• insanların çok yürüdüğü yollar patikadan asfalta dönerdi.*
  • amiga'da settlers oynayan 100 kisiye "neden bu oyunu oynuyorsunuz?" diye sorulsa "eee, oooo, hmmm" cevabi alinacagina garanti verebilirim, oylesine -ne oldugu tam bilinmeyen- acayip bir cekiciligi vardir bu oyunun. zaten daha giris demosunda adeta bir nasreddin hoca tadinda at suren sovalye ve civil civil grafikleriyle belli eder kendini. yani tipki yaylana yaylana giden sovalye gibi tam anlamiyla "rahat ol adamim" havasi estirir baslangictan itibaren. real time strategy olmasina ragmen oyle zannedildigi gibi "hemen kaynaklari etkin kullanip en hizli sekilde uretime gecmeliyim" gibi bir zorunluluk getirmez. herseyi aheste aheste yapabilme luksu vardir isterseniz. settlers i boyle nedensizce cekici yapanin da bu iki ozellik olma ihtimali yuksektir saniyorum (sirin grafikleri ve oyunun rahat yapisi). standart bir amiga ile deneyimlenebilecek en guzel grafikler ve sesler anketinde settlers guclu bir adaydir.

    tipki theme park orneginde oldugu gibi "oyunu seyretme" mantigi ciddi derecede bagimlilik olusturur. bir kere gerekli komutlari verdikten sonra kendi basina calisip didinen ufak insanciklarin sirin grafikler ve eglenceli bir muzik esliginde izlenmesi settlers in en bilinen ozelliklerindendir. agac kesen, yol yapan, bina kuran bu cizgi film karakteri kivamindaki minik insanlar ve cok guzel bir sekilde olusturulmus genel grafikler hipnotize eder oynayani. bu sebepledir ki railroad tycoon, colonization vesaire oynarken sinir stres yapan gunahkar ruhlar (oyuncu desek de olur) settlers ile adeta bir arinma surecine girer, bob marley havasi yakalar. yine bu nedenle genelde er kisi oyun oynarken sikilan kiz arkadas muessesi bu oyun ile cok iyi anlasir, oturur izler veya kendisi oynar. enteresan bir sekilde annelerin bu oyunu cok sevmesi de bir baska gercektir (arkadasimin annesi deliler gibi oynar hatta taktik verirdi, biz de "vay be ne anneler varmis" derdik).

    bir diger onemli ozelligi de genelde bu tur oyunlarda hissedilemeyen "burasi benim topragim, onu korumali, gelistirmeliyim" havasini verebilmesidir bence, artik seker gibi grafikleri mi yoksa ufak insanciklarin bagimsiz davranmasi mi buna sebeptir bilmem.

    makro olcekli yonetimde civilization ve turevleri, mikro olcekli yonetimde railroad tycoon ve turevleriyle asik atmasina imkan olmamasina ragmen (o oyunlar zorlayici derecede ilgi ve konsantrasyon ister) oyun tarihine gecmis, amiga nin en bilinen ve sevilen oyunlarindan biri olmustur kisacasi bu uc disketlik 1993 blue byteyapimi, cizgi film kivamindaki oyun. hatta isbu yaziyi yazarken arkada winuae araciligiyla calismakta ve kucuk insanciklar haril haril islerini yapmakta, arada gozum kaydikca ne yazdigimi unutuyorum, anlayin iste nasil bir "izletme" potansiyeli oldugunu.

    tabii bu yazilanlarin hepsi amiga versiyonu ilk settlers icin gecerlidir, serinin geri kalani oynamaya bile degmez. amiga versiyonu gercekten bambaska bir deneyimdir, doksanlarin ilk yarisinda kuzen tayfasi ile bolca uykusuz geceler gecirmemize neden olan sayisiz muhtesem amiga oyunundan biridir. 2 mouse ile strateji oynayabilme gibi dahiyane bir fikri uygulamistir (pc ler "bip bip" diye abidik gubidik oyunlar calistirirken hem de). eski oyuncularin arada bir emulator araciligiyla acip anilari yadetmesi hiddetle tavsiye olunur (o ne demekse).
  • küçük yaştaki çocuklara micro resource management öğretip, geleceğin ekonomistlerinin yetişmesinde katkıları bulunan bluebyte yapımı oyun. settlers 2 gold edition en başarılı versiyonudur.
  • settlers 4 serinin en iyi oyunudur. oyun gereksiz detaylardan uzak olduğu için baymaz ve oldukça zevklidir. yalnız ülkemizdeki kopyaları beta versyonundan olduğundan, bir türlü update edilememekte ve bu yüzden oyunun birçok yeni özelliği kullanılamamakta. internet'den oyunun iso'larına ulaşıp galeyana gelerek mutlu olmak ise sizin elinizde.
  • settlers 3teki bir bug sayesinde demircinin domuz ürettiğini gördüğümüz, şaşırdığımız oyun.
  • ciktigi zamanlar bir benzeri dahi olmayan realtime strateji oyunu.*
    askerler ve i$ciler uzerinde direk etkide bulunmak mumkun degildi. bir bina yapilacaksa bina yapma komutu verilir, i$ciler kendi kendilerine gider cali$irdi. daha sonra iki, belki uc defa devam oyunu yapildi. yillar sonra ea, majesty ile bu oyunu taklit de etmi$tir.
  • ipad için settlers hd adında güzel bir versiyonu olan oyun.
  • amiga'da çıkmış, akılda yer etmiş pek çok oyundan bir taneside the settlers'dir. saatlerimi verip bölümü bitirme çabalarım, sözlük sözlük ingilizce kelimelerin anlamlarını bulma çabalarımı ve bu sürecin verdiği keyfi, şimdi piyasadak bulunan hiç bir strateji oyununda bulabilmek mümkün değil.
  • iktisat okumam bundandır
  • filmekimi seçkisinden the settlers'ı sizler için inceledik. yazımız sizlerle: medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar

    genellikle çalıştığı filmlerde kurgudan sorumlu olan felipe gàlves haberle, ilk uzun metrajına the settlers (los colonos) ile imza attı. senaryosunu antonia girardi ve mariano llinás ile yazan gálves, eleştirmenler tarafından oldukça olumlu geri dönüşler almayı başardı. the settlers, aynı zamanda şili’nin oscar adaylığı için başvuru yaptığı film konumunda.

    --- spoiler ---

    kan donduruyor

    film, 1893’te geçip gerçek olaylara dayanmaktadır. hikaye ise şili’li yerli bir melez olan segundo, ingiliz ordusu kaptanı maclennan ve amerika’lı bir paralı asker olan bill’in, devletin josé menéndez adlı bir caniye verdiği toprakların sınırlarına sahip çıkmak ve yerlilerden arındırmak için at sırtında sefere çıkmasını merkeze alıyor. yani en başta idari bir keşif gezisi gibi görünen durum, canice bir ava dönüşüyor.

    the settlers açılışından sonuna kadar soğuk bir atmosfer etrafında, insanın kanını donduran olaylar bütününden oluşuyor. gálves bu canliliği, insanın suratına tokat gibi vurduğu sahneleri başarıyla ekrana yansıtmakta sıkıntı yaşamıyor, bu konuda bir sorunum yok. gâlves‘in bana göre asıl problemi bir türlü ritim yakalayamadığı senaryosunda yatıyor. yaşanılanları derinleştirmesi gerektiği yerlerde yüzeysel bırakması sebebiyle sınıfta kalıyor.

    ele alınan konu daha iyi bir film hak ediyor

    “medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar” demiş mehmet akif ersoy. tarih boyunca başka bir ırka duyulan nefret ve öfke, sadece ama sadece “temizleme görevi” olarak görülmüştür. insanoğlu, yaşadığı toprakları sahiplenmeyi tarih boyunca yanlış anlamıştır. bu yanılgı günümüzde dahi değişmemiştir. dünya yüzeyi, “üstün ırk” kavramının arkasına sığınan zavallıların, zulmetme fetişinden gelen canavarlıklarla dolu değil midir? bugünkü büyük ülkeler, medeniyeti böyle sağlamakla meşgul değil miydi? topraklar bunca zaman kan ve bedenle yıkanarak bizlere eşlik etti.

    the settlers şili’de yaşanan soykırıma ışık tutarken, keşife çıkan iki asker ile esir konumunda olup, söylenenleri yapmak zorunda kalan yerli bir gencin psikolojisini ön planda tutmayı tercih ediyor. gálves‘in bu tercihi karakterler arası çatışma ve dünya görüşü ayrıldığında farklı bakış açıları sunsa da, bir noktada hikayedeki yerleri gereğinden erken kopuyormuş gibi hissettiriyor. askerlerin gözlerindeki nefretin harika verildiği bir gerçek, yerli gencin de içinde biriktirdiği kini ve her an patlamaya hazır surat ifadesi duygusal açıdan etkileyici, bunlar tamam. olmayan şey ise yavaş akan bir filme göre karakterlerden çabuk uzaklaşmamız. onların iç dünyasının daha uzun ve derinlikli bir işleyişini, yaşanan soykırımın ise incelikli bir yansımasını the settlers‘dan alamadım. genele bakarsak, bu konu kesinlikle daha iyi bir filmi hak ediyor.

    modern western olarak atmosfer yaratımı güçlü

    filmde en sevdiğim şey atmosfer oldu. simone d’arcangelo‘nun sinematografisi, izleyiciyi filmde tutmada en büyük etken. hele ki geoffrey pope‘un klasik western filmlerini anımsatan, insanı ele geçiren bestelerinin tadı bambaşkaydı.

    the settlers yetersiz senaryosunun kurbanı olmasa, yaratılan atmosferden ve kusursuz bestelerden daha verimli beslenebilirdi. çünkü film bittikten sonra ilk yaptığım şey görüntü yönetmenine ve bestecisine bakmak oldu. son olarak gálves‘i her türlü takdir edeceğim. çünkü ilk uzun metraj denemesinde, topraklarında yaşanan böylesine karanlık bir olaya ışık tutma çabası her anlamda değerli. yönetmenlik yapacağı diğer filmleri merakla bekleyeceğim.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap