• hakkinda bi cok bilgi verilmis sozlukte. ben farkli bir ayrintidan bahsedecegim.

    kitapta frodo ve ekibi tom'un evinden ayrilip bree'ye dogru yola ciktiklarinda hoyuklu kisilerin mezarlarina yaklasiyorlar ve buyulerinin etkisine kapiliyorlar. bunun sonucunda hepsi bir hoyukte hapsolmus vaziyette uyaniyorlar. sonra tom'un baslari sikisirsa onu cagirmak için ogrettigi tekerlemeyi soyluyor frodo, ve tom gelip onlari kurtariyor. hoyukten cikan mucevherler, takilar, kiliclarin icinden hobbitlere birer tane kama veriyor.

    sonra onlara bu kamaların uzun yıllar önce batıil insanları tarafından dövülmüş olduğunu anlatıyor.
    “karanlıklar efendisi'nin düşmanıydı bu insanlar, ama angmar ülkesi'ndeki carn dûm'un melun kralı tarafından yenilgiye uğratılmışlardı. artık onları hatırlayan çok az kişi var, yine de kimisi hâlâ etrafta dolanıyor, unutulmuş kralların oğulları yalnızlıkta yürüyüp tedbirsiz ahaliyi kötü şeylerden koruyor” diye ekliyor.

    peki kim bu ogullar? bu ogullar dûnadan. yani aragorn, yani elendilin varisleri. numenor soyundan gelen insanlar, kolcular.
    bu verdigi kama pelennor cayirlari savasinda, merry'nin nazgul'un sirtina sapladigi kama. normal sartlarda bir erkegin zarar vermesine ihtimal verilmeyen nazgul, numenorlularin yaptigi bir kamayla yara alıyor.

    bu ince baglantidan oturu tolkien ustada tekrar saygilarimi sunuyorum.
  • kitaptaki en datli sahnelerden biri de bombadil'in evde yüzügü eline alip oyuncak ettikten sonra `frodo 'ya vermesi, frodo'nun da "ulan ayakta uyutmasin herif bizi..?" diyerek killanip yüzügü denemek icin taktigi halde tom amca'nin frodo'yu kabak gibi görüyor oldugu sahnedir. "hop kardes!" diye seslenmistir frodo'ya, "hop, frodo kardes! ugur ola? ... " mihohhaha....
  • önlerine çıkan herşeyi yiyen frodo ve dostlarının, muhtemelen yedikleri yabancı bir mantar sebebiyle karşılaştıklarını sandıkları halüsinatif karakter.
  • ne oldugu konusunda bir karara varmak mumkun olmasa da, neden tolkien in boyle bir karakter yarattigi ortadir. bombadil tolkienin, cocugu icin yazdıgı kitabin, ikinci dunya savasi oncesinde olusturulmus karakterlerinden biridir. tom bombadile ait ilk taslaklar, yuzuklerin efendisinden bagimsiz kisa hikayeler tolkien erken donem calismalarinda gorulmektedir. dolayisiyla bombadi in gerek karakteri gerekse de cevresindeki hayatla kurdugu iliski, tolkienin henuz savasi gormedigi yillara ait bir iyimserlik icinde sekillenmistir. bombadil gibi bir karakterin varolmasinin temel amaci, insanlara (ozellikle cocuklara) hirs, guc tutkusu ve nefretin amacsizligini gostermektir. yuzuk ile somutlastirilmis “guc” ve “tahakkum” kavramlarinin tehlikesini; yuzugu gorur gormez frodo ya saldiran boromir ile kendine sunulan yuzugu parmagina takmaya ancak tenezzul eden, yuzuk ona verilse nereye koydugunu unutma ihtimali oldugu dile getirilen tom bombadilin ayni romanda olmasindan daha ne iyi anlatabilir ki ? bu nedenle bana hep tolkien gandalf ile kendini anlatirken, bombadil ile de hep olmak isteyip olamadigi kisiyi anlatiyormus gibi gelmektedir (bkz: aferin bes). tom bombadilin mutlulugu, elini uzatsa sahip olabilecegi koca bir dunyanin efendisi olmaktansa, onun uyumlu bir parcasi olmayi secisi, kurdugu ic denge bile diger on iki milyon sebebin yaninda insanin cocuguna yuzuklerin efendisi okutmasi icin yeter sebeplerdir

    --- spoiler ---

    yuzuk sauorun eline gecerse ne olacagina dair gandalfin yaptigi aciklama bombadil in aslinda ne oldugunu anlamaya en yaklastigimiz bolumdur. sauron yuzuge sahip oldugunda ortadunya da hic bitmeyecek bir devrin baslayacagini, barad dur un efendisinin tum yasamlar uzerinde sonsuz tasarruf sahibi olacagini (birebir bu kelimeyi kullanan cevirmene tekrar saygilar), hic bir yerin hic kimsenin bundan kacamayacagini soyledikten sonra, emin olmamakla beraber tom bombadilin dahi bundan kacamayacagina dair suphelerini dile getirir. iste burda kadife eldivenin icindeki guc birazcik gorunur gibi olur okuyucu icin. tom bombadil dans eden, sarkilar soyleyen, uyuya kalan kadife bir eldivenin icindeki akil almaz guctur. en cok arzu ettigim sey de o eldivenin ait oldugu kolla beraber, middle earth ve bildigimiz earth un nice yuzuk manyaklarina girmesidir. (bkz: giris gelisme sicis)

    --- spoiler ---
  • tom bombadil, yaşlı ormanın maia efendisidir. tom bombadil, yaşlı ormanın güçlü ve eksantrik efendisine hobbitlerin verdiği isimdir. elfler tarafından hem "yaşlı" hem de "babası olmayan" anlamlarına gelen iarwain ben-adar olarak adlandırılan tom bombadil, büyük ihtimalle yıldız işığı çağlarında orta dünyaya gelen bir maia ruhuydu. cüceler tarafından forn ve insanlar tarafından da orald adıyla biliniyordu. çok garip ve neşeli bir ruhtu. kısa boylu, geniş yapılı, mavi gözlü, kırmızı yüzlü ve kahverengi sakallı bir insan görüntüsündeydi. mavi bir ceket, üzerinde mavi bir tüy bulunan yüksek ve yıpranmış bir şapka ile sarı çizmeler giyiyordu. sürekli olarak şarkı söylediğinden veya kafiyeli sözlerle konuştuğundan, mantıksız bir yaratık gibi görünmesine rağmen, yaşlı ormandaki gücü sınırsızdı ve hiç bir kötülük onu etkileyecek kadar güçlü değildi. karısı nehrin-kızı goldberry idi. tom bombadil, yüzüğü taşıyan hobbitleri önce yaşlı ormandaki yaşlı adam söğüt'ün elinden daha sonra da höyüklü yamaçlardaki höyük hayaletlerinden toplam iki kez kurtararak yüzük macerasında önemli bir rol oynamış oldu.
  • lotr filmlerinde göremeyip, yüzük kardeşliği kitabında tanıştığımız karakter.

    frodo, merry, pippin ve sam yaşlı ormanda ilerlerken yaşlı söğüt şarkılarla uyutuyor hobbitleri ve merry ile pippin'i çekiyor içine. bu sırada ne yapsak diye düşünen diğerleri yakınlarında birinin şarkı söylendiğini duyuyorlar ve işte tom bombadil. ilk betimlenmesi ise şöyle: “patikada sazların tepesinde hoplayıp dans eden, yüksek tepeli, bandına uzun mavi bir tüy takılmış, eski püskü, yamru yumru bir şapka beliriverdi. bir hobbite göre çok iri ve ağır sayılırdı; ama kalın bacaklarındaki büyük sarı çizmeleriyle büyük ahali kadar çok gürültü yapsa da, onlardan biri olacak kadar uzun boylu değil gibiydi. mavi bir ceketi ve uzun kahverengi sakalı vardı; gözleri parlak ve maviydi, yüzü olgun bir elma kadar kırmızıydı ama yüzlerce kahkaha kırışığıyla buruşmuştu.”

    frodo ve sam'in yardım çağrısına, söğüde bir şarkı söyleyip hobbitleri kurtararak karşılık verip, onları ağırlamak üzere evine davet ediyor. hanımı ise güzel altınyemiş, nehrinkızı. hobbitler birkaç gün konuk oluyor, rahatça yiyip içiyor ve bombadil'den birçok hikaye dinliyorlar. hepsinin aklında bir soru var: kim bu tom bombadil? bu soruyu nihayet frodo soruyor ve tom'un yanıtı: “daha benim adımı öğrenmedin mi? tek cevap o. sen bana söyle, sen kimsin, böyle tek başına sen olarak, isimsiz? ama sen gençsin, ben ise yaşlıyım. ben neyim biliyor musun, en yaşlı olanım. lafıma mim koyun dostlarım: tom, nehir ile ağaçlar henüz yokken buradaydı; tom ilk yağmur damlasıyla ilk meşe palamudunu hatırlıyor. o büyük ahali'den önce patikalar açtı ve küçük ahali'nin gelişini gördü. o, krallardan, mezarlardan ve höyüklü kişiler'den önce de buradaydı. denizler eğrilmeden elfler batıya geçtiklerinde, tom çoktan burada vardı. yıldızlar altındaki karanlığı, korkunun bilinmediği zamanları gördü o, karanlıklar efendisi dışarı'dan gelmeden önceki zamanları.”

    altınyemiş ise onun hakkında şunları söylüyor: “bu topraklarda ağaçlar, otlar, yaşayan ve büyüyen her şey kendi kendisine aittir. tom bombadil bunların efendisidir. ormanda yürürken, suda giderken, tepelerde sıçrarken, aydınlıkta gölgede, yaşlı tom'a yetişecek biri ne geldi ne geçti bugüne dek. korku nedir bilmez o. tom bombadil, efendidir.”

    en ilginç nokta ise yüzükten etkilenmiyor oluşu. sohbet esnasında yüzüğü görmek istiyor ve frodo ona yüzüğü veriyor. devamına yine kitaptan alıntıyla bakalım: “bir an tom'un kahverengi derili koca elinde yatan yüzük, sanki durduğu yerde büyüdü. sonra aniden tom yüzüğü gözüne tutarak güldü. derken tom yüzük'ü serçe parmağının ucuna taktı ve mum ışığına doğru tuttu. hobbitler önce bunda bir tuhaflık görmediler. sonra birden nefesleri tıkandı. tom'un ortadan kaybolduğu falan yoktu!” sonra yüzüğü tekrar frodo'ya veriyor ancak frodo şüpheli yaklaşarak yüzüğü test etmek istiyor. odadayken yüzüğü takıp görünmez oluyor ama onu yüzük takılıyken görebilen bir kişi var odada: tom bombadil. “hop, frodo kardeş! uğur ola? ihtiyar bombadil daha o kadar körleşmedi. altın yüzüğünü çıkar parmağından! onu takmadan ellerin daha zarif görünüyor.” demesinden anlıyoruz bunu. ancak frodo ve diğerlerinin bu durumu sorgulamaması ilginç.

    üzerinde düşünülmesi gereken bir karakter. tolkien'in tüm eserlerini okuyunca belki biraz anlaşılabilir diye umuyorum.

    ekleme: elfler ona “iarwain ben-adar” diyor, yani en yaşlı ve babasız olan. cüceler “forn”, kuzeyli insanlar ise “orald” diyor.

    elrond'un divanındayken erestor yüzüğü bombadil'in saklamasını öneriyor. gandalf ise “eğer dünyadaki bütün özgür halklar ona yalvarırsa bunu kabul edebilir, ama gerekliliğini anlayamaz. ve eğer yüzük ona verilecek olsa kısa bir süre sonra unutur onu, hatta fırlatır atar. bu tür şeyler onun aklında kalmaz. katiyen güvenilir bir koruyucu olmazdı.” diye cevap veriyor.
  • benim gözümde tom bombadil aydınlanmış, kadim bir varlıktır. zira adamda egonun e'si bulunmamaktadır kanımca. tom bombadil yüzüğün umrunda değil denmiş, aksine yüzük tom bombadil'in umrunda değildir o yüzden yüzük kendisi üstünde etkisini gösterememiştir çünkü tom bombadil'de güç sahibi olma isteği (egonun belirtisidir)yoktur, o tür şeyleri aşmıştır, karısıyla mutlu mesut bir şekilde şarkılar söyleyerek basit ama mutlu bir hayat yaşamaktadır. bazıları onun hakkında "olabileceği çok şey varken hiç bişey olamamış" tabiri kullanmış. bence aksine tom bombadil o evreleri çoktan aşmış, olabileceği herşeyi olmuş ve sonunda bu huzurlu ve dingin yaşama kavuşmuştur bir nevi buda diyebilirim kendisi için.
  • ağaçlar ve nehirler orta dünyada yokken bile varolan yüzüklerin efendisi karakteri. sadece kendisi ve karısı kim olduğunu bilmektedir. her ne kadar kendisinin kim olduğuna dair bir çok teori üretilmişse de aslında ne eru'nun dış yansımasıdır, ne tolkien'in kendisidir ne de maialardan biridir.
    maialar bile bir şekilde orta dünya yaratıldıktan sonra orta dünyaya inmişlerdir. tom bombadil ise herşeyden evvel kendisinin burada olduğunu söylemektedir. yüzüklerin efendisinin bir yerinde gandalf'ın fangorn ormanı için burası yaşayan en eski yer demesi ise durumla çelişiyor gibi görünse de ''yaşayan'' kelimesi burada durumu ele veren bir kelime olarak durmaktadır.elrond bile divanında kendisinden bir şekilde bahseder ve kendisine ''babasız'' diye hitap eder. kendisinin piç olduğu anlamına gelmez bu sadece normal yollardan yaratılmadığı ya da varolmadığı anlamına gelir.
    tolkien notlarında bombadil ile ilgili sanki kasten bir açıklık getirmemiş gibi durmaktadır gerçekten de. bombadil'in söylediği bu iddialı laflar insanların yıllarca merakını kabartmıştır. evet sonuçta kendisi bir fırıncı gibi konuşmaktadır ancak herşeyden öte bir yerlerde öylece durmaktadır orta dünya denen yerde. adeta buranın gönüllü bekçisi gibidir. tüm hırslardan, isteklerden arındığı için de tek yüzük kendisini etkilemez.
    bir maia değildir. gandalf gibi bir maia bile yüzüğü eline almayı bile istemezken kendisi yüzükle şişe çevirmece oynamıştır. eğer bir maia olsaydı yüzükle bu şekilde oynayamazdı.
    aslında bombadil'in kim olduğunu tolkien bir yerde okuyucunun kendisine bırakmış gibidir. tolkien yarattığı evrende en ufak bir ayrıntıyı ve karakteri bile en ince ayrıntısına dair tasvir eden bir adamdır. bir evren yaratma ustasıdır. binlerce ayrıntıyı derleyip toparlama müteassısıdır. bu nedenle bombadil gibi bir ayrıntıyı unuttuğunu, düşünmediğini düşünmek biraz iyimserlik olur. kendisi kasten bombadil'in kim olduğunu tam olarak açıklamamıştır.
    kendisi ne yaşayan ne de ölü olandır aslında. noel baba kılıklı olması ve aşırı derecede doğaya dair özellikler taşıması kendisinin bir kavramın dışa yansıması olabileceği şeklinde yorumlanabilir. sadece bedenleşmiş bir karakter olması kim olduğu sorusunu bizlere sordurmaktadır. ama şurası kesindir ki ne iyiliği ne de kötülüğü iplememektedir. tam anlamıyla nötrdür. yani kusursuzdur.
  • yüzüklerin efendisi'nde "umudu" sembolize eden karakter. yüzük yani iktidar her şeyi, herkesi etkiler ama sadece umuda dokunamaz. neden gandalf yüzüğe dokunamıyorken bombadil onunla alelade bir şeymişçesine oynayabilir? çünkü bilgi ve bilgelik iktidarla tali de olsa bir ilişki içindedir. iktidardan etkilenme ve bozulma olasılığı büyüktür ancak umut öyle değidir, kişi zindanda da olsa sarayda da olsa umut etmekten vaz geçmez.

    umut başlangıçta oradadır. her şey bittiğinde geriye kalan yegane şey gene umuttur.
  • tom bombadil'in böyle zevzek ve sevimli dev modunda olmasının sebebi, toklien amcamızın loth'u da hobbit gibi bir çocuk kitabı olarak yazmaya başlamasıdır. araya giren 2. dünya savaşının bunalımlı günlerinin de etkisiyle kitap yavaş yavaş karanlık bir romana dönüşmüştür. tom bombadil ve şarkılar söyleyen hiperaktif karısı da çocuklar için yaratılmış karakterlerdir, o yüzden bize şabalak gelirler.
    yine de hobbitlerle tom'un arasında bile karanlık diyaloglar geçer, geçmez değil:

    tom bombili: don't you know my name yet? that's the only answer. tell me, who are you, alone, yourself and nameless?
hesabın var mı? giriş yap