tangerine

• çok güzel bir şarkıdır bu. gerek sözleri, gerek hikayesi gerekse müziğiyle.
  aslında jimmy page bu şarkıyı the yardbirds zamanlarında yazmıştır. o zamanlarki adı "knowing that i'm losing you". şarkı yardbirds zamanlarındayken hiç bir zaman resmi olarak yayınlanmadı fakat 2000lerde eski yardbirds üyeleri yayınlanmamış şarkıları içeren bir albüm çıkartmak istemişlerse de jimmy page bu şarkının yayınlanmasına izin vermemiştir. o yüzden internet ortamına düşen kayıtlar oldukça kötü. fakat şarkının müzikal düzeni tangerine ile nerdeyse aynı. fakat sözlerin büyük kısmı değişik.
  
  knowing that i'm losing you için: http://www.youtube.com/watch?v=fph1r32tcmy
  
  sözleri için:
  
  how will you spend your time my love
  crying through the clouds above, my love
  the tears will fall as rain
  
  we’re falling from a tree
  the time it takes to see
  the rising of the sun
  the time it takes to run
  
  measuring a summer's day
  you’ll only find it slips away, to grey
  the hours will bring you pain
  
  aaaah, aaaah, aaaaah, aaaah
  the hours will bring me pain
  
  we’re falling from a tree
  the time it takes to see
  the rising of the sun
  the time it takes to run
  
  page yardbirds'ten ayrıldıktan sonra bildik hikaye, zeppelini kurar vs. page zeppelin dönemlerinde aslında yardbirds' ten kalma materyalleriyle zep albümlerine başlar. az çok değiştirerek yeniden yayınlar. tangerine' de işte bu şarkılardan birisidir. zeppelin döneminde plant'in sözlere herhangi bir katkı yapmadığı tek şarkı budur. şarkının sözlerine bakarsak; page bu şarkıyı eski bir kız arkadaşı için yazmıştır. knowing that i'm losing you' da adı geçen "my love" şimdi artık ex-love olmuştur ama page'in aklında hala o vardır ve page artık onu düşünerek şu sözleri söyler:
  
  tangerine, tangerine,
  bir rüyanın yansımalarını yaşamak.
  ben o'nun aşkıydım, o'da benim kraliçem,
  ama şimdi bin yıl var aramızda.
  
  eskiden nasıl olduğu düşünüyorum...
  o da hala hatırlıyor mudur bu gibi zamanları?
  bizi düşünmek için,
  çünkü ben hatırlıyorum.
  
  page keşke plant olmadan daha fazla şarkı yazsaydı diyor insan. o kadar yalın ve o kadar içten yazmış ki page. hele bir de plant her "does she still remember times like these?" dediğinde, sonra ki o muhteşem steel gitar solosu yok mu.
  
  aslında burada insanın dikkatini çeken gereken en önemli şeylerden birisi page'in de her hangi bir insan gibi biten bir aşkın ardından hatırlanıyor olmak istemesi. insan doğasının en zayıf noktalarından birisi olan bu şey her insanda var. page'de o her insan gibi, biten bi ilişkinin ardından hatırlanmak istiyor...
  
  aslında page'in hala hatırlanmak istemesi maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi kavramıyla doğrudan ilişkişkili. maslow'un da dediği gibi, insan öncelikle fizyolojik ihtiyaçlarını daha sonra da güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak ister. yani önce karnını doyurur daha sonra da kendini güvenli bir yerde tutmak ister. işte bunları sağladıktan sonra ait olma ve sevgi ihtiyaçları ortaya çıkar. insan sevmek ve sevilmek ister. biten bir ilişkinin ardından hatırlanmak ister, hem de güzel bir şekilde hatırlanmak ister. aslında page'in de istediği şey budur. ilişki bitmiş olsa bile, hala hatırlanılmak istiyor, üstelik page hala tangerine'i hatırlıyorken...
  
  tangerine'i led zeppelin iii' teki haliyle sevenler bu şarkının mayıs 1975 earls court versiyonunu dinlerlerse çok daha fazla keyif alacaklardır. page burada şarkıyı daha da yavaştan çalıyor ve plant şarkıya başlamadan önce bu şarkının bir aşk şarkısı olduğunu ve en masum zamanları hakkında olduğunu söylüyor. page bu sefer gibson double neck gitarı ile o muhteşem soloyu icra ediyor.
  
  http://www.youtube.com/…jdpzfxcfmkk&feature=related
  
  son olarak, şarkı hikayesi itibariyle almost famous sonuna cuk diye oturmuş. onca popüler zep şarkısı arasından bu şarkıyı seçmek te cameron crowe'un ne kadar iyi bir zep dinleyicisi olmasıyla açıklanabilir heralde.
• eternal sunshine of the spotless mind 'da jim carrey nin turuncu saçlı sevgilisi kate winslet'e hitap şeklidir aynı zamanda. o vakit çok hoşuma gitmişti , ne zaman duysam/görsem bu lafı, aklıma o film gelir.
  
  bu da böyle bir anımdır.
• los angeles'in baska bir yuzunu insanin suratina carpan etkileyici film. 'walk of fame'de yuruyen mutlu ve aptal turist adimlari yerine, hapisten yeni cikmis, transeksuel bir fahisenin adimlarini gordugumuz filmdir. amerika'nin en cok ermeni nufusunu barindiran sehrinde farkli bir ermeni erkek profili gormek ise tam anlamiyla sok edici. geleneklerine cok bagli ermenilerin boyle bir filmde rol aldigini gormek ise daha da cok sok edici. iphone 5 ile cekilen ve la'in arka sokaklarini gozumuze sokan bu guzel filme bir bucuk saatimi verdigim icin sansli hissediyorum kendimi. kaybedenler kulubu'nun uyelerinin finaldeki bulusmalari epeyce gurultulu ve olayli oluyor. butun olan biten rezillik icinde, bir minik yavru gormek beni filmde rahatsiz eden tek detaydi diyebilirim. ozellikle amerika'da yasayan ermeni arkadaslarima tavsiye edecegim filmdir. ters kose bir film. oyunculuklar cok basarili. izlenesi.
• jimmy page'in bir turlu cozemedigim bir tonda attigi solosu, kisacik ve uc-bes notadan olusmasina ragmen rock tarihinin en etkili, en yurek desen sololarindan biridir.
  
  korodaki pedal steel guitar kullaniminin ise bilimsel arastirmasinin yapilmasini reca ediyorum. kus sesi, deniz sesi gibi duyldugunda insana mutluluk ve huzur veren sesler kategorisine girebilecek olmasinin kesin bir aciklamasi olmali.
• şarkının
  
  thinking how it used to be,
  does she still remember times like these
  to think of us again?
  "and i do."
  
  kısmı ve bu kısım biter bitmez giren page solosu insanı en kısa yoldan depresyona sevkeder.
• jimmy page'e göre yaptığı en güzel aşk şarkısıymış.. ve yine jimmy page'e göre robert plant'in de sesini en olgun en güzel kullandığı şarkı buymuş..
• güzel filmdir. film yapmak için 70 mm'e ihtiyacınız yok dedirtir.
• led zeppelinin en hüzünlü şarkılarından biri. remasters versiyonu da mükemmeldir.
• gizliden gizliye aslinda led zeppel'in en cok sevdigim sarkisi bu. evvelsi gun chris cornell'in coverini dinleyince tekrar farkettim ne kadar da cok sevdigimi bu sarkiyi. sakin muzigini, solosunu ve ozellikleri o basit ama cok dogal sozlerini:
  
  measuring a summer's day,
  i only finds it slips away to grey,
  the hours, they bring me pain.
  
  tangerine, tangerine,
  living reflection from a dream;
  i was her love, she was my queen,
  and now a thousand years between.
  
  thinking how it used to be,
  does she still remember times like these
  to think of us again?
  and i do.
• (bkz: sozlerini de yazayim tam olsun)
  
  measuring a summer's day,
  i only finds it slips away to grey,
  the hours, they bring me pain.
  
  tangerine, tangerine,
  living reflection from a dream;
  i was her love, she was my queen,
  and now a thousand years between.
  
  thinking how it used to be,
  does she still remember times like these
  to think of us again?
  and i do.