• hollandalı yönetmen. ya da yönetmendi. şimdi müteveffa. peki nedir bu hollandalıyı ekşi sözlük'e getiren? name dropping? olabilir aslında. nasıl olsa kutsal bilgi kaynağı diye alakalı alakasız, nerdeyse "albay süleyman amca-kapı komşumuz" tadında entryler dolup taşıyor, bir de theo van gogh bulunabilir fazladan, epi topu kaç byte tutar ki? (bkz: mesaj kaygılı entry) soyadının van gogh olması mı? o da olabilir zira sadece benzerlik değil, akrabalığı da varmış van gogh'la. müteveffa olması mı? eh, yaklaştınız. özellikle ölmüş olması değil ama doğal yollardan ölmemiş olması önemli.

    van gogh'un bilmemkaçıncı kuşaktan yeğeni olan bu adam bugün bisikletiyle gezerken hem bıçaklanarak hem de vurularak öldürüldü. durup dururken değil tabi, zaten daha öncelerden de ölüm tehditleri alıyormuş. nedeni ise submission adlı bir film çekmesi. filmde zorla evlendirilen müslüman bir kadının gördüğü baskılar, kocasının tacizi, amcasının tecavüz etmesi anlatılıyor. hollanda televizyonunda gösterilen film büyük tepki çekmiş; az değil hollanda'da bir milyondan fazla müslüman var.

    ancak filmle ilgili belki de en önemli ayrıntı şu: baskı gören kadının dramı anlatılırken bazı sahnelerde şeffaf çarşaf giyen kadının kamçı izleriyle dolu bedeni üzerinde kuran'dan ayetler yazılı olduğu görülüyor.

    eleştiri nedir? nerede başlar, nerede biter. hoşgörü nedir? nereye kadar gösterilir, nasıl tükenir. farklı kültürler bir arada nasıl yaşar? yaşayabilir mi, yaşamalı mıdır? bu gibi şeyleri tartışmanın faydası olabilir.

    ola da bu entry birinin gözüne takılırsa, arkasından pis müslümanlar, yobazlar, bunu yapan insan olamazlar havalarda uçuşabilir, yarım yamalak yazılan ayetlerden durup dururken adam öldürmenin islam'ın emri olduğu iddia edilebilir, ardından islamcı çok kötü butonu mafyası devreye girebilir. bunun farkındayım. sozluk son zamanlarda biraz aklı başında tartışmaların bile çığırından çıktığı bir yer haline gelmiş olabilir*, bunun da farkındayım. yine de ajanslardan geçip gidecek bir haber olarak kalması yerine burada bulunması daha iyi.
  • ölümündeki "ama" denkleminin yanlış kurulmaması gerektiğini düşündüğüm kişi.

    hakkında medyada yazılanlara, söylenenlere, hatta islamın aslında ne kadar hoşgörülü olduğunu anlatmak amacıyla televizyona çıkıp konuşan kimi kişilerin demeçlerine bakıldığında, özet olarak şöyle bir yorumun ağırlıkta olduğu kolayca görülebilir: "tabii ki bir kimseyi düşüncesinden dolayı öldürmek ayıptır, günahtır, yapılmaması gerekir, ama o da şöyle provokasyonda bulunmuştur, bu kadarının da hoşgörülmesi zordur".

    işte tehlike burada başlıyor. "ama" istisnasının neye tanındığı, küçük bir ayrıntı değildir. bu gibi kurulan cümleler ne kadar iyi niyetle yazılmış olurlarsa olsunlar, ne kadar doğruluk payı içerirlerse içersinler, o "ama"yı, önce polemiğe, sonra kültür çatışmasına, sonra karşılıklı nefrete tanımış (ve taşımış) demektirler. zira o "ama"nın ardından karşı taraftan da çok güzel bir "ama" üreten bir kişi çıkacak, ona yeniden "ama" demek gerekecektir. sonunda da hoşgörünün ve barış içinde birlikte yaşamanın belki de en büyük savunucusu olan iki farklı kökenden insan tartışmada, giderek kavgada karşı karşıya gelecektir.

    bu "ama", bir yanıyla faşizme, provokasyona, diğer yanıyla bir insanın fikirlerini başka bir insan üzerinde şiddet uygulayarak kabul ettirmesine tanınmış bir "ama"dır. tekrar etmekten kaçınmadan söylenmelidir ki, içindeki fikirler ne kadar samimi ve ne kadar iyi niyetli olursa olsun, beyanının içine bu "ama"yı koyan kimsenin en azından iki kere düşünmesi gerekir. provokasyon olsun olmasın, hiçbir şey bir insanı öldürmenin mazereti olamaz.

    bütün bunlar, theo van gogh'un "eser"lerine yapılabilecek olumsuz eleştirilerden bağımsız fikirlerdir. onlar, doğal olarak eleştirilebilir ve eleştirilmelidir de. ancak bu eleştirinin, bunları meydana getiren kişinin öldürülmesi eyleminden ayrı ve bağımsız yapılması gerekir.
  • kendisi radikal dincilerin damarina bastigi icin oldurulmustur evet bu bir terordur. fakat bu duruma kizan hollandalilar da damarlarina basilmis hissetmisler ve 8 cami ve bir musluman ilkokulunu yakmislaridr.hollanda da kimse cikip da buna teror dememistir.buna anlam veremiyorum.
    okumus yazmis yani murekkep yalamis bir insan olan theo van gogh un ise koskoca bir din i boylesine kucumsemesi ve asagilayici cumlelerini hergun metro gazetesinden eksik etmemesini de hic anlayamadim zaten
  • katil zanlisi ates ettikten sonra van gogh'un gobegine ve kalbine iki tane bicak saplamistir, araya kuran'dan ayetler iceren iki kagit parcasini sikistirarak.
    sahis olay mahalinden uzaklasip oosterpark'a kacmistir. pesinden gelen polislere de ates acmis, birini yaralamistir (celik yelek giymekteymis polis sanseseri).

    zanli 26 yasindaymis ve cift pasaportluymus (hollanda ve fas)

    ayrica olaydan sonra bugun saat 19:30'da amsterdam'da binlerce insan dam meydani'ni doldurmus, olayi 7 dakikalik bir gurultu*nun ardindan 2 dakikalik sessizlikle protesto etmislerdir. "benim islam'imin adina insan olduremezsin" gibi pankartlar dikkat cekmistir.

    aralarinda milletvekili nebahat albayrak'inda oldugu bir kac musluman hollandali ise olayi kinayan demecler vermis, basin aciklamasi dagitmislardir.
  • ayrica submission isimli filmin yonetmenidir theo van gogh.
    senarist ve fikir babasi ya da anasi ise hirsi ali isimli eski musluman bir etopyali bayandir. theo van gogh un olumunden sonra verdigi demecte benim fikirlerimi filme cekmistik vicdan azabi duyuyorum onun yerine ben olmeliydim falan demis sanirim.
    kendisi muslumanken epey bir siddet gormus hatta sunnet falan edilmis bir bayanmis.
  • muhamed bayouri adli kisi tarafindan olduruldu. muhamed b. (hollanda basinindaki adi) gayet iyi flamanca konusan bir gencti. sosyal calisan olmak icin okula gidiyordu. genellikle faslilarin yasadigi kuzey amsterdam'da oturuyordu. oradaki cocuklara yardim icin bir kultur merkezi kurulmasina on ayak olamaya calisiyordu ama istedigi yardimi devletten alamadi. olaydan bir iki yil oncesine kadar hollanda devletinin entegrasyon hususnda ornek gosterecegi kisilerden biriydi. daha sonra (ister begenin ister begenmeyin) camiye takilmaya basladi. kadinlarin elini sikmaz oldu. bu camiler son yillarda cezayir'den, suriye'den misir'dan gelen imamlar tarafindan kurulan camiler. bu insanlar muhammed'in kafasini yemesine sebep oldu. tipki ispanya'da ve fransa'da oldugu gibi diger fas'lilar ve cezayirlirler kurunun yaninda yasta yanar hesabi suclu gorulecekler. faslilar ve cezayirliler biraz inatcidir, kendilerinin suclu olduguna kesinlikle inanmazlar. elbette hollanda devletinin hatalri vardir, - segregasyonu gormezden gelme gibi- ama fasli ve cezayirli kardeslerin bu gencleri durdurmak icin birseyler yapmalari gerekiyor. tabi isin ozu cezayirdeki tum petrol zenginlerinin ordu tarafindan korunmasi ve halkin acliktan olmesi iken, fas'ta kral ve onun yakinlari har vurup harman savurur, gencler kiclarina esrar sokarak cebelitarik'i gecmeye calisir. olaylar bu sekilde gelisirse sagduyulu olmak icin once bilgi sahibi olmak gerekir derim.
  • adını sol frame'de görünce öldü zannettim... doğruymuş.
    ölümünün ardından toplanan binler bence onu öldürenleri değil kendi hükümetlerinin göçmen politikalarını eleştirmelidir (bkz: fas) (bkz: cezayir) (bkz: tunus) (bkz: mısır) (bkz: arap)
  • ayrica theo van gogh pim fortuyn cinayetinin ardindan amerika'ya gitmeyi dusundugunu belirtmis, daha sonra bundan vazgecmis, aldigi olum tehditlerinin ardindan kendisine onerilen korumayi da istememistir.

    van gogh daha once birkac gazetede kose yazarligi yapmis, fakat yahudi'leri hedef alan ve diger yazilarina gelen tepkiler yuzunden bu gazetelerden ayrilmak zorunda kalmistir.
  • geert wilders'ın adamın dibi olduğunun kanıtıdır.
  • düşüncelerini dile getirdiği ve mantığını kullanabildiği için öldürülen insan.
    bugün ölümünün 8. yılıdır.
hesabın var mı? giriş yap