• netflix'in ortak yapımcısı olduğu, birbirini tanımayan 3 kız ile 3 erkeğin aynı evi paylaştıkları japon bbg'si. bbg'den farkı ise evde yaşayanların aynı zamanda normal hayatlarına devam edebilmeleri. muhtemelen program, yıllardır devam ediyor. ancak netflix bir ışık görmüş olacak ki dahil olmuş. şu anda netflix türkiye'de 18 bölümden oluşan bir sezonu var. devamı gelecektir muhtemelen. her bölüm bir haftada geçiyor ve yarım saat. isteyen kişi de istediği vakit programdan ayrılıyor, yerine başkası geliyor.

    insan izleyince japon kültürüne dair birçok şey gözlemleyebilir. japonların sukuneti bu programa da sirayet etmiş. 13 bölümdür izliyorum, 13 hafta oldu. henüz tam bir anlamıyla bir ilişki yaşayan yok. halbuki türkiye'de olsa şu an nişan yapılmış, yüzükler atılmış, başka biriyle nişan yapılmıştı.

    deli gibi izliyorum bu aralar, son 5 bölüm. bitince elemanları özleyeceğim galiba.
  • araliksiz olarak yan yana yapilmis, ayni duvari paylasan evlere denir.

    ornegin apartman daireleri dikey olarak ust uste yapilmistir, terrace evler ise yatay olarak yan yana.

    avantaji, diger evlere kiyasla ucuz olusudur ve kucucuk de olsa, balkon kadar da olsa bahcesi vardir.
    dejavantaji ise karanlik olusudur. evin yan duvarlari,komsunuzun da duvari oldugu icin dolayisiyla pencere yoktur. sadece evin onunden ve arka tarafindan gelen isikla idare edilir ve bu elbette ki bol bulutlu bir ulkede *, gelen isik zaman zaman yeterli olamayabiliyor.
  • tokyo 19-20 sezonunu izliyorum...
    çok ilginç bir program.. bu kadar derin kişilik analizleri beklemiyordum açıkçası..

    yani 20 yaşındaki çocuğun.. hala hedeflerinin olmaması eleştirilip , nedenleri filan tartışılıp , ne yapması gerektiğiyle ilgili öneriler konuşuluyor..

    28 yaşındaki grafik - tasarım la uğraşan bir kadının , oğlum ben napıyorum.. acaba yeteneklerim hedeflerime ulaşmam için yeterli mi diye kendini sorgulayıp, evdeki diğer karakterlerle konuştuğu , bazılarının bön bön bakıp "yaparsın edersin., kesseler acımaz" diye tepki verdiği garip bir ev ortamını sizlere sunuyor..

    big brother, biri bizi gözetliyor tarzı filan hiç değil..

    panelistler tarafından acayip psikolojik analizlerin kasıldığı program..
  • programın katılımcılarından 22 yaşındaki profesyonel güreşçi hana kimura, uğradığı ciberbullying nedeniyle intihar etmiş ve hayatını kaybetmiştir. en son instagramına kedisiyle birlikte resimlerini koymuş ve " beni destekleyen herkese teşekkürler. zayıf biriyim. özür dilerim. elveda " yazmış.
  • netflix'de yayınlanan dizi tadında program. kesinlikle çok kaliteli bir yapım.

    --- spoiler ---

    yalnız makoto'ya büyük haksızlık yaptılar, bir de program sunucuları "aptal, maptal" gibi yorumlarda bulununca çocuk ister, istemez "kariyerim var" diyerekten gitti. yalnız makoto gittikten sonra dikkat ederseniz bir sonraki hafta da yuriko gidiyor. bence o kızın gitmesi tesadüf değildi. o kız, o oğlanı seviyordu. oğlan gidince o kızın evde bir amacı kalmadı. ha o çocukta, o kızı seviyordu gerçi, yazık oldu.

    japonlar resmen makoto'yu topa tuttu sırf arkadaşına duygularını söylemede yardım ettiği için "sana ne yoksa sen mi hoşlanıyorsun" dediler. ne alakaysa artık. bu japonlar hakikaten ilişki konusunda sorunlu bir millet herhalde. neyse bundan sonraki bölümlerin fazla tadı kalmadı benim için.
    --- spoiler ---

    2024 edit: imla
  • terrace house opening the dors hariç diğer yarışmalarında genelde ilk grup yarışmacılar çekingen ve sıkıcı davranıyorlar. 2. grup ile birlikte heyecanda başlıyor. senaryo yok demelerine rağmen gelen yarışmacılar cast oyuncuları, belli. misal adamın sevgilisi yok, boşuna orada duruyor. bunu çıkarmak için bununla sevgili olmaya can atan birisini yolluyorlar. elbette ağır kalp kırıklıkları oluyor. çeşitli karakterde kişiler katılıyor. bizim bbg evine benziyor ama yarışmacı sayısı daha az(3 kız 3 erkek) . programın bir ödülü yok. ister aşk yaşa ister reklamını yap. yalnız aşk için gelmeyenler gerçekten sıkıcı oluyorlar.
  • anime izlemeyi pek sevmem ama japon kültürüne hep merakım vardı. bu reality show tam benim gibi insanlara göre. türkiyedeki programlara göre bin kat daha sakin, hatta dinlendirici. tabii, bu drama olmadığı anlamına gelmiyor. azıcık bile ilginizi çektiyse şans verin pişman olmayacaksınız.

    edit: müziklerden ve çekimlerden bahsetmeyi unuttum. yönetmen/lere helal olsun, atmosferi müthiş kurmuşlar. sitcom kıvamında izliyorsunuz. hatta arada bir yorum yapan, tatlı ekip çıkmasa, kaptırıp gidiyorsunuz resmen.
  • başta sevmedim; ama sonra japonya seyahati ne kadara patlar diye derin düşüncelere sevk etti.(çok fazlaya patlıyor) özellikle 5 sunucu çok matrak.

    dinleye dinleye japonca; teşekkürler, günaydın, tatlı, memnun oldum, hoşgeldin, evet/doğru gibi kalıpların nasıl söylendiğini öğrendim. yazılışları bilemiyoruz tabii.*

    japonlar hep mi böyle bilmiyorum da tartışma adapları çok iyi. en çetrefilli konularda bile seslerinin yükseldiğini görmedim. (boys and girls sezonunu bitirdim)

    bu gidişle tüm sezonları izleyeceğim galiba. inanılmaz kafa dağıtıyor.
  • çoğu program gibi bu da kurgudur
hesabın var mı? giriş yap