• hiç ayak basmadığı hindistan'da sadece büyük iskender'in seferlerinden günümüze erişmediğini söyleyebileceğimiz bazı belgeler ve selevkos imparatorluğu döneminden kalma bazı araştırmalar üzerinden kanatlı akrepler ve uçan kertenkeleler gibi eklembacaklıların ve hayvanların var olduğunu ifade etmiş olmasıyla bile büyük saygı uyandıran antik çağ seyyahı, tarihçisi, filozofu ve yazarı.

    büyük iskender'in donanmasına komuta eden ünlü general niarkhos'un sefer boyunca katipliğini üstlenmiş olan aristovulos'un notlarından hareket ederek sözlerine giren strabon, "çok uzak bir diyâr olan, ülkemizden pek az insanın gidip görebildiği ve görenlerin de pek küçük bir kısmını ziyaret edebildiği hindistan'a dair yazılmış olan bundan sonraki kısımlara okuyucunun biraz müsamaha göstermesi tavsiye edilir" ifadesiyle aslında kendisini ve kaynaklarını da muhafazaya almayı başarmıştır. daha sonraki kısımda bu coğrafyaya dair edindiği bilgilerin bir bölümünün rivayetlerden, bir bölümünün ise yörede askerî seferde bulunduğundan etrafı detaylıca inceleme ve kağıda dökme şansı bulamamış yazarlardan geldiğini belirtip kelamına devam etmiştir.

    yukarıda bahsi geçen yaratıklarla ilgili olarak ise şu cümleleri kurmuştur: "bazı yerlerde iki kol uzunluğunda ve yarasalar gibi kanatlara sahip olan kertenkeleler vardır. bu kertenkeleler kanatlarını açıp geceleri uçuşa geçtikleri gibi uçarken işerler ya da ter damlatırlar ve bu sıvılar, yerde olup kendini korumayan insanlara değerse, vücuda değdiği noktalarda irin oluşumuna sebebiyet verir. abanoz ağacı da yetişen bu coğrafyada kanatları bulunan akrepler de yaşamaktadır."

    işin ironisi, bir mitoloji kitabından fırlamış gibi duran bu cümlelerde geçen canlıların her biri gerçekten de dünyamızda varlığını sürdürmekte olan ve belki de milyonlarca senedir bu gizemli gezegende nefes alıp nefes vermiş canlılardır. bunlardan kanatlı akrep olarak ifade edilen kuvvetle muhtemel "panorpa nuptialis gerst" adıyla bilinen akrep sineği, uçan kertenkele olarak ifade edilen ise ya "draco volans" ya da "draco dussumieri" adlarıyla bilinen kanatlı kertenkelelerdir.

    (bkz: draco volans/@ncpzbsn)

    amasya* doğumlu ve 87 sene gibi dönem koşullarına göre çok uzun bir hayat sürmüş olan strabon'un neredeyse iki bin sene evvel bizlere bu bilgileri miras bırakmış olması hakikaten inanılması güç bir başarı. tarih hep caesar'ı, constantinus'u, justinianus'u ya da fatih sultan mehmet'i yazmaya meyilli olsa da strabon gibi kıymetler de asla unutulmamalı!
  • 64 ya da 63 yılında doğmuş, ms 21 yılında ölmüş dünyanın ilk coğrafyacılarındandır. amasyalıdır, içindendir. dünyanın pek çok yerini dolaşıp, 57 yaşında benim memleketim dediği amasya'ya geri dönmüş ve ömrünün geri kalan yıllarında 47 kitaptan oluşan tarih ve 17 kitaptan oluşan coğrafya hakkında iki dev eser yazmıştır. bu eserlerden tarihle ilgili olanı tamamen kaybolmuş ancak coğrafyayla ilgili olanının hemen tamamı günümüze ulaşmıştır ve ilk çağ coğrafyası hakkında bugün bilinenlerin temelini oluşturmaktadır. amasya'lılar, şehirlerine kendisinin bir heykelini dikmişlerdir.
    celal şengör, 19 haziran 2004 tarihli cumhuriyet bilim teknik'teki yazısında, amasya'lıların bu heykeli dikerken aslında çok önemli bir şey yaptıklarını, amasya'da, bilim ruhunun, bilimselliğin, dünyaya ve doğaya ilginin canlanacağını, amasya'lı çocukların onun gibi olmaya özeneceğini, dünyayı öğrenmeyi, görmeyi, anlamayı arzulayacaklarını yazmaktadır.
  • doğumu 64/63 i.ö bc , amaseia, pontus
    ölümü ad 23 , ?
    yunanlı coğrafyacı ve tarihçi. ilk dünya haritasının çizeri.
    augustus (27 i.ö– i.s 14) dönemine kadar yunanlı ve romalılarca bilinen ülkelerin ilk haritasını çizdi
  • ilkçağda yaşamış bilgin. 'coğrafya' adlı kitabı, ilkçağdaki anadolu hakkında var olan en eski rehber kaynaklardan biridir.
  • millattan önce 1.yüzyılda bugünkü amasya'da yaşamış olan coğrafyacı.
    tarihteki en eski atlaslardan olan 17 ciltlik coğrafya(geographika) adlı eseriyle anılır. strabon aslında kendisine takılmış olan gözü kayan anlamında bir lakaptır.
    devrinin en önemli eğitim merkezlerinden biri olan nysa'da iyi bir eğitim almış olan strabon, çok seyahat etmiş, özellikle anadolu ve çevresinde yapmış olduğu geziler sırasında bölgeyi çok iyi tanımıştır. coğrafya adıyla tanınan on yedi bölümlük yapıtında ise yalnızca gezdiği ve gördüğü yerleri anlatmakla yetinmemiş, buralarda meydana gelen tarihi olaylar hakkında da ayrıntılı bilgiler vermiştir. strabon dünya'da sadece tek bir okyanus bulunduğunu ve sürekli batıya doğru gidildiğinde hindistana varılabileceğini belirtmiştir. bu yapıtında ispanya, ingiltere, italya, yunanistan, karadeniz,hazar denizi, anadolu,mezopotamya, suriye, arabistan, mısır, iran ve hindistan'a ilişkin bilgiler vermiştir. ancak bu bilgiler ansiklopedik düzendedir ve ayrıca her bölge için aynı seviyede değildir. matematiksel coğrafyaya gereken önemi vermemiştir; çünkü amacı, bilinendünyanın genel bir görünümünü sunmaktır. dağlar, ovalar, denizler, bitkiler, kentler, yollar, köprüler, önemli binalar ve hatta önemli kişilerden bahsetmiş ve dağların oluşumunu ise iç basınçla, yanardağların oluşumunu yerin içindeki rüzgarlarla, akdeniz adalarının oluşumunu ise yanardağlarla veya çökmelerle açıklamaya çalışmıştır. eskideden beri bilinen deniz ve karaların yer değiştirdiği kuramına inanmıştır. zaman zaman çöküntülerin sularla kaplanabileceğini veya deniz tabanlarının fışkırmalar sonucunda yükselebileceğini, bunun en iyi kanıtının dağlar tepelerinde bulunan deniz hayvanlarının kabukları olduğunu söylemiştir. strabon, suyun erozyon gücünden de haberdardır. ortaçağ islam dünyası'ndaki tasviri ve tarihi coğrafya araştırmalı, strabon'un bu yapıtından oldukça etkilenmiştir.
  • antik cagin evliya celebisi.
  • geographika adlı başyapıtının içeriği şu şekildedir:

    kitap 1-2 / coğrafyanın tarihçesi ve eski coğrafyacılar
    kitap 3-11 / ispanya, galya, britanya, italya, sicilya, kuzey ve doğu avrupa, kuzey balkanlar, hellas, karadeniz, hazar denizi
    kitap 12-13-14 / anadolu
    kitap 15-17 hindistan, iran, mezopotamya, arabistan, mısır, etiyopya, kuzey afrika'dır.

    anadolu'da gördüğü yerler:
    pyramos (ceyhan) ırmağı, phrygia'da hierapolis (pamukkale), karia'da nysa (sultanhisar) ve ionia'da ephesos (selçuk), pontos bölgesi, sinope (sinop), kyzikos (erdek), nikaia (iznik), kilikia, karia, mylasa (milas), alabanda (araphisar), tralleis (aydın), synnada (şuhut), magnesia (manisa) smyrna (izmir), eukseinos (karadeniz) kıyıları.
  • meşhur kitabında *andolunun pek çok yerindeki tapınaklardan da bahseder. tapınaklarda fahişeler vardır ve her biri ayrı güzeldir. hem seksini yapar rahatlarsın hem de tapınağa verdiğin ücret için sevaba girersin. (gılgamış destanına bakarsak ortadoğuda da çok yaygındır bu tapınak fahişeliği). ne diyelim , bir başkaymış benim memleketim.
    tabi yalnızca tapınaklardan ve onların güzel fahişelerinden basetmiyor. bugün anadolu dediğimiz coğrafyanın tümünden, halklarından, nehirlerinden, dağlarından da bahsediyor. şahane kitaptır, nefistir, enfestir. büyüksün strabon baba !
  • (bkz: strap on)
  • "hayal gücünün gördükleri asla yok edilemez" derdi, hey gidi...
hesabın var mı? giriş yap