• kadrosuna xzibit, amanda peet ve billy connolly de eklenmistir. timothy olyphant'in da filmde oynayacagi soyleniyor.
    iyi guzel de xzibit ne alaka lan? pimp my ufo.
  • bu haftaki "hayatimda izledigim en kotu film" kosemde bu filmi konuk ediyorum.

    nasil sacmalamislar, nasil cirpindikca batmislar belli degil. benim gibi bir x-files hastasi icin de tam bir izdirap oldu (tabii hastasi derken, "metallica black albume kadar iyiydi" diyenler gibi ben de bunun ilk 5 sezonundan sonrasini tanimam etmem).

    bir kere ana hikaye coban salatasi olmus: cinayetleri sezen bir pedofil rahip medyumdan, organ kacakcisi homoseksuel ruslara, oradan fantastik kok hucre calismalariyla travesti kafa nakillerine, rahibin aslinda zamaninda dudukledigi cocukla ruh ikizi olmalarina..gittikce gidiyor.

    yine de bundan iyi bir b filmi olurdu direkt dvd'ye gidebilecek. scully'nin hikayesiyle o umudu da sondurmusler. tum zamanlarin en gereksiz sub-plotu olsa gerek. bir doktor olarak, yapacagi cok yeni ve riskli kok hucre ameliyatinin arastirmasini google'a "stem cell research" yazarak yapmaya calismasina, oradan da olayi cift basli kopek resimleri yardimiyla ana hikayeye baglamasina, uzuntuden komaya girmek uzereyken yari baygin taniklik ettim. ama bunun otesinde, butun o "ameliyati yapip cocugu kurtarmaya calisayim mi" dramasi o kadar kel alaka ki, seyirci icin o kadar manasiz ki, o sondaki bitmek bilmeyen "don't give up" muhabbeti bir iskence oluyor. diyalogun kendisi de kotu, derin birseyler yapmaya calisip hic becerememisler. bunlarin birak test run'lari, focus-grouplari basariyla gecmelerini, bastan senaryoya dahi girmeleri mucize.

    xzibit ne bir de allahaskina, hic mi anasi babasi yok bunlarin.
  • sex and the city gibi dizi uyarlamaları handiyse tüm dünyayla eş zamanlı gösterilirken x files gibi bir efsanenin son halkasının böylesi geciktirilmesi iç acıtıyor. elimi taşın altına koyup burdan yetkililere sesleniyorum; black oil'ler rüyanıza girsin, ufolar, kurt adamlar, paranormal aktiviteler kovalasın sizi emi. kesin sigara içen adam vardır bu işin altında!!!
    (bkz: government denies knowledge)
  • rutin bir the x-files bölümü. lakin önemi bugünün tarihinden geliyor.

    ----------------- ön bilgi -------------------------------------------

    az sonra okuyacağınız satırlar hardcore bir x-files izleyicisinden gelmektedir, taraflıdır, objektif değildir. filmi beğenmediyseniz bu entry'i atlayabilirsiniz, zamanınızı harcamamış olursunuz.

    ----------------- ön bilgi -------------------------------------------

    ----------- subjektif spoiler ---------------

    öncelikle fox mulder'ı en son göreli ne kadar olmuştu? 6 sene değil mi? 2002 mayısında 9. sezonun son bölümü yayınlanmıştı. o zamandan beri kendisinden haber alınamadı. aynı şekilde scully de öyle.

    evet, gönül the x-files mythology'nin tam ortasından geçen, aynen muhteşem biogenesis üçlemesi gibi ortalığı birbirine katacak, örneğin 2012'yi alien abduction ve hybridization denemelerine bağlayacak, csm türevi elemanların cirit attığı jilet gibi bir geri dönüş bekliyor bizimkilerden. son indiana jones bile eski maya - inka uygarlıklarını grey alien'lara bağlarken böyle bir beklenti normal belki de. ama belli ki mulder inancını yitirmiş. veya chris carter inancını yitirmiş. filmde verdiği birkaç önemli ipucu bunu düşündüren şey. öncelikle mulder'ı ilk gördüğümüz sahnede kestiği gazete küpürü bir psişik araştırmanın daha sonlandırılmasını anlatıyor. mulder artık kaybettiğini düşünüyor bu haberleri toplarken. en önemli sahne ise (bana kalırsa başlıbaşına bu filmin çekilme nedeni) mulder ve scully'nin seneler sonra fbi'a gittiklerinde karşılarında george w bush ve john edgar hoover'ın resimlerini görmeleri. tam bu sırada çalan kısacık x-files teması carter'ın mesajını olabildiğince net veriyor: "derin devlet kazandı, biz kaybettik".

    o sahneden sonrası sıradan bir x-files bölümü, evet. suya sabuna dokunmayan bir bölüm hem de. daha iyilerini izledik, evet. ama mulder üzerinden verilen "kaybettik" hissi o kadar güçlü ki, bu filmi değerli kılıyor bence. evet, bunca zamandır çelik gibi bir irade ve inatla yanıt arayan, kendisine anlatılan resmi açıklamalarla asla yetinmeyen, son zamanlarda da kendisi septik olan mulder artık uğraşmaktan yorulmuşa benziyor. bu da çok can sıkıcı. asıl insanın içini acıtan filmin gereksizliği ve hamlığı değil bu oluyor: "2008 itibarıyla vizyona konan senaryo tıkır tıkır işlemekte ve 6,5 milyar insan kendileri için çok önceden hazırlanan yere sürülmektedir. artık araştıran, soran, sokrates'in deyimiyle at sinekliği yapan kalmamıştır. var olan tek tük kişiler de bir dağ kulübesinde saç sakal karışık oturmaktadır".

    umarım mulder bir hatta birkaç kere daha çıkar saklandığı yerden önümüzdeki dönemde.

    --- subjektif spoiler -------
  • bir chris carter balgamidir. "9. sezonla tabuta civiyi caktim, bu filmle de mezarina tukuruyorum the x-files'in" demistir.
  • x files gibi olmasa da severek izledigim bir film olmustur ama soyle bir noktaya fazlasiyla takildim

    --- spoiler ---

    simdi koca doktor scully hastasina kok hucre tedavisi uygulamayi dusunuyor ve napiyor google'a "stem cell" yazip arastirip bir rapor hazirliyor.
    sonra google'dan ogrendigi kadariyla sanirim tedaviyi uyguluyor. google muhtesem bi sey ya.

    --- spoiler ---
  • nerde x files, nerde paranormal olaylar. bu nasil bir x files filmidir, bu bastan sona zorlamadir, olmamistir demek istedigim film.
    ok mulder da scully de sahane, hersey super, o derece super ki ayni yatakta bile uyuyorlar ama yani nerdeeen nereye... x files bu degil ki, hic olmadi boyle, yani 2 -3 bolum ardarda dizi izlerim daha iyi olur bu filmden, hem o bolumler eminim bu filmden daha heyecanli olur.

    the x files, i don't want to believe! hakikaten...
  • david duchovnynin yazıp yönetecegi filmdir. zira sadece kendisi canı sıkıldıkça magazin dünyasından muhtelif insanları arayıp hayranlara accaip gaz vermektedir film için. oysa ortada hala daha yazilmış tek bir kelime bile yoktur konu baabında, sadece chris carterın aklındaki bir senaryo ve bunu accaip beğendiklerini söyleyen kankaları (frank, david, kimi zaman gillian'cım) var.

    hepsini geçtim şuna anlam veremiyorum: bay duchovny, dizinin çöküşünde oldukça fazla bir paya sahip, 7. sezondan itibaren "sıkıldım artık ben film kariyerime devam etmek istiyorum, çok baydı bu ayh" tadında demeçler verip carter'la mahkemelik bile olmuşken, şimdi birden bire "içimdeki xf aşkı bambaşka" ruh haline bürünmesi hangi diyet listesine veyahut turşu çeşidine tekabul ediyor?

    para için yapacaklarsa hiç yapmasınlar. the x files adının ve barındırdıklarının bir itibarı bir saygınlığı var, geçen yıllara rağmen. bunu yaşatalım diye yola çıksınlar, sömürelim diye değil.
  • benim de inanmak istediğim şey x-files'ın hala güzel olduğu. i want to believe. ama olmuyor olamıyor...
  • david duchovny'nin varlığı bile maalesef filmi kurtarmaya yetmemiş. bu filmi izledikten sonra sadece john doggett ve monica reyes içeren, dizinin kıytırık 9. sezon bölümlerinin aslında o kadar da kötü olmadığına dair bir hisse kapılıyor insan.
hesabın var mı? giriş yap