swing

• 20. yuzyilin ilk yarisinda meydana gelen turlu toplumsal felaketlere ragmen insanlari dansettirebilmeyi basarmis muzik turu. kalip halindeki armonileri, cok basit sozleri ve genellikle kendini tekrarlamasiyla bugun caz in gelismesine onemli bir katkida bulunmadigini soylese de bazi tipler, swing donemi boyunca muzik yapmis bestecilerin yakalamis oldugu genel kabul gormus basariya ulasan besteci sayisi daha sonralari epey azdir.
  (bkz: duke ellington)(bkz: louis armstrong)(bkz: billie holiday)
• tüm güzel, tapılası şeyler gibi populer olmayan, olmayacak dans. müzik, altındaki felsefe, kostümler her şey on numara. nasıl ki izmirde canım çektiğinde gidip bir barda canlı jazz dinleyemiyorsam, dinleyecek yer bulamıyorsam swing de yapamıyorum ve yapamayacağım. bachata gibi seksi bir dans olmadığından erkek sıkıntımız var. dünyanın tüm erkekleri toplanın, swing yapın, size ihtiyacımız var.
• aslinda su bildigimiz 60 larda vegasi vegas yapan rat pack olsun ya da aydini aydin yapan modern dans üçlüsü olsun hep swingcidir.. bu ikincisi konusunda emin oldugumu soyleyemem ama, sammy davis jr,frank sinatra,dean martin,berkant,ömür göksel,mustafa sağyaşar gibi isimler hep swingcidir..
  
  swing dedigimiz hadise de big band denilen trambonlarla, trompetlerle, tramplenlerle desteklenen melodik muzigin (sultani yegah makamidir genelde) sozlerle bulusmasidir.. duke ellington ismi bu yüzden anilir.. kendisi acikca bir big band ci hatta dizzyland cidir..
• java icin yine java'nin kendisiyle yazilmi$ portable gui library.. gunumuzun populer gui'lerinde aranan tum control-set'leri ihtiva eder.. (tab controls, edit boxes bla bla)
• şubat dizisinin güzelliklerinden biri.
• arapçası siyahi dümtektir ve çamurlusular tarafından ayık kafayla uydurulmuştur
• swing, gatlif’in tüm diğer filmleri gibi, binlerce yıldır sadece sözle aktarılagelmiş bir kültürün yaşayan yüzlerine, yüzlerce yıl boyunca ustalıkla üretilmiş ve içinden bir çok yeni formun doğmasına yol açmış bir müzikal geleneğe karşı bir saygı duruşudur. bu anlamda bir tanıklık, kimi yerde belgesele kaçan kurgusuyla da güzelliği olduğu gibi sunmayı tercih eden bir araçtır.
  hızın, doyumsuzluğun, bir anda beliren ve karşılanan gereksinimlerin hüküm sürdüğü matrix zamanlarında, gatlif’in filmlerinin “basit, sıradan, yetersiz” sıfatlarıyla değerlendirilmesi olağandır. ancak gatlif’in “yeni ve yaratıcı olmak” iddiaları olmadığı da açıktır. onun üretkenliği, entelektüel bir kaygıdan değil “hatırlama ve hatırlatma” ihtiyacından doğar.
  
  gatlif'in malzemesi insandır. ve şükürler olsun ki onun “insana dair yeni bir şey söylemeye” ihtiyacı yoktur. bu malzeme zaten yeni olmaksızın özgün, gösteriş yapmaksızın çarpıcı, içten ve şiirseldir.
• (bkz: it dont mean a thing if it aint got that swing)
• ing. sallanmak, salıncak
  bir çizgi roman western kahramanı. süvink diye okunurdu.
• (bkz: benny goodman)