelim der gibiydi ne bileyim öff...

    asıl derdim bu da değil yalnız, nasılsa hepimiz öleceğiz. ama çekim kontrast olacak, o ilacı verdiklerinde insan altına kaçırmış gibi hissediyormuş. eğer öyle bir his yaşarsam radyasyondan sekiz bacağım da çıksa, derim mora da dönse o cihazın içinden çıkmam bak, şimdiden söyleyeyim.

    yarınki haberleri görür gibiyim:

    "altına işediğini zanneden hasta tomografi cihazından çıkmayı reddedip çatıya helikopter, bebek bezi ve bir miktar para isteyince emniyet güçleri olaya müdahale etti. saldırgan sidikli ve tehlikeli!"
  • kötü bir bağışıklık sisteminiz varsa kanser yapabilir. 1 tanesi bile yapabilir. ct kimsede kanser yapmaz diyen de, ct herkes de kanser yapar diyen de yanlış söylüyordur. yani ct sonrası kanser olma riskiniz 0.0 ile 1.0 arasındadır. çünkü her ct çekimi sonrası dna kırıkları oluyordur o da haliyle mutasyona yol açıyordur. her mutasyonun kansere neden olmasını önleyen natural killer hücrelerine de buradan selam ederim.
  • kontrastlı olan versiyonunda damardan verilen ilacın oldukça ilginç olduğu bir araştırma yöntemi.
    ilaç verilmeye başlamadan önce (en azından benim çektirdiğim yerdeki) görevli "sıcak basmış gibi ve altına işemiş gibi hissedeceksin" uyarısında bulunur. ardından ilacın verilmeye başlamasıyla birlikte tomografi cihazına yatan kişi yavaş yavaş tüm damarlarını hissetmeye başlar. çünkü verilen, geçtiği yeri ısıtan bir ilaçtır ve vücuttaki ilk dolaşımında geçtiği her yeri kişiye tek tek hissettirir. dilde bir metal tadı oluşur.
    anlatmakla anlaşılmayacak ilginç bir deneyimdir.
  • bugün edindiğim bilgilerle bir kere daha bu ülkede neden yaşadığımı sorguladım.
    acil servisten bt ya da mr sevk edilen hastaların %99'unun sonuçları negatif. yani hiçbir hastalık tanısı yok. bu demek oluyor ki her yıl milyonlarca insan ya da radyoloji teknikeri veya uzmanı gereksiz radyasyona maruz kalıyor.
    ancak bunun tek sebebi elbette hekimler değil, hasta yorgunluğu ve bu yoğunlukta tanı için hastaya yeteri vakit ayırmamak. "git bi mr çektir gel. " "tomografi çektir gel. "
    diğer bir etken ise hasta talebi. ufak bir travma ile ya da şikayet ile doktora gelen hasta, bir takım cihazlarla taranmayınca hekimin yetersiz ve ilgisiz olduğundan yakınıyor. doktor bin tane tahlil yapıp tüm sonuçlar temiz çıkınca,"çok iyi doktor, her seye baktı, çok ilgili" deniyor.
    yemin ederim cahiliz, başka bir sey değil.
    ığrenç iğrenç şehirler, boktan evlerde, dört duvar içinde oturup hastalık buluyoruz. şehirler bu kadar iğrenç olmasa bu kadar hasta olur muydu? sanmıyorum. bazı mahalleler semtler küf kokuyor o kadar kötü.
  • 2 hafta arayla bir ürolog (böbrek taşı) bir de kbb uzmanı (kemik eğrilği) tarafından yönlendirilip çektirdim. zannımca kanser oldum yakında geberirim, böylece tüm hastalıklardan kurtulurum. bundan daha evvel de iki kez çektirmiştim. yine biri baş biri böbrekti. hayat boyu toplam 4 etti. çekilen bölgeleri düşündüğümüzde ya beynimde tümör olacak ya da daşşak kanseri olacam. korkun ulan benden. bokum ben bok.

    doktorlara burdan selam ederim. hastayı öldürmek için elinizden geleni yapıyorsunuz sağolun.
  • istanbuldaki tüm tomografi cihazlarının sayısı, bütün avrupadaki tomografi cihazlarından fazla olduğu düşünülürse bu işten hala birileri ceplerini doldurmaya devam edeceği hede...

    sosyal güvenceniz yok ise özel hastanelerde veya görüntüleme merkezlerinde cektirmeniz zorunlu değil. devlet hastanelerinde artık eskiye nazaran randevular olmadığından fazla sıra beklemeden ve cok daha ucuza cektirebilirsiniz. medyada yer alan yeni bilmem kac dedektörlü cihazımız geldi falan filan reklamlarının hepsi birer kandırmacadan ibaret. inanın normal rutin istekleri doksanlı yıllardan kalan cihazlada cektirseniz hicbir vaka atlanmayacağının (anjio bt, kardiyak bt yi ayrı tutuyorum) garantisini veriyorum.

    şimdi bu cihazların görüntüleme sistemi en basit anlatımıyla; ekmeği belli santimetre aralıklarla ince ince dilimlediğinizi düşünün. sorasında arasından herhangi bir parcayı havaya kaldırıp içine bakabiliyorsanız; aynı mantığı vücut icin gösterebilen cihazlardır. cihaz üzerinde vücuda o radyasyonu göndermek için bir veya birden fazla dedektör bulunabilir. daha fazla dedektör olması işlem süresini kısaltır. yani o organ için misal 10 adet görüntü alınacaksa bunu 4 dedektörlü cihaz, 1 dedektörlü cihaza göre 4 kat daha hizli görüntüleyeceğini düşünebilirsiniz. lakin tek dedektörlü cihazda bile makina içinde kalma süresi maximum 4 dakika olduğunu düşünecek olursanız, bilmem ne hastanesinde son model cihaz varmış falan deyuu laflara, reklamlara kanıp paracıklarınızı sağlık sektörü simsarlarına kaptırmamalısınız.

    ayrıca şunu da belirtmemde fayda var; radyasyonda bir kerede aldığınız en büyük doz önemlidir sağlık acısından. 64 dedektörlü bir cihaz aynı anda 64 farklı yerden sizi aynı anda radyasyona boğacağından inanın aldığınız o risk daha fazladır. evet o garibim tek dedektörlü cihaz görüntüleri almak için uğraşıcak bir süre. birkaç dakika daha fazla içerde kalırsınız bundan dolayı fakat o emektarım scan-stop-scan yapıcağı için tüm radyasyonu parça parça almak hayrınıza olur.

    aman diyim benden söylemesi; çiçekli böcekli reklamlara kanıp kanser risk katsayınızı arttırmayın. çok zorunlu değilse çektirmemeye çalışın. önünüze ultrason ve mr seçeneği sunuluyor ise onları seçin.
  • tabiri caizse kutuyu açmadan içinde ne var diye bakmak için yapılmış ve bunu saniyeler içinde yapan cihaz.
    röntgen makinasıdan daha komplekstir. milim milim tarar insanı.
    aşırı radyasyon yayar fakat fayda-zarar eğrisi yapılırsa tanı koymak için adeta süpermandir.
    birincisi görüntü çok hızlı elde edilir. beyin kanaması şüphesi gibi hayati önem arz eden ve saniyelerle yarışılan anlarda tanıyı 5 dk içerisinde koymayı sağlar.
    tespit edilemeyen fakat şüphe edilen kemikte çatlak için, böbrek taşı için, tümör veya buna benzer yapıların tespiti için çok faydalıdır.
    fakat kas dokusu ve yumuşak doku gibi anatomik yapılarda zayıf kalır. bu görüntülemede ise mr daha öndedir.
    böbrekte tümör şüphesi için neşterle vücut açılıp böbreğe bakılacağına hastaya tomografi çekilir bir şeyi olup olmadığına bakılır.
    şayet varsa gerekli cerrahi müdahale bu görüntüler ışığında yapılır.
    yani röntgenin yeterli olmadığı anlarda kullanılır.
    her radyolojik görüntüleme gibi vücutta metal istenmez.
    ılaçlı su yahut kontrast madde damar yolu ile verilebilir bundaki amaç ise hastalıklı bölgede boyanma var mı hastalık nerede ne kadar yaygın ona bakmaktır.
  • çok tutarsız epidemiyolojik çalışmalara konu olmuş tıbbın belki de en tartışmalı teşhis yöntemi.kanser olup olmadığınızı öğrenirken kanser riskinizi artırmış olmak.hele birşey var ki insanın aklı almıyor.bir tomografi 400 röntgene bedel.(yok artık!)
  • buna girmeden önce burayı okuyosun di mi? al öyleyse neyin içine gireceğini bil önceden.

    http://img.gawkerassets.com/…qtcuqvjpg/original.jpg

    bir de çalışırken videosunu izle:

    http://www.youtube.com/watch?v=2cwpzkuy-ne

    böyle mühendislik harikası bir şeyin içine mümkün olsa sırf denemek için bile girerim. tabii umarım mecbur kalmayız da, alet gerçek bir mühendislik harikası..
hesabın var mı? giriş yap