• madonna'nın girl gone wild'da "the room is spinning, it must be the tenqueray" şeklinde bahsettiği, içimi son derece güzel ve çaktırmadan fena çarpan cin markası. tonikle beraber yeni favorilerimden.
  • dünya’nın en çok satan, birleşik krallık menşeili gin markasıdır. narenciye ve aromatik taze bitkilerin(ardıç, kişniş, angelica kökü, meyan kökü) 4 kez damıtılmasıyla elde edilir. gin severlerin mutlaka denemesi gereken bir gin türüdür (london dry gin).
  • kendisi cinlerin şahıdır. 20cl tanqueray, 20cl schweppes, bir dilim limon ve iki adet buzla sihrli karışıma kendinizi bırakabilirsiniz. alkol oranı yüksel olduğundan kelle olmamak için dikkatli içilmelidir.
  • mad men 2. sezon 11. bölümde gördüğümde dikkatimi çekmiş bir cin markası. nedense ben o dizide gördüğüm her şeyin altına gözüm kapalı imza atsam da, denemek lazım.
  • legal uyusturucu.
  • çok hafif içimli olmasından dolayı, kime ikram ettiysem, uyarılarıma rağmen hızlı tüketmekten geri durmadılar. sonucu tahmin edersiniz.

    tarif olarak:
    1/3 tanqueray
    1/3 misket limon
    1/3 tonik
    bardağın kalan kısmını da buzla tamamlıyorum. içmelere doyum olmasa da temkinli olmakta fayda var.
  • benim zevkime göre en dengeli tada sahip olan üç harfli...

    biraz ekşi sevenlerin tercih etmesinde fayda var, kokusu da efsanedir ayrıca...

    servis önerisi: tercihen dry tonik ile ve misket limonu kabuğu ile servis ediniz...
  • guzel icimine kanip "bu mu carpacak beni ya" laflari arasinda, ustune ustluk bu delioglanin maharetlerini bilen arkadasin pislik yapip gaza getirmesiyle pespese shotlar esliginde neredeyse 50cl icme hatasina dustum.

    en son kusarken tuvaletin icine dusmusum arkadas dedi.

    tanim : 47.3 alkol orani bulunan britanya menseili cin.
  • --- spoiler ---

    çok güzel ama çok sert
    --- spoiler ---

    berlin dönüşüydü, cebimde 40-45 avro kalmıştı yine.
    üstelik çikolata ihtiyacımı da şehirde gidermiş, yedi düveli kakao manyağı yapabilecek seviyeye erişmiştim.
    onu daha önceleri de görmüştüm. birkaç kez kesişmiş ama tanışma fırsatımız olmamıştı. bu kez kendimden emindim, ona sahip olacaktım. gittim ve iki şişe yapıştırdım.

    en uzun geceyi tabiki de onunla geçirmek istiyordum.
    "bırak geçsin zaman, aksın bardaklardan meyler, doluşsun odaya sohbetler" diyerek arkadaşlarımı çağırdım ve kokteyleri hazırlamaya başladım.

    lime, tonik, salatalık, karanfil ve asilzade tan. doluştu üstü nakışlık karizmatik socrates bardaklarımıza. lıkır lıkır akıyordu, şıkır şıkır ediyorduk. 11, 12, 01, 02, 03 derken saatler ilerliyordu. arada bir işemeye, içkileri tazelemeye gidiyordum, her şey güzel, sarhoşluk güzel nahoş hiçbir şey yok.
    ne olduysa 5 dakika içinde oldu. bi arkadaşım koltukta horlamaya başladı, diğeri gitarla çoşmaya, şarkılar söylemeye başladı. kafalar gitti. çok pis sarhoş olmuştuk. bari yatalım dedik. alka seltzer'lerimizi yudumlayıp uyuduk.
    ve ben gerçek manada şimdi ayıldım. kafam beton gibi. çok sert arkadaşlar.

    tanım: tadı ve içimi nefis, sert cin.

    --- spoiler ---

    çok güzel ama çok sert
    --- spoiler ---
  • birlesik devletlerde satilan special dry versiyonu %47.3, ingiltere ve avrupada satilan export strenght ise %43.1 alkol oranina sahiptir.

    ayrica markanin amiral gemisi olan tanqueray no. tenin alkol orani da yine yuzde %47.3tur.
hesabın var mı? giriş yap