• akilli olmaktan vazgec,tasa edecek bir$eyin kalmasin.
    evetle hayir arasinda ne fark var ?
    iyiyle kotüyü ayiran uzaklik ne kadar ?
    genellikle herkes bir ziyafette gibi
    ya da bahar günü bir kuleye cikacakmi$casina mutlu
    yalniz ben daha gülmesini ogrenmemi$
    bir bebek gibi sakin ve hareketsizim.
    gidecek evi olmayan biri gibi kaybolmu$um,
    herkeste yeterinden fazlasi var.
    yalniz ben yokluk icindeyim.
    benimki bir budala kafasi.o kadar bo$...
    basit insanlar ne kadar akilli !
    onlar degerliyi degersizden ayiriyorlar
    yalniz ben ayiramiyorum.
    herkesin bir amaci var,
    yalniz beceriksiz ve aptal olan benim.
    ben otekilerden farkliyim.
    yalniz ben tao'dan destek aramaya
    deger veriyorum.
    (mo vi.yy - tao-te-ching / zen budizmi s.44)
  • doğrudan alıntıdır:
    http://www.ceng.metu.edu.tr/…rhat/yazilar/siir.html

    meyva vermeyen bir agac kadar
    faydasiz olsun bu yazdiklarim.
    dallarini meyvasina tamah edip
    kimse tasa tutmasin.
    bu yazdiklarim cok budakli, cok bukumlu
    bir agac kadar faydasiz olsun.
    o zaman marangozlar
    kesip bicmeye deger bulmazlar boyle bir agaci.
    dokusu gevsek, gozenekleri genis, recinesiz
    bir agac kadar faydasiz olsun bu yazdiklarim.
    koku toprakta,
    basi gokyuzune donuk.
    belki kimse bahcesine dikmez,
    sehrin bulvarlarina da sokmazlar onu.
    ama
    uzak, kirac bir issizlikta
    bunalmis bir yolcu
    dibinde oturacagi,
    sirtini dayayacagi bir agac buldu diye
    ferahlarsa
    bu yeter.
    chuang tzu

    dipnot: yine kaynağından alıntıdır ve büyük ihitmalle ali ferhat tamur'a ait, o da muhtemelen şu* kişi:
    "bu siiri aydin selcuk gonderdi. turkce'ye cevirenin ismet ozel oldugunu saniyor. ismet ozel'in eski cince biliyor olmasi ufak bir ihtimal, siirin orjinalinden turkce'ye yolculugunda hangi dillere konuk oldugunu merak ediyor insan. siirin gercek ismini bilmiyorum, basliga ilk iki dizeyi yazmayi uygun buldum. chuang tzu m.o. 369-286 yillari arasinda yasamis, taoizmin kurucularindan. kendi ismini tasiyan chuang-tzu kitabi efsanevi lao tsu'nun tao te ching kitabindan sonra taoizmin en onemli kaynak kitabi.."

    edit: faydasız'a kaynak göstermek konusundaki ihmalim hususundaki değerli uyarısı için teşekkürler.
  • trabzon'un trebizond, erzurum'un theodosiopolis, oltu'nun oltisi, tortum'un tortomi olduğu; alp arslan'ın, ikinci basileios'un, kral gagik'in falan at üstünde ömür tükettiği dönemlerde kuzeyde gürcistan (guria), batıda bizans imparatorluğu, güneyde vaspurakan ve sasunla çevrili bölgeye verilen ad.

    tao (tao klarceti) devletinin en baba kralı, ünlü gürcü hanedanı bagrationi sülasesinden david kurupalates, nam-ı diğer üçüncü davit/davut olup tao bölgesi, günümüzde erzurum'un kuzeydoğusu, oltu, artvin, ardahan ve kars'ın kuzeyini kapsayan coğrafyaya tekabül ediyor ki kendi elcağızımla çizdiğim şu taocu haritam eminim ki daha açıklayıcı olacaktır.
  • “istememeyi iste. her şeyi oluruna bırak. mütevazi olan bütünlüğünü korur. eğri doğruya döner. başarısızlık, başarının temelidir ve başarı, başarısızlığın pusuda beklediği yerdir, ama dönüm noktasının nerede olduğunu kim bilebilir ki? şefkatin peşinde koşan, küçük bir çocuğa bile dönüşebilir. nezaket, saldırana zaferi getirir, savunana ise emniyet sağlar. güçlü olan, kendisini yenendir.”
  • yer ve gok varolmadan once belirsiz ve bulanık bir$ey vardı...buna kar$ın içinde imgeler vardı...soluk,karma$ık...daima devinim halinde olmasına kar$ın duragan...o, hiçbir$ey yapmaz ama genede her$ey onun aracılıgıyla olur... oysa o, var etmek için hiçbir çabada bulunmaz... her$eyi sever ve besler, ama hiçbir $eyi yonetmez...onun adını bilmiyorum, ona tao demekle yetiniyorum...
    (25 asır once, lao tze)
  • tao: yol, suyun yolu, doğanın yolu.
    taocular, tao'yu simgelemek için en iyi metaforun su olduğuna inanıyorlar. bu nedenler taoya suyun yolu deniyor. en güzeli şu :
    "tao hiçbirşey yapmaz ama hiçbirşey yapılmadan kalmaz"
    tansu çiller kullanmıştı tao kavramını, daha sonra bir tur aşağılama haline dönüştü, taocu sexin akıllarımızda ki yeri de başka tabi. taocu birşey yapmaz etkilemeye,zorlamaya çalışmaz:
    "söylenebilen,anlaşılabilen tao gerçek tao değildir" çünkü.
    birde taocu sex var, okudugum kadarı ile, taoculuğun önemli bir bölümünü oluşturmuyor, ersuyunun korunması. çin hükümdarları, ve konfiçyus'çular ersuyunun korunması ile kişinin yaşlanınca yaşlı derisinden soyunup tekrar genç,diri bedenine kavuşacağına inanıyorlar, ama lao-tze'nin metinlerinde bununla ilgili çok fazla öğüt ve açıklama yok. yine sanıldığının aksine tao'cu metinlerde mistik yollar ile, ölümsüzlük ve sağlık bulma ile ilgili neredeyse hiçbirşey yok, tam tersine lao-tze ölüm ve yaşamın, aynı olduğunu ve ikisininde önemsenmemesi gerektiğini söylüyor.
  • new york'ta garip mi desem komik mi desem ne desem bilemedigim turde garsonlara sahip bir restoran.
    gayet populer ve ambiyansi hos bir yer olmasi tartisilmaz pek tabii.oncelikli olarak aperitif almak icin ayrilan bolumde diger musterileriyle gayet samimi olmanizi saglayan bir ortam yaratilmis (rezervasyon yaptirmayip elini kolunu sallayarak gelen insanlari da bu bolumde beklemeye aliyorlarmis) sonrasinda masaniza gectiginizde diger masalarla aranizda gayet makul bir mesafe korundugunu gorebilirsiniz.
    garsonlara gelince..mevzuyu bir ornekle aciklamak isterim:

    garson - buyrun hanfendi,tatli menusu.
    hede - mersiler.
    o arada garson cok gizli bir bilgi veriyormus edasiyla egilip kulaga fisildar
    - bir numarali tatliyi secin.cok guzeldir.onu secin onu secin.tavsiye ediyorum.onu secin tamam mi?bir numara.
    aradan birkac dakika gecer..
    garson - beyfendi?
    hodo - dort numara lutfen.
    garson - hanfendi?
    hede - ben bir numarali tatliyi alayim madem.
    garson(bagirarak) - brrrravo hanfendi muhtesem bir secim sahane bir karar.tebrik ediyorum sizi.daha once gelmis miydiniz ki restorana?
  • doğrusu dao dur aslında. evrenin gerçeği, tek sır manasına gelir. herşeyin yin ve yang etrafındaki chi enerjisinden oluştuğu fikri en açık ve net teması olup, atomları insanın aklına getirmesi, yeni birşey olmadığı gibi güzeldir de. ayrıca ao yu da hatırlatmaktadır. bi şekilde yani.
  • tao birdir, ama meydana geldiği anda iki olmak zorundadır.

    meydana gelişi ikili olmak zorundadır; tekli olamaz. madde ve bilinç olmalıdır; erkek ve kadın olmalıdır. gün ve gece olmalıdır; hayat ve ölüm olmalıdır. bu iki ilkeyi her yerde bulacaksın.

    hayatın tamamı bu ilkeden ibarettir ve bu iki ilkenin ardında “bir” saklıdır. bu ikiliklere, zıt kutuplara dahil olmayı sürdürürsen dünyada kalırsın. zekanı kullanırsan, biraz daha uyanık olur ve şeylerin derinliğine
    bakmaya başlarsan şaşıracaksın: zıtlıklar gerçekten zıtlıklar değil, tamamlayıcılardır.

    ve onların ardında tek bir enerji vardır: bu tao’dur.
  • "ürettiği düşüncelerden kendini sıyırabilen bir zihin, sadece içine yönlendiği zaman tao’nun özünü fark edebilir."
    (lao tzu, "tao te ching"den)
hesabın var mı? giriş yap