• ing. etiket or: price tag
  • eski hindistanda geçimini adam öldürerek , soyarak sağlayan bir ırk ...
  • im, işaret.
  • eski dilde dağ.
  • hunharca beklediğim ve beklentimin çok yüksek olduğu komedi filmi. bugün türkiye'de yakalandın! ismiyle vizyona giriyor.
    imdb
  • aşırı güzel olmayan fakat yine de sinemada izlenebilecek iyi vakit geçirmelik film. jeremy renner olmamış bence filmde. oyunculuktan çok casting sıkıntılı. ama yine de en beğendiğim şey isla fisher'ın karakteri oldu. en çok* ona güldüm filmde. keşke biraz daha yer verilseymiş kendisine.
  • absürt biçimde çok sevdiğim şey, sözlük jargonuyla hede. evreni ben yaratıyor olsam ilk önce etiketi yaratır, sonra da hiçbir şeyi yaratmazdım. anlamsız bir mübalağadan sonra yine okuyan için anlamsız olması çok olası olan maddeler:

    - hazır blog siteleri etiketlerle değil kategorilerle yürüdüğünden etiketleri merkeze aldığım bir site geliştirdim kendim için (tek neden bu değil tabii, hazır sitelerin istenen düzeyde konfigüre edilebilir olmaması gibi yan etkenler de var), çünkü paylaştığım bir içerik bir değil birden fazla kategoriye ait olabilirdi ve hem bir kategori tercih etme gerekliliği rahatsızlık veriyordu, hem de bu durum optimum organizasyona ulaşamamaya yol açıyordu. etiket kullanarak bir içeriği sınırsız esneklikle dilediğim etiketlerle etiketleyebiliyorum. ana sayfada göstermek istediğim etiketleri de yine kategori düzenindeki gibi listelemede hiçbir kısıt yok. yani kategorilere hiç gerek yok.

    - bir şeyler için bilgisayarınızda geleneksel yöntemlerle (kategoriler, yani klasörler) not tutmaya başlarsanız, bir noktada tam olarak nereye koymanız gerektiğine karar veremeyeceğiniz bir not belirecek ve en uygun klasör altında konumlandırmaya çalışacaksınız bu notu. bu durum sürekli olarak tekrar etmeye başladığındaysa not arşiviniz tümüyle işlevsiz hale gelmeye başlayacak. konuyla ilgili güzel bir yazı var şurada, ve ayrıca etiket ile doğrudan ilişkili olmasa da zettelkasten diye de süper bir not tutma tekniği var, göz atılabilir.

    - herhangi bir şeye, bir başka şeye bağlı olma zorunluluğu eklediğiniz an bir aitlik ilişkisi yaratmış olursunuz ve bu da sıkıca bağlı, yani tightly coupled bir ilişki olmuş olur. yazılımda (ve iliştireceğim terimler yazılımla ilişkili olsa da aslında çoğu alanda) varlıkların, birbirleriyle olan ilişkilerinde yüksek uyumlu*, ama mümkün olduğunca gevşek bağlı* olması beklenir ki sistemin herhangi bir noktasında bir problem yaşandığında diğer noktalar bu problemden mümkün olduğunca minimum düzeyde etkilensin; varlıklar kendi başına var olabilsin ve esnek/hızla-değiştitirilebilir bir yapı kurulmuş olsun (bağlandığınız insandan ayrıldığınızda uzunca bir süre işlevsiz hale gelmenizi, kendi başınıza pek de var olamadığınızı dahi düşünebilirsiniz mesela örnek olması adına).

    aynı şekilde, bir içeriğin bir kategoriye bağlı olduğu her durumda bir hantallık çıkıyor ortaya. bir içeriğin bir kategoriye ait olması değil, bir içeriğin bir etiketi ya da etiketleri kullanması iyi olan: gevşek bağlar çoğunlukla ilişkinin yönünün değiştirilmesi ile sağlanıyor. bir örnek: içeriğin bir kategoriye bağlı olduğu ilişkide kategori içeriğin tanımlayıcılarından olduğundan, mesela bir veritabanından bir kategori silindiğinde kategoriye ait olan içerikler de işlevini yitirmiş olur (ama etiketli sistemde, üç farklı etiketle etiketlenmiş bir içerik olsun ve bir etiket silinmiş olsun: içerik kalan etiketlerle sorunsuzca yoluna devam edebilir). sözlükten daha yakın örnek: entry'lerinizi bir başlık altına girmek durumunda olduğunuz için, yani entry "entry içeriği" ve "başlık"tan oluştuğu için, başlık bir nedenden silindiğinde girdiğiniz entry de otomatik olarak silinmiş oluyor. halbuki paylaşımlarınızı twitter'daki gibi başlık/kategori-bağımsız bir mecrada yapıyor olsanız böyle bir bağımlılık gündeminizde dahi olmazdı.

    - bu entry'yi bir başlık altında paylaşmak gibi bir kısıtım olmasa ve dilediğim gibi etiketleme esnekliğine sahip olmuş olsam, sadece tag gibi üç yılda beş kişinin uğrayacağı tek bir başlık altında paylaşım yapmak yerine tag etiketinin yanında en azından zettelkasten, high cohesion, loosely coupled gibi etiketler ile de etiketleyebilirdim yazıyı mesela. ve bu hem yazar için daha çok okuyucuya ulaştığından daha iyi bir deneyim olurdu; hem de sözlük için çok daha fazla etkileşim demek olurdu.

    - bir alanda yazdıklarını okumak istediğim, ama başka konularda pek de duymak istemediğim bazı insanları etiket sayesinde çok daha verimli bir biçimde twitter'da, orada burada takip edebilirdim: kişiler paylaşımlarını kendilerine uygun etiketlemelerle yaptığı durumda, kişileri değil, kişilere ait olan etiketlerden ilgi duyduklarımı takip ederdim sadece. böyle tasarlanmış bir sitede, mesela fazıl say'ın konserlerine gitme niyetinde olan ve konserden haberdar olmak isteyen insanlar fazıl say'ın sadece "müzik" etiketli paylaşımlarını takip edebilir ve hatta fazıl say'ın "siyaset" etiketli paylaşımlarını engelleyebilirdi dahi. bu sistem aynı şekilde sözlükte olmuş olsa şu an yaptığım gibi ve biraz da garip görünen "iki farklı sözlük hesabı kullanımı"ma gerek kalmazdı: farklı biçimdeki entry'lerim için farklı etiketler kullanırdım ve insanlar beni tümüyle değil, sadece ilgi duyduğu etiketimi takip edebilirdi. yine aynı şekilde benim takip ettiğim insan (yani, etiket) sayısı da hayli fazla olabilirdi böyle bir durumda ve herkes için verimli olurdu bu. ideal sosyal medya/@ajora'da da birden fazla paylaşım kanalı maddesi ile açıklamıştım bu durumu.

    - hepsiburada ramazan ile ilgi kampanya e-postaları göndermeye başladığı ve ilgimi çekmediği için e-posta aboneliğinden çıktım geçen gün: kampanya e-postaları etiketleniyor olsaydı e-posta tercihlerimi sadece "ramazan" etiketi içeren kampanya e-postalarını almayacak şekilde güncelleyebilir ve hem ben diğer kampanyalardan haberdar olabilirdim, hem de hepsiburada bir müşteri kaybetmemiş olurdu.

    - youtube'da takip ettiğim socrates dergi gibi bazı çatı kanalların ilgimi çekmeyen bazı programları hakkında bildirim görmek istemiyorum, hatta önüme çıkmasını da istemiyorum; ilgi duymadığım şeylerle mümkün olduğunca minimum etkileşime gireyim istiyorum, dikkatimi ve vaktimi alsınlar istemiyorum. youtube'da da yine bir biçimde bir etiket sistemi olsa ve kanallar içeriklerini etiketleyebilseler, sadece ilgi duyduğum programları takip edebilirdim ve çok daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlardı bu. aynı zamanda yine socrates dergi'nin twitter hesabını takip ettiğim programların yeni bölümleri ya da başka şeylerden haberdar olmak adına takip etmişken, bazı gereksiz paylaşımlar yüzünden sessize aldım mesela ve socrates bir takipçi etkileşimini kaybetmiş oldu böylece.

    - spotify'da müzik dinlerken zaman zaman belirli bir hissiyatı sağlayan müzikleri arka arkaya dinleyebilmek adına konsept listeler oluşturmak istediğim anlar yaşıyorum ve zaman zaman oluşturmaya girişiyorum da, ama o anlarda yine etikete ihtiyaç duyuyorum: farklı farklı listeler (kategoriler) oluşturup aynı parçaları farklı farklı listelere dahil etmek durumunda kalmak yerine (yine bu duplikasyonun hantallığını özetlemek için bir yazılım başlığı ilişsin: code duplication), dinlediğim tüm parçaların tek bir havuzda toplandığı ve bu havuz üzerinden çoklu seçimlerle parçaları tek tıkla oluşturduğum bir etikete dahil edebildiğim bir sistem çok daha gevşek bağlı, esnek, dinamik olabilir ve iyi bir kullanıcı deneyimi sunabilirdi.

    -

    insanların ortada olmadığı durumda ihtiyaç duyduklarının farkında olmadığı, ancak hayatlarına girdikten sonra güzelliğini/işe-yararlığını fark ettikleri çok sayıda şey var; etiket de böyle bir şey gibi geliyor bana. çağı yakalamak, büyük bir kitleye hitap etmek isteyen mevcut çoğu site ya da uygulamanın, ya da yeni projelerin mümkün olduğunca kısıtlardan arındırılmış olması ve kullanıcıya esnek bir alan sağlaması, ve bunun üzerine de iyi bir kullanıcı deneyimi sunması gerekiyor, ve iyi bir sistem tasarımı yolunda ve kullanıcı deneyimi konusunda da etiketler bir çözüm olarak benim de anlamlandıramadığım sıklıkta beliriyor özetle. ve not: üç sene öncesine kadar bunların hiçbiri benim için de pek bir şey ifade etmezdi muhtemelen, o yüzden en başa okuyan için anlamsız olabileceği bilgisini iliştirme gereği duydum ve böyle olması normal zaten. hem meslekte en verimli sistemi tasarlamaya odaklanmanın beraberinde getirdiği deformasyon, hem de belki yine o optimizasyon odaklı dönemde bir de üzerine cal newport'un kitaplarını** okumuş olmak bu örüntülere normalden çok daha fazla dikkat etmeye başlamama neden olmuş olabilir.

    *
  • izlenebilecek bir film ama kesin izleyin diyemeyeceğim. fakat ben izlerken eğlendim ya. özellikle son sahnesi çok güzeldi. keşke ben de çocukluk arkadaşlarımla bu şekilde kalabilseydim diye düşündüm açıkçası. gerçekten insanların böyle bir oyunu yıllarca oynamış olması çok güzel ya. oyuncuları da ayrı ayrı çok seviyorum zaten. fakat gerçekten bazı karakterlerin hiçbir vasfı yok. film içinde öylesine geziyor gibiler.
  • büyüdüğümüz için oynamayı bırakmayız; oynamayı bıraktığımız için büyürüz.
  • nickin imza seklinde eyri buyru sekilde yazilmasi, genelde graffitilerin altina graffiti sahibi tarafindan atilirlar
hesabın var mı? giriş yap