• sizi domuzlar sizi,domuzlar gibi çürüyorsunuz.içinizde en çoğu var en azını kullanıyorsunuz, beni duyuyor musunuz ha?
    içinizde milyonlar var kuruşları harcıyorsunuz.içinizde bir dahi var deliliği düşünüyorsunuz.içinizde bir kalp var boşluklar hissediyorsunuz.hepiniz.her bir,hepiniz..
    harcamanız için savaş gerek.düşünmeniz için engel gerek.büyümeniz için bi meydan okuma gerek.kalan zamanda yerinizde sayıyorsunuz.domuzlar sizi!
    tamam ya! allah sizi kahretsin!ben size meydan okuyorum,ben.
    ölün yada yaşayıp büyük olun.kendiniz havaya uçuran nalları dikin yada bana gelin sizi heybetli yapıyım.ölünm sizi kahrolasılar,ya da gelip beni gully foyle u bulun ve sizi büyük yapayım.
    size yıldızları vereyim .sizi adam ediyim!
  • star wars ve star treki bilimkurgu sanmak hatasi içerisinde bulunan dimagların mutlaka okuması gereken bir başucu kitabı imiş*.

    barındırdığı bilimkurgu kalitesi ve o tarihte esamesi bile okunmayan benzersiz cyberpunk ögelerini gectim sadece kurgusu icin bile okunabilecek, insanin hayalgucunu zorlayan mukemmelikte bir esermiş bir de.

    okuyun kazanin, okutun dost kazanin.

    ayrica (bkz: alfred bester)
  • genelde isaac asimov tarzi romanlarda gorulen 'en hayvan olayi bile efendice sakin sakin anlatmak' tarzinin tersine stephen king ve dean r koontz tadinda kucuk detaylari da i$in icine katip adami killandiran, 1955 ko$ullarinda yazilmi$ oldugu gercegi mantik sinirlarimi sikip atan eser.
  • bırakın en iyi bilimkurgu kitabını, gelmiş geçmiş en iyi kitaplardan biridir bu.

    insanı hayret nidalarından coşkunun ötesine kadar çeşitli duygulara sürükler.

    alfred bester'in böyle bir kurguyu nasıl bir ruh hali içinde oluşturduğunu çok merak ediyorum. ne kadar düşündü, hayal gücünü ne derece zorladı, kalemi eline almadan önce aklından geçenler nelerdi... üstün insan sıfatını sonuna kadar hakediyor bester, çünkü öyle olmasa böyle bir kitap ortaya çıkamazdı.

    ayrıca kitabın iki adı da, stars my destination ve tiger! tiger!, inanılmaz vurucu, kurgunun ve konunun tüm gücünü laıkıyla taşıyor.

    insanın, ister cyberpunk sever olsun, ister bilimkurguyla uzaktan yakından alakası olmasın, isterse kalas olsun ya da sadece içinde bugün matrix'in bile borçlu olduğu öğeler için okuyor olsun, inanılmaz etkileneceği kesin.

    ayrıca gully foyle'un başlardaki kazmalığını aklınıza getirin ve sonra şu surata bir kaplan çizin. *
  • okurken nedense rammstein ile özdeşleştirdiğim başucu kitabı. özellikle gully foyle karakterinin işkence sahnelerinde beynimde hep rammstein çaldırıyor bu kitap.
    okunurken yazıldıgı yıllar gozonunde bulunduruldugunda ne kadar muhtesem bır kurgu oldugu daha ıyı anlasılabılıyor
  • zihnimde bir android'in repliği ile buluyor yerini:
    “you’re all freaks, sir. but you always have been freaks. life is a freak. that’s its hope and glory.”
  • hikayesi, gully foyle karakterinin iç hesaplaşmaları, modern dünyaya eleştirel bakış açısı ve dinamizmiyle öncü olmayı hak eden, muhteşem bilim kurgu eseridir. ilk defa 3-4 yıl önce sözlükte denk gelip, merak ederek okumuştum ve burada yazılan övgüleri fazlasıyla hakeden bir kitap olduğunu söylemek bile bu kitabı övmeye yetmez. ayrıca olur da gelecekte filmi çekilirse ki eminim hollywood bunca yıldır görmezden geldiği bu kitabı eninde sonunda keşfedecek ve iyi kötü filmini çekecek, buralar entry kaynayacak.:)
  • bu zamana kadar okumayarak çok şey kaybettiğimiz bilimkurgu romanıdı. ithaki son senelerde yaptığı bu bilimkurgu serisi çıkış ile bizi günden güne mest etmekte. en son -yani yaklaşık 6 ay önce- bilimkurgu serisinin sonuncusu olan bu kitabı bitirdiğimde elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemedim. ne düşüneceğimi bilemedim. çünkü foyle, öyle bir anti-kahraman ki, kendinden kaça kaça en sonunda bir kahramana dönüşüyor.

    1957 yılında böyle bir kitap yazıldığını asla unutmayın, kelimeler, teoriler, verilen bilgiler, kitaptaki kurgu hepsi insanı kendine hayran bıraktırıyor.

    gully foyle'dur benim adım
    terradır vatanım
    boş uzay evim,
    yıldızlar hedefim.
  • bir alfred bester romanı.

    --- spoiler ---

    kitap; gully foyle'ın, yırtıcı bir hayvandan farksız içgüdülerini alıp onu pişmanlık, vicdan gibi insana özgü duygu ve niteliklerle tanıştırmasıyla son buluyor. benzer konudaki yapıntılarda*, bilim adamı/astronot, uzayın-gezegenin bir yerinde tek başına kalıp kör topal da olsa hayatını idame ettirir. oysa gully foyle, eğitimsiz, cahil, inatçı, kenar mahalleli, sıradan/ortalama bir adamdır. hatta, tüccar donanma kayıtlarında bile, adamın ne kadar oksijen israfı olduğundan bahsedilir:

    foyle, gulliver
    eğitim: yok
    becerileri: yok
    derece: yok
    tavsiyeler: yok

    "hırs eksikliği yüzünden fiziksel gücü ve zeka kapasitesi gelişmemiş bir adam. minimum çaba harcıyor. sıradan insan'ın tipik bir örneği."

    kaplan kaplan'ı, uzayda tek başına kalan bilim adamlı yapıntılardan ayıran temel nokta; foyle karakterinin yukarıda bahsettiğim özelliklerden ötürü çıldırmaya daha yatkın oluşu. yüz yetmiş gündür uzayda sürüklenen adam, içinde belki kırıntıları bulunan insanlığını hepten yitirip hayvana dönüşüyor. göçebe isimli uzay aracının uzayda sürüklendiğini gördüğü halde önünden geçip giderek onu ölüme terk eden vorga gemisine bilenip kitabın hikayesini oluşturan değişimin ilk adımını atıyor. bundan sonrası, yaklaşık 300 sayfa süren bir kovalamaca ve kendini bulma hikayesi.

    robin wednesbury'nin gully foyle'a söylediği sözler, kovalamacanın altında yatan anlamı açıklama açısından çok değerli:

    "sen, hayatın boyunca hep kaçtın. gerçeklerden kaçmak için onlara saldırmak... yalanlamak... yok etmek. işte senin yaptığın da bu. hayatı olduğu gibi kabul edemiyorsun. reddediyorsun. ona saldırıyorsun. kendi kalıbına sokmaya çalışıyorsun. kendi çılgın kalıbına uymayan her şeye saldırıp onları yok ediyorsun."

    gully foyle, nomad aracından kurtulup intikam diye balatayı sıyırdığında, gerek jiz, gerekse robin olmak üzere ona değer veren herkese zarar verdi. robin'e tecavüz etti, jiz'i uzay boşluğunda terk edip gitti. aklında sadece öldürmek, intikam almak ve farklı yollarla zarar vermek vardı. onu yalnız bırakanların kim olduğunu öğrendiğinde ne değişti? intikamını alabildi mi? elbette hayır. bu sefer de geride bıraktığı şeylerin vicdan azabını çekmeye başladı. yaptığı şeyleri kabul edip af dilediğinde, insandan üst; ulvi bir varlığa dönüştü. kendini buldu.

    yalnızca 'jaunte'leyip zamanı büktü' deyip geçerseniz, kitap; anlamını yitirecektir.
    --- spoiler ---
  • kaplan kaplan'in orijinal adi. ingiltere baskisinda kitap tiger tiger adini almi$tir, burdan da boyle olmu$tur. "her bilimkurgu severin keyifle okuyacagini du$unuyorum"
hesabın var mı? giriş yap