tal

• öztürkçede ince, uzun, sivri gibi anlamlara geliyor tal. bu anlamları ingilizcede karşılayan tall'ın middle englishdeki eski halinin de tal olduğunu düşünürsek tall man için türkçe çeviri gereksiz kalıyor sanki.
  
  işin ilginci tal, ait olduğu bütünden ayrılan ve nihayetinde korunmasız bir şekilde çırılçıplak kalmayı da ifade eder bir hale gelmiş zamanla. örneğin ağacın gövdesinden ayrılarak uzayan, sivrilen uzantıların/budakların adı tal/dal.
  
  kelimenin çıplaklığa gönderme yapan anlamları ise hayli renkli.
  - daltaşak (çırılçıplak) ,
  - dalyarak/dalkılıç (silahsız, savunmasız),
  - dalkavuk (kavuksuz),
  - daltaban (yalınayak),
  - dalfes (sade/süssüz fes),
  - dallama (anadan üryan lama).
  
  bu sonuncusunu salladığımı, dalga geçtiğimi anlamayanlar dalaksızdır, talancıdır. bak şimdi yine iş çıktı:
  dalga/talga = suyun bütünden ayrılan ve görünür hale gelen en uç, en çıplak hali.
  dalak/talak = şişen, büyüyen iç organ (buna benzer bir diğer organa dalçük dense sırıtmazmış).
  dalan/talan = yağmalamak, çalıp çırpmak, elde avuç bir şey bırakmamak, dımdızlak, çırılçıplak bırakmak. gelde şimdi, 1989 yerel seçimlerinde shp'den istanbul büyükşehir belediye başkanı seçilen nurettin sözen'in, selefinin imar yolsuzluklarına gönderme yaparak kullandığı o sloganı hatırlama: "talan, yalan, bedrettin dalan"
• le sens de la vie adlı şarkısıyla fransız listelerini sallayan tipi ortadoğu esintili genç şarkıcıdır.
• (bkz: mikhail tal)
• ks./tarsus amerikan lisesi
• kürtçe den türkçe ye acı olarak çevrilen tat. oysa bu tat acı gibi ağızda yanıcı bir tat bırakmaz. ağızda bıraktığı nahoş bir tattır. mesela mırra nın, palamut un ağızda bıraktığı tat bu tattır. veya çayı şekerli içmeye alışmış birinin şekersiz çayı içtiğinde aldığı tat tal dir.
• halk dilinde yayla kulubesi demekmiş. çengel bulmacaların gözdesidir.
• siirt'in pervari ilçesinin kovanağzı köyünün halen kullanılan kürtçe eski ve asıl adı.
  
  kürtçe'de "kovan" demektir. köyün boşaltıldığı ile ilgili bir bilgi var.
• alm. vadi, dere(das)
• (bkz: turgutlu anadolu lisesi)
• bazı bitkilerde, çıplak, çomak biçiminde ilkel bi örgen.