• ben hayatimda irkciliga ugramamis biriyim, bu oyunda dunmer'ler tarafindan ugradigim irkciligin, ayrimciligin, siddetin haddi hesabi yok. savasci bi ork olarak yeni bir köye kasabaya geliyorum, hemen dunmer'in biri laf atiyor. konusayim diyorum, biz burada yabancilari sevmeyize bagliyor. bazilari acik acik gün gelecek tüm yabancilarin uykuda bogazini kesecegiz falan dedi lan. bir konu hakkinda bilgi almaya calisiyorum, sen kim köpeksin de senle konusacagim falan diyorlar. alisveris yapayim diyorum, esnaf sürekli beni kazikliyor. haritada sürekli gözlerim yasli geziniyorum, imperial görünce sarilip, ya bu memleket neden böyle diye hickirmaya basliyorum.

    derken bir gün dedim ki bu böyle olmayacak, kendimi sevdirmem lazim. e ayibogan gibi bir ork olarak speechcraft'im 5, yani minimumda. konusmayi degil savasmayi bilirim ben. karsimdakine iltifat ediyorum siktiri cekiyor, korkutmaya calisiyorum senden korkan senin gibi olsun pis ork diyor. (ork kardeslerim gücenmesin, ayip ediliyor yani bana) derken birini yakaladim, iki iltifat basarisiz olursa, ücüncü basarili. öyle iltifat ede ede sevme seviyesi 0'a düsmeden 20-40 arasi gidip gelmeye basladi. yakaladim ya, sürekli iltifat ediyorum, iltifat basarili oldukca speechcraft seviyem artiyor yavas yavas.

    yemedim icmedim günlerce iltifat ettim ve speechcraft'imi 70'e cikardim. artik tatli dilli bir orkum. bir mekana giriyorum, herkes bi bakiyor 2 metre boyunda kasli masli heavy armor'lu baltali ork ama konusmaya bir basliyorum "özgür kardes, müsaade varsa bir cift kelime de ben edebilir miyim" seklinde. herkese kendimi sevdire sevdire geziyorum artik. size medeniyet ögretecegim irkci pislikler.

    edit: imla
  • seneler seneler önce daha oblivion çıkmamışken morrowind için bir mod tasarlıyordum. kendim modelleme yapmadım ama birçok güzel modeli derleyip toplamıştım.

    konusu şöyleydi:
    haritada orada burada karşımıza çıkan daedra tapınak harabelerinden birisinde (bizimki vvardanfell'in kuzeyinde bir adada) gizli bir grup daedra-tapar bir araya gelir ve ayinler yapmaya başlar. insan kurbanı içeren bu ayinlere güçlü büyücülerin ve rahiplerin katılımıyla iş gittikçe büyür ve sonunda bunlar tapındıkları çok güçlü bir daedra prensini çağırırlar. (ismi olan meşhur prenslerden biri mi yoksa belki daha düşük rütbeli adı bilinmeyen bambaşka bi tanesi mi karar vermemiştim) konu klişe sayılabilir ama hiçbir zaman bıkılmayan klişelerden (bkz: swh). ve biz de ayini durdurmaya gidiyoruz ama görüyoruz ki çok geç kalmışız ve o battal daedra ile de mecbur dövüşçez eheh.

    bayağı bi script yazarak şunları yapmıştım:
    tapınağın bulunduğu adaya gelince gizli ve kutsal(!?) olan bu yere izinsiz ayak bastığınız için herkes size dalıyor.
    ama eğer tarikatın muhafızlarından birini öldürüp zırhlarını ve miğferini o sırada başka bir muhafız sizi görmüyorken, yani gizlice takarsanız, ayin odasının girişine kadar kimse size karışmıyor. ama eğer brinin önünde miğferinizi çıkarırsanız sizin yabancı olduğunuzu anlayıp tekrar dalıyorlar. eğer milletten kaçıp, hem görüş alanlarından çıkıp, hem de yeterince uzaklaştıktan sonra miğferinizi geri takaranız sizi tekrar rahat bırakıyorlar.
    ayine girmeye kalkarsanız "höst giremezsin" diyip yine dalıyorlar.

    zamanla yeniden inşa edilen harabenin planları:
    http://i107.photobucket.com/…atlas/morrowind/c5.jpg
    http://i107.photobucket.com/…atlas/morrowind/c6.jpg
    http://i107.photobucket.com/…as/morrowind/hkhjk.jpg
    http://i107.photobucket.com/…wind/screenshot183.jpg
    http://i107.photobucket.com/…owind/screenshot21.jpg
    http://i107.photobucket.com/…rowind/screenshot2.jpg
    http://i107.photobucket.com/…wind/screenshot178.jpg
    http://i107.photobucket.com/…s/morrowind2/c16-1.jpg
    http://i107.photobucket.com/…as/morrowind2/c7-1.jpg

    ayin odasına giden geçitlerden:
    http://i107.photobucket.com/…tlas/morrowind/t15.jpg
    http://i107.photobucket.com/…wind/screenshot224.jpg
    http://i107.photobucket.com/…tlas/morrowind/fgh.jpg
    http://i107.photobucket.com/…d2/screenshot148-1.jpg
    http://i107.photobucket.com/…d2/screenshot159-1.jpg
    http://i107.photobucket.com/…d2/screenshot164-1.jpg
    http://i107.photobucket.com/…d2/screenshot165-1.jpg

    bu da ayin sahnesi:
    http://i107.photobucket.com/…as/morrowind2/t1-1.jpg
    http://i107.photobucket.com/…wind/screenshot105.jpg
    http://i107.photobucket.com/…wind/screenshot110.jpg
    http://i107.photobucket.com/…rowind/screenshot4.jpg
    http://i107.photobucket.com/…atlas/morrowind/t7.jpg
    http://i107.photobucket.com/…d2/screenshot126-1.jpg
    http://i107.photobucket.com/…as/morrowind2/t4-1.jpg
    http://i107.photobucket.com/…wind/screenshot138.jpg

    daedra:
    http://i107.photobucket.com/…wind/screenshot123.jpg
    http://i107.photobucket.com/…tlas/morrowind/t23.jpg

    yavaş yavaş da olsa modumu yapıyordum, ta ki kısa bir süre sonra oblivion'ın çıkacağı haberini alıncaya kadar. ondan sonra artık kimse oynamaz diye yapmayı bıraktım.
    oblivion çıktı ve main quest'i inanılmaz benziyordu benim moduma. daedra prensinin gizli tarikatı daedra prensini çağırıyor, tarikatın içine sızıp insan (argonian gerçi) kurban edilen bir ayine katılıyorsunuz..vb ..vb.
    nasıl "ben demiştim önceden" demenin bi değeri yoksa oblivion çıktıktan bunca sene sonra bu entry'i girmenin de pek bi anlamı yok.
    ama modum bitmese de bari en azından burdan bu şekilde paylaşıyım dedim, eski klasörlerimde gezerken.
  • hakkında ne yazsam bana oynadığım zaman içerisinde hissettirdiklerini tam anlatmaya yetmeyecek, fikrimce elder scrolls serisinin açık ara en iyi hikaye derinliğine, karakter inşasına, atmosfer orijinalliğine sahip oyunu. hatırladıkça hala her seferinde yeniden oynama hevesiyle dolup taştığım, moon-sugar krizindeki khajiit gibi kargacık burgacık kelimelerle derdimi anlatamadığım bu deneyimin öyküsünden biraz bahsedeyim.

    morrowind, tamriel üzerinde dunmer'ların (yani dark elflerin) vatanı olan bölgenin ismidir. bu haritada sağ üstteki pembe kısımdır. başkenti kraliyet sarayının da bulunduğu mournhold'dur. morrowind haritada da görülebileceği üzre içerisinde büyük bir ada olan vvardenfell'i ihtiva eder. geçmişte burada hüküm sürmüş fakat kendi gizemli felaketlerini hazırlamış olan dwarf'ların eşsiz kalıntılarına da ev sahipliği yapan vvardenfell, aynı zamanda dunmer'ların kökleri geçmişe uzanan daedra tapınaklarının, mezar görevi gören anıtlarının, şimdilerde illegal gruplarca istila edilmiş eski kalelerinin de mirasını taşır.

    bölgenin şu andaki en yaygın dini tribunal temple'ın öğretisidir. temple kutsal üçlüye inanır ve ibadet eder, bu üçleme inanışı almsivi olarak (üç insan tanrı almalexia, sotha sil ve vivec'in kısaltması) anılır. bu inanışa göre kutsal olan bölgeleri ziyareti öngören hac ibadeti çokça rağbet gören bir dine adanmışlık işaretidir. bu üçleme dwemer(dwarf'lar) ile olan büyük savaşta ortaya çıkan, dunmer mitinde "lord nerevar" olarak anılan savaşçı tanrının danışmanlarıdır. zaferin ardından nerevar'ın öğretisine karşı çıkıp onun ölümüyle birlikte efsanevi artifact'ler kagrenac's tools'un kutsal gücünü tanrılaşma ve böylece dunmer halkına kurtuluş getirme emeliyle kullanmışlardır. haşmetli ve benzersiz bir dwarf mimar olan kagrenac tarafından dövülen bu kutsal eşyaları kendilerine tanrısallık vermek için kullanmış olmaları tartışmalı olsa da neticede başta vivec olmak üzere tehditlere karşı halklarını mucizelerle korumaya muktedir oldukları için dunmer'larda büyük minnet uyandırmışlardır. öte yandan günümüzde imperial işgaline karşı tanrılarının ve temple'ın sessizliğinden şikayetçi olan dunmer halkı içinde lord nerevar'ın geri dönüşünü müjdeleyen nerevarine kehanetine bir yönelim baş göstermiştir. kehanete göre nerevarine reenkarne olacak ve morrowind'i tüm düşmanların esaretinden yeniden kurtaracaktır. dunmer yeniden özgürce yaşayabilecektir. kehanet karşısında tribunal temple'ın tutumu son derece katıdır. bunun halkı oyalamak için ortaya atılan dinden sapmış bir yalan olduğunu kesin bir dille belirtir. bu kehanet uğrunda temple'ın dogmatik bilgilerini reddeden, temple tarafından yasaklanmış eski yazılı kaynaklara dönerek aydınlanma arayan dissident priests olarak bilinen bir din adamları topluluğu vardır. bunlar da temple tarafından hain ve kafir ilan edilmiş durumdadır ve gizli sığınaklarında çalışmalarını sürdürmektedirler. temple ise şehirlerde kol gezen ordinator ismi verilen dini vazife altındaki askerleriyle aykırı seslere karşı asayişi sağlamaktadır.

    cyrodiil'in (haritada ortadaki sarı bölge) imperial'ları işgalci politikalarının bir sonucu olarak morrowind'in dunmer yönetimi üzerinde de baskı kurmuş, vvardenfell'in dört bir yanına kendi kalelerini inşa etmiş, yerel yönetimler üzerinde nüfuz kazanmıştır. imperial işgali karşısında bu müdaheleci tavrı kabullenmek zorunda kalan dunmer yönetimine karşın halkın büyük kısmı hala kendi geleneklerinin tehlike altında olduğunu düşünmekte, doğuştan gelen haklarının gasp edilmeye çalışıldığına inanmakta ve dunmer olmayan outlander'lara karşı önyargılı bir tutum takınmaktadır. elbette halktaki bu korku ve tepkinin ekmeğini yiyen çıkarcı organizasyonlar mevcuttur. bunların başında da faşist, tüccar, ırkçı bir organizasyon olan, zengin zümrenin kontrolü altında olan, gizliden gizliye uyuşturucu kaçakçılığı benzeri yasadışı faaliyetleri neredeyse tekelleştirmiş, köle pazarını iş gücü olarak kullanan cammona tong gelmektedir.

    cammona tong mevzusuna girmeden önce great house'lardan ve kölelik geleneğinden bahsetmeliyim.

    vvardenfell eskiden sayıca daha fazla olan fakat imperial'lar ile girilen savaş sonrası dönen entrikalar ve dökülen kan sebebiyle bazılarının kökünün kazınmasıyla üç taneye indirgenmiş büyük hanelerin hegamonyası altındadır. westeros'un stark'ları, lannister'ları, tyrell'leri gibi düşünülebilir.

    bu üç haneyi birbirinden ayıran son derece keskin karakteristikler vardır. nüfuzlu oldukları şehirlerin yapısı ve coğrafyası dahi bu karakteristikleri özenle yansıtır.

    house redoran: redoran hanesi onurlu duruşu her şeyin üzerinde tutan, savaşçılığa ve cesarete değer biçen, sert mizaçlı, katı fikirli bir karakteristiğe sahiptir. dini öğretilere büyük önem verirler. ayakları yere basan ciddi bir duruşları vardır. adanın iç kesimlerinde daha çorak topraklarda, çetin bir iklim ve coğrafyada yaşarlar. tarım ve hayvancılığı diğer ailelere göre daha fazla kullanırlar. ana kentleri vvarfenfell'in dört büyük şehrinden biri olan ald'ruhn'dur. imperial'lara karşı mesafelidirler fakat düşmanca bir tutumları yoktur. a light, careless life is not worth living!

    house hlaalu: tam anlamıyla ticaretle yoğurulan bir hanedir. konuşma becerisine, tüccarlığa değer biçer ve değişime kolay adapte olurlar. büyük haneler içinde en varlıklısı olduğu gibi yine tüm haneler içindeki en politik duruşa sahiptir. imperial'lar ile yakın ilişkileri vardır ve onların yasalarını ve inanışlarını (imperial cult) hoşgörüyle karşılarlar. diğer yandan dunmer geleneklerine ve temple'a da gereken saygı ve hürmeti gösterirler. ana kentleri dört büyük kentten biri olan balmora'dır.

    house telvanni: haneler içinde belki de en kendine has olanıdır. diğer hanelerden ve onların politikalarından tamamen izole olmuş biçimde yaşarlar. telvanni hanesi büyüklerinin hepsi egzantrik, yaşlı, inatçı ve güçlü büyücülerdir. zekayı, büyü kabiliyetini, ilimi, deneyciliği el üstünde tutarlar. ana kentleri dört büyük kentten biri olan sadrith mora'dır. adanın sahil kesimlerinde(spesifik olarak doğu kıyısında) şehirlerini kurmuşlardır. izolasyon takıntıları gereği konsey toplantılarına dahi fiziksel olarak katılmazlar, konseyde kendileri yerine "ağızları" yer alır. bunlar kendi fikirlerini temsil etmek için görevlendirilmiş özel temsilcileridir. ukalalıkları ve kendini beğenmişlikleriyle bilinirler. temple'dan neredeyse tamamen kopuk bir hayatları vardır. dini öğretilere asgari miktarda önem verirler. imperial'lar ile de pek dostane bir ilişkileri yoktur. işgalci imperial'lar büyük şehirleri sadrith mora'ya büyük bir kale olan wolverine hall'u inşa etmiş olsa bile bu ukala yaşlılar için yalnızca bir alay konusu olmaktan öteye gidemezler. tüm bu temple ile ilgilenmeyen tutumlarına karşın dunmer geleneklerinin yılmaz savunucularıdırlar. bu geleneklerin başında elbette doğuştan gelen hakları köle ticareti ve köleye sahip olma yer alır.

    kölelik:

    kölelik dunmer halkı için doğuştan gelen bir haktır. her ırktan (dunmer ırkı da dahil) köleleri olabildiği gibi bu kölelik illetinden en çok çeken ırklar black marsh'ın argonian'ları ve elsweyr'in khajiit'leridir. köle popülasyonun yüzde doksanını bu iki ırk oluşturur. köleler köle pazarlarında satılır(oyun esnasında siz de satın alabilirsiniz) genellikle tarlalarda çalıştırılır. bazıları daha kişisel hizmetlerde yer alır. imperial yasalarına göre köleliğin illegal olmasına karşın dunmer'ların işgali daha kolay kabullenebilmesi açısından bu hakları imperial'lar tarafından koruma altına alınmıştır ve müdahele edilmemektedir. fakat tüm bu kölelik haklarına saygılı duruşuna karşın imperial'lar gizliden gizliye kölelik karşıtı çalışmalar yapmaktadır. vvardenfell üzerindeki en büyük imperial kasabası olan ebonheart'taki argonian elçiliği kaçıp anavatanına dönmek isteyen kölelere kucak açmaktadır.

    oyun esnasında serbest bıraktığınız ve size büyük minnet duyan temiz kalpli kölelerin şifreli bir dille bahsettiği bir yapılanma söz konusudur. bu kölelik karşıtı yapılanmanın adı twin lamps'tir. esasen twin lamps bir organizasyondan ziyade köleliğin kaldırılması ideali çevresinde birleşmiş bireylerin eylemlerini sembolize eden bir isimdir. oyun esnasında yolunuzun kesin düşeceği ender kitaplar satan bir kitapçı sahibi olan khajiit jobasha, twin lamps'in ülkenin her yanına yayılmış temsilcilerinden biridir. bu bireylerin bazıları da oldukça nüfuz sahibi kişilerdir. twin lamps idealine sahip iki kişi birbirini şu parolalı soru-cevap diyaloğu ile tanır:

    -have you seen the twin lamps?
    -they light the way to freedom

    bu kendini köleliği kaldırmaya adamış idealistlerin lideri ironik bir şekilde bir dunmer'dır. daha da ironiği kendisi vvardenfell dükü vedam dren'in kızı ilmeni dren'dir ve house hlaalu'nun üst rütbeli bir üyesidir. çok daha ironik olanı ise amcası yani vedam dren'in öz kardeşi orvas dren ise yukarıda bahsettiğim cammona tong isimli faşist örgütün varlıklı lideridir. bu örgüt, özellikle orvas dren, kölelerin tarlalarında tam anlamıyla iliğini kurutmaktadır.

    cammona tong:

    orvas dren önderliğinde her türlü kirli işi kontrol altında tutan bu suç örgütünün en büyük ülküsü dunmer olmayan outlander'ları vvardenfell üzerindeki tüm yapılanmalardan temizlemektir. bu yabancılar yalnızca köle olmaları durumunda tolere edilebilir durumdadır. skooma ve moon-sugar ticaretinden köle ticaretine, gizli ticaret anlaşmalarından politikacılar üzerinde etki kurmaya, varlıklarını güçlendirecek her türlü yola gelirler. house hlaalu'nun konsey üyeleri üzerinde büyük kontrolleri vardır. bu sebeple suç lordu orvas dren'in onaylamadığı kararların konseyden geçmesi imkansıza yakındır. imperial'larla yakın ilişkiler içindeki ağabeyi dük vedam dren ile bu sebeple arası pek iyi değildir.

    cammona tong'un kininin belki de en büyük kısmını üzerinde toplamış olan organizasyon hırsızlar loncası*dır. bunun sebebi de commana tong illegal ticareti tekelleştirme hırsıyla eylemlerini planlarken hırsızlar loncasının kendi yöntemleriyle ticaretin bir kısmına müdahil olmasıdır.

    loncalar:

    loncalar vvardenfell üzerindeki imperial yapılanmalardır. bünyelerinde dunmer dahil her ırktan bireyler yer alabilir.

    hırsızlar loncası: üyelerinin kimliği saklı, pek çok şehirde belli başlı köşebaşı klüplerinde toplanan, adından da belli olacağı gibi hırsızlığı ve bunu takiben ticareti içselleştirmiş topluluktur. genelde varlıklı kimselerden çalarlar. hizmet verdikleri müşterileri herhangi biri olabilir. lideri gentleman jim spacey ismindeki bir redguard'dır. jim spacey antik bir iyi hırsızlar topluluğu olan bal molagmer sempatizanıdır. bal molagmer adil olmayandan çalar ve ihtiyacı olana verir. fakat sebebi bilinmeyen bir şekilde ortadan kaybolmuşlardır. hırsızlar loncasının en büyük düşmanı elbette cammona tong'dur. hatta hikayede bir noktada, kendini yozlaşmayı balmora şehrinden temizlemeye adamış olan imperial lejyon şampiyonunun isteği üzerine cammona tong karargahı olan bir mekana baskın yaparsınız. bu konudan bahsettiğiniz hırsızlar loncası üyelerinin size bakışı daha olumlu hale gelir. hırsızlar loncasının bir diğer düşmanı da dövüşçüler loncasıdır. bunun sebebinden aşağıda bahsedeceğim.

    dövüşçüler loncası*: dövüşçüler loncası arz edene dövüş alanında eğitim vaat eden, paralı asker eğitip kiralayan, vatandaşların ve ticaretin güvenliğinin sağlanmasına yardım eden, gerekli durumlarda yaratıklar, necromancer'lar gibi tehdit unsurları ile savaşan bir organizasyondur. üyelerinin büyük kısmı iyi niyetli olsa da yönetimin en üst rütbeleri yozlaşmış durumdadır. cammona tong tarafından kukla edilmiş olan sjoring hard-heart isimli nord liderleridir. lonca üzerindeki bu cammona tong etkisi ve yozlaşmış yöneticiler sebebiyle organizasyon hırsızlar loncasını yaralamaya yönelik faaliyetler içerisindedir. aynı şekilde diğer imperial yapılanmalardaki kilit isimlere karşı da suikastlar düzenlerler. elbette loncanın eski lideri, şimdi rütbesi düşürülmüş olan, adalet timsali, alemin kralı percius mercius ile birlikte loncayı bu satılmış üstlerden temizlersiniz arzu ederseniz.

    büyücüler loncası*: büyücüler loncası her çeşit büyü ve simya ekolünde eğitimi, çalışmayı ve bu emeğin ürünlerini halkla paylaşmayı şiar edinmiş olan organizasyondur. herkese açık şekilde faydalı iksirler, büyülü eşyalar, çeşitli bitkiler satarlar. fakat tılsımlı obje yapımı ve büyü oluşturma gibi tehlikeli hizmetler sadece üst rütbeli lonca üyelerine sunulmaktadır. gerçekten güçlü bir büyücü olsa da belirgin bunama belirtileri gösteren, liderlik vasfından yoksun, şaka gibi görevler vermesiyle ünlü bir imperial olan trebonius artorius liderleridir. loncanın en büyük düşmanı telvanni hanesi'dir. çünkü büyünün yalnızca kendi ellerinde gerçek değerini bulduğuna inanan ukala telvanni hanesi mensupları büyücüler loncasını büyü sanatına bir hakaret, bir küfür olarak görmektedir.

    ashlander kabileleri: ashlander'lar dunmer olmakla birlikte günümüz dunmer toplumunun değerlerine inanmayan, daha eski öğretileri benimsemiş, tribunal temple'a dunmer'ları yanlış yollara sürükleyen bir aldatmaca gözüyle bakan göçebe kabilelerdir. bu arkadaşlar vahşi doğanın ortasına kurdukları kamplarda yaşarlar ve yiyeceklerinden giysilerine kadar doğal ürünler kullanırlar. yeni tanışılan birine hediye vermek gibi kendi gelenekleri vardır. fazlasıyla onurlu ve gurur sahibidirler. her kabilenin rüyaları yorumlayan, bitkisel tedaviyle uğraşan, danışman konumundaki kendi bilge kadınları(wise woman) vardır. büyük saygı gören bu kadınlar kabilenin spiritüel liderleridir ve kuşaktan kuşağa aktarılan bir kültürel mirası taşırlar. yönetim anlamında her kabilenin liderine ashkan ismi verilir. genellikle savaşçı karakterli kimselerdir. ashlander'lar silahsız ve zırhsız birine saldırmanın utanç verici olduğuna inanırlar. bu koşula uymayıp da kendilerine saygısızlık eden birini öldürmekte tereddüt etmezler. kendilerine meydan okunduğunda bunu reddetmekte bir utanç görmezler fakat bu meydan okuma onurlarına bir saldırı içeriyorsa katiyen geri adım atmazlar. geleneklerini bilmeyen kimselerin saygısız davranışları sonrası onlara meydan okuyabilirler. örneğin izinsiz yurt adı verilen çadırlarına girmeleri durumunda.

    ashlander'lar tribunal'ın büyük red mountain savaşında lord nerevar'a ihanetini unutmamıştır ve bu sebeple temple'a saygı duymazlar. nerevar'ın dönüşünün habercisi nerevarine kehaneti kendi kültürlerinin bir parçasıdır.

    ahemmusa, erabenimsun, urshilaku ve zainab dört büyük ashlander kabilesidir.

    nerevarine cult: özellikle urshilaku ashlander'ları ile ilişkilendirilen, yukarıda da pek çok kez söz ettiğim inanıştır. red mountain savaşı sırasında lord nerevar'ın teğmeni olan vivec, kraliçe olan almalexia ve büyücü danışmanı olan sotha sil'in kendilerini tanrılaştırmasına karşı çıkan, onları yalancı tanrılar olarak gören ve nerevar'ın yeniden doğuşunu bekleyen külttür.

    house dagoth(altıncı hane): dagoth hanesi liderleri yarı tanrı dagoth ur olan uzak geçmişteki büyük hanelerden biridir. war of the first counsil sırasında diğer büyük hanelere ihanet ettikleri için diğer haneler tarafından kökleri kazınmıştır. tekrar ortaya çıktıklarında nerevarine tarafından yeniden tarih mezarlığına gömülmüşlerdir. fakat günümüzde dagoth hanesi yeniden küllerinden dirilmiş ve yandaş toplayarak yeniden yükselmektedir. bir süre sonra oyun esnasında bulunduğunuz kasabalarda dagoth ur'un efsunu altında onun haşmetini dillendiren "dreamer" adı verilen kuklalaşmış insanlar görmeye başlarsınız. red mountain'ın kalbindeki antik dwemer harabelerinde saklanır house dagoth.

    morag tong: kadim bir assassin loncasıdır. işledikleri cinayetlerle iyi daedra'lardan biri olan mephala'yı onurlandırdıklarına inanırlar. morag tong legal olarak müşterilerinin arzusu doğrultusunda suikastler organize eder. kurbanları üst rütbeli soylular, hükümdarlar ya da basit bir hırsız olabilecek kadar geniş bir yelpazeye yayılır. morrowind yasası tarafından cinayetleri yasal olarak tanınır. üyeleri cinayet esnasında otoritelerce yakalanırsa taşıdıkları mühürlü infaz fermanlarını sunarak yasadışı bir eylemde bulunmadıklarını kanıtlarlar. merkez üsleri vvardenfell'in en büyük şehri vivec'tedir ve diğer üç büyük şehirde de lonca binaları bulunur. liderleri eno hlaalu'dur.

    geçmişte morag tong tüm tamriel'den sürgün edilmiştir. sonradan ilahları mephala'dan vazgeçip yerine vivec'e olan tapınmayı kabul ettiklerinde kendilerine morrowind'de iş görme hakkı tanınmıştır. bu ilah değiştirme olayı önemlidir çünkü lonca içinde bir hizipleşmeyi doğurmuştur. bu olay sonrasında morag tong'dan ayrılan suikastçiler dark brotherhood'u kurmuştur. dark brotherhood, bir çok formda insanlara görünen daedra mephala'nın bir başka formu olduğu düşünülen gizemli night mother tarafından yönetilir. brotherhood ayrıca korkunun babası olarak da anılan ilah sithis'e de ibadet eder. sithis boşluğun ve yokluğun temsili olan bir tanrıdır.

    morag tong ve dark brotherhood artık birbirlerine düşman olan iki yapılanmadır.

    imperial legion: imparatorluğun ordusudur. tarihteki en büyük ve güçlü ordulardan biri olarak anılır. mensupları, işgal ettikleri morrowind'deki büyük şehirlerin ve kasabaların yakınına inşa ettikleri kalelerde ikamet ederler. mottoları "barışı sağlamak, imparatorluk yasasını güvence altında tutmak ve uygulamaktır"tır. hiyerarşideki en yüksek rütbeli askerler knight of the imperial dragon olarak anılırlar. aralarında barış hakim olsa da sık sık dunmer tabanlı askeri yapılanmalarla(ordinator'lar ve buoyant armigers gibi) tatsız hadiseler yaşarlar.

    ordinators: tribunal temple'in özel savaşçı birlikleridir. tribunal'a adanmışlıkla görevlerini sürdürürler ve doğal olarak nerevarine kehaneti ve dissident priests aleyhinde bir duruşları vardır. order of watch temple kontrolündeki bölgelerde düzeni ve güvenliği sağlar. order of war daedra tapınaklarında daedralara iman eden zararlı kimselere ve house dagoth yandaşlarına karşı savaşır. order of inquisition adından da anlaşıldığı gibi bir engizisyon edasıyla kafirleri yakalayıp infaz etmekle uğraşır. order of doctrine and ordination ise temple'ın yazmalarını okuyup inceleyen askeri ünvanlı alimlerdir. çoğunluğu vivec şehrinde bulunsa da gnisis, molag mar gibi kutsal bölgelere ev sahipliği yapan kasabalarda da bulunurlar.

    ordinator'lar eski hanelerden biri olan house indoril'in mensuplarıdır.

    house indoril: şimdi sayısı üçe inmiş olan ama geçmişte beş tane olan büyük hanelerden biridir. temple inanışına olan bağlılıkları ve muhafazakarlıkları ile bilinirler. imperial işgalinin ardından insan tanrı lord vivec ile imparatorluğun imparatoru tiber septim arasında imzalanan armistice anlaşması karanlık kaderlerini hazırlayan dönüm noktası olmuştur. bu anlaşma ile house dagoth'un yükselişiyle gücünü kaybetmekte olan tribunal imperial himayesi altına girmeyi kabul etmiştir. tanrıları vivec'in bu kararı karşısında şaşkınlık ve öfkeyle dolan dunmer halkı arasında belki de en katı tepkiyi veren indoril hanesi olmuştur. imperial üstünlüğünü ve işgalini hiçbir koşul altında kabul etmeyeceklerinde diretmişlerdir. sonunda ölüm olsa da savaşma taraftarı olmuşlardır. tribunal'ın halkına karşı ihaneti karşısında fazlasıyla sarsılan ve incinen pek çok önemli indoril hanesi üyelesi intihar etmiştir. bir indoril hanesi mensubu olan dönemin yüce konsey lideri anlaşmayı reddetmiş ve geri adım atmayı kabul etmemiştir. yeni dostları imperial'ların yükselişine zemin hazırlamak isteyen hlaalu hanesi'nin parmağı olduğu tahmin edilen bir suikast ile konsey başkanı öldürülmüştür. yerine hlaalu hanesi'nden bir soylu geçirilmiştir. bu hlaalu'nun yıllardır gücü altında ezildiği indoril'den bir nevi intikamıdır. bu olayı takiben birçok yerel yönetim de kanlı yöntemlerle el değiştirmiştir. temple'ın güç kaybedip imparatorluğun yükselmesiyle indoril yalnızca temple hiyerarşisi içinde var olan zayıf ve neredeyse kaybolmuş bir hane haline gelmiştir.

    armistice: yukarıda bahsettiğim, vivec'in imparatorluk işgalini kabul ettiği anlaşmadır. house hlaalu hevesle kabul etmiş, house redoren vivec'e olan bağlılığından ötürü karşı çıkmamış, house telvanni anlaşmayla ilgili konulara nötr kalmış ve izolasyon politikasını sürdürmüş fakat zamanla diğer hanelerin onayının kesinleşmesiyle onlar da onay vermek durumunda kalmıştır. vvardenfell üzerinde olmasa da kıta morrowind'i üzerinde etkili bir hane olan house dres ise köleliğin yasal kalması koşuluyla bu anlaşmayı kabul etmiştir.

    buoyant armigers: spesifik bir amaca hizmet eden, küçük çaplı temple ordusudur. hayatlarını vivec'in öğretileri uğrunda savaşmaya, onun kahramanlığını onurlandırmaya, şövalyelik nezaketiyle temellenen bir yaşam sürmeye adamış bir topluluktur. çoğunluğu ghostgate ve molag mar gibi red mountain'a yakın stratejik bölgelerde dagoth ur'un lanetli yaratıklarıyla savaşırlar. bir kısmı ise necromancer avcısıdır. topluluğun büyük kısmını redoran hanesi mensupları oluşturur.

    blades: imparatoru korumaya yeminli elit istihbarat teşkilatıdır. blade'ler imparatorun tamriel üzerindeki gözleri ve kulaklarıdır. diplomat ya da koruma olarak çalışanları olsa da kısıtlı sayıdaki bu elit teşkilatın ajanlarının büyük kısmı casusluk yaparlar. main quest in başlangıcında biz de bir blade olarak çalışırız. üstümüz olan caius cosades'ten emir alırız.

    imperial cult: imparatorluğun spiritüel inancıdır. nine divine'a iman ederler. aedra akatosh, dibella, arkay, zenithar, mara, stendarr, kynareth, julianos ve tiber septim nine divine'ı oluşturur. tiber septim imparatorluğun kurucusu olan savaşçı-tanrıdır. talos olarak da anılır. imperial cult sunakları imperial legion kalelerinde bulunur. ebonheart'ta dük vedam dren'in kalesinde bir adet tapınakları mevcuttur.

    talos cult: tiber septim'e ibadet eden bir tarikattır. gnisis'teki lejyon askerleri arasında yayılmaya başlaması ve şimdiki imparatora suikast düzenleme planıyla dikkat çekerler.

    east empire company: imperial bir ticari şirkettir. morrowind'deki yerli tüccarlar ve yerel dükkanların payına konmanın peşindedir.

    dissident priests: yukarıda da bahsettiğim gibi tribunal temple'ın dogmatik öğretilerine karşı çıkan, bu öğretileri sorgulayan, araştırmalarını yasaklanmış eski kitaplar üzerinden yapan, ashlander'ların nerevarine inanışını inceleyen, kafir ilan edildikleri ve arandıkları için holamayan isimli gizli manastırlarındaki kütüphanede çalışmalarını sürdüren rahiplerdir. kendileriyle tanışmamız ebonheart iskelesinde ne iş yaptığı belli olmayan kayıkçı kadının amacını ortaya koyacaktır.

    morrowind evreninde kendine yer bulmuş kilit organizasyonlar ve topluluklardan söz ettiğime göre biraz da önemli yerleşim birimlerinin bir kısmından bahsedeyim. zira hepsinden bahsetmek zaten uzun olan bu entry'yi arzu edilmeyen bir uzunluğa taşıyabilir.

    vivec: vvardenfell'in en büyük şehri olan vivec ismini aynı ada sahip tribunal tanrısından alır. şehir insan yapımı dokuz adadan oluşur. bunların her biri özgün nitelikler taşıyan kantonlardır. üç büyük hanenin birer tane kendi kantonu olduğu gibi imperial örgütlere ve dükkanlara ev sahipliği yapan foreign quarter kantonu da mevcuttur. düelloların yapıldığı, izleyiciye açık dövüş çukuruyla halka eğlence de sağlayan, birçok dövüş sporu eğitmenin de bulunduğu arena kantonu şehrin bir başka önemli kısmını oluşturur. temple'ın mülkü olan st. delyn kantonu ihtiyaç duyanlara düşük ücretlerde konaklama imkanı sağlanan bir yerleşim bölgesidir. st. olms kantonu ise hak eden tüccarlara yine düşük ücretlerde konaklama ve dükkan sahibi olma imkanı tanıyan bir bölgedir. temple kantonu şehre esas önemini kazandıran kurumlara sahiptir. adalet salonu* ordinator'ların merkez üssüdür. resmi ofisleri ve askeri kışlalara sahiptir. hikmet salonu* tribunal temple ofislerinin bulunduğu, birçok önemli temple memurunun çalıştığı kısımdır. büyük tapınak* en üst düzeyde rütbelendirilmiş temple mensuplarının bulunduğu tapınaktır. hakikat bakanlığı* temple kantonunun üzerinde uçar halde bulunan bir gök parçacığıdır. efsaneye göre lord vivec şehrin üzerine düşmekte olan bu parçacığı düşüşünü tamamlayamadan durdurup şehri korkunç bir felaketten kurtarmıştır. yine rivayet der ki şehrin vivec'e ibadeti sonlanırsa bu gök cismi serbest kalacak ve şehrin üzerine düşecektir. bu gök cismi içerisine tüneller ve odalar kazılarak bir hapishane haline getirilmiştir. muhalif rahipler ve din suçu işleyen kimseler burada yüksek güvenlik önlemleri altında tutsak edilirler. elbette en önemlisi; insan tanrı vivec bu şehirdeki sarayında yaşamaktadır. vivec sarayında daima meditasyon halinde transandantal bir bilinç seviyesindedir. sarayının altındaki tünellerde hac ibadetinin farz kutsal mevkilerinden biri olan cömertlik sunağı bulunur.

    vivec kargaşanın ipinin ucunun kaçtığı bir şehirdir. kim kimin arkasından iş çeviriyor belli değildir. faili meçhul cinayetler gırladır. neredeyse tüm loncaların ve örgütlerin merkez üsleri burada konuşlanmıştır. kantonların kanalizasyonlarında hırsızlar ve katiller kol gezdiği gibi bazen beklenmedik daedra sunaklarıyla, buralarda ibadet eden sapkın tarikatlarla karşılaşabilirsiniz. oyundaki pek çok renkli karakter yine buradaki evlerinde ya da dükkanlarında bulunabilir.

    https://i.pinimg.com/…2271f4f122e35bbcbc9213bef.jpg
    https://vignette.wikia.nocookie.net/…20160718124849

    ald'ruhn: sık sık şiddetli kum fırtınalarıyla yıkanan redoran hanesi ana kentidir. redoran hanesinin kendine özgü mimarisiyle inşa edilmiş yapılarla bezelidir. redoran konsey üyelerinin konaklarının ve vvardenfell'in en kaliteli bazı dükkanlarının bulunduğu skar isimli devasa yapı şehrin sembolüdür. bu yapı antik bir imparator yengeci olan skar'ın kabuğunun içine oyulmuştur.

    http://media.moddb.com/…thumb_620x2000/ald-ruhn.jpg
    http://img2.wikia.nocookie.net/…hn_guard_towers.png

    sadrith mora: telvanni mimarisinin tipik örnekleri olan büyüyle biçimlendirilmiş bitki görünümlü mantar evlerle dolu telvanni ana kentidir. telvanni konsey lideri master neloth'un devasa kulesi tel naga da buradadır. tüm büyük telvanni büyücülerininki gibi onun ofisine ulaşmak için de uçma büyüsüne ihtiyaç duyarsınız. telvannilerinin kendi soyuna hayranlığının göstergesi olarak resmi izin kağıtlarına sahip olmadan bu şehirde yürümek yasaktır. ziyaretçiler izin kağıtları olmadan yalnızca gateway inn isimli handa para karşılığı oda kiralayarak konaklayabilirler. büyüyle ilgili her konuda ticaret yapmak için en uygun şehirdir.

    http://i.imgur.com/ddohgt3.jpg
    http://images.akamai.steamusercontent.com/…35e8d4a/

    balmora: odai nehri'nin iki yanına kurulmuş hlaalu ana kentidir. toplumdaki kast sistemine benzer tabakalaşma en net haliyle balmora'da görülebilir. şehrin üst kesiminde varlıklı ve soylu kimselerin konakları, yine tanınmış tüccarların dükkanları ve morag tong lonca binası bulunur. bir sonraki kesim ise tavernaların, küçüp çaplı dükkanların, büyücüler ve dövüşçüler loncalarının bulunduğu bölgedir. işçi sınıfıysa şehrin nehrin doğusunda kalan kanadında yaşamını sürdürür. hırsızlar loncası'nın buluşma mekanı da buradadır.

    https://tesrenewal.com/…ew_by_lelek1980-d4to7sw.jpg
    http://pre01.deviantart.net/…_wh_reaper-d65o1jv.png

    ebonheart: imparatorluğun vvardenfell üzerindeki merkezi olan şehirdir. hlaalu hanesi ve imparatorluk arasındaki yakın ilişkiye dair ipucu verebileceği gibi dük vedam dren'in kalesi buradadır. skyrim ve argonian diplomatik elçilikleri de yine bu şehirde bulunur. imparatorluğun yayılmacı politikasındaki morowind otoritelerinin yurdu olduğundan elbette east empire company binası da mevcuttur. morrowind'in başkenti mournhold'a buradan büyü aracılığıyla seyahat edilebilir.

    http://static-2.nexusmods.com/…82090-1337235488.jpg
    http://tes.ag.ru/mw/pgv/fort/img/ebonheart_22.jpg

    caldera: imtiyazlı bir imperial yerleşim bölgesidir. şehrin kurulma amacı, hemen batısındaki caldera ebony madenleri'nde çalışan madencilere bir yuva imkanı sağlamasıdır. şehirde neredeyse hiç dunmer bulamayacağınız gibi diğer ırklardan çeşitli karakterler barındırdığına şahit olabilirsiniz. ghorak manor'da yaşayan orc'ların evcil scampcreeper'a burada rastlayabilirsiniz. kendisi vvardenfell üzerindeki 2. en zengin tüccardır. uyuşturucu madde alım satımı yapan kısıtlı tüccar nüfusunun içerisindedir.

    http://i27.photobucket.com/…orrowind/caldera001.jpg
    http://lagbt.wiwiland.net/…ra.jpg/500px-caldera.jpg

    gnisis: geniş kwama yumurtası madenleriyle ünlü, aynı zamanda temple'ın hac ibadet bölgelerinden biri olan vivec'in maskesinin bulunduğu tapınağa ev sahipliği yapan kasabadır. ortalıkta dolanan imperial lejyon askerlerinin büyük kısmı orc'lardır. şehirle ilgili belki de en önemli detay; büyük telvanni büyücüsü baladas demnevanni'nin izole bir hayat sürdüğü kulesinin burada olmasıdır. baladas zamanının büyük kısmını kulesinde çeşitli alanlarda çalışmalar, deneyler yaparak geçiren bilge bir figürdür. dwemer tarihine ve zanaatına ilişkin çok sayıda çalışması bulunduğundan oyunda bu konuda en çok bilgiye sahip kişilerden biridir. bölgedeki imparatorluk vatandaşlarına "beni rahatsız edip canımı sıkmasınlar hepsini kül ederim yeminle" şeklinde bir yaklaşımı olduğu için kasaba nüfusunun genelinin çekindiği mistik biri olarak anılır.

    https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/…6951ada7e.jpg
    http://i.imgur.com/nmbnprp.png

    pelagiad: tam bir emekli beldesidir. vvardenfel'in fethinde savaşıp emekli olan subaylar burada emeklilik hayatlarını sürdürürler. tavernasında tanışacağınız, eğer karakteriniz erkekse duygusal bir ilişki kurabileceğiniz ahnassi ismindeki dünya tatlısı bir khajiit kadını kasabanın yerlilerindendir.

    http://orig02.deviantart.net/…y_veltoss-d6mxjt6.jpg
    http://pixeljudge.com/file/morro15_1.jpg

    molag mar: temple hacılarına dinlenme imkanı sağlayan, vivec'teki kantonlardan yalnızca biri büyüklüğündeki bir kantondan oluşan, en tepesinde bir köle pazarının yer aldığı, dini motifler çevresinde dönen bir havayı soluyan kasabadır.

    http://img2.wikia.nocookie.net/…ind_-_molag_mar.jpg
    http://tespedia.ru/images/base/0/0/molag_mar.jpg

    suran: günah kasabası olarak anılabilecek bir hlaalu yerleşim bölgesidir. büyük rağbet gören köle pazarından, uyuşturucunun gırla gittiği striptiz klübü desele's house of earthly delights'a kadar çeşitli hizmetleri vardır. şehrin gölgesine kurulduğu yüksek tepenin üzerinde onuruyla ölmek dışında bir arzusu olmayan, dopdolu bir hayat yaşamış orc savaşçısı umbra'yı bulabilirsiniz.

    http://pre11.deviantart.net/…_theminttu-d3dx301.jpg
    http://img15.deviantart.net/…k_mcmlxxix-d3et5lt.jpg

    dagon fel: vvardenfell'in kuzeyindeki büyük ada sheogard üzerine kurulmuş bir şehirdir. çevresinde çok sayıda dwemer harabesi ve kulesi bulunur. nord balıkçıların tercihidir.

    http://img2.wikia.nocookie.net/…/7/7a/dagon_fel.jpg
    http://img4.wikia.nocookie.net/…l_exterior_view.png

    seyda neen: oyundaki ilk adımlarınızı attığınız liman kasabasıdır. imperial sayım ve vergi dairesi de burada bulunur. deniz feneri şehrin kendine özgü yanlarından biridir.

    http://static-4.nexusmods.com/…15280-1360130007.jpg
    http://media.moddb.com/…/engines/1/1/265/014-11.jpg

    tel fyr: vvardenfell'in en ilginç karakterlerinden ikisini içerisinde bulabileceğiniz, doğu kıyılarındaki bir ada üzerine inşa edilmiş telvanni kulesidir. kulenin sahibi olan divayth fyr morrowind üzerindeki en yaşlı ölümlüdür. 4000 yaşında olduğu iddia edilen bu büyük büyücü, büyünün en kadim sırları, dwemer bilimi, sıradanın uzağında büyüsel deneyler üzerine de çalışsa da en önemli çalışması morrowind'in kanseri diyebileceğimiz corprus hastalığına çare bulma girişimleridir. kulede kendini fyr'in kızları olarak tanıtan dört kadın aslında fyr'ın kendisinin kadın klonlarıdır. yalnızlığına çözüm olarak düşündüğü bir çeşit deneyin sonuçlarıdır.

    hepsinden daha merak uyandıran kısım ise tel fyr'in altındaki geniş mağaralardan oluşan corprusarium'dur. corprusarium fyr'in çözüm bulma umuduyla üzerlerinde deneyler yapmak için topladığı corprus hastalarını bakım altında tuttuğu bir nevi karantina ortamıdır. bir argonian olan vistha-kai tarafından denetim altında tutulur. corprusarium'un elbetteki en ilgi çekici konuğu yaşayan son dwarf olan yagrum bagarn'dır. corpus hastalığına yakalanmış olan yagrum bagarn yıllardır divayth fyr'in bakımı sayesinde hayattadır. halkının başına gelen felaketin ne olduğunu tam olarak bilmese de dwemer tarihi ile ilgili en ilginç bilgileri duyabileceğiniz kişi doğal olarak kendisidir. bagarn büyük felaketten önce ünlü dwarf mimarı lord kagrenac ile çalışan bir zanaatkardır.

    http://www.imperial-library.info/…d_big_tel_fyr.jpg
    http://aletheia-nocturne.net/…loads/2012/09/161.jpg

    mournhold: vvardenfell üzerinde değil ana kara üzerinde bulunan morrowind başkentidir. surlarla çevrili bu kent "city of light and magic" olarak anılır. merkezinde kraliyet sarayı bulunsa da şehrin esas önemli noktası tapınak bahçelerinin ortasındaki büyük tapınaktır. zira bu tapınak tribunal'ın insan-tanrılarından biri olan tanrıça almalexia'nın yaşadığı yerdir. hands of almalexia olarak bilinen son derece güçlü, kutsanmış, elit bir ordinator birliği tanrıçanın korunmasından sorumludur. the great bazaar isimli meydan üst düzey dükkanlara, çeşitli tüccarlara, bir adet açık hava tiyatrosuna ev sahipliği yapmaktadır. godsreach ise varlıklı kesimin konaklarının bulunduğu bölgedir. aynı zamanda her çeşit ham maddeden zırh ve silah yapılan zanaatkarlar salonu* ile efsanevi ve son derece değerli eşyaların sergilendiği müze* de buradadır

    http://img4.wikia.nocookie.net/…disi_dorom_view.png
    http://images.uesp.net/…ce-mournhold,_godsreach.jpg
    http://www.nexusmods.com/…00/5960587-1418330579.jpg

    the clockwork city: dünyevi düşüncelerin tümünden izole olmuş, inziva hayatı süren tribunal tanrılarından sotha sil'in tanrısal mertebede büyü olmaksızın ulaşılması imkansız şehridir. içerisinde yalnızca sotha sil'in dizaynı olan dwemer esintileri taşıyan makineler bulunur.

    http://images.uesp.net/c/c4/tr-sothasil.jpg
    http://3.bp.blogspot.com/…009-07-28+00-09-39-58.jpg

    solstheim: bir morrowind yöresi olarak kabul edilse de tarih boyunca sıklıkla el değiştirmiş, aslında nüfusunun nerdeyse tamamını nord'ların oluşturduğu büyük kuzey adasıdır. soğuk iklimi ve karlarla kaplı dağlık coğrafyası sebebiyle morrowind'den ziyade skyrim'e benzeyen bir ekosisteme sahiptir. imperial işgalinin kalesi olan fort frostmoth dışında adadaki önemli topluluklar nordic klanlar olan skaal ve thirsk klanlarıdır. bir buz devi olan karstaag ve emrinde savaşan riekling'lerin bulunduğu karstaag kalesi de bir başka önemli yerleşim bölgesidir.

    http://i.imgur.com/1tac6.jpg
    http://img4.wikia.nocookie.net/…castle_karstaag.png

    evrene dair bu kadar tanıtım yazısıyla vefa borcumu ödediğime göre biraz da sevgi açıklaması yapayım:

    morrowind öyle bir oyundur ki bir sahil kasabasında girdiğiniz bir dükkanın bodrumunda köle tüccarlarının gizli barınağını keşfedersiniz. bu köle tüccarı sizden khajiit bir köleyi balmora şehrindeki alıcısına teslim etmenizi ister. yolda bu khajiit köleden öğrenirsiniz ki yeni sahibi onu aldığı anda bedenini parçalayacaktır. bu manasız hareketin sebebini sorduğunuzda khajiit köle, onun midesine paketlenmiş moon sugar(uyuşturucu madde) saklandığını, aslında şu an bir uyuşturucu ticaretine ön ayak olduğunuzu anlatır. zaten köleyi her halükarda serbest bırakmayı düşünen siz gidip o köle tüccarıyla yüzleşir ve bunun hesabını sorarsınız.

    seyda neen açıklarında yürürken birden gökyüzünden bir büyücü önünüze düşer. üzerindeki büyülü parşömen ve günlükten kendisinin büyü aracılığıyla hızlı bir ulaşım yolu peşinde olduğunu anlarsınız. isterseniz bu büyülü parşömeni bir de siz denersiniz.

    nerevarine kültüyle ilgili bilgi toplarken yardım aldığınız, eski bir ashlander iken ticaret yapabilmek için ald'ruhn şehrine yerleşmiş bir dunmer'ın laf arasında bahsettiği kayıp oğlunu altıncı hane'nin karanlık ritüellerinin döndüğü büyük bir mağarada hapsedilmiş halde bulup borcunuzu ödeyebilirsiniz.

    gnisis kenarındaki nehirde boş boş duran adamın pantolonunu kaybettiğini öğrenip ona yeni bir pantolon alabilir, tel mora şehrine erkeklerin girmesini yasaklamış, akıl almaz erkek düşmanlığıyla bilinen mistress dratha ile tanışabilirsiniz.

    suran şehrinin üzerinde yükselen tepelerde onurlu orc savaşçısı umbra ile tanışıp onun görmüş geçirmiş sözlerine kulak verebilir ve kendisine arayışında olduğu onurlu ölümü bahşedebilirsiniz.

    yakışıklı ve nazik eşkıya nels llendo ile iki şehir arasında karşılaşıp kendisinin sizden kibarca para istemesine eğer reddederseniz üzülerek sizi öldürmek zorunda kalacağına dair sözlerine şahit olabilir, kendisine istediği parayı vererek önemli bir dost kazanabilirsiniz.

    veresiye yazdıra yazdıra ald'ruhn esnafını canından bezdirmiş bir züppe ile konuşup hayatını değiştirebilirsiniz. kendisinin bir din adamı olarak ald'ruhn tapınağında çalışmaya başlamasına şahit olabilirsiniz.

    ghostgate savaşçılarının incelikten yoksun olduklarını iddia etmesi üzerine imperial lejyon adına ghostgate'teki şair bir savaşçı ile aşık atışmasına girebilirsiniz.

    güzelliğiyle sizi tav edip nehre düşürdüğü yüzüğünü bulmasına yardımcı olmanızı isteyen bir kadının aslında varlığınıza göz dikmiş bir büyücü olduğunu anlayabilirsiniz.

    bir hanenin konsey üyesi olup kendi rezidansınızı inşa ettirebilirsiniz.

    yıkılıp suyun altına gömülmüş bir deadra tapınağını orclar için önemli bir bölge olan khartag noktası'na yeniden yaptırabilirsiniz ve bu deadra'dan karşılığında benzersiz bir ödül alabilirsiniz.

    bir eşkıya ve soylu bir hanfendinin aşkına aracılık edip aşklarının öyküsünü anlatan şarkıların ülkenin öbür ucundaki şehirlerde bile anıldığına şahit olabilirsiniz.

    vahşi hayatın ortasında anadan üryan gezen nordlar'ın cadılarca kandırılması klişesine alışıp güneşlenen bir nord ile diyaloğa girdiğinizde kendisi tarafından önyargılı olmakla suçlanabilirsiniz.

    bir binek hayvanı olan guar'ıyla şehre gitmek isteyen bir adama yol boyunca eşlik edebilir ve aslında guar'ının son derece derin düşüncelere sahip bir hayvan olduğunu öğrenebilirsiniz.

    vivec'teki bir handa sarhoş bir gezgin ile tanışıp samimi bir muhabbete girebilir, kendisinden büyük bir hazinenin yerini öğrenebilirsiniz.

    oyundaki neredeyse tüm görev rotalarını bitirdiğinizde kendinizi tam olarak the man from earth gibi hissedersiniz. pek çok ulusun tarihin önemli dönüm noktalarında adınız geçmektedir. vvardenfell'in dunmer şehirlerinde insanlar dagoth ur'u def eden nerevarine olarak sizin karşınızda ne söyleyeceğini şaşırırken, solstheim'in thrisk'lerinin klan salonunda adınıza ozanlar şarkılar söylemekte, klan'ın tarih kitabında artık adınız diğer klan şefleri ile birlikte geçmektedir. argonian ve khajiit köleler size kurtarıcı gözüyle bakarken imperial lejyon askerleri sizi knight of the imperial dragon olarak selamlamaktadır. sotha sil'in ölümüne şahit olmuş, almalexia'yı kendi ellerinizle öldürmüşsünüzdür fakat bunu halk arasında anlattığınızda herkes delirdiğinizi düşünecektir. size inanan yalnızca tribunal'ın hayatta kalan son tanrısı vivec olacaktır. dark brotherhood tarafından suikast girişimine uğramış, morag tong adına bu diyarların gördüğü en büyük figürlerden bazılarını öldürmüşsünüzdür. arena'nın dövüş çukurunda lonca liderleriyle düello yapmış, kimsenin kaçamayacağı iddia edilen ministry of truth'tan muhalif rahiplere yardım eden bir temple görevlisini kurtarmış, dagoth ur'un ölümüne ve üssünün yerle bir oluşuna şahit olmuşsunuzdur. bir vampir tarafından ısırılıp vampir klanlarıyla tanışmış, vampirliğin çözümünü arayıp bulmuşsunuzdur. ashlander klanları tarafından nerevarine, büyük haneler tarafından birleştirici olarak seçilmiş, iyi ve kötü daedra'lar ile konuşup onlara hizmet etmişsinizdir.

    aklıma o kadar çok şey geliyor ki sanırım bu kadarı bu entry için yeterli.

    morrowind, oblivion ve skyrim ile kıyaslamam gerekirse biricikliği söz konusu olabilecek bir rpg'nin sahip olabileceği her şeye sahipti. özgürlük. kayıt işlemlerinizin ardından ortalığa salındığınızda tam olarak karakteriniz gibi ne yapacağınızı tam bilmeden, yer yön duygusundan yoksun halde bir başınıza kalırsınız. keşife çıkmak diğer oyunlara nazaran çok daha ödüllendiricidir. her seferinde ilginç notlarla, çok sayıdaki hikaye rotasının birine göndermede bulunan karakterler ya da yerler ile karşılaşabilirsiniz. skill çeşitliliği, büyü zenginliği, karakter profili detaylandırması yine diğerlerinden çok çok güçlüdür. bir fantezi oyunu olarak kesinlikle biriciktir. standart medieval temasının zenginleştirilmesiyle oluşmuş rpg'lerden tamamen farklı bir dünyada yabancılaşma hissini dorukta yaşayarak atmosferine kapılabilirsiniz. hikayesi diğerlerine göre çok daha derin, kurumların birbirleriyle ilişkileri çok daha karmaşık ve zengindir. temel bir main quest çerçevesinde gelişen olaylardan ziyade bir ülkeyi oluşturan değerlerin ve güçlerin tümünün etkileşimine eşsiz bir deneyimle tanık olabilirsiniz. yaratıcılık derecesi kusursuza yakın karakterler, şehirler, kitaplar, kültürler morrowind evreninin iç içe geçmiş halkalarıdır. bir fantezi öyküsü değil fantezi ürünü bir evrenin tarihinde yürüyor olmaktır morrowind.

    tema müziğiyle veda edelim bu entry'ye:
    https://www.youtube.com/watch?v=xultmmgwluo
  • durup kendinizi bir an sorgularsanız oldukça komik bir halde bulunduğunuzu görebileceğiniz oyun...
    öyle ki; kimsenin yerinden kıpırdamadığı, yollarda gezmediği bir adada hem yollarda zırhıyla koşan (arada zıplayan) gördüğü herşeye saldıran, herkesle ıcığını çıkarana kadar konuşan, her kapıyı açan, içerdekilerin arasında koşturup (ve yine arada zıplayıp) çıkan sonra kasabanın dışındaki tepeye zıplaya zıplaya çıkan uyuyan sonra geri dönüp nehirde yüzen sonra birilerini daha rahatsız edip tekrar kasaplığa geri dönen bir nevi "adanın delisi" konumunda bir şahsiyetsiniz...
  • beni 2003 yazında az daha hırsız yapacak olan oyundur.

    o yıl lgs'den çıkmıştım. sınav yüzünden yıl boyunca yasaklar nedeniyle evde bilgisayar oynayamamıştım, internet cafelere gidip iki el cm 01/02 ya da fifa atmakla sınırlıydı bilgisayar oyunlarıyla ilişkim. sadece level dergisi alıp fotoğraflara bakarak iç çekebiliyordum ki bu oyun da o iç çektiğim oyunlardan bir tanesiydi. ne zaman ki o lanet sınav geçti, gidip bu oyunu aldım ve tam 2 hafta bilgisayarı hiç kapatmadan oynadım. ald'ruhn'da toz bulutlarına hayran oldum, kitap koleksiyonu yaptım, balmora'da ev sahibi oldum, unofficial expansion'ların dibine vurdum, hırsızlık yaptım, çaldım çırptım ve sürekli oynadım bu oyunu.. sürekli; öyle ki artık bilgisayarın ekranı masmavi oldu. el değmiyordu monitöre, öyle ısınmıştı...

    artık o kadar çok ısındı ki, bilgisayar dondu. ben de kapatıp dışarı çıkayım bari dedim.

    iki hafta içine gömüldüğüm oyundan çıkıp sokağa indiğimde yanımdan biri geçti; o anı çok net hatırlıyorum, "acaba ne diyecek" diye gözlerimle aşağıda konuşma kutucuğu aramıştım. bildiğin gerçek dünyada bunu yaptım. ondan sonra da sokakta yanımdan geçen insanlar "hello outlander.", "yees?" falan diyecek gibi hissettirdi hep. o irkilmeleri yaşaya yaşaya bakkala indim. bakkalda da yanlış hatırlamıyorsam kontör alacaktım. tam adam kasada kontör ararken bir an kendimi kaybettiğimi, eğilip çikolata çalmaya çalıştığımı hatırlıyorum.

    bir anda kendime geldim ve toparlanıp alelacele parayı uzatıp eve kaçtım. bu hiç unutamadığım bir anımdır; bir daha hiçbir oyunu böyle yaşarcasına oynayamadım, serinin devam oyunları da dahil olmak üzere.

    böyle insanı kendine çeken bir oyundu işte.
  • ekran goruntulerini ilk defa, uzun yillar evvel level'da gormustum. sallamis gibi olmayayim ama, bir yaz gunuydu, diablo 2 yeni cikmisti, oyunu almak icin yaz ogleninde sehir merkezine giden minibuslere binmek icin 2 kilometre yol yurumustum, ve elimde 3 cd'lik diablo 2'yle eve donuyordum. tekrardan 2 kilometre yol yurumek uzere. soyle bir dusununce, 9 sene oncesi.

    grafiklere dibim dusmustu. neyse, oyun 2002'de cikti, bilgisayarimda slide-show seklinde calisiyordu. bundan tam bir sene sonra bilgisayarimi upgrade'ledim. artik slide-show'dan biraz hizli calisiyordu.

    lisedesiniz, bilgisayarinizi bir haziran gunu upgrade'liyorsunuz, ve elinizde morrowind var. basiniza gelebilecek daha iyi tek sey, heroes of might and magic 3'u aldiginiz bir sali gunu, okullarin grip yuzunden bir sonraki pazartesiye kadar tatil edildigini ogrenmenizdir. heheh.

    morrowind, oblivion gibi bir konsol rpg'si degildi, sapina kadar bir bilgisayar rpg'siydi. soyle bir geriye bakinca, hayatimdaki cok rahat ve cok keyifli zamanlara ait bir sembol gibi goruyorum morrowind'i adeta.

    ozetleyecek olursam, oyunu oynadigim zamanlar inanilmaz guzeldi, oyun cok guzeldi, ve simdi hatirlamak ve entry girmek bile guzel.
  • eğer bu oyunu tekrar veya hiç oynamadıysanız ve oynamak istiyorsanız ancak eski olmasından dolayı grafiklerinden ve seslerinden keyif alamayacağınızı düşünüp oynamıyorsanız "morrowind overhaul"u mutlaka denemeli ve efsanenin adeta "remake"ini kendi gözlerinizle görmelisiniz.

    http://www.ornitocopter.net/morrowind-overhaul/

    bu mod oyunu öyle bir hale getiriyor ki, insan bethesda remake çıkardı da biz mi bilmiyoruz, diyor.

    morrowind overhaul modu sayesinde bugün bile zevkle oynanabilecek bir oyundur.

    not: reklam için mod yapımcılarından para almadım ama kickstarter'a filan sarsalar, düşünmeden para gönderirim. ehe.
  • buraya bir şeyler karalamadığıma memnun olduğum oyun. çünkü yazacaklarım bir insanın bir oyuna nasıl hayran olduğunu kelimelerle anlatabileceğini gösterecektir.

    morrowind, jiub gibi efsane karakter ile başlar. bir gemide sizi karşılar ve morrowind dünyasına sizi hazırlayabildiği kadar hazırlar. morrowind'in her anında jiub'u hatırlarsınız. her cliff racer tepenize bindiğinde jiub ismini anarak küfürler eşliğinde cliff racer öldürürsünüz. jiub morrowind'in ruhudur. eğer bir dark elf iseniz outlander kelimesi içinize işler. sadece morrowind dünyasında değil, gerçek hayatta da outlander sıfatını gururla taşırsınız.

    jiub ile tanıştıktan sonra, sizi asker karşılar. eve kadar eşlik eder ve içeri girersiniz. size masasın yanında , isminizden tutunda burcunuza kadar her bir detayı soran keltoş biri selamlar. onu ardınızda bırakırken evdeki her şeyi cebe atmayı ihmal etmezsiniz. evden çıkarken bir ara bahçeye çıkarsınız ve fıçıya tıkladığınızda bir yüzük bulursunuz. sonra tekrar kapıyı aralar ve masa başındaki komutanın dırdır etmesini dinler, seyda neen'e ayak basarsınız.

    seyda neen'e ayak bastığınızda, kapının hemen dışında sizi yusuf yusuf olmuş bir bücür karşılar ve yüzüğünün kayboluşundan bahseder, yüzüğü verip vermemek size kalmış bir seçenektir.

    seyda neen'e göz atarken hemen sağ tarafta hafif bir yokuş gözünüze çarpar. silt rider'a giden patikadır. bu iri kıyım böcek de neyin nesi derken, binicem üstüne vurucam kırbacı ifadesi yüzüne bir gülümseme yerleştirir. bu arada ormandan gelen baykuşumtrak derin orman hayvanın (ların) sesi sizi morrowind ile bir bütün yapar.

    silt rider ile balmoraya yolculuk yaparsınız. artık balmora sizin eviniz olur. her zaman ayrıldığınız ve sürekli geri döndüğünüz şehir. ghost gate yamaçlarından itina ile toplanmış kil ile şekillendirilmiş evler, aile ortamını sunar. ancak hiçbir zaman bir eviniz olmaz. kendinizi evde hissetmek için, boş olan bir eve girer ve mülteci gibi yaşarsınız. ne de olsa morrowind halkı için outlander'sınız.

    tam her şeyi yoluna koydum, ben burada yaşarım artık derken, kendinizi morrowind topraklarından beklemediğiniz bir hikaye içinde bulursunuz .

    hikaye sizi, morrowind'de bulunan 3 büyük ev ile komplo teorilerine sokar. hlaalu, redoran ve telvanni, ruhunuza işler. her büyük hanenin kendine göre sorunları, iç çekişmeleri olur. yavaş yavaş bu sorunları çözmeye çalışarak, hane içerisinde yükselirsiniz. outlander olarak morrowind'in hiyerarşisini öğrenirsiniz.

    morrowind, topraklarının gezilebilmesi için, içinde yaşayanlara silt rider'dan başka binek sunmaz. her karış toprağını, dehlizleri, yer altı sunaklarını tabana kuvvet diyerek karış karış gezersiniz. ne de olsa outlander diye çağrılırsınız. bazen de yürek burkan şekilde dunmer derler eğer morrowind dünyasına dark elf olarak geldiyseniz. morrowind zorludur. bir de dunmer iseniz bu daha da zorlaşır.

    ald'ruhn'a ilk ayak bastığınızda, sizi o devasa mantar şapkalı redoran binası kendine çeker. içerisinde dönen entrikanın haddi hesabı yoktur. buna rağmen telvannileri sürekli yeren, kötüleyen redoran'ın neden böyle olduğunu düşünüp durursunuz. her ne kadar büyük şehirlerde, mages guild ve fighters guild olsa da, genelde ilk defa gözünüze burada çarpar. hem mages guild hem de fighters guild, onlara katıldığınızda içten dışa ne kadar yozlaşmış olduğunu anlarsınız.

    birkaç şehir gezmişken, her zaman silt rider'a binemeyeceğinizi fark edersiniz. çünkü cepte para olmaz. üstünüzde ki yırtık elbiseleri, sağdan soldan çaldığınız kıyafetlerle değiştirirsiniz. bazı dükkanlarda ki ebony madenleri ile işlenmiş zırhlar gözünüze çarpar ama sadece gözünüz değil gönlünüzde o zırhları giymek ister. sonra plan yapıp çalmaya kalkarsınız ve olacak olan ne varsa olur...

    imperial'ler sizi tutuklamaktan, darp etmekten, böbürlenmekten başka bir şey yapmazlar. kokuşmuşluğun pençesi onlara kadar uzanmıştır. hapishaneleri bile bu kokuşmuşluğu yansıtır.

    kendinizi morrowind doğasına verdiğinizde, cliff racer'lar size morrowind'de yalnız olmadığınızı, doğasının da sizi cezalandırdığını hatırlatır. morrowind için tamamen bir outlander olduğunuzu, dağ tepe gezerken, başınızın üstünde ciyaklayan cliff racer'lar bu fikre alışmanız için size yardımcı olurlar.

    kendinizi kaptırıp, morrowind'in dağlarına vurduğunuzda, sert rüzgarlar, kızıla döner ve red mountain sizi karşılar. gökyüzü neredeyse kıpkırmızı olmuştur. rüzgarın kamçı gibi kulaklarınıza vuran sesi sizi delirtmeye yeter. bir an önce red mountain'den ayrılmak istersiniz ve bir daha buralara yolunuzun düşmemesini dilersiniz.

    biraz rahatlamak ve ihtişam için, çok konuşulan vivec kanyonlarını ziyaret edersiniz. vivec kanyonlarındaki düzen ve ihtişam sizi çok etkiler. daha sonra vivec'in huzuruna çıkmanız gerektiğinde, gözünüze havada asılı kalan o koca kütleli meteor gözünüze çarpar. bacaklarınız tir tir titrer. vivec temple'ın merdivenlerinin basamak sayısının fazla oluşu mu yoksa meteor'un kendisinden mi diye düşünürken, kanlı canlı bir tanrı görmek üzere olduğunuzdan mı anlayamazsınız.

    bütün bu baskıları bir kenara bırakıp, vivec'in merdivenlerine çöker, yanınızda taşıdığınız skooma'yı çıkartır ve manzaraya bakarak içmeye başlarsınız. morrowind'in tüm dertleri yavaş yavaş azalır. yüzünüze bir gülümseme yerleştirir ve kısa bir zaman sizi morrowind'in sorunlarından uzaklaştırır.
  • skyrim'in çıkışıyla birlikte gazı alıp bu oyunu yeniden keşfedeceklere veya ilk kez oynayacaklara kendisiyle ilgili çok acı bir gerçeği hatırlatmakta fayda vardır.

    bu oyunda ne yaparsanız yapın; isterseniz tek tek tüm faction'ların lideri olun, tüm quest'leri bitirin, reputation puanınız tavana çıksın, level 1000 olun, bütün skill puanlarınız 100 olsun, fiziksel zarara karşı bağışıklık kazanın, tanrı seviyesine yükselin, bak ne yaparsanız diyorum; hani o oyunun başında gözünüzü açtığınız teknede ilk gördüğünüz karakter var ya, kıçınızı yırtsanız da vvardenfell'e asla onun kadar hayrınız dokunmayacak.

    zira hikayenin geçtiği zamandan yıllar sonra vvardenfell adasını cliff racer'lardan sonsuza dek temizleyecek ve isminin başına "aziz" ünvanı alacak jiub'dur o arkadaş.

    bunu bi bilin de ilk önce, oturup hayvan gibi karakter kastıktan sonra öğrenip "hayatımı boşuna mı harcadım lan" diye üzülmeyin.
  • serinin kendisinden sonraki iki oyununun (oblivion, skyrim) altını üstüne getirmiş, mod manyağı yapmış biri olarak, kendisine ilk çıktığında gerekenden az zaman tanıdığım oyundur. ilk görevi yerine getirdikten sonra dağ bayır gezip bırakmıştım.

    ancak şu anda morrowind overhaul 3.0 mod paketiyle birlikte tekrardan kurmuş, bayıla bayıla, inanılmaz bir açlıkla herkesle konuşarak, herşeyi okuyarak oynuyorum, sene 2014. overhaul 3.0 final paketi oyunu o kadar kökünden ve doğal bir şekilde yenilemiş ki çoğu zaman kendimi burası "böyle miydi lan bu oyunun?" çelişkileri içerisinde buluyorum.

    yepyeni bir elder scrolls'um oldu lan?! hemde serinin en iyisi. bir pc rpg oyuncusu olarak 40 yıllık macallan içiyomuş gibi hissediyorum lan kendimi.
hesabın var mı? giriş yap