• peşin not: uzun bir giri olacak durumu olmayanlar okumasın!

    yıllar önce istanbul'un ücra bir ilçesinde çalışırken bir arkadaşım mesaj attı: beni malum partiye üye yapmışlar hemen yargıtaydan sorgula kendininkini diye. korktum tabii hemen sorguladım. böyle bir t.c. kimlik numarası bulunamadı dedi. yokum yani ben sisteme göre. neyse üstünde durmadım ben de sonuçta var olmayan birini nasıl partiye üye yapacaklar. aylar sonra çok alakasız bir yerde belediyede çalışan bir tanıdık (malum belediye) tarsusi kahve geçen gün üye isimlerini temize geçerken senin adın da vardı dedi. nasıl bir şaşkınlık yaşadığımı, allah'ın o yobaz ilçesinde muhalif diye takılırken üç yıldır malum parti üyesi olmamdan ötürü nasıl alay konusu olduğumu hiç anlatmayacağım. işin daha acısı devlet memuruyum ben. parti üyesi olmak görevden atılmak demek benim için. hırslandım tabii. tuttum ilçe parti binasının yolunu. dedim böyle böyle. hemen çıkışınızı yapalım deyip bir dilekçe ve defter uzattılar önüme. karar defteri gibi sayılı ve imzalı. o kocaman defteri alınca gördüm ki benim gibi bir sürü kişi ayrılma başvurusu yapmış halihazırda. partiye kayıt evrakımı görmek istiyorum dedim. savcılığa başvurun görmek istiyorsanız gösteremeyiz dediler. durmadım. gittim cumhuriyet başsavcılığına başvurdum. adıma usulsüz işlem yapıldığı ve bu işlemin beni mesleğimden edebileceği gerekçesiyle. aradan bir yıl filan geçti telefonum çaldı. bulunduğum ilçenin emniyet müdürlüğünden. işte biz sizi aylardır arıyoruz ama ulaşamadık( bak ulaştın işte, çalışıyorum üstelik, gündüz tabii ki evde değilim) iş yerinize de yanlış anlaşılma yaratmamak için gelmedik imza ve elyazısı örneklerinizi almamız lazım dediler. tuttuk yolunu emniyetin. csi:xxx (swh) iki elimle de imzalarımı ve elyazısı örneklerimi alıp kriminale gönderdiler. aradan aylar geçti. eve gelince bir ihbarname bulduk evrakınızı teslim alın diye.gittik aldık. beni partiye üye yapan mahalle 'abi'si suçunu ve para cezasını ödemeyi kabul etmiş bu yüzden 'takipsizlik verilmiş'. istersem temyiz hakkım saklıymış. lanet olsun dedim sadece. adam evrakta sahtecilikle benim memuriyetimle oynadı ve sadece para cezası aldı. baklava çalan 'çocuk'lar yıllarca hapis yattı bu ülkede. ben bir şey demiyorum artık...
  • acilan davanin dayanaklarinin bo$ oldugunu gostermek durumu.
  • idarî bir karardır. bu yüzden geri alınıp soruşturmaya devam edilebilir.*
  • 5271 sayılı cmk, cumhuriyet savcısı tarafından yürütülen soruşturma sonunda verilen "kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın" yargısal denetimini 173. maddede düzenlemiştir. maddenin ilk iki fıkrası şu şekildedir;

    madde 173 - (1) suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi başkanına itiraz edebilir.

    (2) itiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.

    takipsizlik kararına itiraz süresi, tebliğden itibaren 15 gündür.

    kanun onbeş günlük itiraz süresini "kararın tebliği" ile başlatmaktadır. herhangi bir şekilde öğrenmek süreyi başlatmayacağı gibi, henüz karar tebliğ edilmemesine rağmen öğrenilmişse ve hemen itiraz edilmek isteniyorsa tebliği beklemeksizin itiraz dilekçesi verilebilir.

    savcılığın verdiği taipsizlik kararına itiraz etmek istersek, bu itiraz dilekçesini nereye verebiliriz diyorsanız;

    -yetkili ve görevli ağır ceza mahkemesine gönderilmek üzere aynı (kararı veren) cumhuriyet savcılığı'na,
    -ya da görevli ve yetkili ağır ceza mahkemesi başkanlığı'na
    -veya görevli ve yetkili ağır ceza mahkemesi başkanlığı'na gönderilme talepli olarak herhangi bir nöbetçi ağır ceza mahkemesi başkanlığı'na verilebilir.

    bunların herhangi birine başvuru geçerlidir. çünkü burada önemli olan, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde itiraz etmiş olmaktır.

    itiraz dilekçesinin ağır ceza mahkemesi başkanına hitaben yazılması gerekiyor. zira, takipsizliğe itirazı mahkeme değil bizzat başkan inceleyerek karara bağlamaktadır.

    cmk 271. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, itirazı incelemeye yetkili ağır ceza mahkemesi başkanının (merci) itiraz üzerine verdiği kararlar kesindir. ancak, ilk defa merci tarafından verilen tutuklama kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.
  • ceza muhakemesi kanunundaki adı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karardır. maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. bu karara konu olmuş bir eylem ile ilgili olarak yeni bir delil ortaya çıktığında yeniden soruşturmaya geçilmesinde hiç bir engel yoktur.
  • elde kanıt ve tanık varken ya da mevcut kanıtın toplanıp incelenmesi gerekirken; savcının “al sana adalet” dercesine verdiği karardır.
    işin ilginci kurum da hiç sormaz, “aynı insana bu kadar takipsizlik kararı neden veriliyor,” diye.
    t:sorumluluğun sorumsuzluğa dönüşme hali.
  • su an supheli olarak bulundugum davadan bekledigim karar.allahin izniyle.siyasi baskida ne kadar mumkunse
  • ceza yargılama hukukunda c.savcısı tarafından verilen kararlardan biridir.

    bilindiği gibi,suçu haber alan savcı ( ihbar-şikayet-res'en) olayı araştırır.delil toplar.sonuçta eylemin suç olmadığı,sanığının ölmüş bulunduğu,zamanaşımı ,suçun takibinin şikayete tabi olup,usulüne uygun şikayet bulunmaması,(bkz: takibi şikayete bağlı suç)dava açmada kamu yararı bulunmaması,dava açmaya yeterli delil bulunmaması vs.sebeplerle olayın koğuşturulmaması gerektiği sonucuna vardığında bu kararı verir.karara karşı en yakın ağır ceza mahkemesibaşkanına itiraz edilebilir

    tatbikatta buna "koğuşturmama kararı" da denir
  • taliplerini takip etmekten vaz gecmeye karar verme durumu...
  • hukuki davalardan aşina olduğumuz bir tabirdir..
    elde yeteri kadar delil bulunmamaktadır...
    e talip takip sistemi de yoktur ortada...
    dosya ile ilgili takipsizlik kararı alınır ve dosya eşek cennetini boylar.
hesabın var mı? giriş yap