• rafet (mehmet ali erbil) karisinin kaprislerinden ve sokakta asildigi kadinlardan tokat yemekten bikar ve hayatinda kadinlara yer vermemeye karar verir.

    - en iyisi eve kapanip televizyon seyretmek.
    (televizyonu acar, ekranda hülya avsar filmi cikar)
    - burada da kadin!
    (kanal degistirir - ekranda sibel can sarki söylemektedir)
    - burada da kadin!
    (kanal degistirir - ekranda seda sayan)
    - aman allahim burada da kadin!
    (kanal degistirir - ekranda emel sayin)
    - heryerde kadinlar var dayanamiyorum!
    (kanal degistirir - ekranda fatih ürek sarki söylemektedir)
    - neyse, bu o kadar fena degil, idare eder.
  • saffet* - kusura bakmayin selim bey geciktik
    selim bey* - zaten biraz daha gecikseydiniz külahlari degisecektik
    rafet* - evet belki geciktik ama gücükmedik selim bey
    selim bet - o ne be?
    rafet - yani biraz gec oldu ama güc olmadi selim bey.
  • bu dizide nevzat okcugil'in canlandirdigi ve evin ana'yi tiye alan bir karakter vardi ki dizinin tamamindan daha komikti gozuktugu bolumler. dizideki evin ana benzeri karakter sanat asigi, nu resim yapmaktan ilizyonistlige kadar pek cok seye ilgi duyan mafya anasi fantastik otesi biriydi. hatirlayanlar vardir evin ana namli teyzenin bir reklami vardi bir grup cocuk gelip "hakem golumuzu yedi anane" diyorlardi.

    iste tatli kaciklar dizisinde de bu reklamla dalga geciyorlardi, her bolumun en alakasiz yerinde evin ana'nin torunu gelip "hakem golumuzu yedi anane" diyordu. mafya anasi evin ana'nin cevaplari ise reklamdakinden cok farkliydi;

    - hakem golumuzu yedi anane
    - vay godos vay!

    - hakem topumuzu yaladi anane
    - bu hakemin de cok ciddi psikolocik problemleri olmali.

    zaten daha sonra da bir ilizyon gosterisi icin gol yiyen hakemi ortadan ikiye bolmeye calismisti evin ana.

    sirf bu sebepledir ki o gunden beri ne zaman "hakem golumuzu yedi" ana fikirli bir cumle duysam "vay godos vay" diye cevap veresim gelir.

    (bkz: hakem golumuzu yedi evin ana)
  • içinde mehmet ali erbil'in olduğu tek güzel şey.
  • saffet kiloları yüzünden sağlık problemleri yaşamaya başlayınca, zayıflama merkezine yatar, en yakın arkadaşı rafet'te ona destek olmak amacıyla oradadır, ilk günün sonunda olaylar gelişir:

    - rafet rafeet kalk be kalk, uyuyamıyorum açlıktan. rafeeeet
    - offf kitap oku uykunu getirir
    - yanımda kitap getirmedimki ben
    - ben getirdim, masanın üzerinde olacaktı
    - hay aklınla bin yaşa, hangi kitap o
    - emine beder'den yemek tarifleri
    - ne yemek tarifleri mi! allah belanı versin rafet
  • aklımda şu saçma ama beni çok güldürmüş diyalogla kalmış dizi.

    (kahramanlarımız evsiz kalmıştır...)

    saffet: şimdi n'apıcaz cakabo?

    raffet: bugün bi otelde kalırız. öbür gün allah kerim, öbür gün fatih terim.
  • tarumar kırbaç gibi bir karakterle tanışmamıza vesile olmuş dizidir. sırf bu yönüyle bile başarılı addedilebilir. dursun ali sarıoğlu'nun rolünde döktürdüğü bu karakter, en az kaygısızlardaki kültigin kadar fenomen olmayı hak eder kanımca. dizi 90'larda değil de günümüze yakın bir tarihte çekilseydi ortalık aforizmalarından, insanlara taktığı lakaplardan geçilmezdi. ne yazık ki underrated bir karakter olarak türk dizi tarihindeki yerini almak varmış kaderinde.

    aynı zamanda dizi, mehmet ali erbil'in şu güne kadar yer aldığı en iyi iştir.
  • gayet kaliteli diger pop yildizi turevlerinden dizi ureteclerinin ibret almasi gereken komedi dizisi..
  • bazı bölümlerindeki olaylarla beni koparmış dizi.

    bir bölümünde rafet padişah rolü teklifi alıyor. rolü gerçekçi olsun diye kavuk ve kaftan giyip dolaşmaya başlıyor. sonra bunu deli diye erenköy'e yolluyorlar. hastane'den birisi yanında refâkatçi kalması gerektiğini söyleyince bu hastanede saffet ile berâber kalmaya başlıyor.

    ilk başlarda gâyet normal gibi gidiyor olaylar... deliler geliyor, saffet'e niye orada olduğunu falan soruyorlar, bu normal bir insan olduğuna, refâkatçi olduğuna bir türlü inandıramıyor kimseyi.

    derken kendini kral sanan biri, devrinin yüce padişahı rafet'in yanına geliyor. "padişâhım" diyor, "biz güçlerimizi birleştirsek var ya... şurayı yıkarız, burayı ele geçiririz"... saffet bu işten rahatsız oluyor tabi. deliyi göndermeye çalışıyor ama adam gitmiyor bir türlü. en sonunda deli "yahu sen kimsin ? sana ne kardeşim, biz pâdişâhım ile konuşuyoruz" diyerekten çıkışıyor. bunun üzerine saffet şöyle diyor : "ee ben .. ben bu güne bugün vezirim bee.."
  • rafet çay bahçesinde bir hatunla kesişmektedir.ardından dayanamayıp kadının yanına gider ama her şey göründüğü gibi değildir*.rafetin kesiştiği ve sulandığı afet aslında dönmedir.bunun üzerine hemen olay yerinden uzaklaşan rafet kankası saffet'e seslenir:
    -kaç olm bu kadın eskiden erol taş'mış.
hesabın var mı? giriş yap