• "when you sell cars with 4 seats to a human.. you are influencing them to fuck and multiply. universe is permitting earth to act this way." cümlesinin sahibi.

    şu cümleyi bir modern çağ filozofu söylese adamın heykelini falan dikerlerdi.

    çevirisini merak edenler oldu;

    "eğer bir insana 4 koltuklu araba satarsanız, ona sevişmesi ve çoğalması için ilham vermiş olursunuz. evren, dünyanın böyle işlemesine izin veriyor."
  • yaptığı 1112211.com sitesi bence çok başarılı. neden facebook veya ne bileyim başka bir platform kullanmadı sizce?

    sanırım sebebi şu: bu siteye sadece annesi/babası girsin diye yapmış, bir nevi hayatını bloglamış ama sorun şu ki ailesinin bilgisayarla arası çok iyi değil, facebook v.s. kullanırken zorlanıyorlar. ayrıca anlaşılan ailesi tablet kullanıyor, dolayısıyla sümer bu sorunlara çözüm üretmesi lazım.

    sümer de gitmiş tablete uygun bir arayüz yapmış, ailesinin kafasını karıştırabilecek hiç bir şey koymamış, çok yalın tamamen amaca yönelik, bence çok da başarılı bir arayüz hazırlamış.

    ailesi sitesine girince konu listesiyle karşılaşıyor, listeden bir şeye tıklayınca açılan sayfada yazılar genelde doğrudan fotoğrafın üstüde oluyor ve ziyaretçiye verilmek istenen bilgi hemen veriliyor. video/ses kaydı v.s. olunca doğrudan sayfa üzerinde bunları nasıl kullanacağını anlatan yönergeler var.

    bence sümer çok temiz iş çıkarmış, estetik olarak tartışılabilir ama ux açısından adam ne yaptığını iyi biliyor.
  • sitesine bakmaktan ziyade, twitter hesabı gözden geçirilerek hakkında bilgi edinilebilir. anladığım kadarıyla özetliyorum;

    - ailesiyle birlikte amerika'da yaşıyordu.
    - amerika'dayken bir websitesi yaptı. büyük ihtimalle google ads filanlı bir yöntemle bu siteden para kazanıyordu.
    - sitenin içeriği nedeniyle soruşturma altına alındı.
    - sonra ailesi de "bizim çocuğun aklı başında değil, ondan filan" dediler. adamlar da bunu akıl hastanesine koydu.
    - daha sonra ya ailesi daha fazla sorun çıkarmasın diye ya da soruşturma neticesinde türkiye'ye dönmek zorunda kaldı.
    - istanbul'da bıraktıkları ya da akrabalık ilişkileriyle bir kısmına sahip oldukları evde tek başına yaşıyor.
    - ailesi türkiye'ye yolladığı için onları sevmiyor artık ve tuttuğu kayıtları onlar gelişimini görsün diye değil; hem deli olmadığını, hem de yaptığı şeyler için iftira gelirse kanıt olsun diye biriktiriyor.
    - ailesi düzenli olarak türkiye'ye para yolluyor geçimi için. görünen o ki amerika'dayken de ailesiyle aynı evde belki de şehirde yaşamıyordu. çünkü para transferiyle ilgili amerika'daki şirkete önceki transferlerin de türkiye'ye yönlendirilmesini istiyor.
    - türkiye'deki diğer akrabaları da deli muamelesi yaptığı için çok sinirli.
    -paylaştığı herşey gerçek. aynen memento'daki gibi kanıt ve günlük niyetine biriktiriliyor.
    - din, evren ve varoluş konularında aşırı ve mantıklı düşünceleri var.

    bir gizemin daha sonuna geldik, herkese iyi hayatlar.
  • http://1112211.com/2?a=216

    uzayda bir taş. dünyaya doğru geliyordu.

    allah dünyayı af etmedi.

    tam o anda... sümer toilette bok yapıyordu. rasim amerikada döner kesiyordu. birisi türkiyede namaz kılıyordu. nurten amerikada annesiylen konuşuyordu telefonla.
    ----------

    benim diyen ikinci yenici yazamadı böylesini. yaşa be.
  • ateizm propagandası yapmakla da suçlandı ya işte buna gülüyorum ya ahahahahahahahahahah

    abi siz bu elemandan daha delisiniz ya. yemin ediyorum. allah asıl size akıl fikir versin.
  • beslenmesiyle ilgili birkaç tavsiyede bulunmak istediğim şahıs:

    - bokunun yumuşak olması için bok gibi yumuşak şeyler yemen gerekmez. boku yumuşak yapan şeyler sindirilemeyen lifler ve sudur. bu nedenle bol su içmen, lifli gıdalar alman gerekir.
    - her sabah kalktığında aç karnına iki bardak su içmeyi alışkanlık haline getirirsen, barsakların da böbreklerin de bayram eder.
    - çok yediğin patates, pancar gibi şeyler karbonhidrat ağırlıklı ve çoğu sindirilen gıdalardır, barsaklarına çok iş kalmaz. o nedenle istediğin kadar haşla, bokunu yumuşatmaz. onları da ye ama günde en az bir kez mevsimine göre yeşil yapraklı sebzeler ye. örneğin ıspanak, pırasa, marul, maydanoz, roka, tere, yeşil olan aklına ne gelirse. bunları iyice yıkayıp ne kadar az pişirerek yersen barsakların için o kadar iyi olur ve bokun yumuşar, götünde kalmaz.
    - dengesiz besleniyorsun. protein alman lazım. et yemek istemiyorsan günde hiç olmazsa iki adet yumurta yemen lazım. tavuğun götünden çıkıyor ama çok iyi ve ucuz bir besindir yumurta. ama arada et, tavuk veya balık yesen daha da iyi olur. örneğin ton balığı konservelerinden günde bir tane yemelisin hiç olmazsa. arada peynir, yoğurt yemelisin. hayvansal proteinlere vücudun ihtiyacı var.
    - her şeyi pişirmen gerekmiyor. eğer yeterince temizlersen çiğ yenen bitkisel yiyecekler vücut ve barsaklar için daha sağlıklıdır. bokunu yumuşatır.
    - pancarın çişini boyaması kötü birşey değil. seviyorsan istediğin kadar ye. böbreklerin pancardaki boyayı dışarıya atıyor. sadece işediğin lavaboda leke yapabilir, başka zararı yok.
    - beyaz ekmek iyi birşey değil. çünkü barsaklarına iş bırakmıyor. bokun yumuşamaz. kepekli undan yapılmış ekmek ye ki barsakların çalışsın, bokun yumuşasın. ha bu arada bol su içmeyi unutma.
    - uygun olan sebze ve meyvelerin kabuklarını soyma, kabuklu ye. bokunu yumuşatır.
    - aldığın o lezzetli organik patateslerdeki renk değişmeleri bozulma değil. doğal oldukları için öyle. sana zarar vermez, yiyebilirsin.
    - aslında doğru dürüst bir psikiyatrist bulsan ve düzenli profesyonel destek alsan, gerekirse de ilaç kullansan hayat senin için çok daha güzel olur, herkes çok mutlu olur, istediklerine daha kolay ulaşırsın. amerikanın da amına korsun. bokun bile hep yumuşak kalır.

    hadi sağlıcakla kal.
  • attığı tvitle beynimi yaran düşünür.

    "when you sell cars with 4 seats to a human.. you are influencing them to fuck and multiply. universe is permitting earth to act this way."
  • hakkında yazılanları serinkanlı karşılayıp asıl önemli olanın yeşil mercimek olduğunu söylemesiyle beni fazlasıyla rahatlattı.

    süpersin lan sümer, bir kaç dallama hakkında ileri geri konuştu diye kötü bir şey yapmandan korktum, uyuyamadım. ne bileyim, aile problemleri falan yetmezmiş gibi bir de internet dallamaları keyfini kaçırmasın.

    ayrıca yeşil mercimek konusunda sonuna kadar arkandayım. etobur olsam bile yeşil mercimeksiz bir hayat düşünemiyorum.
  • şu an tüm sosyal medya mecralarında bulunan moments, story veya adını ne koydularsa aslında sümer kolçak'ın meşhur sitesi ile aynı mantıkta.

    sümer de gündelik yaşmının fotoğrafını çekip üzerine yazılar yazıyordu. sümer'e hasta dediniz, şimdi her gün snapchat'te, instagram'da aynısını yapıyorsunuz.

    neredesin sümer, tekrar online ol. çok özledik.
  • motiono rating alınca selçuk biraz umutlandı
    fbi dadandı sonra, atmosferi bulutlandı
    deli ve suçlu dediler; amerika'dan şutlandı
    intihar etmek istedi; sonra acıya katlandı

    özgürlükler ülkesiymiş; bilinmez nasıl adetse
    sümer bütün gün düşünür, bedeli nasıl ödetse
    snoop dog'a danışmalı, xzibit bir gün reddetse
    huzura anca erecek, bütün kıtayı göt etse

    stackoverflow sanki huzur bulduğu mabeti
    liveleak'te yeni bir vidyo, onun günlük ibadeti
    void'e düşünce getirir kelime-i şehadeti
    panspermia, evrim, allah; akılda soru işareti

    kodları yemiş bitirmiş; ezber ediyor helalde
    site basit anlaşılır; tek şüphe odun bilal'de
    fbi'ya kafa tutar; dalga geçme de, helal de
    böyle devam et aslanım; şampiyon sensin finalde

    haşlanmış yeşil mercimek, bir tabakla sümer toktur
    protein onda, hafif; hakkında diyecek çoktur
    markete gitmek işkence, yayaya yol veren yoktur
    türkiye bir acayiptir, bu sistem nasıl bir boktur

    dedikodu eksik olmaz; belli, pis bir sülaledir
    bir anlatmaya başlarlar, laflar bitmez şelaledir
    zırt pırt içeri girerler, ev değil de kerhanedir
    on dakika sahte sohbet, sorsan sümer bir tanedir

    ergenler dadanmış şimdi; mazluma yeter güçleri
    akıl ermez acep nasıl, rahat ediyor içleri
    düşük bel pantolon, converse; jöle basılmış saçları
    onbeşinde sivilceli; biri bulsun şu piçleri!
hesabın var mı? giriş yap