• bu organın daha çok kadınlarda sorun yaratması ve en sık karadeniz ve güneydoğuda görülmesi üzerine bilimsel olmayan saha araştırmalarımdan yola çıkarak bir varsayımım var. tiroid; aldatılan, şiddet gören, baskı ve stres altında kalan kadınlarda hastalanan bir organdır. aldatıldığı, şiddet gördüğü ve sevilmediği-sevmediği halde çocuklar, çevre baskısı, ekonomik güçsüzlük gibi nedenlerle gidemeyen kadının tiroidi bir şekilde hastalanır. çaresizlik hastalığıdır. kadın ya çok kilo alır ya da zayıflar, sinirleri tef gibi gerilidir, ajite ve agresiftir, tahammülsüzdür, dır dır eder, çabuk bıkar ve bıktırır. çünkü, gitmesi gereken yerden gidememektedir, katlanmaması gereken duruma katlanmalıdır. kocasını öldüren kadınların tiroid hormonlarına bakılsın derim ben. çünkü, kadın ancak öldürünce kurtulacağını düşünür ve katil olacak kadar, sonuçlarını düşünmeyecek kadar dengesi bozuktur. erkeklerde az görülme nedeni ise erkeğin daha az çaresizlik hissetmesi. çünkü erkek daraldı mı gidebilir, alır ceketini çıkar, babalık onu bağlamaz. ayrıca çaresizlik, üzüntü, gam, keder bir erkeğin başka organlarına hasar verir, tiroidlerine vurmaz. bu yüzden tiroid çaresiz kadının hastalığıdır ama çaresi var. nodül varsa ameliyat, hormonlar bozuksa ilaç tedavisi ve yanında mutlaka bir anti-depresan ile...
  • turkce'de fonetik uyum nedeniyle tiroit olarak da bilinir ..

    $ekil itibariyle yer fistigina benzeyen, simetrik iki parca halinde bulunan, kana t3 ve t4 hormonlari salgilayarak vucut salgilarini kontrol eden bezdir, bezlerdir.

    beyin tarafindan, tsh hormonu ile tetiklenen tiroid bezleri, normalden az cali$tiklarinda ki$ide genel bir halsizlik, isteksizlik ve hastaliklara kar$i direncte azalma meydana getirir.. normalden fazla cali$tiklarinda ise, metabolizma hizini du$uremeyeceginden uyuma guclugu, carpinti, sindirim sistemi bozukluklari (ishal, midenin a$iri asit salgilamasi vs.), hiperaktiviteye bagli yer yer asabiyet ve ileri safhalarda ani ruh hali degi$ikliklerine yol acar ..

    tiroid bezlerindeki bozukluklar, deformasyon kaynakli olabilecekleri gibi, bir iltihap ve/veya nodul olu$umu da sozkonusu olabilir.. kandaki serbest t4 ve sedimentasyon miktari, ultrason ve sintigrafi testleri sonucunda elde edilen bulgularin kombinasyonu sonucunda ilac tedavisi ve/veya ameliyat ile problem giderilebilir .. guatr problemi ya$ayan ki$ilerin tamamina yakininda asil kaynak tiroid bezlerindedir, cok nadir durumlarda agir enfeksiyon ve/veya diger bedensel arizalar sorunu olu$turur ..

    beden salgilarinin tamamina yakinini kontrol ettiklerinden, tiroid kaynakli saglik sorunlarinin hem fizyolojik, hem de psikolojik sonuclari gozlenir .. bu nedenle, fiziksel tedavinin ileri a$amalarinda, hastaya cogunlukla anti depresanlar da tavsiye edilir ..
  • enteresan bir şekilde bu aralar çok gündemde olan hipertiroid ve hipotiroid hastalıklarına sebebiyet veren vücut parçası. gazetelerde ismini açıklamak istemeyen insanlar iki ay önce hipotiroidim olduğumu öğrendim, yıkıldım öldüm bittim gibi şeyler söylüyolar. okuyunca düşündüm acaba ben de mi bi anormallik var da bu kadar ciddiye almıyorum diye. tamam eğer geç farkedilirse çok kilo alma - verme, asabiyet yapabiliyor. ama zaten bir ayda anormal kilo alırsanız ve veremezseniz(ki ben böyle öğrendim hipotiroid olduğumu) zaten bi sorun olduğunu anlayıp doktora gidersiniz ve hergün kullanacağınız bir ilaçla hemencecik kilolarınızı vererek eski halinize kavuşursunuz.
    sanırım bazı ileri derecede bozukluklarda asabiyet, depresyon, halsizlik ve karamsarlık yoğun olarak ortaya çıkıyor. ama bunu bu kadar kötü bir hastalıkmış gibi ismini açıklamak istemeyen ünlülerle "şoktayım çocuklarım destek oluyor." gibi açıklamalarla gündeme getirmek enteresan geldi bana...

    yanlış anlaşılmasın ciddi ve türkiye'deki kadınların çoğunda gözüken bir hormonal bozukluk bu ve dikkate alınıp tedavisi gerekiyor. ama oldukça basit bir çözümü var hayatında önemli bir değişiklik yapmıyor. sadece sabahları dozu belli bir ilaç alarak ve yılda iki üç defa kontrollerini yapıp doktorla doz ayarlaması yaparak kolayca üstesinden gelinebilir. ne hepatit c gibi doğru düzgün tedavisi olmayan bi hastalık ne de epilepsi gibi krizlere sebebiyet veren bi hastalık.
  • üzerinde kolloid birikmesi sonucu kütle(bkz: nodül) oluşumu halinde kansere dönüşmesi ihtimali %30lara varabilen bez.. tiroid beziyle alakalı her türlü hastalığın guatr olmadığı bilinmelidir fakat bu hastalık guatr olsa da olmasa da ömür boyu veya çok uzunca bir süre (ameliyattan sora bile) kullanılması gereken ilaç tefordur. ameliyat olunması tedavi değildir ama çoğu zaman gerekli olmaktadır nitekim tiroid kanseri çok sık görülen bir kanser çeşididir fakat vücudun diğer bölgelerine atlama olasılığı en düşük olanlardan biridir.
  • gluten tüketimi ciddi tetikler tiroidi: http://paleocafe.org/…11/22/gluten-tiroid-iliskisi/
  • tiroit hormonunun az olması durumunda halsizlik, yorgunluk, isteksizlik, uykuya meyil, kabızlık, saç dökülmesi, kilo alma, vücutta şişlik gibi belirtiler görülebilirmiş..ben bugun bunu öğrendim
  • gırtlağın ön ve alt bölümünde bulunan, salgısını kana veren, çok damarlı bir bez...
  • gırtlağın iki yanında simetrik olarak yer alır, salgıladığı tiroksin hormonu ile hücrelerdeki yanmayı hızlandırır, istem dışı sinir sistemini uyarır...

    bazıları bu tiroksin hormonunu zayıflamak için kullanır, ki bu yaraya iyileşsin diye işemek gibi bi şeydir... tamam sidiğinde faydaları var ama bi yere kadar...
  • doktorların söylediğine göre tiroidinden rahatsız olan kimselerin maydonoz, balık, arpa, kayısı, muz, pul biber, karabiber, kimyon, kurubaklagiller, buğday, deniz tuzu ve kaya tuzu tüketmelerinde sakınca yokken, brokoli,lahana, kırmızı lahana,turp, şeftali,armut, çilek,patates ve soya ile ilgili ürünleri tüketmekten ehemmiyetle kaçınması gerekiyor. tiroid vücuda hakim bir sistem olduğundan, sorunların çoğunun ana kaynağı olabiliyor.
  • bende olmayan, cerrahi müdahale ile aldırmış olduğum bezdir. hayat boyu hormon (levotiron) almam gerekeceğini söyleyince "nasıl yani" demiş olduğum, ama her şey gibi buna da alışılabilen durum yaratmıştır bende.

    hayat boyu ilaca bağımlı olma stresi, "alamazsam ne olur, ya savaş çıkar da apokaliptik bir döneme girersek de ilaç bulamazsam", düşüncesi bile korkunç gelmiştir (aslında almazsam sanırım önce uyuklarım, sonra da metabolizma yavaşlığından sürekli şişmanlayıp patlarım herhalde). hayat boyu yemek yemek ve su içmek zorundayız aynı zamanda ama doğa ana ilaç üreticilerinden daha cömert, insaflı ve güvenilir sonuçta.
hesabın var mı? giriş yap