• eğer aynı zamanda asistanlığını da yaptığınız insansa, kesinlikle herşeyden önce iyi bir akademisyen olmalıdır. eğer adam olamamışsa akademik bişey de beklemeyin kendisinden.

    6 sene boyunca, tüm ders notlarını hazırlarsınız, yasal olmamasına rağmen sınav kağıtlarını okursunuz, ödev ve labları saymıyorum bile.

    yasal olmayan uzunluktaki tatillerde arkasını kollarsınız, sizin 1 haftalık tatiliniz için ağzından salyalar saça saça bağırıp çağırır yutarsınız.

    şimdi doktora başvurusu için referans istersiniz, yoğunum sen yaz der, kendi referansınızı yazarsınız. onu düzeltmesi gözden geçirmesi bile 10 gün sürer. sonunda sizinkiyle alakası olmayan 1 paragraflık cvnin cümleye çevrilmiş halini yollar. ayıp olmasın diye 2 tane de içinde hafif sıfatlar bulunan cümle eklemiştir sağolsun.

    size de sinirden ağlamak düşer. 6 sene. her türlü çilesini çektiğiniz adamdan 6 cümle anca almışsınızdır. ben de onun için iki kelime kullanıcam biri o biri ç ile başlıyacak ama onun bana göstermediği saygıyı ben ona gösteriyorum. bununla artık kabul almak kısmet olur mu diye kara kara düşünürsünüz.

    tez konusu kadar önemli çalışılacak kişidir kendisi. hayatınızın kararıdır, iyice düşünmeden atlamayın.
  • genellikle tezin teşekkür kısmına ' tez aşamasında benden değerli bilgilerini ve desteğini hiç esirgemeyen danışman hocam sayın..' şeklinde devam eden cümlenin külliyen yalan olmasına sebep olan insan modelleridir.
  • sabaha kadar meyhanede tez calismasi konusabilen cinslerinin de bulundugu ogretim elemani grubu. ornegin:

    (rasyo 2 arkadasiyla birlikte cuma aksami alemdedir. gece 2 olmustur ve kafalar 1 milyondur.)

    rasyo: olm, hoca napiyodur len bu saatte? cagirsak mi?
    ark.1 : bilmem, olm gecenin 2sinde ayip olmaz mi?
    rasyo: olsun olm, bi cagiralim en kotu ihtimal gelmez...(kafa bir milyon ogrenci modu...) ariyom bak haa..
    ark.2: ara lan ara ..mna koyim.
    duluduludulu (telefon calar)
    rasyo: hocam iyi geceler kusra bakmayin bu saatte rahatsiz ettim. biz arkadaslarla sizin evin yakinlarinda iciyoduk da gelirmisiniz diye bi arayalim dedik.
    tez danismani: himmm, peki tamam siz .....`e (hocanin 20 yildir gittigi bi meyhane)gidin ben geliyom.
    rasyo: peki hocam, gorusmek uzere.

    20 dk. sonra. hoca bi hisimla girer kapidan.. masaya gelir, surat asiri bozuktur, ve pjamayla gelmistir...

    rasyo : arkadaslarina bakarak, olm galiba sictik lan...
    ark.1,2: evet, ters bastik galiba olm...
    tez danismani: (selam bi vermeden) oglum madem ki aksamdan beri iciyonuz beni niye cagirmiyonuz. ayip degil mi? neyse bu gece burdayiz o zaman.. sef!! bize birer shoochuu.
    rasyo: ???
    ark.1,2: ???

    nitekim gece 2bucuktan sabah 6ya kadar tez danismaniyla icilmistir. ama muhabbet sadece ve sadece rasyonun tezi uzerine olmustur. hatta rasyo eve gidip dokumanlari getirmistir ve sabaha kadar belirsiz olan chapterlar birer birer oturtulmustur..

    boyle tez danismanina can kurban...
  • seçimi yapılırken dikkat edilecek hususları sıralayalım:

    1) kesinlikle rektör yardımcısı, dekan, dekan yardımcısı, bölüm başkanı gibi idari görevi olan hocalardan uzak durun. bu idari görevleri bulunan insanlar ne kadar tez yazımı için iyi niyetli de olsalar, vakitsizlik, yoğunluk gibi etkenlerden dolayı verimli çalışmanızı engelleyecek, sizleri doğru düzgün yönlendiremeyecektir.

    2) okulların marka hocalarından uzak durun. bu marka hocalar, vakıf üniversitelerinde, kendi şirketlerinde çalıştıklarından, arada televizyona çıkmaya özen gösterdiklerinden idari görevi bulunan hocalar gibi sizleri yönlendirme konusunda geç kalabilirler.

    3) ilgi duyduğunuz anabilim dalında öğrencilerin seçmediği kişilere gidin. öğrencilerin bu adamları seçmemesi, hocanın kalitesi için ölçüt değildir. kendim için konuşacak olursam, benden başka kimse ilgili anabilim dalını seçmediğinden ben resmiyette 1 tez danışmanı ek olarak 1 doçent, 1 yardımcı doçent desteği alırken, farklı anabilim dalında aynı tez danışmanını seçen 7-8 arkadaşım oldu. tez danışmanları bu sene 8'e bölünüp, onlara nasıl bir destek sağlayacak bilmiyorum ama ben istediğim zaman hocalarımdan destek alabiliyorum.(en azından okula ne zaman uğrasam bu 3 hocadan 1'ni yakalıyorum.)

    4) asistanlarla ilişkileriniz iyi olsun. küçük gelişmeler için tez danışmanı ile görüşmek yerine asistanı ile muhatap olun. hocanın asistanı en az eşi kadar hocayı tanıdığından, hocanın uzmanlık alanını net olarak çıkartabileceği için, sizlere etkili bir şekilde yardımcı olacaktır.

    5) çift tez danışmanı seçimi gibi bir maceraya yüksek lisans aşamasında bulaşmayın. tek tez danışmanın olduğu jüriler genelde hocanızla beraber 3 kişiden oluşur. çift tez danışmanın bulunduğu jüriler ise genelde hocalarınız dahil 5 kişiden oluşur. teziniz ne kadar iyi olursa olsun 5 kişiye bir şeyi beğendirmek zordur. kaldı ki, tez danışmanları bile sunum esnasında birbirleriyle tartışırlar. tartışma sonrasında vereceğiniz cevap kesinlikle tarafların en az birisinin beğenmemesine yol açacaktır.

    6) hoca seçimi yaptınız. internet güzel bir icat. hocanızın cv'sini bulun, daha önce yazdığı makaleleri, kendi tezlerini inceleyerek vakıf olduğu alanda ilerleyin. burada ufak bir risk var o da şudur: hocanızın uzman olduğu alanda tezi hazırlarken, danışmanlığından tam manasıyla yararlanabilirsiniz. ancak hocanın o alanda çok iyi olması, sizden beklentisini artırabilir. buna da hazırlıklı olun.

    tüm bunlar ışığında yüksek lisans tezini yapmak zor değildir. ama sen 30 tane öğrencisi olan bir tez danışmanı seçersen, adamın idari görevi olursa, o tez tabii ki herkesi sıkıntıya sokar. biraz politik taktikler kurgulayarak ilerlemeye çalışın. hocanız sizden bir şey istediğinde karşısına boş kağıt veya içi boş metinlerle çıkmayın. araştırma tekniklerini, literatür tarama kısmını güzelce oturtun.
  • bunun dırdırı, kaprisi, attığı tripleri hiç çekilmez. ağzının üstüne koyucam bi gün bi tane.
  • babadan oğula nesildir bunlar
  • öncelikle entry'i anlamlı kılmak için internette de sürekli dolaşan, işbu entry'den önce de yazılmış fakat sonradan silinmiş olan hikayeyi yazalım.

    sahne 1

    bir tavşan önüne bir daktilo almış tak tuk tak tuk bir şeyler yazıyor.

    oradan gecen bir tilki:

    - hey tavşan ne yazıyorsun?
    - doktora tezimi yazıyorum.
    - ha öyle mi, çok güzel ne hakkında?
    - tavşanların tilkileri nasıl yedikleri hakkında.
    - yok canım olur mu öyle şey hiç tavşanlar tilki yerler mi?
    - olur canım gel istersen sana ispat edeyim.

    beraberce tavşanın yuvasına girerler biraz sonra tavşan tek başına çıkar ve yine daktilosunun başına geçer tak tuk bir şeyler yazmaya devam eder.

    daha sonra oradan geçen bir kurt, tavşanı görür:

    - hey tavşan ne yazıyorsun?
    - doktora tezimi.
    - ne hakkında ?
    - tavşanların kurtları yemesi hakkında.
    - yayınlamayı düşünmüyorsun herhalde buna kim inanır.
    - doğru olmaz mı gel istersen göstereyim.

    yine beraberce yuvaya girerler tavşan biraz sonra tek başına dışarı çıkar.

    sahne 2: tavşanın yuvası

    bir köşede tilkinin kemikleri...

    bir köşede kurdun kemikleri...

    diğer köşede ise;

    bir aslan, kürdanla dişlerini temizliyor!

    sonuç ve anafikir:

    doktora tezi yapmak için; tezin önemi yoktur. konunun da önemi yoktur. önemli olan; tez danışmanındır.

    -------

    hahaha ne komik. ama olaylar aslında öyle mi gelişiyor sayın okuyucu?

    -------

    sahne 1

    bir tavşan önüne bir daktilo almış tak tuk tak tuk bir şeyler yazıyor.

    oradan geçen bir tilki :

    - hey tavşan ne yazıyorsun?
    - doktora tezimi yazıyorum.
    - ha öyle mi, çok güzel ne hakkında?
    - tavşanlarin tilkileri nasıl yedikleri hakkında.
    - yok canım olur mu öyle şey, hiç tavşanlar tilki yerler mi?
    - olur canım gel istersen sana ispat edeyim.

    beraberce tavşanın yuvasına girerler.

    - ee hadi göster bakalım nasıl yiyorsun?
    - **ehe. hiş. geldik. hşşt geldik hocam şşş**
    - ne fısıldıyon lan kendi kendine. dalga mı geçiyorsun. yok tavşan tilki yermiş de bilmem neymiş de. **pat küt çata çota** bu sana ders olsun. şuracıkta yerdim seni ama acıdım. bir daha da dalga geçme benimle.

    tavşan ağız göz dağılmış yine daktilosunun başına geçer tak tuk bir şeyler yazmaya devam eder.

    daha sonra oradan geçen bir kurt tavşanı görür.

    - hey tavşan ne yazıyorsun?
    - doktora tezimi.
    - ne hakkında ?
    - (lan bu sefer olur belki) tavşanların kurtları yemesi hakkında.
    - yayınlamayı düşünmüyorsun herhalde, buna kim inanır.
    - dogru olmaz mı, gel istersen göstereyim.

    yine beraberce yuvaya girerler.

    - ee hadi göster bakalım.
    - (lan yine mi be). ehehe kurt abi. az beklesek gösteririm be valla be.
    - iyi peki bekleyelim bakalım.
    - (dört saat sonra) hadi lan işim gücüm var ne göstereceksen göster.
    - eee.
    - ulan çocuk mu var karşında dallama tavşan. dört saattir bekliyoz. ne ispat edecen. **pat küt çata çota dıkş güm çot dırş pof** ulan hadi acıdım yemiyorum seni. bu dayak aklını başına getirir.

    sahne 2

    tavşanın yuvasının içi.

    tavşan yatıyor. patiler kırık, dişler dökük, kulak kemirilmiş, gözler kaymış.

    **dülülülülü**

    - (zorla doğrulup) alooo.
    - alo tavşan. benim aslan hoca. naaptın tezi?
    - hocam tam iki sefer çalışmalarımı getirdim. sizi bulamadım. dört saat bekledim yine ulaşamadım.
    - saat konuşmuş muyduk seninle?
    - evet tam dediğiniz saatlerde getirdim.
    - haa benim o gün acil geyik kovalama işim çıktı da ayrıldım. ondan sonra da dersim vardı ormanda. dönmedim. ama bi mail atsaydın keşke gelmeden önce.
    - (mınıgtünüskym hoca gibi)

    sonuç ve ana fikir:

    tez danışmanını asla yerinde bulamazsınız. bir de sanki bulamamak sizin suçunuzmuş gibi üste çıkarlar.
  • seçmeden önce mutlaka şunları yapın:
    1- bölümdeki diğer lisansüstü öğrencilerin hoca hakkındaki fikrini sormak, subjektif olarak nasıl bilindiğini gözlemlemek
    2- lisansta veya lisansüstünde verdiği en az bir dersine gitmek, akademik olarak nasıl olduğunu gözlemlemek
    3- danışmanım olur musunuz demeden, sırf tanışmak için hocayla görüşmeye gitmek, insani yönünü gözlemlemek
    "kendi algınıza göre" bu üçünden de geçen hoca size büyük ihtimalle sıkıntı çıkarmaz.

    veya sadece 3.yü yapıp hocayla tanışmaya gidin. insani olarak anlaşıyorsanız akademik olarak da bir şekilde halledersiniz.
  • siddete meyyal bir insan degilim, hic olmadim. hatirladigim kadariyla kimseye vurmadim, mumkun mertebe sesimi yukseltmekten bile imtina ederim. benim stilim glacier on the rocks 'in deyisiyle "siritarak laf sokmak"tir. cok rahatsizsam da oturur anlatirim. kisaca sakin yapili bir insanim.

    senelerce turlu turlu insanla ugrastim. 15 yasindan itibaren yatili okudum, sinirlerim cogu zaman celik gibidir, kolay incinmem. ama bu tez danismani denen pust kadar sinirlerimi bozan az sey var hayatta. bugun kendisi yine kafasini oynata oynata "cinim binim hic viktim yik" dediginde, yetiskin hayatimda ilk kez icimde ofke yanardagi patladi. agzimi acsam lav olup disari akacakti hoorrr diye. korktum kendimden, dislerimi siktim. bir film karesi gibi agir cekimde kendimi izledim: elimi kaldirip suratina tokat atiyorum, surati savruluyor, donup bakacakken bir tane daha vuruyorum, yere dusuyor. tekmelemeye basliyorum, agladikca daha hizli vuruyorum... sonra gozlerimi kirpistirip kendime geldim, bu rezil hala konusuyordu. yav he he deyip ofise geldim. kendimden korkuyorum sozluk. bugun kendi dark passenger'imla tanistigim gundur.
  • (bkz: tezocam)
hesabın var mı? giriş yap