• ty tylor (isme bak) ve mario castaneda (carlos castaneda'nin teyze kizi) tarafindan yapilmis 2013 yilinda piyasaya surulmus, gerek yenilikci oynanis fikri gerekse sanatsal basarisiyla indie piyasasinda seviye yukseltmis bagimsiz oyun. cikali 1 yildan fazla olmasina ragmen iki gunluk pislik otesi igrenc flappy bird kepazeligi hakkinda dunya ayaga kalkarken bu oyunun neredeyse hic bilinmemesi de, bu dunyaya soyle saglam bir meteor'un bodoslama carpmasi gerektiginin de acik bir kaniti ayrica.

    adeta maurits cornelis escher eserleri icinde gezindiginiz, bilimsel acidan doyurucu icerige sahip gercekten ovguyu sonuna kadar hakeden bir calisma. su indie yapimcilar da olmasa profesyonel oyun piyasasinda seviye resmen yerlerde.

    su linkten trailer'ina ulasabileceginiz bu keyifli oyunun sitesi ise;

    http://thebridgeisblackandwhite.com/

    hayir su icine tukurdugumun dunyasinda kalite ne zaman prim yapacak merak ediyorum.
  • ..siyah beyaz grafik ve çizimlere sahip harika bir indie oyundur.. metin yazarının ellerinden, bölüm tasarımları yapan kişinin gözlerinden öpmek gerekir.. fikri bulan kişi ile ise neler neler yapılması gerekir.. kesinlikle oynanması gereken bir oyundur.. tavsiyemdir..
  • eric steel'in yönettiği 2006 yapımı golden gate belgeseli.

    "
    new yorker' da yayımlanan bir haberden ilham alan yönetmen eric steel, 2004 yılı boyunca golden gate köprüsüne kameralar yerleştirmiş ve dünyanın en çok intihar edilen yeri olan bu ünlü yapıdan atlayıp kendini öldürmeyi deneyen 24 kişiyi kaydetmiş. arkadaşlar, aile bireyleri, tanıklar ve çeşitli intihar girişimcileriyle yapılan röportajlar aracılığıyla, bu kişilerin neden kendilerini öldürmek istediklerini ve neden özellikle orayı seçtiklerini açıklamaya çalışan köprü, insan zihnin en karanlık ve belki de en zor nüfuz edilen köşelerine göz atıyor.
    "
  • oldukca basarili bir sekilde kotarilmis belgesel. izledikten sonra insan allak bullak oluyor.. nede olsa kopruden atlayip intihar etmek biz turklerin yabanci oldugu bir kavram degil..

    kopruden atlayip kurtulmayi becermis bir genc ve babasi ile yapilan roportaj ise oldukca carpici.
  • sonya karakterinin ceketi dillere destan guzelliktedir.
  • danimarka-isveç ortak yapımı dizi için: (bkz: bron/broen)
  • başrollerde diane krugerve demián bichir yer alıyor. bron/broen'e yeni bi yorum katmaktan ziyade aynını amerika-meksika sınırına monte etmişler gibi görünmekle birlikte fx kanalını seven bi insan olarak şans verilmesi taraftarıyım.

    ayrıca bron/broen'i izlemeyen varsa burada tanıtımını yapmışım: (bkz: bron/broen/#28243484). hattâ, amerikalıların uyarlayacağını bile öngörmüşüm zamanında. çok bariz bi şey değilmiş gibi... peh...
  • bron/broen'in iskeletini korumakla birlikte hafiften orijinalinden sapmalar gösteriyor. dizinin sarmadığıyla ilgili eleştirileri biraz acımasız buluyorum yalnız. bölüm4'le beraber ivme kazandı zaten. ayrıca bron/broen'i izleyenlerin çoğu bölümleri peş peşe izlemişti. o nedenle dizideki yavaş tempo hikâyenin olgunlaşması bakımından bi avantaj olmuştu. bunun da bölümleri peş peşe izlense yine haz alınır kanaatindeyim. elbette orijinalinin yerini tutamaz ama iyi bi yeniden çevrim olmuş bence.

    ana kusuru bi saga noren-martin rohde kimyasının burada tutturulamaması. en azından benim izlenimim bu yönde. demian bichir gereğinden fazla kasıyor, karakterin doğallığını sarsıyor; diane kruger ise karakterinin soğukluk ayarını tutturamıyor. bunun dışında işleyişte pek bi sıkıntı yok.
  • orijinali bron/broen'i izlemiş olanlara yavan gelecek amerikan yapımı polisiye dizi. aslında neredeyse her şeyi, her çekimi aynı gibi yapmışlar ama saga o saga martin o martin olmadıktan (bi de seviml isveç-danimarka dillerini duymadıktan) sonra neye yarar?
  • bron/broen'i uyarlamamışlar, resmen kopyalamışlar. orijinalindeki vakit doldursun diye konulan gereksiz olayları dahi alıp koymuşlar, vay anasını sayın seyirciler. şu haliyle tam manasıyla gereksiz bir dizi.
hesabın var mı? giriş yap