• altı filmlik seri muhtemelen (ve umarım) bitti. bazılarının neden çekildiğini bile anlamamıştım ama yine de altı filmden bazı şeyler öğrendim. benim terminatör'den öğrendiklerim şöyle:

    - makinelerle karşılaştığınızda ilk olarak derisine bakın. derisi kauçuk kaplı olan makineler görürseniz onlar muhtemelen ilk serilerdendir. kauçuk kaplı değil ama ilkel bir tasarımı varsa, yine aynı modelden bahsediyoruz. güçlü ama hantaldırlar. silahlarının menzili yüz metreden azdır. zekanızı kullanarak rahatça alt edebilirsiniz. üzerine ağırlık (otomobil gibi) bırakmak bile yetecektir. çok yakınındaysanız ve yapabileceğinizi düşünüyorsanız, boyun kısımlarındaki motor kortekslerine kesici/delici bir aletle vurursanız, bir süreliğine bir büyük içmişe çevirebilirsiniz. kaçmak için veya varsa onu yok edecek planınızı uygulamak için yeterli süreyi size kazandırabilir.

    - insana benzeyen bir makineye denk geldiyseniz en iyi ihtimalle model 101'e denk gelmişsinizdir. bilinen adıyla t-800 diyelim. yarı insan yarı makine. çeşitli özelliklerle donatılmış güçlü bir makinedir ama gözünüzün korkmasına gerek yok. nihayetinde yaralarını kapatmak için sargı bezi kullanan bir modeldir. kendini yenileyemez ve kopyalayamaz, başkasının kılığına giremez. ayrıca hızlı ve seri de değildir. alt edilmeyecek bir yanı yoktur. yeterince güçlü bir patlamayla birlikte yok edilmişliği vardır. ayrıca iskeletinin boyun kısmından mil sokup çevirerek kafasını da koparabilirsiniz. tabii bir makine değilseniz böyle bir şey denemeyin.

    - ateş ettiğinizde, yandığında veya başka bir şekilde darbe aldığında vücudundaki deformasyonu hızla telafi eden bir modelle karşılaştıysanız, bilinen adıyla t-1000 ile karşılaşmış olabilirsiniz. mimetik polialaşım bir yapıya sahip olduğu için burada işiniz biraz daha zor olabilir. çünkü yapısı sebebiyle canlı ve cansız her şeyi taklit edebilir ve kopyalayabilir. yakın dövüşte çok etkili, güçlü ve hızlıdır. ayrıca uzuvlarını kesici/delici alet olarak da kullanabilir. yapabiliyorsanız kaçmak ve saklanmak en iyisidir. bilinen şekillerde yavaşlatılması mümkün olmakla beraber, erimiş demir/çelik kazanına atılarak veya asitle eritilerek tamamen yok edilebilir.

    - karşılaştığınız model tx ise -ki kadınsa çok büyük ihtimalle tx'tir- farklı donanımlara sahip fakat aynı şekilde yok edilecek bir türle karşılaşmışsınızdır. zaten tx'e kadar geldiyseniz artık bu işlere iyice aşina olmuşsunuzdur demektir. katı bir iç iskelet ve üzeri sıvı metal kaplı olan bu tür, muhtemeldir ki erimiş çelik ve asitle yok edilebilir. ancak t-800 tarafından ağzına yakıt hücresi tıkıştırılarak patlatılmak suretiyle de yok edilmişliği vardır. düz mantık düşününce yeterince güçlü bir patlayıcı ile yok edilmesi de beklenebilir.

    - hücresel bazda yenilenerek terminatör'e dönüştürülmüş bir düşman ile karşılaşırsanız bambaşka bir form ile karşı karşıya olduğunuzu bilmelisiniz. bildiğiniz veya gördüğünüz tüm taklit ve şekil değiştirme biçimlerinden daha farklı ve daha hızlı bir versiyonuyla karşılaştığınızda, makine fazı maddesi, yani proglamlanabilir maddeden yapılmış bir yapıyla karşılaşmışsınızdır. misal ateş ettiğinizde t-1000 gibi sağa sola savrulan parçanın ayağına kadar gelmesini beklemeden anında kendini iyileştirebilir. her silahı kullanabilir. düşündüğünüzden veya öngördüğünüzden daha hızlı ve güçlüdür. ancak bu da yok edilebilir bir türdür. manyetik alan hassasiyeti dolayısıyla eldiven formundaki mıktanıslarla vurduğunuz zaman kendini yenilmesi mümkün olmayacaktır. aynı şekilde güçlü bir manyetik alana maruz bırakabilirseniz tamamen yok etmeniz de mümkün olacaktır.

    - gecenin bir yarısı çıplak ve iri yarı bir adam tamamen mimiksiz bir surat ifadesi ile ''kıyafetlerin güzelmiş'' derse, sağlam bir tokat yapıştırın. adam savrulursa meczubun biridir, siktir edin gitsin. ama yerinden kıpırdamadan sadece kafası sola doğru dönerse, bir terminatör'e denk gelmişsiniz demektir. uzatmadan verin kıyafetleri.

    - bir sokak arasında veya caddede elektrik akımı/şimşek/yıldırım ve benzeri bir şeyler olduğunu görüyorsanız merakınıza yenik düşüp ne olacak diye izlemeyin. derhal oradan uzaklaşın. karşılaşacağınız kişi/şey en iyi ihtimalle donunuza kadar alır.

    - birisi koşarak ya da birilerine uçan tekme atarak veya bir araçla yanınıza gelip ''yaşamak istiyorsan benimle gel'' * diyorsa avel gibi etrafa bakmayın, onunla gidin. bu replik altı filmde de vardı çünkü. gelecekten gelecek olan kişi bu cümleyi kesin kuracak. (sadece terminator 3 rise of the machines'de ''you wanna live? come on'' şeklinde kullanılıyor)

    - yapay zekanın bilinç kazandığı haberini aldığınız andan itibaren konuya dair ne biliyor, okuyor ve dinliyorsanız hepsini mutlaka not alın ve saklayın. gerekirse ses kaydı da yapın. sizin işinize yaramasa da gelecekte birilerini işine mutlaka yarayacaktır.

    - elinizin altında pilli radyo bulundurun ve basit radyo tamirini öğrenin. direniş başlarsa mutlaka birileri iletişime geçecektir.

    - herhangi bir sibernetik organizmadan kaçıyorsanız, imkan ve ihtimal dahilindeyse etraftaki kamyonları patlatın ve öyle kaçın. çünkü hepsinde kamyon veya yük aracı ile kovalama fetişi var.

    - köprülerin altından geçmemeye çalışın. çünkü mutlaka motor ile tepenize atlamaya çalışacaklar. dördüncü filmde gördüğümüz üzere ortada köprü yokken bile aniden beliren köprüden tepenize motorlar atlayabiliyor.

    - terminatörlerin hasar gören yakıt hücresi kararsız hâle gelir. o yüzden yakıt hücrelerini rastgele sağa sola atmayın, patlayacaktır.

    - bilinç kazanan yapay zeka tarafından bulunmamak mümkündür. hiçbir yerde izinizi, parmak izinizi veya dijital izinizi bırakmadan yaşamayı başarabiliyorsanız, bulunmanız imkansızdır. böyle bir durumda bulunabilmeniz için ancak çok büyük tesadüfler gerekecektir.

    - cep telefonunuzu cips paketinin içine koyduğunuzda izlenemez olduğunu zannetmeyin, izlenirsiniz.

    - makinelerin kafasına pisuvar, klozet, lavabo gibi nesnelerle vurmayın. hiçbir işe yaramıyor.

    - normal bir silahla ateş edilip öldürülen bir terminatör yok. hiç olmadı, hiç olmayacak. zaman kaybından başka bir şey değil. bu konuda ısrar etmeyin.

    - bazuka iyidir. her filmde bazukayı kullandılar ve her modele karşı her defasında etkili oldu. skynet'in zayfı karnı aslında bazukaydı ama kimse fark edemedi bunu. 2 atış yapıp katı iskeleti ortaya çıkarıp bıraktılar. oysa devam etmeleri gerekirdi. bir atış daha yapınca o iskeletin dayanması mümkün değildi.

    - tank nedense hiç kullanılmadı. yapay zeka insanlığa karşı saldırıya geçince tanklar da direkt yok oluyor sanırım. ikinci filmde tanka benzer bir şeyler vardı sadece. onun dışında hiç yoktu. halbuki ben olsam 100 bin tank basar merkeze doğru yürürdüm. t-800'ü falan paletle ezer geçerlerdi.

    - makinelerin, iletişim için gizlenmiş bir radyo dalgası kullandıklarını tespit ederseniz, ''sonuçta bu da (skynet benzeri bir yapay zeka) bir makine ve her makine gibi kapatma tuşu vardır'' gibi düşüncelere kapılmayın. öyle bir oluşumun kapatma düğmesi olamaz.

    - yapay zeka ne kadar gelişirse gelişsin kamyonları terminatörlere kullandırabilir. her ne kadar araçları uzaktan kontrol edebilme özelliği olsa da üretim fazlası nedeniyle bazı terminatörler şoför olarak çalışabilir.

    - mototerminatörleri basit bir tuzak ile (halat germe) etkisiz hâle getirip yeniden programlayabilir ve motosiklet olarak kullanabilirsiniz.

    - beşinci filmin bir sahnesinde, eli titreyen t-800 elini masaya iki kez hızlıca vurarak titremeyi durdurur. koskoca terminatör bile tutukluk yapınca kendine iki tane patlatıyorsa, çalışmayan ya da tutukluk yapan elektronik aletlere iki tane patlatıp düzeltme hadisesinin şehir efsanesi olmadığını anlayabilirsiniz. çalışmayan kumandaya vurmaya devam.

    - yine t-800 seri boyunca iki ya da üç kez kendini kapatıp tekrar açmış ve sorunlarını bu şekilde gidermeyi başarmıştır. çalışmayan aleti kapatıp açma tekniğinin işe yaradığını da buradan anlayabilirsiniz.

    - gelecekten sizi koruması için her zaman terminatör yollanmayabilir. bazen de gelişmiş bir insan yollayabilirler. süper asker olması dışında bir özelliği olmayan bu koruma, kısa sürede bitkin hâle gelebilir. o yüzden mümkünse yanınızda sodyum polistiren sülfonat, insülin ve benzodiazepin bulundurmanız iyi olur.

    - hep kavga dövüş yok tabii. altıncı filmde t-800'ün dahi ilişkisi olduğunu görürüz. kendisi bu durumu ''ilişkimiz fiziksel değil. bebek bezi değiştirmem onu mutlu ediyor; hızlı ve şikayet etmeden. güvenilir ve çok iyi dinleyiciyimdir. ve çok komiğim.'' diyerek açıklıyor. ilişki konusunda ibret alınabilir.

    - hepsinden önemlisi her şeyi tadına bırakmak gerekir. son iki filmi yerlerde sürünerek izlemiş olsam da yedinci film çıkıyor deseler onu da izlerim. terminatör bir şekilde izlenir. önemli olan tadında bırakmayı bilmektir. terminatör konusunda yapımcılar ve yönetmenler bunu başaramadı. bunu da kötü örnek olarak alabilir ve her şeyi illa bokunu çıkarana kadar sömürme huyumuzdan vazgeçebiliriz.
  • bilim kurgu yazarı harlan ellison 1957 yılında soldier from tomorrow adında bir kısa hikaye yayımladı. bu hikaye the outer limits dizisinin soldier adlı bölümüne uyarlandı. hikayede uzak gelecekten o zamanın amerikasına gelen bir savaşçı vardır.

    hikaye, terminator'ün hikayesine çok benziyor. gelecekten gelen iki düşman hikayenin sonunda ölüyor. ölenlerden biri, kendisine yardım eden aileyi kurtarmak için kendini feda ediyor.

    terminator gösterime girince yazar ellison hemen filmin yapımcılarına intihal davası açar. james cameron bahsi geçen intihali inkar etse de yapımcılar ellison'a ödeme yapar. ve hatta terminator filminin sonunda jeneriklere kendisine bir teşekkür notu bile eklerler. james cameron işlerin bu kadar ileri gitmesinden hiç bir zaman memnun olmuyor tabi.

    filmin ev sineması sürümlerinde harlan ellison'a teşekkür edilen yazı görsel

    james cameron, kariyeri boyunca intihal nedeniyle aleyhine çok sayıda dava/iddia aldı. ancak harlan ellison, mahkeme dışında bir uzlaşma ile kazanan insanlardan yalnızca biriydi. bu uzlaşı bir tür suçluluğun kabulü gibi görünüyor. resmi açıklama olmasa da anlaşmanın yaklaşık 65.000 dolar olduğu ve jeneriklerde adının görünmesi işine bir onay içeriyor. harlan ellison'a edilen teşekkür, james cameron kusura bakmasın yemek işini sağlayan şirketin kartvizitini koyup edilen teşekküre benzemiyor.

    1964 yapımı soldier dizisinin açılış sahnesi
    https://youtu.be/2i2jt0m5-0c

    bu da aynı dizi bölümünün sonunda geçen diyalog:

    "tüm kuyuların en karanlığından, insanın ruhu, en karanlık sorulardan gelir: asker korumak için mi geldi? yoksa öldürme içgüdüsü müydü? karanlık çukurdan sorular. ama cevap yok. cevaplar gelecekte yatıyor. insanların makine olduğu, öldürmek için doğduğu bir gelecek mi yoksa bizim için zaman var mı? zaman. dünyada her zaman… ama bu yeterli mi?”

    * harlan ellison'un dediği gibi: hakkınızı yedirmeyin arkadaşlar.
  • bu envai çeşit terminator modelinin ortak noktasi yaptiklari vulgar eylemlerdir.. yani hic bir terminator modeli yoktur ki "aman kapiyi kulpundan tutup açayim da ses cikmasin" desin. garip biraz.. tamam çok güçlü olabilirsin, insanlik düşmanı olabilirsin, onu bunu öldürmek senin programin olabilir de niye pencereden giriyorsun mekana arkadas? cam kapinin neden içinden geçiyorsun. hayir modern olacaksiniz bir de, gelişmiş olacaksiniz.. böyle mi modern olunuyor? böyle mi makineleşiyor dünya. yaziklar olsun o makineye, yaziklar olsun o gelecege..
  • ruhum daraldi yemin ediyorum...
    hangi konu ba$ligina icimi doksem diye cok du$undum. ilk 2 filmi saymazsak, geri kalan yapimlarla icine sicilmi$ bir hikayedir "terminator" dedigimiz efsane.
    james cameron'dan sonra, bu materyali eline alanlar kafasina gore hikayeler $ekillendirmi$ be karde$im. yeni seriler yapildikca, dagildikca dagildi terminator evreni. toparlanmasi da cok zor artik bu saatten sonra. nereden baksan tum bolumler birbiri ile celi$iyor lan. hepsini birbirine baglayacagim diye kayi$i kopardim... kafam basmiyor daha fazla.

    yani $u hikayedeki zaman makinesi teknolojisi elimde olsa, gelecege donu$ filmindeki gibi spor bahisleri ile ugra$ip zengin olmaya falan cali$mam. ilk yapacagim $ey 1983 yilina donmek olurdu. daha sonra bir not yazip ta$a sardiktan sonra, james cameron'un odasindan iceri atardim.

    notta da $unlar yazardi:
    "abi yeni bir projen varmi$. bir efsane olacak sanirim, tebrik ederim. yalniz gozunu seveyim bu projenin tum yayin, yapim, eti ve sutu olmak uzere tum haklarini uzerine al ve kimseye de satma. ne yapilacaksa sadece kendin yap ve ba$inda bekle. asistanlarina, senaristlerine, karina falan guvenme. sonra motoru yakiyoruz tum evreni anlayacagiz diye. imza: gelecekten bir dost."
  • biraz önce terminator the sarah connor chronicles'ın tekrarlarını izlerken, cameron'ın bale yaptığı sahneye denk geldim. derek reese inanmazlık, dehşet, üzüntü ve büyük ihtimalle tiksinti içinde seyrediyordu onu... benim nazarımda tiksinmek istiyor ve fakat gözünü alamadığı bu güzel sahne, bu güzel dans, bu güzel kadın, onun tiksinmesine engel oluyordu, bu yüzden dehşete düşüyordu, o surat ifadesi bu sebeptendi... birinden nefret etmek isteyip te yapamamak böyle bir şey olsa gerek...

    film serisinin, dizini en güzel yanı buydu işte... bir hayatta kalma mücadelesi olarak terminatör serilerinin çok müstesna bir yeri olabilir, konusunu oluşturan kıyamet günü, makineler vb. karanlık gelecek fikri, içerdiği aksiyon izleyeni mest edebilir. ve fakat terminator denildi mi benim aklıma gelen en önemli şeyler, o arnold'un baş parmağını kaldırıp "hasta la vista baby" lafı eşliğinde kendini öldürmeye giderken arkasından john connor'ın döktüğü göz yaşları olacak, sarah'nın skynet'in araştırmacısını öldürmeye gidip te john'a "yapamadım" derkenki iç burkan hali olacak, yine arnold'un o ufak çocuğu tek eliyle kaldırıp incelediği sahneyi hatırlayacağım, dizide cameron'ın "seni seviyorum john" diyen görüntüsü aklımda olacak, cameron'ın yaptığı bale, derek reese'in o dehşetengiz ama bir o kadar da şaşkın surat ifadesi.. ajan ellison'ın *hayatın değeri* ni terminator'e öğretmeye çalıştığı sahneler..

    son filmi (terminator salvation) bir yere kadar sevdim, ama yukarıda bahsettiğim, benim için önemli olan o özünü, o güzel ruhunu iyi yansıtmadığı için çok ta sevemedim. yeni film serisi olacaksa ve bu ruha değinmek yerine daha fazla aksiyona, daha fazla efekte kayarlarsa çok yazık olacak...

    terminator, derin mevzulara girdiği için önemli benim gözümde, onun dışında başka şeylere yönelmek, imajını zedelemekten başka hiçbi şeye yaramaz.. gidip reyting yapmıyor diye, hakkaten özüne sadık kalınarak çekilmiş bir diziyi iptal etmenin de bir halta yaramayacağı gibi...
  • bu terminatorde, arnold'un yerine erdal ozyagcilar oynatilmak istenmis, ona gore senaryo yazilmis, fakat erdal ozyagcilarin dil bilmemesi üzerine proje arnold'a verilmiştir.. zira ilk filmde bildiginiz gibi terminator gecmise doner ve john connor'in validesi sarah connor'i öldürmeye kasar.. işte tam buradan anliyoruz senaryonun erdal özyagcilar için yazildigini.. zira anasını mı öldürsek baba gibi bir repligi ancak erdal özyagcilar söyleyebilir.. filmden cikartilan sahnelerde de terminator ana komputere gidip bu repligi soyler ana komputer de "hakket ha" diyip terminatoru gecmise yollar..

    boyleyken boyledir efendiler.
  • makineler ile insanlar arasında çıkacak olan savaşa inanmayanların yüzüne tokat gibi çarpan mükemmel seri. ben şahsen bugün izledim bu seriyi ve prizler dahil evde ne kadar elektronik eşya varsa beyzbol sopamla dövüp parçaladım ve etkisiz hale getirdim onları. yanıma sadece laptop'u mu aldım ki insanları bu seriyi izlemeleri gerektiğine ikna edeyim. ancak şu anda garip garip sesler çıkaran laptop sanırım intikam yemini ediyor.
  • 90'ların başında trt 2'de "yok edici" olarak izleyip bir hafta etkisinden kurtulamadığım film.
    adam lavaboda gözünü çıkarıyordu.

    bir diğeri için: (bkz: robocop)
  • terminatörler hakkında her filmde ve dizisinde özellikle dikkatimi çeken şey, bu robotların üzerinde yapay insan derisi kaplı iken hiç mekanik ses çıkarmamalarıdır. ne zaman bir yerden o deri parçası yırtılsa, bi kaç mekanik tendon görsek hemen o elektrik motoru ve sürtünme sesini duymaktayız. ses yalıtkanlığını sağlayan sadece o deri parçası mı yani? bir kere de yanmış bir terminatör sessizce yürüsün.adam olsun.
  • james cameron'un filmografisinde 2. film olarak görülse de kendisi bunu kabul etmez, terminator onun ilk filmidir.

    * terminator rolü için ilk düşünülen isim lance henriksen'dir, hatta deneme çekimleri bile vardır. james cameron stüdyoya arnold'u önerir ama kyle reese rolünde. stüdyonun terminator için düşündüğü isim o.j. simpson'dur.

    * kyle reese için düşünülen bir diğer isim sting'dir. (müthiş olurmuş)

    * 1960'lı yılların bilim-kurgu yazarı harlan ellison, filmin the outer limits adlı kitabından çalındığını iddia eder. kitabın bir bölümünde gelecekten gelen 2 savaşçı mücadele ediyordu. stüdyo mahkeme ile uğraşmak istemediği için bu iddiayı kabul eder gibi oldu ama james cameron hala bu iddiayı red etmektedir. aynı kitapta terminator şeklinde iskelet robot da bulunmaktadır.

    * terminator'ün taslak şeklindeki ilk senaryolarından birisi, gelecekten gelen iki cyborg'un (t800) mücadelesi şeklindedir. pek tabiki bu senaryo (2 robot) maliyeti arttıracaktır. t2'de bu hayal gerçek olur. t2'nin de ilk senaryosu iki tane t800 üzerinedir (ikisini de arnold oynayacaktı), sonradan james cameron t1000 ile olayı bitirmiştir.

    * james cameron'un asıl rüyası t1000 yani sıvı metali ilk filmde kullanmaktı. ne o zamanın bütçesi ne de o zamanın efekt teknolojisi buna izin vermemiştir.

    * james cameron, t2'den sonra filmin haklarını yapımcısı ve eski karısı olan gale anne hurd'a 1 dolar'a satmıştır.
hesabın var mı? giriş yap