• kahramanların binbir yüze sahip olsa da, aslında tek bir arketipe indirgenebileceğini öne süren ve kahramanın serüvenini 17 adımda özetlemeye çalışan kitaptır.

    ayrıca star wars 'un yaratıcısı george lucas, bu kitaptan esinlendiğini belirtmesiyle daha da anlam kazanmıştır.

    bildiğimiz üzere aşkım carl jung da, kahraman arketipinin insanoğlunun ortak bilinçaltının ürünü olduğunu yıllar yıllar önce söylemişti.

    bilim adamları ve yazarlar kahramanlarımız üzerindeki gizemi, onları "açıklayarak" dağıtmaya çalışsalar da, başta mitolojik olanlar olmak üzere tüm kahramanlarımızı seviyoruz efenim.

    ve gelelim "süper kahramanın 17 aşamalı yolculuğu"na!

    ( yazarın* herakles'ten - captain america'ya kadar hepsinde geçerli olduğu iddia ettiği bu yolculuk, kapladığı yer itibariyle oldukça iddialı!)

    1-maceraya çağrı: bir insanın yaşamını temelden değiştiren olay.
    2- çağrının reddi : müstakbel kahraman, kendisine yapılan çağrıyı önce reddeder. korkar veya mevcut yaşamındaki görevlerini öne sürer.
    3- doğaüstü yardım : sonunda kahraman yolculuğuna başlar. ona doğaüstü bir rehber yardım eder.
    4- ilk eşik : bu ilk sınavda kahraman bilinmeyen bir dünyaya girer.
    5- balinanın karnı : kahramanın en kötü anıdır. ancak bu noktada yeni bir benliğe kavuşmayı kabul eder.
    6- sınavlar yolu : sınavlar yolu önünde açılır. bunlar kahramanın dönüşmesi için bir dizi görev veya zorluktur.
    7- tanrılarla buluşma : tanrı veya tanrılar, koşulsuz sevgi ve kahramanın kendi kendisiyle barışmasını temsil eder.
    8- baştan çıkarıcı kadın : kahramanı yolundan döndürmek için karşısına birçok hile ve büyü çıkar. kadın baştan çıkarma metaforudur.
    9- babayla karşılaşma: kahraman kendi üzerinde en büyük güce sahip kişi/kurum/olay şeyle yüzleşir. baba figürü bunun simgesidir.
    10- zirve noktası : kahraman tanrısal özellikler kazanır.
    11- son lütuf : yolculuğun misyonu gerçekleşir, aranan şey bulunur.
    12- dönmeyi reddetmek : kahraman ulaştığı zirve noktasından geriye dönmek istemez.
    13- sihirli uçuş : bazen kahraman ulaştığı "şey"den kaçmak zorunda kalır; dönüş yolculuğu gidiş kadar tehlikeli olabilir.
    14- kurtulma : kahraman eğer yaralanmış veya zayıflamışsa rehberlerin desteğine ihtiyaç duyar.
    15- dönüş eşiği : kahraman geri dönerken, arayış sırasında kazandığı bilgeliği kaybetmemek zorundadır. bu da bazen çok zor olur.
    16- iki dünyanın efendisi : kahraman, maddi ve ruhani dünya arasında bir denge bulmalı, her iki dünyaya da egemen olmalıdır.
    17- yaşama özgürlüğü : kahraman ulaştığı bilgelik sayesinde ölüm korkusundan kurtulur, dönüşünde de yaşama özgürlüğüne sahip olur. artık ne geçmişten pişmanlık duyar ne de geleceğe bel bağlar.

    kaynak: #tarih

    niye oturdum, üşenmedim ve bunu yazdım, en ufak bir fikrim yok.
    okayıyamaşitakombamba
  • yirminci yüzyılın en önemli kitaplarından biri. mitolojiyi uydurma öyküler olarak gören görüşten içsel yolculuğa dönüştüren, hayatınızdaki çıkmazlara ipuçları sunan ve bir bakıma hayat kurtaran bir kitap. (benimkini kurtardı)
  • campbell, kitapta sıradan insanı kahraman yapan yolu temelde 3 aşamada inceler. ilk aşama "evden ve toplumdan ayrılma/yola çıkış"tır. bu aşamada "macera çağrısı" ön plana çıkar. kahraman için yapılması gereken tek şey vardır, o da bu yolculuğa çıkmak ve macerayı yaşamaktır. daha sonra "kabul edilme töreni" diye adlandırılabilecek kısım gerçekleşir. bu aşama zaferle sonuçlanan çeşitli denemelerden oluşur ve sonuç olarak sıradan insan kahramana dönüşür. yani artık kahramanın "kahramanlığı" hikayedeki bir başka karakter tarafından onaylanır veya değişik sembollerle seyirciye aktarılır. en son aşama ise "geri dönüş/toplumla yeniden entegre olma" aşamasıdır. kahraman evine geri döndüğünde eski karakterinden çok farklıdır. hem fiziksel hem de zihinsel olarak bir değişim geçirmiş, bilinci bütünlük kazanmıştır.

    ilyada'dan antigone'ye, star wars'dan gılgamış'a ve hatta harry potter'a kadar aslında tüm kahramanlık öykülerinin iskeleti aynıdır. (bkz: monomyth)
  • mitolojik hikayelerdeki, masallardaki ve fantastik holywood filmlerindeki her karakterin aslında ana karakterin farklı kişilikleri olduğunu iddia eden kitaptır. bu yüzden ismi the hero with a thousand faces'tir. yani yüzüklerin efendisi'ndeki gollumdan gandalfa bütün karakterler aslında ana kahraman olan frodo'nun zihnindeki farklı arketiplerdir. bütün hikaye ise frodo'nun içdünyasında yaptığı savaştır. bu görüşe verilebilecek en güzel örneklerden birisi kesinlikle fight clubtır.
  • "orada" dedi "allah'ın daha güzelini yaratmadığı kızını gördüm onun." ve hemen prenses budur'u övmeye koyuldu.

    "bir burnu vardı bilenmiş bıçak sırtı gibi ve yanakları pembe şarap ya da kan kırmızı manisa laleleri gibi. dudakları mercan ve akik taşı parlaklığında ve ağzının suyu yıllanmış şaraptan daha tatlı; onu tatmak cehennemin en şiddetli acısını dindirir. göğsü onu gören herkesi baştan çıkarıyor ve oradan pürüzsüz ve yuvarlak iki kol uzanıyor; şair el valahan'ın onun için dediği gibi:

    öyle bilekleri var ki bilezikleri tutmasa
    yenlerinden gümüş yağmur gibi dökülecek."

    copy paste değil alın teri: http://i.hizliresim.com/ayokqz.jpg
  • yazarın mı kafası çok karışıktı, çevirmen mi metni hiç sallamadı bilmiyorum ama okurken bir türlü anlam bütünlüğü yakalayamadığım bir kitap. bende de sorun olabilir tabi ama kıstas olarak bu kitaptan önce freud'un totem ve tabu kitabını sular seller gibi okuduğumu göz önüne alınca bir gözlemci olarak bu faktörü biraz arka plana itiyorum açıkçası. bütün kitap boyunca vurgulanan monomit formülasyonu aslında birkaç cümleden ibaret ve aynı formülasyonun işlerliği yüz sayfada da gösterilip özetlenebilirmiş, kaldı ki bunun deneyini bizzat kitabın ilk yüz sayfası üzerinde görüyoruz. ilk yüz sayfadan aklınızda kalacak olan anahtar cümleler sonraki iki yüz elli sayfada da farklı şekillerde tekrar edip duruyor kanımca. ayrıca yazarın bizi yöneltmeye çalıştığı ana fikir de mitlerden çıkarılabilecek ortak bir kalıptan ziyade yazarın mit kavramı içinde görmek istediklerinin bir aynası oluyor. yani yazarla taban tabana zıt görüşte birisi de aynı yöntemle kendi yaptığı bölük pörçük bir seçki üzerinden kendi görüşünü ispat edebilirmiş gibi geliyor bana. son olarak eleştirmek istediğim nokta ise kitap boyunca bahsedilen mitlerdeki sembolizasyon konusuna yazarın aslında göründüğü kadar eğilmemesi olacak. yazar sürekli mitlerde sembollerin ne kadar önemli olduğundan bahsediyor, fakat birkaç yer dışında bu sembolizasyona dair geliştirilmiş bir sistem ya da bu sembolleri okumaya yönelik bir perspektif göremiyoruz. yazar ısrarla sembollerin mitler için önemli olduklarını vurguluyor, fakat bu önemin içeriğini sistematize edip detaylıca inceleyemiyor, semboller üzerinden göstergebilimsel bir okuma yapamıyor. sembollerin rüyalar ile benzerlikleri ve psikanalizden dem vuruyor, fakat bu farklı başlıkları bir türlü etkin bir biçimde harmanlayıp incelemesine disiplinlerarası bir boyut katamıyor. şüphesiz ki sözkonusu kitabın kendi alanına kattığı birtakım önemli şeyler vardır, en azından detaylı bir derleme olduğu su götürmez. fakat benim gibi bu alanın uzmanı olmayan, sadece konuyla ilgili biraz daha fazla şey öğrenmek, yeni bir perspektifle tanışmak isteyen sıradan bir okur için hayal kırıklığı olduğunu söylemek durumundayım. bu kitap bende öğretici, ufuk açıcı bir kaynaktan çok üniversitede hiçbir bok anlaşılmayıp sınavından güç bela geçilen dandik ders notu izlenimi bıraktı sadece. ekşi sözlük gömme kuşağı bu gecelik bu kadar sayın okurlar, başka bir antin kuntin başlıkta birtakım göstergebilimsel hezeyanlarımı paylaşmaya niyetlendiğim başka bir gecede tekrar görüşmek üzere...
  • joseph campbell in kahramanligi formule ettigi kosebasi kitabi. turkce cevirisi okunakli degildir. tedavulden kalkmis yahut hic girmemis kelimelerle mesele daha da anlasilmazliga suruklenmektedir. kitabi orijinal ingilzcesinden okumanizi tavsiye ederim. yine joseph campbell' in yazdigi mitolojinin gucu isimli kitapla * beraber okundugunda daha fazla verim alinabilir.

    (bkz: buddha)
    (bkz: prometheus)
    (bkz: ilahi komedya)
    (bkz: faust)
    (bkz: anna karenina)
    (bkz: krişna)
    (bkz: hz. muhammed)
  • bir çokları için şaşırtıcı veya kabul edilemez gelecek ama ibn arabi'nin fususu'l-hikem'i de kahramanın sonsuz yolculuğunu peygamberler metaforu üzerinden anlatır.

    adem peygamberle başlayan serüven islam peygamberi ile sona erer.

    her peygamberde olgunlaşma (erginleşme) süreci bütün yoğunluğu ile devam eder. nihayetinde ferdiyet (hiçlik) makamında döngü tamamlanır.

    arabi'nin campbell'dan farkı aynı kozmik kurguyu islami retorikle donatmasıdır. bu retoriğe takılınmazsa fususu'l-hikem evrensel bir ontolojik yapıt sayılmalıdır.
  • durmakta olan rengarenk boyali bir ruzgar gulunu dondurdugumuz de bembeyaz olur ya!, iste oyle birsey yapabilme etkisine sahip -musait- kafalara.
  • kendi kahramanlik yolculuguna cikmis madde bagimlilari tayland'daki wat tham krabok tapinagi'nda campbell'in tarif ettigine benzer bir yoldan yuruyerek bagimliliklarindan kurtuluyorlar...
hesabın var mı? giriş yap