• şamanın ayini için genellikle kayın ormanında kurduğu yurdun (çadır) ortasında bulunan ağaç. dokuz kertelidir şamanın zaman zaman atla, zaman zaman kazın sırtında yükselmesi bu ağaçla temsil edilir. dokuz kerteli bu ağaç dünyanın merkezinden geçmektedir. ayrıca diğer bir ağaç motifi ise kozmik düzeni simgeleyen hayat ağacıdır. şaman dokuzuncu kata kadar çıkıp tanrılarla konuşur derdini anlatır ve bitkn, baygın bir halde ayini sonlandırır. axix mundi erlikten ülgene dünyanın katmanlarını simgelemektedir. türklerde bu yüzden ağaç, tahta önemli simgelerdir. şaman bu axis mundi deki yükselişi sırasında davuluna ruhları doldurur. bu davul aynı zamanda öteki aleme açılan kapının anahtarıdır. çıkardığı gürültü ile kötü ruhları kovar ve etrafı, kurbanı tütsüleyerek ayinden tanrıları haberdar eder. bu ayinden dolayı şaman küçük bir ücret kabul eder.
  • druid kulturunde mese agcinin koklerinin ulastigi merkez.
  • decrepit birth diskografisindeki en değişik albüm.
    parçalar,

    01. vortex of ınfinity – axis mundi
    02. spirit guide
    03. the sacred geometry
    04. hieroglyphic
    05. transcendental paradox
    06. mirror of humanity
    07. ascendant
    08. epigenetic triplicity
    09. embryogenesis
    10. orion (metallica cover) (bonus track)
    11. desperate cry (sepultura cover) (bonus track)
    12. infecting the crypts (suffocation cover) (bonus track)

    albümün tamamı şu linkten dinlenebilir.
  • axis mundi'nin bir dağ olarak portresi:

    yunan mitolojisinde (bkz: olympos dağı) (bkz: ida dağı)
    orta asya/türk mitolojisinde (bkz: kazılık) (bkz: ötüken) (bkz: altaylar) (bkz: kafkaslar)
    filistin mitolojisinde (bkz: gerizim dağı)
    iran mitolojisinde (bkz: haraberazaiti)
    hint mitolojisinde (bkz: meru) (bkz: himalayalar)
    budist mitolojisinde (bkz: sumeru)
    islam mitolojisinde (bkz: arafat dağı)
    yahudi mitolojisinde (bkz: sina dağı)
    sümer mitolojisinde (bkz: ziggurat)
    japon mitolojisinde (bkz: fujiyama)
    nasreddin hoca mitolojisinde işbu entryinin bulunduğu yer (bkz: ahan da tam burası)
  • iskandinav mitolojisinde evrenin ekseni, yani axis mundi, kökleri hel'e ve midgard'a uzanan kozmik dişbudak ağacı yggdrasill, yani dünya ağacıydı. ağacın dibinde, uror(kader) pınarı ve mimir (bilgelik) kuyusu bulunurdu.
  • dünya ekseninin bir tezahürüdür. yeraltı dünyası ve gökyüzü ile olan iletişimin simgesidir. yani cosmos bu kanal ile iletişim sağlar ve mekanı kutsallaştırır.

    gökyüzü ve yeraltını birbirine bağlayan bir yol ve iletişim kanalıdır.

    pagan toplumlarında dikilen bir direğin bir ağacı ofade etmesi gibi. dikilen her cisim gökyüzüne varılan bir araç, bir merdivendir.

    üç kozmik bölgeyi birbirine bağlar.
  • eski toplumlar; dünyayı, evreni -doğal olarak- içinde yaşadıkları dar çevreyle sınırlamış ve mikro evren* olarak algılamışlar. (ellerindeki sınırlı bilgiyle bu kadar oluyor ki batlamyus da benzer mantıkla ve biraz daha genişçe düşünüp evrenin merkezi dünya dememiş miydi?) işte, bu mikro evren anlayışında kendilerince kutsal kabul ettikleri yere de evrenin merkezi demişler.

    şimdi bunu biraz açalım…

    dünyanın gök, yer ve yeraltından oluştuğunu düşünen eski türklerde merkez, bu üç bölgenin kesişme noktası kabul edilirdi ki yerle gök ya da yeraltıyla yer arasındaki yolculuklar da bu merkezden yapılırdı. işte bu üç bölgeyi birbirine bağlayan eksen de axis mundiydi.

    “üç kozmik düzey birbirleriyle iletişim haline geçmişlerdir. bu iletişim bazen evrensel bir sütun imgesiyle ifade edilmektedir. axis mundi adını taşıyan bu sütun hem gökyüzü ve yeryüzünü taşımakta hem de bunları birleştirmektedir ve kaidesi aşağı dünyaya saplanmış durumdadır. böylesine bir kozmik sütun ancak evrenin bizatihi merkezinde yer alabilir…”
    (mircea eliade - kutsal ve dindışı)

    peki türklerde burası neredeydi?

    ilk aklımıza gelen yerler dağlar olmasına rağmen eski türklerin çok geniş bir coğrafyaya yayılmış pek çok kavimden oluştuğunun düşünürsek demek ki tek bir yerden bahsetmek mümkün değil. üstelik üç kozmik bölge arasındaki iletişimi sağlayan simgesellikler de olayı biraz karmaşık hale getiriyor.

    “mağaraların genellikle dağlarda olması nedeniyle evrenin merkezi olan dağ (bazı anlatılarda dağlar hayat ağacı’nın yerini alır, bu nedenle bir çeşit axis mundi olarak değerlendirmek yanlış olmaz) ile hayatın başlangıcı olan mağara kültlerinin birlikteliği kozmogoni açısından bu motifleri önemli kılar ve belki de atalar kültü ritüellerinin de mağaralarda yapılmasına farklı bir ışık tutar”
    (bkz: türk mitolojisinde mağara kültü/@ay hatun)

    türkler yeryüzünü genellikle kare biçiminde tasarlıyorlardı. bu kare içerisinde var olduğu düşünülen daire ise gökyüzünü temsil ediyordu. bu şeklin merkezinde kutsal olarak kabul edilen ve ötüken, kan tengri, altun yış gibi isimlerle anılan dağlar ve çeşitli katlara ayrılmış gök ile yeri birleştiren hayat ağacı* bulunuyordu. dağların haricinde ağaçlar, çadır direği, merdiven vs gibi imgeler de kullanılıyordu.

    mesela altaylarda tepesi gökyüzünde ülgen’in* oturduğu yere kadar değen hayat ağacı, er töştük destanı’nda* da yine tepesi gökyüzüne değen bir çınar ağacı vardı. yakutların er sogotoh’undaki ağaç hakan da aynı şekilde axis mundiydi.

    "insanın ilk atasının adı er sogotoh idi. doğuda ise ağaç hakan bulunuyordu. ağaç hakan'ın kökleri yeri kaplıyor, dalları ise göğü deliyordu. kökünden hayat suyu kaynıyor ve herkese can veriyordu.
    bu ilk insana yalnız insan adı verilmişti. babası gök tengri, annesi ise kübey hatun idi. dünya sekiz köşeli imiş ve ortasında da sarı bir göbek varmış. büyük bir ağaç göğün üç katını delip göklere çıkarmış.
    ağaç, tanrı'dan süslüymüş, kabukları gümüşlüymüş, budakları dokuz kollu bir şamdanmış, yaprakların hepsi ise bir at derisi kadarmış. ağaçtan sarı bir su çıkarmış. ondan içen kutlu olur ve mutluluk bulurmuş. insanın ilk atası da bu sudan içmiş ve hayat bulmuş." *

    eski türkler gök kubbeyi bir çadır gibi düşünmüşler ve göğün ortasında bu büyük keregü/çadırı bir orta direk gibi tutan kutup yıldızını da kazık olarak tasavvur etmişler.

    (kutup yıldızının çevresinde bulunan diğer yıldızları bir at sürüsü, kutup yıldızını da bu atların bağlandığı bir kazık olarak düşünün, evet, tam olarak öyle)

    bu kozmik düzenin bir benzerini de kendi yaşadıkları çevreye uyarlamışlar ve çadırı* evren, çadır direğini de merkez olarak algılamışlar.

    “bu açıdan bakılınca, kök türkler için çadır direği mikro axis mundi, tügünük de evin tengri* ile iletişim kurduğu kutsal deliktir.

    mikro acununu çadır direğine bağlanmış tügünükten* göğe yükselen bir kubbe biçiminde gören kök türk, makro acununu da, ilin göbeğinden başlayıp, ötüken dağının doruğundan göklere doğru yükselen bir kubbe altında imlemesi olağandır.”
    (bkz: ötüken/@ay hatun)

    demir kazık bir nevi gökyüzüne açılan kapıdır. bahaeddin ögel hoca gökle yeri, ruh alemi ile madde dünyasını ve aynı zamanda insan ile tanrı’yı birbirinden ayıran bir sınır, der. mesela şamanlar sadece bu kapıya kadar yükselebilir, öteye geçemez, bu kapıda şamanı utkucı* karşılar… bu bağlantı için axis mundi de diyebiliriz sanırım”
    (bkz: demir kazık/@ay hatun)

    okuma yapılan ve yararlanılan kaynaklar:
    yaşar çoruhlu - türk mitolojisinin abc'si
    mircea eliade - imgeler simgeler
    mircea eliade - kutsal ve dindışı
    mircea eliade - şamanizm
    salahaddin bekki – merkez simgeciliği ve at çakı
    sencer divitçioğlu - kök türkler
  • bilinçli sembolik kurguların ve gündelik hayata ait işlevsel uğraşların (bireyin yaşadığı ev, sürdüğü tarla, çayırlık alan gibi) gerçekleştiği kutsal yer. dünyanın ve kozmosun merkezi ekseni. bu arazi bireyin deneyimini ve dünya görüşünü şekillendirmiştir.
hesabın var mı? giriş yap