• bir denklemle ifade edecek olsam; the hold steady + nofx + super furry animals = titus andronicus.

    iki albümleri** de çok iyi.
  • leyla ile mecnun'daki benjamin karakterini canlandıran sarp aydınoğlu'nu da kadrosunda barındıran semaver kumpanya oyunu.
  • "semaver kumpanya" yorumu ilginç görünüyor. elbette eleştirilesi yönleri var. gerçi bir semaver kumpanya için böyle bir yorum genelde yapmamıştım bugüne kadar. muhteşem diyemeyeceğim bu kez.

    --- spoiler ---

    bence fazlaca parodi olmuş oyun. aslında shakespeare oyunları içinde titus'un çok ahım şahım bir yeri yok gibi. entrika dozu yoğun bu kanlı oyunu türkçeleştirmiş turgay fişek. diğer yandan bir maganda jargonu eklenmiş metne.topluluğun oyun broşürüne yazdığı katmanlı bir sahneleme iddiasını karşılayan bir durum göremedim ben. oyun aslında yeniden yorumlanmış bile değil. bu bilinen titus'un bir yönünü ele almış, bir noktadan vurdulamış bir oyunda değildi. semaver kumpanya fırtına oyununu da yapmıştı zamanında. o yeni bir yorumdu. zaten yeni bir uyarlama yazılmıştı. burda yapılansa biraz, bir zamanlar istanbul şehir tiyatrosunun sahnelediği macbeth gibiydi. o da, macbeth'i tam neresi belli olmasa da, şalvarlı, poşulu karakterlerle ele almıştı. ben ona benzettim. burda da tek bir espriye dayalı bir oyun vardı. o da karakterkerin türkiye'ye ait argo jargonla konuşuyor olmalarıydı.

    --- spoiler ---
  • 2010 yili basinda the monitor isimli ikinci albumunu cikarmis new jersey cikisli indie grubu.
  • gercekten vahset dolu bir eser ortaya koymus shakespear. ayrica onun kendine has siirsel anlatimi yer yer "bu adama bu sozler tanri tarafindan mi yollanmis kendi yazmamis da?" diye dusundurebiliyor. yine de anlamadigim noktalar oldu, mesela lavinia ya tecavuz edenleri ogrenmek icin titus ve marcus bir yontem kullaniyor, cok kolay akla gelebilecek. ama nasil oluyor da bu tecavuz ve vahset sahnelerinden cok cok sonra bu yontemi kullaniyolar, daha once akillari nerdeydi de kizin ne anlatmak istedigini ogrenmediler.
  • bu oyun, aşırı şiddetiyle ünlüdür. oyun ; 5 bıçaklama, 2 boğaz kesilmesi ve 1 el kesilmesi içerir. ayrıca kadın karakterin tecavüze uğraması, dilinin ve elinin kesilmesi buna dahil değildir.

    oyunun ilk perdesini george peele ile yazdığı düşünülür shakespeare’in. oyunun şiddeti o nedensiz bulunmuştur ama derin siyasi ve kültürel anlamları vardır.

    trivia bilgi : aaron karakteri, much ado about nothing’deki don john ve othello’daki iago karakterlerinin atası olarak nitelendirilir. shakespeare’in yarattığı ilk kötü karakterlerdendir. kötülük yaparken neşe içindedir adeta. ama kötülüğü ve karakterin etnik kökeni (siyahi olması) arasında kurduğu bağlantı nedeniyle modern zamanda bu karakteri bu şekliyle oynamak sorunlu hale gelmiştir.

    aaron’un meşhur repliklerinden biri şudur :

    “ ruhum da yüzüm gibi kara olsun.”
  • 21 ocak cumartesi günü saat 20.30'da çevre tiyatrosu'nda oynanacak, henüz izlememiş olanlara şiddetle tavsiye edilen oyundur.
  • 4 ve 5 mayıs tarihlerinde saat 20.30'da semaver kumpanya'da muhtemelen son iki gösterimini yapacak oyundur. gidip seyretmemiş olanlara şiddetle tavsiye edilmektedir. tabi umutlar son iki oyun olmamasından, daha uzun süreler oynanmasından yanadır.
  • shakespeare tragedyaları arasında bence kurgu ve karakter gelişimi olarak en zayıf, şiddet ve karanlık öğeleriyle ise en çarpıcı tragedyası.

    oyundaki karakter gelişimleri ve motivasyonları bir shakespeare oyunundan beklenmeyecek kadar zayıf. özellikle ilk perde'de bunun izleri daha net görünüyor. lavina'nın bassianus ile ilişkisi, kardeşlerinin lavina'yı korumaları ve bu yüzden titus'un en büyük oğlunu öldürmesi çok üstün körü geçiliyor. artık başkası mı yazdı yoksa metinde kayıp bölümler mi var bilmiyorum. (bu oyunu george peele ile yazdığı düşünülüyor)

    benzer şekilde roma imparatorunun lavina ile evlenecekken, got kraliçesini görüp aşık olması ve orada sarf ettiği diyaloglar bir tragedya'dan değil komedya'dan alınma gibi.

    oyundaki kötü karakter aaron ise salt "kötüyüm ben kötüyüm" diye ortada geziyor ve shakespeare'in sonrasında ustalıkla kaleme aldığı iago'nun aksine hiç bir motivasyon, karakter derinliği sergilemiyor.

    oyun tüm bu kusurlarına rağmen diğer shakespeare tragedyaları arasında bir şekilde öne çıkmayı da başarıyor. nitekim cidden karanlık bir oyun. sahnede el, kol, boğaz kesmeden; öldürülen oğullarının kemik ve kanıyla yapılan turta yiyen imparatoriçe sahnesine kadar pek çok karanlık sahne var ki bırakın 16. yüzyılı, bugün bile bu oyundaki yoğunlukta karanlık sahneler kolay kolay tiyatroda gösterilmiyor.

    oyundaki tecavüz olayından, kendi oğullarının cesedinin bulunduğu yemeye kadar shakespeare pek çok mitolojik alıntıdan beslenmiş, netice itibariyle muhakkak okunması; mümkünse iyi bir yorumunun izlenmesi gereken bir eser.
  • tecavüz ve aşırı şiddetten dolayı, oynanması en zor shakespeare oyunudur. (bkz: diyorlar)
hesabın var mı? giriş yap