suspense
-
"there are different kinds of suspense. anxiety is being in the taxi on the way to the airport. will you make it in time? but if you are in a taxi and the police car is chasing you, that's a fear."
(bkz: alfred hitchcock) -
"suspense, havaya atılan paranın izlediği yolun, para bir yüzü ya da diğer yüzü üzerine düşmeden önce, erotik biçimde uzatılmasıdır."
(bkz: pascal bonitzer)
(bkz: kör alan ve dekadrajlar) -
polisiye ve gerilim edebiyatının unsurlarını bir arada bulunduran romanlara verilen ad.
-
ing. gerilim, şüphe
-
"suspense sinematografik zamanın anamorfozudur; seyiriciyi, tablo kişilerinin farkında olmadıkları çarpıtılmış yumurtamsı biçimin içindeki kurukafayı seçebildiği noktaya taşır." (p. bonitzer)
-
sunucunun can alıcı bir soru sorup, yanıtın reklamlardan sonra verileceğini söylemesi
-
belirsizlik
-
-
david herbert lawrence şiiri
the wind comes from the north
blowing little flocks of birds
like spray across the town,
and a train roaring forth
rushes stampeding down
south, with flying curds
of steam, from the darkening north
whither i turn and set
like a needle steadfastly,
waiting ever to get
the news that she is free;
but ever fixed, as yet,
to the lode of her agony. -
(bkz: lost)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap