• her şeyin ama her şeyin mutlak yaratıcısıdır…

    eski türklerde hükümdar, gök tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisidir. tanrı ona kut ve güç verir. kağanları tahta çıkaran, zafer kazandıran tengri/tanrıdır.

    orhun yazıtları’nda da kutun gök tanrı tarafından verildiğini ve kağanı etkilediğini anlamaktayız. kağan, kut sayesinde hayatta kalmakta ve zafere ulaşmaktadır.” *

    gök tanrı, insanların yaşamlarına doğrudan müdahale eden ulu bir varlıktır. ödüllendirme ve cezalandırma gücü ondadır; yaşamsal mutluluğu, iktidar ayrıcalığını ve talihi, kısmeti toplumsal durumlarına göre insanlara verir ve gerektiğinde de bağışladığı kut ve ülügü layık olmayanlardan geri alır.” *

    islamiyetin tam gaz yayıldığı devirlerde yaşamış kaşgarlı mahmut’un da tengri kavramına öznel ve enteresan bir yaklaşımı olmuş:

    “yere batası kafirler göğe tengri derler. yine bu adamlar büyük bir dağ, büyük bir ağaç gibi gözlerine ulu görünen her şeye tengri derler. bu yüzden bu gibi şeylere yükünürler (secde ederler) yine bunlar bilgin kimseye tengrigen derler. bunların sapıklıklarından tanrıya sığınırız.”
    (divanü lugati’t-türk, 3. cilt, s. 377)

    tengri için çuvaşlar tuva, altay türkleri tengri/tengeri, hakaslar tigir/ter, tuvalılar deer, yakutlar tangara, kalmuklar tenger sözcüklerini kullanır. şaman alkışlarında “yıldızlarla dünyayı süsleyen tengere…”diye geçer.

    islami inançtaki allah’a en yakın kavramdır.

    “aralarından biri zulme uğrar veya başına kötü bir şey gelirse başını semaya doğru kaldırır, 'bir tanrı!' der. bu, türkçede 'bir allah' demektir. türkçede bir arapçadaki vahid, tanrı ise allah karşılığıdır.”
    (ibn-i fadlan - seyahatname)

    “türkler, hiung nulardan beri kötü ruhlardan korunmak amacıyla kurbanlar verirlerdi. gök tengri’ye, tanrı/ruhlara, atalara verilen bu kurbanların onları bütün kötülüklerden (hastalık, ölüm, kıtlık vs) koruduğuna inanırlardı.” *

    “bu açıdan bakılınca, kök türkler için çadır direği mikro axis mundi, tügünük de evin tengri ile iletişim kurduğu kutsal deliktir. eğer bu tahlil doğruysa, kök türk insanının göğü çinlilerde olduğu gibi daire olarak kavramasına olanak yoktur. mikro-acununu çadır direğine bağlanmış tügünükten göğe yükselen bir kubbe biçiminde gören kök türk, makro acununu da, ilin göbeğinden başlayıp, ötüken dağının doruğundan göklere doğru yükselen bir kubbe altında imlemesi olağandır. (sencer divitçioğlu - kök türkler)” *
  • o zamanlar tanrı yok * çin seddine saldırırken "tengri tengri tengri" nidalarıyla savaşa giderdik *
  • adına ister tengri de ister zeus de ister ra de uydurma olan onbinlerce diğer masaldan birisidir.
  • bundan 3000 - 4000 sene önceden atalarımız bize töre bırakmışlar.

    1. tengri (yaratan) tektir.
    2. her kim ki tengri'den kut almak dilerse, başkasına yakarmasın.
    3. bir il, bir kağan, bir tengri.
    4. bir kına iki kılıç girmez. bir hatun iki er alamaz ve bir budunda iki töre olmaz. töre tektir. töre kesin ve keskindir. kim ki töreye uya kutlanır. kim ki töreye kıya katlanır.
    5. kimse töreden üstün değildir. dirlik ve birlik için töre budur.
    6. bir çoban sürüsünden, bir er ailesinden, bir kağan budunundan sorulur.
    7. her er eşine, atına, pusatına sahip çıkacak.
    8. ana babaya ve ataya tazim durulacak.
    9. hısmına sarılacak, komşusunu gözetecek.
    10. er kişi yalan söylemeyecek.
    11. mal çalan, mülk çalan misliyle ödeyecek. hesabı ya malıyla ya canıyla sorulacak.
    12. kim ki bir ırza musallat olursa, canından olacak.
    13. her kim olursa olsun haksız, aldatıcı iş tutarsa hesabı hemen sorulacak.
    14. cenkten beri duran ya da kaçan tamuya (cehennem) uçacak.
    15. aman dileyene kılıç üşürülmeyecek, sığınana arka dönülmeyecek.
    16. baş kaldıranın başı alınacak, hak isteyenin hakkı verilecek.
    17. kimse kimseye üstünlük taslamayacak. ne ak etin karadan, ne karanın kızıldan, ne kızılın sarıdan farkı olmayacak.
    18. kin ve gururdan uzak olunacak.
    19. mazluma merhamet, zalime azap duyulacak.
    20. zayıfa, yaralıya, çocuğa ve kadına el kaldırılmayacak.
    21. kızı isteyen kağan da olsa, bey de olsa kız istediğine verilecek.
    22. gereksiz yere ağaç kesmeyeceksin, suyu kirletmeyeceksin.
    23. bilmeyip de bildim demeyeceksin, bilene danışacaksın.
    24. bugünün işini yarına bırakmayacaksın.
    25. kusur görmeyecek, kusur aramayacaksın.
    26. güçlüyken affet, zayıfken sabret.
    27. yazgına asi olma.
    28. yaptığın iyiliği unut, yapılan iyiliği unutma.
    29. herkes adaletle iş görecek.
    30. her ne edersen et, yargılanacağını her daim akılda tut.
    31. milletine yaban kalma. ipeğin iyisine, sözün güzeline kanma, onlara boyanma.
    32. kağan odur ki adaleti üstün tutsun, töreyi yaşatsın. töre yok olursa il yok olur. il olmazsa budun kul olur.
    33. ey türk oğuz beyleri, ey milletim işitin. “üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir.”
  • bundan 23.000 yıl önce bilge kağan demiş ki... ulan interneti iyice bilgi çöplüğüne çevirdiniz ha. orhun kitabelerinin ne zaman yazıldığı belli, bilge kağan'ın ne zaman yaşadığı belli. (şimdi kontrol ettim wikipedi'ye göre milattan sonra 8. yüzyıla tarihlendiriliyormuş.) 3000-4000 şeklinde üfürünce daha önemli daha bilgece mi görünüyor? nedir yani? cahilce ucuz milliyetçilik yapacağım derken rezil olmak böyle bir şey olsa gerek. bu kadar bariz bir maddi hatayla başlayan bir yazıyı da beğenmeyin be kardeşim. biraz seçici olun yahu!
  • 3000 4000 sene evvel diye resmen mabadından çıkardığın şeyi buraya yaz ben de ekşi sözlük ekibi sayesinde debe aracılığı ile buna maruz kalayım. resmen beynime tecavüz. kirletilmişlik duygusuyle güne başlamama vesile oldu.

    3000 4000 sene yaa. ya sayı saymayı bilmiyor yada daha 8 yaşında. başka mantıklı bir açıklama gören varsa yeşillendirsin.
  • eski türk dini tek tanrılı falan değildir. götünden buyruk uyduran birinden yaptığı alıntıyla debeye girmiş arkadaş umarım editler.

    eski türk dinince 30dan fazla tengri karakteri vardır. çok tanrılı yunan dinleri gibi. türk-islamcıların geçmişe saygısı olmadığı için kafalarına göre çıkarlarına uygun şekilde yazılı kaynağı bile değiştirerek sunmaya cesaret edebiliyorlar
  • tengri, eski türkçe'de "gök, mavi" gibi anlamlara gelmektedir. diğer yandan tanrıların göklerde yaşadığı düşünüldüğünden ve öncesinde de her doğa cismine animist bir yaklaşımla saygı duyulduğundan bir unvan olarak kullanılırdı: kök tengri, tengere kayra kan vs... daha sonra şamanist ruhani varlıkların tekleşmesinden dolayı yer yer bu unvan en büyük tanrıyı ifade eden bir isim haline gelmiştir.
  • tengri, eski türkçe'de "gök, mavi" anlamına gelmemektedir. tengri, döndüren veya çeviren anlamına gelmektedir. kelimenin kökeni budur.
    (bkz: çekip çevirmek)
hesabın var mı? giriş yap