• telomerler dna'ların uç kısımlarıdır. genetik bilgilerimizin koruyucu kalkanları sayılır. hücre bölünmesiyle onlar da kısalmaktadır. kimyaları, uzantıları oldukları dna zincirine benzer. telomerler dna'ları koruma vazifesini üstlenmiş olmasalardı hücre bölünmesi sonucu kromozomlarımız kısalır, bu da genetik bilgilerimizi kaybetmemiz anlamına gelirdi. kromozom uçları birbirine yapışabilir, yıpranabilir ve dış etkilere karşı korunmasız olurlardı. telomerler sayesinde genetik bilgimiz eksilmeden hücre bölünmesi gerçekleşiyor. ve bilindiği gibi hücre bölünmesi yaşamın devamı anlamına geliyor.

    bir hücre, içinde ters gidebilecek her şeye karşı önlem alabiliyor. örneğin; bozulmuş bir dna çok tehlikeli olduğundan, hücre bunu fark edip onarabiliyor. uçlarındaki telomerler olmasa, hücre sağlıklı bir dna'yı bozuk olarak algılayıp onu onarmaya çalışırdı. ancak bozuk olmayan bir dna'ya müdahale etmek, hücrenin kanser olmasına ve ölümüne yol açabilir. telomerler bu aşamada da dna'ları koruyor.

    telomerler koruyucu kalkan görevlerinin bedelini, bölünmede kısalarak ödüyorlar. çok kısaldıkları zaman hücre artık bölünemiyor ve aktivitesi duruyor. bu da hücrenin ölümü anlamına geliyor. telomerler insan hücrelerinin 50-100 kez bölünmesine olanak sağlıyorlar. insan hücreleri telomer limitine ulaştığında, ölen hücrelerin yerine yenileri gelmezse, kırışıklık ve daha zayıf bir bağışıklık sistemi gibi belirtiler gözleniyor. bu süreç yaşlanmanın yanı sıra, kanser ve yüksek ölüm riskiyle de ilişkili.
  • dna sarmalının ucunda bulunan ve kromozomları koruyan parçalardır. görevlerinden biri hücre bölünmesi sırasında dna'nın düzgün kopyalanmasını sağlamaktır. her hücre bölünmesinde kısalırlar, kritik uzunluğa düştüklerinde ise hücre yenilenmesi durur.

    tanım kısmını atlattığımıza göre asıl yazmak istediğim mevzuya geçebilirim. george mason üniversitesinden epidemiyolog anna pollack ve ekibinin çalışmasına göre, en az bir doğum yapmış kadınların telomerlerinin, hiç doğum yapmamış kadınların telomerlerinden ortalama %4.2 daha kısa olduğu tespit edilmiş. bu da hücrenin yaklaşık olarak 11 yıl yaşlanmasıyla eşdeğer. bu süre sigara kullananlarda 4.6 yıl, obezlerde ise 8.8 yıl olarak tespit edilmişti. yine aynı çalışmada, kadınların yaptıkları doğum sayıları arttıkça telomerlerin boyunun daha da kısaldığı tespit edilmiş. böylelikle çocuk denen canlının ömür törpüsü olduğu bilimsel olarak da kanıtlanmış. kaynak

    yıllarca, haberlerde, gazetelerde, gündüz kuşağı yayınlarında, "doğum yapmak kadını şöyle gençleştiriyor, böyle güzelleştiriyor" diye atıp tuttukları için doğumun kadını gençleştirdiğine inanan çok fazla insan tanıyorum. "hiç doğum yapmamış babamın halası 65 yaşında taş gibi dururken, kendinden 10 yaş küçük ve 4 çocuk doğurmuş kız kardeşi neden çöktü gitti" diye kendi tezimi kanıtlamaya çalışırdım, bilim insanları sağ olsunlar etraftan verilen örneklere artık ihtiyacım kalmadı. hayır yani, kanından beslenip kanına dışkılayan bir canlının gençleştirici nasıl bir etkisi olabilirdi ki zaten.

    alanım olmayan konularda yazmayı sevmiyorum; ama mevzu ilginç geldi bu sefer, dayanamadım. affedin biyoloji uzmanları.
  • ökaryotik kromozomların sonlarında tekrar eden ve insanlarda ttaggg şeklinde olan dna sequence'larıdır. kromozomun fiziksel yapısını korurlar.
  • dna replikasyonu sonucunda kaçınılmaz olan kısalma işte bu bir işe yaramayan sequencelardan olur. böylece kod içeren dna parçaları zarar görmez. peki bu telomerler kısala kısala bitmiyo mu? sonunda asıl dna koduna sıra gelmeyecek mi? hayır efendim gelmeyecek. her kısalmadan sonra telomerase (telomeraz) uçlara tekrar telomer ekler ve sorunu ortadan kaldırır. ortalıkta telomeraz varsa bölünme sürekli devam eder. bir çok kanser vakasında bu telomerazın payı büyüktür.
  • telomeri kisalmayan bazi solucanlarin yaslanmadiklari, eger bolunmeden tutulabilirler ise (ki normalde belirli bir boya gelince bolunuyorlar) cok uzun sure hayatlarina devam edecekleri iddia edilmis

    gazete haberi
    http://www.nottingham.ac.uk/…worms-defy-ageing.aspx

    makale
    http://www.pnas.org/…2012/02/22/1118885109.full.pdf

    bir ihtimal ileride konu ile ilgili ayrintilari yazarim
  • ökaryotlarda bulunup prokaryotlarda bulunmaz, bunun nedeni de prokaryotların çembersel dna yapılarıdır, çünkü bu sayede dna replikasyonu kayıpsız gerçekleşebilir. yani telomerlere ihtiyaçları da yoktur.

    telomer kısalmasını engelleyen enzim telomeraz, sürekli bölünen hücrelerde (örneğin kök hücreler) aktifken, vücut (somatik) hücrelerinde aktif değildir. telomerazın aktif olduğu bir hücre daha vardır ki, tam da bu sebepten dolayı telomer uzunluğunun "ölümsüzlüğe" giden yol olduğu düşünülmeye başlanmıştır: tümör hücreleri. bu hücreler sürekli bölünür, bu nedenle de telomer uzunluklarını sabit tutma gereksinimi duyarlar, bunu da telomeraz aktivitesi sayesinde başarırlar. çalışmalar göstermiştir ki, telomeraz aktivitesi canlandırılmış olan memeli hücreleri, sonsuza kadar bölünebilmektedir; ancak aynı zamanda kanser belirtileri göstermektedirler. kısacası, şu anki bilgimiz çerçevesinde insanlar sonsuza dek yaşatılabilirler, tek bir yan etkiyle: her yanlarında kanser olması.

    (bkz: e ne anladım ben bu işten)
  • telomerler kromozom uçlarında altı tane bazın tekrarından oluşan dna dizileridir. bu altı baz insan da ttaggg, 5-7 bin kez tekrarlanır. telomer tekrarları her hücre bölünmesinde kısalır. kritik uzunluğa erişen telomerler hücre bölünmesini durdurur.

    telomerler memeli hücrelerinde bilinen tek rna-reverstranskriptaz olan telomeraz tarafından sentezlenir. telomeraz 1990 ların başında blackburn tarafından bulunmuş bir enzimdir. normal dna sentezi dna yı kalıp olarak kullanıp yine dna sentezlerken, telomeraz proteinin yapısına katılan rna yı kalıp olarak kullanarak (rna virüsleri gibi) dna sentezler.

    telomeraz hipotezi ilk olarak sscb de çalışan bir bilim insanı olevnikov tarafından 1971 yılında ortaya atılmıştır. olevnikov; normal dna sentez mekanizmalarıyla kromozomların uçlarının sentezlenemeyeceğini teorik olarak ileri sürmüştür. ertesi sene dna hipotezini ve dna sentezi hipotezlerini bulan j.d. watson(evet çift sarmal watson, watson ve crick teki) olevnikov un teorisini desteklemiştir. ancak 1980 lerin sonunda telomerlerin her hücre bölünmesinde kısaldığı deneysel olarak gösterilebilmiştir.

    peguenin notu:
    okulun son senesinde tanıştığım başımın tatlı belası konu. ilk duyduğumda "ne kromozomlar kısalıyor mu? habi be" demiştim. sonra bir de işin içinde reverstranskriptaz olduğunu öğrenince aklım başımdan gitmişti. bilinen her şeyin tam tersi meknizmalarla hem de acayip bir canlıda değil insanda bulunan bir şey. bence moleküler biyoloji teorileri içinde en heyecen vericilerden biri.
  • kısalmasının engellenmesiyle insada ölümsüzlüğün anahtarı olabilecek kromozom uçları. bu ölümsüzlüğü telomeler uzunluklarını koruyan kanser hücrelerinde görülebilir.
  • haber birazcık uzun ayrıca çevirmeye şu anda üşeniyorum ama özet geç piçcileri sevinderecek kadar özet geçeyim: yoksulluk telomer boyunu kısaltıyormuş. amerikanın detroit kentinde ırk ve gelir grubu ile telomer boyunu kıyaslayan bir araştırma yapılmış. gelir adaletsizliğinin insan evrimini nasıl etkilediği gösterilmiş.

    [http://www.huffingtonpost.com/…meres_n_7228530.html http://www.huffingtonpost.com/…meres_n_7228530.html]
  • telomerin yaslilarda hafiza ile iliskisini gosteren bir deneyin makalesi icin:
    http://www.sciencedirect.com/…9faba4e983bd0e30b148b
hesabın var mı? giriş yap