• robert capa ve gerda taro’nun şarkısı.

    capa ve taro savaşa karşı olan iki savaş fotoğrafçısı. 1935’de tanışıyorlar. birbirlerini seviyorlar. taro 1937’de 27 yaşındayken ispanya iç savaşı sırasında ölüyor. capa da 1954’de 40 yaşındayken hindiçin’de mayına basarak ölüyor.

    alt-j denen grup da hindiçin görüntüleri, sembolik şarkı sözleri ve şahane bir müzik ile müthiş bir eser ortaya çıkarıyor.

    keşfediniz:
    http://www.youtube.com/watch?v=s3ftw_d3l10
  • şah eserler sınıfından. adamlar bu parçayla çıtayı ağaca atıyor ve çıta orada asılı kalıyor. grup bu kadar iyi bir parçayla hayatına başlayarak kendi ipini çekmiş. 86 yaşında bile konsere çıktıklarında seyirciler kendilerinden taro'yu isteyecek, sinirleri bozulacak, milletle kavga filan edecekler. rezillik.
  • insanın aklinda bir portal açıyor bu şarkı. öbür tarafa geçiyoruz. savaş var; ama haberlerde izlediklerimize benzemiyor; alabildiğine çiçek dolu bir bahçe. en güzel rengin en güzel tonları savaşıyor sanki sadece, çiçeklere rengini verebilmek için. taro yaklaşıyor; jipi duruyor; capa iniyor ve zaman yavaşlıyor.

    "parlak sarı bir ışık.
    güçlü bir kuvvet alıyor kütleyi; hafifçe ayrılıyor capa'nın uzuvları; eski püskü eşyalar gibi. ses yok, sadece ışık var. epey havaya fırlıyor, epey sonra iniyor capa. acısız; arkadaşlarından, düşmanlarından, sıhhıyeden uzakta. beş yarda uzakta kendi bacağından ve senden taro.
    üçü on geçe; capa can çekişiyor, son nefes almaları ve son nefes alamamaları. renkler kaybolup griye dönüyor. hayatın görüntü kalitesi düşüyor. capa'nın artık kendine ait olmayan elinde fotoğraf makinesi var; belki de hayattaki en mükemmel şey, bir çember. objektifin çevresi çapının 3.1415 katı. ve capa gözlerini yumuyor objektifine ve hayata. capa sana geliyor taro.
    gülümseyerek sesleniyor sevgilisine. 'artık yaşamıyorum, my amour.' taro kollarını açmış; mayıs 54'te sarılıyorlar.
    fotoğrafçı öldü.
    taro hiçliğin karanlığında birkaç dakika önce bir mayının kendinden ayırdığı bacağına ve hiçbir bombanın, silahınn tankın gücünün kendisinden ayırmaya yetmediği aşkı gerda taro'ya kavuşuyor."

    o aralardaki "ooo" kısımları yok mu; koskaca şarkıdan daha çok sey anlatıyor, ki şarkı sayfalarca yazının ifade edemeyeceği kadar çok şey anlatıyor.

    this is all mine.

    dut: eklemeden geçemeyeceğim, bizimkiler de birilerini çöpe atıp poşete yazık ediyor.*
  • "do not spray into eyes – i have sprayed you into my eyes." kısmını duydugumda bunu ben akıl etmeliydim diyerek kendine aşık eden ve de kıskanclıktan geberten, loopluk enfes şarkı.
  • şarkının etkileyiciliği bir yana, hikaye mükemmel anlatılmış.
  • alt-j'in söz ve müzik olarak en iyi şarkısı. breezeblocks gibi herkesin bildiği bir şarkı değildir, canlı performansı da ayrı güzeldir.
  • gecelerden bir gece, belki de terk etme zamanımı biraz geçirdiğim bir evde, playlist'te bu şarkı çalınca bir an dünya durdu! sesini açtım, arka arkaya birkaç kez dinledim.. sonra da çıkıp gidemedim tabii, kaldım. bu müziği dinleyen/bana dinleten bir insan ancak güzel olabilirdi çünkü.
    (bkz: mutlu son yoktur hikayeyi doğru yerde kesmek vardır.)
  • insanı bir yerden alıp başka bir yere koyma kuvveti olan, gözleri kapatıp dinleyince etkisini artırma potansiyeline sahip değişik bir şarkı.

    do not spray into eyes i have sprayed you into my eyes

    edit: imla
  • ilk dinlediğim andan bu yana beni etkisi altına alan şarkı. çok fazla huzur, rüzgarda sallanan başakların dört bir yanını sardığı tarla, ufukta belli belirsiz bir adanın gözüktüğü uçsuz bucaksız deniz, güneş batarken oturup hayatı düşünmek...
  • beni alıp duvardan duvara çarpan, öyle güzel bir şarkı. bir ay sonra canlı canlı dinlemek için sabırsızlanıyorum.

    do not spray into eyes, i have sprayed you into my eyes diyor ya. allahsız alt-j.
hesabın var mı? giriş yap