• strateji, savaş planını oluşturur, savaşın da dahil olduğu çeşitli harekatların öngörülen akışını tasarlar ve bu seferlerin her birinde yapılacak muharebeleri düzenler.

    ölçeği ne olursa olsun, stratejinin başarılı olabilmesi, amaçlar ile araçların uyumlu olmasına bağlıdır. yüksek stratejide bu araçlar askeri, ekonomik, sosyal, siyasal olabilir; askeri stratejide ise değişik askeri araçlar. ancak hiç bir zaman tek bir vasıtaya dayalı bir strateji kurulamaz. değişik vasıtaların üzerine inşa edlmiş stratejide ise her bir elemanın eşit derecede önemi vardır.

    misal:

    yunan anakarası - girit - kıbrıs hattı, türkiye'nin doğu akdeniz*, dolayısıyla avrupa ile ulaşımı açısından hayati öneme sahiptir. bu hattın diğer bir önemi, yunanistan'ın kıbrıs ile bağlantısını kontrol etmesinden ileri gelir. dolayısıyla bu hattın kontrolü ve üzerinde kurulacak baskı türkiye'yi rahatlatacağı gibi, kıbrıs - yunanistan bağlantısını keseceği için, hasma zarar verecektir. denizaltılar ve su üstü darbe yetenekli savaş uçakları bu açıdan stratejik önem taşıyan unsurların başında gelmektedir. ilaveten uzun menzilli hassas güdümlü mühimmat ile donatılmış savaş uçakları ile havada yakıt ikmal kabiliyeti*, bu strateji içinde önemli bir yere sahiptir. bu elemanların hiç birinin önemi diğerinden daha az değildir.

    almanlar 1940'da fransa'yı işgal ederken ardenler'in* yoğun ormanlık arazisini kullandılar. bu bölge müttefikler tarafından "geçilemez" varsayıldığı için savunulması göz ardı edilmişti. ancak barış zamanı almanlar bölgedeki ağaç yoğunluğu, ağaç tipi ve aralarındaki mesafe hakkında detaylı istihbarat topladığı için bölgenin zırhlı taarruza elverecek nitelikte olduğunu keşfettiler. sonuç, belçika, ingiltere ve fransa için felaket oldu. alman ordusunun istihkamcılarının bu açıdan stratejik bir silah olarak rol oynadığını düşünebiliriz. ancak pzkpfw-i/ii tipi hafif tanklar olmasaydı bu strateji işe yaramayacaktı. zira yoğun ormanlık araziden daha büyük ve ağır tankların geçişi bunlara oranla daha zor olacaktı, dolayısıyla saldırının momentumu düşecek, düşmana ilk şoku atlatıp toparlanma için fırsat verilmiş olacaktı. istihkamcılar ile hafif tankların önemini ölçebilir miyiz bu durumda?

    öte yandan ilginç bir örnek olarak azerbaycan'ın azadlık meydanı'nda 1 milyon kişiye yapılan türk yıldızları gösterisini sayabiliriz.

    iran ile azerbaycan'ın, hazar denizi'ndeki hak iddiaları nedeniyle artan gerilime sahne olan günlerde gerçekleşen gösteri, dış politikamız açısından çok önemli bir mesajdı. bu gövde gösterisinden sonra iran geri adım attı, gerilim bıçak gibi kesildi. türkiye'nin kafkaslar-orta asya politikası açısından bir anda stratejik öneme sahip oluverdi emektar f-5'lerimiz.

    hiç bir silah sisteminin diğerinden daha az stratejik önemi yoktur. caydırıcılık* öyle bir şeydir ki, bir ülkenin satın aldığı savaş uçağının yarattığı tehdidi bertaraf etmek için ille de uçaksavar füzesi değil, ama lafın gelişi tanksavar füze almanız bile yeterli olabilir (bkz: dolaylı mütekabiliyet). kamuoyunda sıkça gündemde olan yunanistan'ın s300 füzelerine karşı türkiye'nin israil'den popeye-i füzeleri aldığı yorumu bu açıdan "kısmen" doğrudur. zira güç dengesi, salt zehir-panzehir formülasyonu ile sağlanmaz.

    şunu da eklemek isterim ki:

    sadece kendi topraklarından binlerce km ötede, başka hiç bir ülkeden destek görmeden tamamen kendi imkanları ile komple harekat icra edebilecek ülkelerin stratejik silahlarından bahsedilebilir. bu konuda en güzel örnek, ingiltere'nin falkland adaları'nı geri almak için icra ettiği "operation corporate" harekatıdır*. eğer türk devletinin âli menfaatlerinin sınırları balkanlar'dan doğu türkistan'a kadar uzanmaktaysa, türk ordusu'nun da stratejik silahları bu saha üzerinde her hangi bir yerde bağımsız harekat icra edebilecek olanlardır sadece. ve bunlar arasında önem sıralaması yoktur.

    gibi...
  • kıssadan hisseleri hep sevmişimdir ve benim için her zaman kalıcı bir nasihat olmuştur. buraya bıraktığım hikaye de işte strateji bu dedirtir.

    yaşlı adam emekliye ayrılmıştır. sakin kasabada doğayla baş başa yaşama hayalini gerçekleştirme zamanıdır. küçük bir kasabaya yerleşir, ilk birkaç haftasını bahçesiyle ilgilenerek, yürüyüş yaparak huzur içinde geçirir.

    ancak sonrasında işler pek umduğu gibi gitmez. aldığı ev, bir okulun yanındadır. ders yılı başlamış, okuldan çıkan gençler yol üzerindeki çöp bidonlarını tekmeleyip, bağırıp, çağırarak haddinden fazla gürültü yapmaktadır…

    bir gün, iki gün, üç gün derken… gürültü dayanılmaz bir hâl alınca yaşlı adam buna çözüm bulması gerektiğini düşünür. düşünür, düşünür… ve bir gün çocuklar eve yaklaşmadan sokağa çıkar. gençler her zamanki gibi çöp bidonlarına vurarak ilerlemektedir. onlara yaklaşır; “ne güzel eğleniyorsunuz. ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde gürültüler çıkarmaktan hoşlanırdım, bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. bu neşenizi sürdürmenizi istiyorum. eğer her gün buradan geçer ve gürültü yaparsanız size elli lira vereceğim” der.

    teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler. her gün yaşlı adamın önünden geçerken daha da gürültülü bir şekilde çöp bidonlarına vurmaktadırlar. o da söz verdiği üzere; yüzünde bir gülümsemeyle onlara elli lirayı uzatmakta…

    bir hafta sonra yaşlı adam yine çocukların önüne çıkar ve; “çocuklar ne yazık ki enflasyon beni de etkilemeye başladı. ama gürültünüz öyle hoşuma gidiyor ki, bundan sonra sadece on lira versem de devam eder misiniz?” der. çocuklar pek hoşlanmasalar da devam ederler gürültüye.

    aradan birkaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları. yüzünde mutsuz bir ifade vardır. “bakın” der “henüz maaşımı alamadım bu yüzden size ancak 5 lira verebilirim, ne dersiniz?” “aaa, siz bizi aptal mı zannettiniz?” der içlerinden biri, “günde beş lira için bu işi yapacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. bu işi bırakıyoruz!..”
  • uzun vadede belirlenen amaçlara ulaşmak için kullanılabilecek metodlar, yapılacak hamleler ve alınacak kararlar bütünü...
    stratejik düşünebilmek bir yetenektir..
  • hedefe yönelmiş planlı eylemler birlikteliği.
  • yunanca stratos (ordu) ve ag (yonetmek) kelimelerinden turemi$ terim. taktik ve planlar gibi kisa donemli olmayan, degi$tirmesi ve kopyalanmasi zor kararlar butunu, vizyonu gosteren dogru parcasi..
  • eski yunan generallerinden strategos’un bilgi ve sanatına atfen kullanıldığı düşünülen kelime.
  • bir sonuç bildirir. strateji soğuk savaşın galibini belirler.
    sonuca yöneliktir. alan savaşı kazanmak stratejinin bir parçası değildir. alan savaşı kaybedilebilir. strateji "tüm"e bakar. alan savaşı kaybedilebilir ama bu satrançta bir piyondur. olay maçı almaktır.

    ölen onca asker birer piyondur. platon'un devletini savunmam bu yüzden.
  • uzun vadede önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için izlenen yoldur. daha iyi anlaşılması için bir fıkrayla destekliyorum;

    bush ve obama bir barda oturuyormuş. yanlarına bir adam yaklaşmış.
    “beyler ne yapıyorsunuz?” diye sormuş.
    bush.: -"üçüncü dünya savaşını planlıyoruz " demiş.»
    adam : « gerçekten mi.? peki savaş için planınız nedir ? » diye sormuş.
    bush yine cevap vermiş.
    " planımız bu savaşla birlikte 140 milyon müslümanı ve angelina jolie’yi
    öldürmek demiş. »
    adam şaşırarak : « angelina jolie mi ? neden angelina jolie’yi öldürmek
    istiyorsunuz?” deyince,
    bush obama’ya dönerek :
    “sana 140 milyon müslüman, kimsenin umurunda olmaz demedim mi?“ demiş.
  • bazen vazgeçeceğin şeyleri doğru seçmektir.
  • swot analizi sonrasında belirlenirse daha $ukela olur.
hesabın var mı? giriş yap