• bir sürü insan fiction bölümünün kurgu yazın konusunda nasıl da büyük öneme sahip olduğundan bahsetmiş ama podcastlerinin linkini vermemişsiniz dostlar. kadife sesli editör deborah treisman'ın hazırladığı, her ay ünlü bir yazarın daha önce dergide yayımlanmış bir öyküyü okuması, sonra da bunu deborah ile birlikle tartışmaları üzerinedir bu podcast. öykü dinlemek istediğinizde, sevdiğiniz yazarların başka sevdiğiniz yazarları nasıl yorumladığını duymak istediğinizde, uyumak isteyip uyuyamadığınızda ilaç gibi gelen, harika bir seri bu, eksik kalmasın. aşağıya hem serinin genel linkini, hem de içinden seçmece yapıp orhan pamuk'un okuduğu borges, salman rushdie'nin okuduğu italo calvino ve kişisel favorilerim olan margaret atwood'un okuduğu mavis gallant ve alice munro hikayelerinin linkini bırakıyorum. siteden dinlediğinizde abone değilseniz erişiminiz kısıtlı ama podcast kanalı üzerinden takip ettiğinizde tüm eski linklere erişebilirsiniz.

    fiction podcast

    orhan pamuk reads borges
    margaret atwood reads mavis gallant
    margaret atwood reads alice munro
    salman rushdie reads italo calvino
  • pek çok kez the new yorker aldım ama dergiye abone olduktan sonra fark ettiğim bir şey var. bu şey neden salinger gibi pek çok yazarın, öykülerinin özellikle the new yorker'da yayınlanmasını istediğini de anlatıyor.
    o şey, the new yorker'ın aslında bir dergi olmaması, the new yorker'ın bir insan olması. the new yorker'a bir bütün olarak baktığınızda idealize edilmiş bir insanı okuyorsunuz aslında. olmak istediğiniz insanla konuşuyorsunuz daha doğrusu.
  • son sayısındaki kapak tasarımıyla, yaratıcılığın ne demek olduğunu göstermiş olan dergi.

    http://www.newyorker.com/…ann-japan-earthquake.html

    japon'yadaki nükleer felaketi bu denli sanatsal anlatabilen bir kapak çalışması herhalde daha yapılamaz.
  • guduk klarinetci woody allen'in bir sure yazarlik yaptigi bir mihenk tasi bir kilometretasi
  • hayata gozlerini 1925 yilinda acan, zamaninda harold ross tarafindan cikarilmaya baslanmis, ki harold amcamiz zamaninin en gozde entellerinden biri olmakla unludur (bkz: algonquin hotel), o zaman bu zaman populeritesini kaybetmek bir yana, tam tersi unu, sani sohreti gittikce cig gibi buyumus, amerika'daki entellektuelligin ( esasina bakilirsa east coast entellektuelligi demeliyim) demirba$i haline gelmi$ dergi.

    bu new yorker'in sevilesi pek cok yonu olsa da, en sevileleri herhalde derginin kendisinden unlu komedi dergi kapaklari ve karikaturleri ve ayrica dergimizin guzelim fiction bolumudur. bu fiction dedigimiz bolum her hafta amerika'nin gundeminde en cok ilgi ve sayginlik goren zadie smith'inden tutun jeffrey eugenidese kadar (bkz: the virgin suicides) bir suru yazarin minik hikayeleri ya da yeni cikarmakta olduklari kitaplardan bolumleri icerir. hatta woody allen bile arada bir kalem oynatir bu dergide, oyle bir institutiondur bu dergi.
  • ilgilenenlerle haftalık pdf'lerini paylaşabileceğim dergi.
  • bu haftaki sayısında "istanbul'dan mektup, hatıra mutfağı, türkiye'nin unuttuğu bir yiyeceği bir şef terkrar keşfetti" şeklinde 6 sayfalık bir makale yayınlamışlar. bahsettikleri mekan ise çiya sofrası
  • 17 ekim sayısında yayınlanmak üzere darbe girişimi hakkında detay seviyesi korkunç bir makale yayınlamıştır.

    burada.
  • geçenlerde bünyesinde yayınlanan şu karikatürün ersin karabulut'un fransa'da henüz yayınlanan kitabında yer alan şu çizimini az biraz fazla andıran dergi.
  • (bkz: gürbüz doğan ekşioğlu) kendisinin çizimleri 5 kez bu dergiye kapak olmuştur.
hesabın var mı? giriş yap