• koushun takami'nin emeğini çalmış çocuk edebiyatı yazarı.
    (bkz: batoru rowaiaru)
  • aclik oyunlarini okurken guldum, atesi yakalamak okurken bastim eksiyi... vasat.
  • suzanne'nin açlık oyunları serisinin vizyona uyarlanmış halini izledikten sonra fenalık geçirip gecirmedigini çok merak ediyorum. ben böyle bir seri yazicam sonra bir heves galaya gidicem ve izlediğim şey ne bilim, heralde kalp krizi gecirirdim.
  • benim j.k. rowling'e en fazla yaklaşabilen yazar olarak gördüğüm insan belki anlatışı onun kadar hoş değil ama ikisinin kurduğu dünyalar da birbirinden değişik.lafı uzatmadan direk anlatır ancak bu bazı kesimler tarafından olumlu karşılanabilirken bazı kesimler tarafından olumsuz karşılanabiliyor.mesela benim tarafımdan da hiç hoş karşılanmadı bu.ne o öyle hemen oluveriyor her şey.her ne kadar sıkmamak için yaptığını düşünsem de elinde sıkabilecek bir konunun olmadığının da farkında değildi bence.
  • türkiye'de de mağazaları bulunan colin's markasının sahibinin kızıdır kendisi.
  • the underland chronicles serisinin yazarı. ama ben okumadım etmedim o seriyi o nedenle üstünde durmaya da gerek yok, geçelim the hunger games serisine.

    the hunger games serisi 3 kitaptan oluşmakta;

    - the hunger games (serinin ilk kitabı - sürükleyici - arkası yarın misali pis bi yerde bitiyor )
    - catching fire ( serinin ikinci kitabı, ilkine nazaran biraz daha zayıf bulsam da yine de çok güzel ve okunası, kaçırılmaması gereken bir kitap. )
    - the victors ( ismi kesinleşmemiş olsa da serinin üçüncü kitabı. henüz çıkmadı ama bitse de gitsek dedirtiyo zira bu kadar kitap okumaya alışkın değil bu tembel bünye )

    edit : 24 ağustos 2010 tarihinde çıkacak olan serinin son kitabı için; mockingjay isminde karar kılınmış, hoş olmuş; cuk oturmuş.
  • bir tuhaf yazar.

    kitap okumanın güzelliğini geç keşfetmiş biri olarak öyle binlerce kitap okumuş bir insan değilim. kendisi hakkındaki nacizane fikrim, açlık oyunları serisini baz alarak şöyledir:

    kurgu gerçekten muteşem. fantastik ama, bizden o kadar da uzakta değil. dolayısıyla kitapta anlatılan şeyleri gözünüzde canlandırmanız kolay oluyor. bu da okurken çok farklı bir hava oluşturuyor. lakin bu yazarın çok ilginç bir huyu var ki, şöyle bir anlatıp geçebileceği yerlere çok detaylı değinirken; "aha şimdi burada kim bilir neler neler olacak" dediğiniz yerleri bir çırpıda geçiveriyor. bu da sanki bir ergenin yazdığı kitabı okuyormuşum hissi yaratıyor bende zaman zaman. sanki yazarken sıkılıvermiş de "amaan, kurtuldular işte" diye bitirmiş.

    fakat sanırım kurgunun başarısından, kitaplar bir çırpıda bitiveriyor, nadiren sıkıyor.

    açlık oyunları serisini de değerlendirmek gerekirse birinci kitap çok güzel, ikinci kitap birinciden daha da güzel (ilk çeyreği hariç), fakat üçüncü kitap şimdilik öehh (henüz bitmedi). üçüncü kitap şimdiye kadar fazla zorlama geldi bana. belki finali muteşemdir de bütün kitap hakkındaki fikrim değişiverir, bilemem.
  • stephenie meyer teyzemizin yaptığı gibi gereksiz ve uzun cümlelerle baygınlık geçirtmez.
hesabın var mı? giriş yap