• romanda bir mantik hatasi vardir.aslinda pek mantik hatasi sayilmaz ama fazla uzerinde durulmamis bir detay.
    zaman gezgini zaman yolculugu sirasinda zaman makinesinin maddesel olarak olmadigini, bu yuzden o noktada yer alan diger maddelerle cakismadigini soylemektedir.makine zaman yolculugu sirasinda maddesel ozelliklerini yitirmekte ve bir ruh gibi olmaktadir.
    eger durum boyleyse makine agirligini da kaybeder dolayisiyla yer cekiminden etkilenmez.zaten zaman gezgini de makinenin yolculuk sirasinda uzayda bulundugu konumda kaldigini belirtmektedir.
    buraya kadar hersey normal fakat sorun su: eger zaman makinesi yolculuk sirasinda uzaydaki konumunda sabit kaliyorsa, yolculuk boyunca dunya uzerinde bulunamaz.cunku dunya sabit degildir.gunes etrafinda donerek hareket etmektedir dolayisiyla zaman makinesi uzay boslugunda sabit kaldiginda dunya bir sure sonra altindan kayip gitmelidir.ama kitapta yolculuk boyunca dunya uzerinde kaliyor.
    sanirim bunu yazar da dusunmustur ama kitabin ana konusu "zaman yolculugu ve gelecekte dunyanin hali" oldugu icin uzerinde fazla durmamistir.kitabin gidisatini engelleyen bir detay degil ama dogru bir ayrinti.
  • h g wellsin ilk romani.

    daha gorelilik teorisi bulunmadan quantum fizigi icat edilmeden once 1890'larda yazilmis oldugundan, dort boyutlu uzay zamandan ve gelecekte gunesin genisleyerek ic gezegenleri icine alacagindan bahsetmesiyle yazarina saygi duydurtur.

    wells'in thomas huxley'den aldigi biyoloji derslerinin etkisi cok bariz gorunmektedir. gelecekteki tum varliklarin evrimsel bir aciklamasi vardir. ki zannimca bu gelecekte insanlarin eloi ve marlock'lar kadar birbirlerinden ayri turler olusturacak sekilde evrim gecirecegine kendisi de inanmaz (eger oyle olsaydi ilk basta hindistan'daki kast sistemi sayesinde bu gerceklesmis olur, ozel vahiy gucleriyle rahipler ve super tuccarlar ortaya cikardi, fakat kaldi ki insanlar surekli kaynasma egilimindedir ve turun evrimesi icin gereken tecridi asla saglayamazlar) ama bu tarz bir benzetme varolan duruma cok guzel aciklama imkanlari sunar.

    kitabin genelinde insanin dogaya hakim olmasini iyi ve zorunlu bir sey oldugu ama bunun dogru bir sekilde yapilmasi gerektigi anlayisi yaygindir. bunun yaninda mantarlar ve curume olmadan ekosistemin nasil ayakta durdugu tartisilabilir.

    kitap ayrica wells'in "eger benim uyarilarimi dinlemezseniz dunya boyle olacak" seklinde bir uyarisidir.
  • şahsımca eloi-morloch ırkları fikriyle de tolkien'in elf-orc fikrini geliştirmesinde etkileyici olmuş olan kitaptır.
    (bkz: elf) (bkz: orc) ve hatta ayrıca (bkz: irda) (bkz: ogre)
  • muhteşem bir roman -mış.

    zira ben bunu sadece, "oldukça iyi bir bilimkurgu romanı" sanıyordum. oysa gayet derinlikli düşüncelere sahip; biyolojiden fiziğe, sosylojiden psikolojiye kadar birçok bilimle harmanlanmış, insan evrimini inceleyen harika bir kitapmış. müthiş.

    h. g. wells de boşuna efsane değilmiş.
  • adı gibi içerigi de tam anlamıyla zaman makinesi olan h.g. wells kitabıdır. insalık tarihinin henuz yasanmamıs ve yazılmamıs kısımları gösterir adeta.

    yalnız kitabın en ilginc yanı einstein'dan 10 sene önce zamanı 4.boyut olarak ele almasıdır ki bu kesinlikle muazzam bi hayal gücü mü zeka mı desem bilemedim , özetle zamanının cok cok ötesinde bir sey.
  • --- spoiler ---

    "herkesin bir zaman makinesi vardir. bizi gecmise goturen anilarimiz, gelecege goturen umutlarimizdir."

    --- spoiler ---
  • kapitalizm ve evrim kol kola vermiş 802701 yılında insan adına ne varsa ikiye bölmüştür. tarih yerüstünde yaşayanları o kadar rahat ettirmiştir ki yarattığı o narin vücutları ve minicik kafaları ile üretmeyi unutturmuştur. yeraltında yaşayanları ise göz kapağı olmayan, solgun beyaz renkte ve sadece karanlıkta rahatça yaşayabilen canlılardır artık. h.g. wells zaman makinesi adlı kitabında sınıflar arası farkın giderek açıldığı ve sonunda ise bu farkın birbiri ile alakası olmayan iki insan-torunu yarattığı bir gelecek resmediyor.
  • alexanderın *2030 a gittiği zaman ,zaman makinesini saklama gereği duymadığı film. yaw bi allahın kulu da demez mi bu alet ne sen nerden geldin diye. adam aleti park edip elini kolunu sallaya sallaya geziyo.
  • h.g. wells'in "dört boyut" kavramını hemen ilk sayfalarda oldukça iyi açıkladığıkitabı. türkçesi zaman "tüneli" imiş, onu öğrendik.
  • george orwell'ın uyanıklık yapıp wells üstadın bahsettiği gelecekteki dünyanın anlatmadığı temellerinin nasıl atıldığını 1984 ile tamamladığı kitap. eğer the time machine'ı okuyacaksanız önce 1984'ü ardından bunu okuyun. parçaları böyle tamamlayabilirsiniz.

    orwell 1984'te insanların yenikonuş denilen bir dile geçtiklerini, ingsos ilkeleri ile farklı bir sosyalist yapılanmada yönetildiğini ve de insanların birbirine benzeyen, cinsellikten arındırılmış, düşünemeyen tek tip bir kişiliğe dönüştürüldüklerini ifade etmişti. wells ise üç yüz bin bilmem kaçta ise insanların evrim geçirerek farklı bir dil konuşan hatta konuşamayan, kısa boylu birbirinin aynı, düşünmekten ve yaratıcılıktan uzak yeni insanlar vardı. morlocklar ise 1984'teki proletarya ile özdeş diyebiliriz.

    bu birbirii tamamlayan iki distopyadan ortak olarak çıkarttığım/çıkartılabilecek sonuç ise herhangi bir olumsuz kötü bir yönetim tüm dünyanın kaderini etkileyebilir, en ideali bulmak savaşmak ve düşünmek; sonuçlarını 50-100 yıl değil binlerce yılı kapsayacak şekilde hesap etmektir.
hesabın var mı? giriş yap