• ulan ben bu başlığa kaç kere yazdım, arada bir sürekli gelir “benimkiler” kısmından bakarım ama her geldiğimde hiç bir şey yazmamışım gibi lanse edilir.

    arap baharı, organik tarım yapacağız diye temizlenen mayınlı arazi, akabinde başlayan suriye savaşı ve canım ülkeme akın eden, ülkesindeki savaştan kaçan milyonlarca insan.

    ülkemin demografik yapısının bozulduğuna mı üzüleyim, aklımın ucunda sürekli birilerinin bir şeyleri karıştırmak istediği düşüncesiyle kafamı mı yiyeyim, suriye’ye girmek zorunda kalıp orada şehadete eren askerimize mi ağlayayım bilemedim.

    ekonomik kaygılara, suç oranlarına falan hiç girmiyorum. bu süreç bir kaç ay daha böyle devam ederse sabrı kalmayan millet çok farklı tepkiler vermeye başlayacak gibi görünüyor. o noktaya gelmesini kimse istemez, istememeli.

    suriyelileri de, afganları da, pakistanlıları da ülkemde istemiyorum. eğitimli olsalar dahi istemiyorum. taş yerinde ağır, herkes önünden yesin, memleketinde doysun.

    yeri geldi mi çanakkale, üzüm hoşafı hamaseti yapacaksın ama aç karnına vatan savunmuş dedelerin kazandığı toprağı 250bin dolara satacaksın.

    e onlar öteki tarafta sormayacak mı?

    “be mına koyduklarım bunun için mi öldük biz?” diye. ben olsam tam olarak böyle derdim çünkü.

    debe editi : bu minvalde bi kaç entry daha yazmıştım. kimsenin umrunda olmamışken bugün debe’ye girdi. bir algı oluşturulmaya çalışıldığı kesin. bekleyip görelim bakalım sonu nereye varacak bu işin.

    egm'nin benzer bir algı açıklaması mevcut. dikkat etmek lazım bu gibi zamanlarda.
  • bugünkü suriye politikasının geldiği noktanın ilk basamağı olan proje.
    4 mayıs 2013 itibariyle 1 milyon 150 bin 297 metrekarelik alanın mayın temizliği yapılmış.

    bu ne demektir? bugün folloş olmuş bir suriye sınırı demek, mültecisi girer, öso cular savaşır gider gelir, ışidciler gider gelir vs vs.

    tayyip erdoğan zamanında esad'ı neden öptü şimdi sebebi belli oluyor. yok demokratikleşme yok sıfır sorun, yok mayın temizlenmesi, temizlenen alanlarda tarım falan derken bugün suriye sınırının geldiği nokta işte bu: bok çukuru!
  • olay 2009'da gündeme getirilmiş. amacın organik tarım yapmak olduğu söylenince kimse yememiş. tepkiler gelince soğutulmuş, 2010 yılı sonunda mayından temizlenecek alanların halka dağıtılacağı söylenerek torba yasa'da karambolde meclis'ten geçirmişler. çalışmalar 2011'de başlamış, 2013 mayıs ayı itibarıyla 1 milyon 150 bin metrekarelik alan temizlenmiş. ardından 5 milyon suriyeli rahatça ülkemize transfer olmuş.

    tüm bunlardan anlaşılıyor ki, suriye'de savaş çıkacağı ve bugünlere gelineceği ülke idaresindeki pek çok kişi tarafından çok önceden, esed hala 'kardeşim esad' iken, biliniyormuş. biz de koyun gibi izlemeye devam ediyoruz. bakalım rusya-iran- türkiye yakınlaşması 5 yıl sonra başımıza ne işler açacak. çerezleri aldık heyecanla izliyoruz efendim, sanki başka ülkede oluyormuş gibi tüm olanlar. ülke koşar adım parçalanıyor, biz ise klavye başında şov peşindeyiz. herkese iyi seyirler.
  • organik tarım yapılacak bahanesiyle, ihalesi önce israil'e verilmek istenen ve türkiye'ye akan göç yollarının açılması meselesidir. artık bu konuda huulogg cularla aynı fikirde olduğumuzu düşünüyorum. hiç hoşlanmasam da bugün o araziler duruyor olsa kontrolsüz bir şekilde 4 miyon insan türkiye içerisine kaçmış olmazdı. şimdi aynı fikir fukaraları sınırıa çin seddi örmeyi tartışsın ve biz de türkiye'nin nasıl uluslararası bir projenin(bop) mülteci kampı olduğunu düşünüp duralım.

    (bkz: annenin hep haklı çıkması)

    o dönem atılan başlıklara bakıyorum hepsinde o araziler açılırsa tarımla avrupayı besleriz türü yalanlar.
  • suriye'de yaşanan krizi ve sebeplerini görünce israil'in dolayısı ile türkiye'nin dolayısı ile akp'nin ve dolayısı ile rte'nin neden bu kadar direndiği anlaşılıyor.
    ne demiş atalarımız, geç olsun güç olmasın. aynen de bunu yaptılar, amaçlarına geç de olsa ulaştılar.

    ha, biz de inandıydık o zaman şu kadar dekar organik tarıma elverişli arazi kazanacağız lafına.
    inanacak keriz çok memlekette, ama hormonlular işte.
  • mayın temizliği bittikten sayılı gün sonra suriye savaşı başladı ve milyonlarca suriyeli tam da mayının temizlendiği yerden türkiye'ye aktı. şu an aynı şeyler iran sınırında yaşanıyor. bunları akp'li arkadaşlara anlatınca sığır gibi suratıma bakıp susuyorlar yahut geçiştiriyorlar. kesinlikle aynı ülkenin insanları değiliz. şeytani bir tuzağın içine düşürmüş bunlar hepimizi. sahipleri bunlarla köpek ıslığıyla konuşuyor. onlar bu sesin onlara ne dediğini gayet iyi duyuyor ve anlıyor. lakin biz duymuyoruz ve anlamıyoruz. katillerimizle koyun koyuna yaşıyoruz bence.
  • ne desem gg. tam 10 yıl önce güya tarım yapılacak vs. denilerek mayınlar temizlendi. hemen üzerine suriye karıştırıldı ve... bop tıkır tıkır işliyor. biz de izlemeye devam ediyoruz. bu meselenin acilen ülke gündemine oturması gerekiyor. kimsenin maskesini çıkaracağı yok ama, benim gibi siyasetten uzak durmaya çalışan birini bile bu saatte bunu yazacak hale getirdi bu olay.

    birilerinin çıkıp bu olay örgüsünü gündeme getirip, milletin anlayacağı şekilde anlatması gerek. hoş, anlatmasını beklediklerimizin de işin içinde olma ihtimalini hep düşünüyorum. biz ölmüşüz, helvamızın fıstıklı olup olmayacağına bile karar verilmiş çoktan..
  • büyük ortadoğu projesinin ne denli planlı ve gerçekten büyük olduğunun kanıtıdır. türkiye’ yi başka türlü çökertemeyeceklerini bilenler, 10 milyon mülteci adı altındaki embesili ülkeye sokarak hedeflerine hızla ilerlemektedir.

    buna göz yuman, çanak tutan net vatan hainidir.
  • olay filistin sorunu olunca '' filistin işgal altında'' çığırtkanları nedense kendi ülke topraklarına aynı hassasiyeti göstermiyor. neden peki bu iki yüzlülük? 49 yıllık bir kiradan bahsediliyor dile kolay. hükümetten bazı kesimde çıkıp, '' canım ülke topraklarını sattığımız yok, sadece belirli süre kiralıyoruz'' tarzı açıklamalar yapabiliyor yüzsüzce. seçmenlerini ikna etme gibi bir dertleri yok, padişahları nederse o ama işin garip yanı daha düne kadar şehit cenazelerinde, filistin işgalinde vatan-din hamaseti yapanların bugun ''ben bilmem padişahım bilir'' sessizliğinde olaya yaklaşmalarıdır. filistin işgalinde yahudi devleti, ticaret işlerinde israil devleti ne ince bir zeka...
  • asıl konuşulması gereken budur. suriye sınırındaki mayınlar temizlendi daha sonrasında suriye iç savaşı başladı. hemen ardından milyonlarca mülteci türkiye'ye akın akın girdi. tüm bunların tesadüf olduğunu düşünen var mı merak ediyorum. akp'ye oy verenlere bunu sormak lazım. türkiye arap ülkelerine benzemez denirdi hep geçmişte. onlarda iç savaş yaşandığında bizde yaşanmaz derdi. şu an arap ülkesi olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyoruz. büyük oranda da olduk zaten. çoğu tahsilli gencimiz batı ülkelerine kaçarken bize de ortadoğunun çomarları geliyor. ülkedeki demografik yapı önümüzdeki yıllarda büyük ölçüde değişecek. o zaman neler olacak hep beraber göreceğiz.
hesabın var mı? giriş yap