• farhadi'nin muhteşem senaryo ve kurgu becerisini çöpe atıp dümdüz bir şekilde çektiği film. başarısız.
  • karakterleri ters köşeye yatıran gizemler, seyirciyi kışkırtan belirsizlikler, şüphe unsuru, güvensiz bir dış dünya içinde savrulan insanlar, birbirlerine yalanlar söyleyen küçük, sıradan bireyler, yönetmenin diğer filmlerinde olduğu gibi burada da karşımıza çıkıyor.

    ama önceki filmlerinin tadını vermedi. o düğümün çözüldüğü finale dek insanı sürükleyen gerilime bu filmde pek şahit olamadık. birdenbire çözüme kavuşan hikaye de doğrusu tatmin etmedi. ricardo darin'in canlandırdığı karakter pek işlenmemiş ve inandırıcılıktan da yoksun haliyle. ustanın özüne dönmesini ve eski kalitesine yeniden ulaşmasını bekleyeceğiz artık.
  • bir farhadi filminden beklenenlerin hepsini fazlasıyla karşılayan sıkı bir film. filmin yıldızlardan oluşması, yönetmenin iki oscar sahibi olması vs beklentiyi yükselttiği için diğer filmlerinin gerisinde kaldığı düşünülüyor fakat bağımsız olarak değerlendirildiğinde aslında farhadi çizgisinden hiç de uzaklaşmadığını söyleyebiliriz.

    farhadi genel olarak filmlerinde ortaya gizem örtüsü içinde bir sorun atar ve karakterlerinin o olay üzerinden karakter analizini yapar, onları imtihana tabi tutar. bunu yaparken de izleyiciye sonuna kadar empati yaptırır, kendini sorgulatır. hayatın sıradan ve doğal akışı esnasında gayet iyi ve masum olan insanların, kritik ve hayati bir olay karşısında yaşamsal bir tercih ikilemiyle karşılaştıklarında gerçek karakterlerinin ortaya çıkması gerçeğinden hareket eden farhadi'nin filmleri bu yüzden oldukça çarpıcı ve hatta rahatsız edicidir. farhadi, bu filminde de izleyici üzerinde benzer etkiyi fazlasıyla bıraktığı gibi nitelikli ve derinliği olan bir filmin izleyicisine yaşattığı doyurucu birçok duyguyu yaşatmayı başarmış.
    küçük ve mütevazı yaşamlarında gayet mutlu olan insanların ahlaki, vicdani bir karar vermeleri gereken bir sorun karşısında aldıkları veya almadıkları kararlarla hayatlarının bir daha hiç bir zaman eskisi gibi olmayacağı süreci aktarırken aynı zamanda ukde olarak kalan aşkların, üzerinden uzun yıllar da geçse yüreklerde küllenmeyeceği, kritik zamanlarda tekrar yüreği ısıtıvereceği gerçeğini alt hikaye olarak işlediğini söyleyebiliriz.

    açılış sekansı olan çok başarılı çan kulesi sahnesiyle içine alıveriyor film izleyiciyi. duvara kazılı ''l'' ve ''p'' harflerinden geçmişte o kasabada sağlam bir aşkın yaşandığını tahmin ediyoruz. sonrasında olayın geçeceği kasabanın tepeden görüntüsüyle karakterleri tanımaya, hikayenin içine nüfuz etmeye başlıyoruz.

    --- spoiler ---

    yıllar önce ailesinden uzaklara, arjantin'e gelin gitmiş laura, kız kardeşinin düğününe katılmak üzere yetişkin kızı ve küçük oğlu ile madrid'in bir kasabası olan memleketine geri döner. farklı yerlerden gelen geniş aile üyeleri bir araya geldikleri taşralarında mutlu mesut hasret giderip harika bir düğünün coşkusunu yaşarlarken laura'nın kızının kaçırılarak yüksek miktarda fidye istenmesiyle yüzlerdeki maskeler düşecek, kapanmış gibi gözüken fakat zihinlerde ve gönüllerde kapanmamış olan eski defterlerin kapağı açılacak ve karakterlerin imtihan süreci başlayacaktır.

    kaçırılma olayına kadar mutlu ruh halleri gibi hava da gayet normal bir bahar modundayken işlerin kötüye gitmesiyle kararıveren ruh halleri gibi hava da bozacak, fırtınalı bir yağmur tüm kasabayı kara kışa çevirirken yürekleri de kasvete boğacaktır.
    benzer bir ruh hali-atmosfer paralelliğine filmin son bölümünde de rast geliyoruz. paco henüz arazisini satmaya karar vermeden önce hüzünlü gözlerle üzüm bağlarını seyre dalmıştır. derinlemesine geniş olan asma bağlarının üzerinde esen tatlı bir rüzgar yaprakları müthiş bir hışırtıyla dans ettiriyordur. üzüm bağlarını sattıktan sonra ise arazinin üzerinde esen, tozu dumana karıştıran sert rüzgarlar, paco'nun yorgun ve yıpranmış ruh haline paralel esmektedir. film bittiğinde de üzüm bağlarını toza toprağa boğan sert rüzgarlar gibi kasabayı da yaşanan olaylar benzer bir atmosfere bürümüştür. tüm kasabayı birkaç günlüğüne imtihana tabi tutan nahoş bir olaydan geriye yapılan tercihler, verilen kararlar, onarılması çok zor duygusal kopmalar, hesaplaşmaların ve yüzleşmelerin yıprattığı ilişkiler ve birbirinden kopmuş akrabalık bağları kalmıştır...
  • asghar farhadi'ye göre biraz zayıf kalan ama genele göre iyi filmdir.

    --- spoiler ---

    kilise saat kulesindeki saatin kırık parçası -zamandaki boşluk- üzerinden yapılan zaman geçiyor ama bazen sonuçlarını bilmediğimiz olaylar yaşıyoruz metaforu oldukça yerindeydi. zaten papaz da nikahı kıyarken saati tamir etmemiz lazım demişti.

    --- spoiler ---
  • içeriğinde (evin büyükbabası rolünde) en az bir adet kahverengiler içinde bir murat belge barındıran film. en az bir çünkü kasaba merkezindeki bar sahnesinde bir anda her taraftan murat belge'ler fışkırıveriyor, ya da bana öyle olacakmış gibi geldi. araya birkaç mehmet güreli de karışmış olabilir, zira kendisinin gişe memuru filminde de öyle bir belirivermesi durumu vardı... bitmeyen bir mal mülk kavgası, amacını yitirmiş ihtiyarların lafları, hatta ufukta bir çeşit zombiler istilası... sen nelere kadirsin patriyarki...

    bu arada sanki filmi izlemeden bir yerde bu filmle alakalı ya da belki değil, murat belge'nin belirmesiyle ilgili bir yorum okumuştum. aradım taradım bulamadım, bulamayınca da buraya yazdım, belki herkesin bildiğini... belki de kimsenin bilmediğini, işin içine mehmet güreli karıştırınca da kimse bilmez göndermesi de uygun geldi. orjinal yorumun sahibi görürse ses etsin, murat'cığım, mehmet'ciğim de edebilir. farhadi bey buraları okumuyordur, okuyorsa da bıraksın bu işleri ve olay örgüsü yerine olayların karakterler üzerindeki etkilerine odaklanmaya geri dönsün yol yakınken.

    todos lo saben vasat bir film ve böyle bir yapımın farhadi'nin elinden çıkmış olması sadece bir gişe kaygısı ya da farhadi'ye yapılmış bir tür fidye istemiyle açıklanabilir.
  • insanların bazı yaşanmışlıklar sonrası verdikleri tepkileri aşırı yapay buldum. hele ki zaten herkes bahsetmiş, gerçekten çok gerçek dışı bir finali var. ama yine de bunlar göz ardı edilirse, güzel bir öyküleme olmuş.
  • teknik ve hikaye acısından zayıflıklar barındıran asghar farhadi filmi olmasına karsın javier limon soundtrack'i ile daha izlenesi bir hal almış, kayıp olarak bakılmamalı, izle denize at.
  • farhadi nin bundan önce çektiği filmlerinin çoğu başyapıt seviyesinde olduğundan bu filmden beklentiler haliyle çok yüksekti. pek beğenilmemesinin en önemli sebeplerinden biri de buydu bence. müthiş bir oyuncu kadrosu ve kameranın ispanya gibi ilgi çekici bir ülkeye çevrilmesi ben de dahil herkeste merak uyandırmıştı. ne yazık ki merakımız kursağımızda kaldı. oldukça uzun süresi ve konunun sonlara doğru iyice dağılması sebebiyle filmle empati kurmakta çok zorlandık.
    yönetmen açısından bakacak olursak, farhadi yine o çok sevdiği konuları filme yedirmeyi bilmiş. herkesle paylaşılmayan sırlar, söylenen yalanlar, işlerin sarpa sarması ve o ucu açık sonuyla filmin her noktasına imzasını atmayı çok iyi başarmış. ancak kusursuza yakın kullandığı o alışık olduğumuz hünerlerini bu sefer geri planda tutmak zorunda kalmış ister istemez. çünkü film bir türlü yönetmene hünerlerini sergilemesine izin vermemiş. resmen senaryosunu kendi yazdığı bir filmin içine kendisini hapsetmiş. kaçırılan çocuk, kim kaçırdı, toprak meselesi, dedektif filan derken işler karman çorman oluyor.
    kusurlarına rağmen yine de filmin kendine has çok hoş bir havası vardı. bunda ispanyanın güneşli, harika atmosferinin de büyük bir etkisi vardı. bütün oyuncuların kendini filme fazlasıyla vermesi ve o sıcacık düğün sahnesiyle izlediğinize kesinlikle pişman olmayacağınız bir film.
  • asghar farhadi'nin farsça ve fransızca'dan sonra yeni çektiği ispanyolca filmi. ve çok güzel bir filmin bizi beklediğinden hiçbir şüphem yok.
    fragman

    a separation gibi, about ellygibi kendi toplumunun bütün dinamiklerine hakim olduğunu gösterdiği ve herkesin çok beğendiği filmler çekerken fransa'ya gidip fransızca film çekebilmesi ve bunda da önceki filmleri kadar başarılı olabilmesi müthiş bir başarıdır. bu durum, kendisinin iran toplumunun dinamiklerini değil bireyler arası ilişkileri çok iyi çözümlediğini gösterir. o nedenle penelope cruzlu, javier bardemli, ricardo darinli yeni filminden de beklentiler çok yüksek.
  • farhadi'nin ispanya'da geçen filmi. yönetmenin diğer filmleriyle kıyaslayınca film çok sönük kalıyor. yani direkt gömmek istemiyorum ama gizem konusu biraz çiğ geldi bana. ve her şeyin çözülme şekli hiç hoşuma gitmedi doğrusu. sanki bir özensizlik vardı.

    filmin en güzel tarafı düğün sahneleri olabilir. ki ben düğünlerden nefret ederim ama o neşeyi iliklerimde hissettim. bunun dışında filmdeki diyaloglar çok sıradan. oyunculuklar fena değil lakin iran'da çektiği filmlerini doğallığını hissedemedim. beğenmedim ne yazık ki, pişman değilim ama beklentilerim yüksekti doğrusu. fransa'da çektiği filmi de izleyeceğim.
hesabın var mı? giriş yap