• insanlık tarihinin büyük bir bölümünde din, toplumsal meseleler için insanlara merkezi çerçeveler sunmuş ve insanlar arasındaki ilişkilere dair kaygılar kontrol altına alınmıştır.

    ancak, sanayileşme, köyden kente göç gibi modernleşme süreçleri devletin ve özel şirketlerin yapmadığı/yapamadığı düzenlemeleri yapma görevini üstlenirler.

    marx için stklar piyasanın kendisi haline gelmişti; yani, insanı kendi türünün yaşamına yabancılaştıran takas ilişkileri (crouch, 2011).

    gerçekten de, vatandaşların girişimi, güçsüzlerin gücü gibi görünen stkların aslında mevcut neolibaral sistemin uzantısı ve hatta işleyişinin temel ögelerinden biri olduğunu kabul etmek gerekir zira; stk'lar çalışana iş verirler, ellerinde kapitalist ekonomiye katılım gerektiren varlıklar bulundururlar, devletin çıkardığı yasalarla düzenlenirler ve hayır kuruluşlarında çalışan bireylerin özel ve kişisel ilerleme güdüleri vardır.

    üstelik, stk'lar varlıklı kişilerden bağış toplayarak işlerler ve bu varlıklı kişilerin öncelik verdiği durum/problemler öne çıkarken diğerleri geride kalabilir. benzer şekilde, ekşi sözlük'ten destek alan, 'hype' olan rezalet vakaları ivedilikle çözülürken, pek tanınmayan yazarların ya da bir şekilde dikkat çekmeyen başlıkların altında da ciddi rezaletler olabilmekte ve sosyal medya yardımından mahrum kalabilmektedir.

    bir diğer nokta, stk'ların yozlaşmaya son derece açık olmasıdır. bu gözler deniz feneri vakasını ucundan kenarından duydu, büyük resmi göremedi bile.

    dahası da var, her ne kadar haklı ve güçül sebeplere sahip olurlarsa olsunlar, stk'lar çok uluslu şirketlerin çıkarlarıyla çatışıyor ya da çelişiyorsa hareket alanı bulamaz. yine küçük bir örnek olacak ama burdaki dürümsever bir arkadaş webrazzi başlığını silmişti, avukatlığını yaptığı için.

    yani stk'ların meşruiyetini nerden aldığı bile belli değil. ben karşıyım bu kurum ve kuruluşlara.
  • ulvi bir amaca hizmet ediyoruz diyerek emeklerimizin sömürüldüğü yerlere genelde bu ad verilir. yaşadıklarımız öğrendiklerimizden kalan bu da, kulaklarımıza küpe olsun.
  • mühendislik fakültelerinde "sınıfın tek kızı" olarak da geçer. üniversite sınavını kazandıktan sonra "nasıl olsa benden başka kızlar da mühendis olmak istiyordur. ben en iyisi mühendislik yazayım" diyen pek çok kız, sınıfa adım atar atmaz stk olduğunu öğrenir. bunu öğrenmesi ile birlikte şok yaşar. zaten yaşadığı şoku atlatana değin 3. ya da 4. sınıfa gelmiş olur. bu kızlar arasında sınıfa uyum sağlamak, çeşitli şekillerde kamufle olmak adına saçlarını kestirenlere de, erkeklerle birlikte takılıp saç sakal bırakanlara da rastlanabilir. fakat her şey bir yana stk'lar sınıfın erkeklerince el üstünde tutulur. koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi denildiği için pek çok kız belki de hayatlarında aldıkları çıkma teklifi rekorunu üniversitede kırabilir.
  • sivil toplum kuruluşu. türkiye'de işleri zordur.

    türkiye'de halk, her şeyi devletten bekler. bu padişahlıktan kalma bir alışkanlık. ülke padişahın mülkü ise, bu mülkte bir sorun olursa halk gider padişahın kapısını çalar, "padişah bize yardım etsin".

    ardından cumhuriyet geldi ama alışkanlıklar değişmedi. ülke artık "devlet baba" denilen bir kavramın mülkü oldu. evi yanan, ocağı çatlayan devlete yakarmaya başladı; "devlet bize yardım etsin"

    gerçi şimdilerde bir neo-padişahımız var; ama alışkanlıklar aynı; twitter'a bakın aynı yakarışları yeni usüllerde görürsünüz; #reissesimiziduy, #reisatanamayanlarayardım vs vs...

    bir stk ise, her şeyi devletten beklemeyip sivil halkın örgütlenerek insiyatif alıp bazı sorunları çözmeye girişmesidir.

    sorun da burda başlıyor; insiyatif almayan ve her sorun için hükümdarın çözümünü beklemeye alışmış halk, birilerinin insiyatif almasına tepki gösteriyor; çünkü onların gözünde toplumsal bir sorunu sadece devlet çözer. birileri çözmeye kalkışıyorsa bu devlete alternatif yaratmaktır, kesin gizli bir ajandaları vardır...

    türkiye gibi kapıkulu mantığının yaygın olduğu bir ülkede stk'ların işleri bu yüzden zordur.
  • stk'ları farklı farklı gruplamak mümkünse de temelde şu tür bir ikili ayrım üzerinden yazacağım yazacaklarımı

    a) politik stk'lar : think thank, araştırma enstütüleri gibi
    b) yardım kuruluşları : ahbap gibi.

    bu ayrım aslında birbirinin içine geçebilecek bir durumu da temsil eder. bir yardım derneği aslında gizliden politik bir ajandayı da takip ediyor olabilir. örneğin dini cemaatlere bağlı stk'lar gibi.

    burada esas dikkat edilmesi gereken bu yardım kuruluşlarıdır. çünkü bu kuruluşlar bir taraftan kısa vadede hakikaten ihtiyacı olan insanalar için çözüm oluştururken (maddi veya ayni destek, burs gibi), uzun vadede sistemin bozuk çarkının devamına katkıda bulunma riski taşır.

    örneğin muhtaç öğrenciler için burs dağıtan bir dernek/vakıf, aslında devletin/iktidarın bu konudaki ihmalinin (eğitim hakkı anayasal bir güvence) devamını da sağlıyor olabilir bir bakış açısına göre.

    bu yüzden yardım kuruluşlarının apolitik davranması eleştiri konusu olur sıklıkla. bu doğrudur veya yanlıştır bir şey söylemek zor. çünkü özellikle bizim gibi ülkelerde politik davranmak etki alanınızı da daraltıyor bir yerde. haluk levent buna çok dikkat çekti.

    yine sehir cadısı'nın yukarıda belirttiği gibi bu yardım dernekleri yozlaşmaya müsaittir. daha kötüsü bazı yardım dernekleri bizzat kurucularının yozlaşmasını maskelemek için kurulmuş olabilir. silah kaçakçılarının filantropist olması gibi.

    velhasıl stk, özelinde yardım işi iki ucu keskin bıçak. faydası riski ile birlikte geliyor.
  • sanyo firmasi tarafinda uretilen kalin film kilifli entegre tipi.besleme,amplifikasyon alanlarinda kullanilan bu entegrelerin en cok kullanim alanlari tabiiki amplifikator katlaridir.cok az bir yan eleman ilavesi gerektirirler.hayvani bir yapisi olan bu entegreler uygun $ekilde dizayn edilirse goruntulerinden daha da hayvani bir ciki$ gucu veririler.yeterki iyi besleyin iyi sogutun ve iyi surun.kaliteli muzik sistemlerinin ciki$larinda kullanilirlar.simetrik beslenirler.
    en populerleri; stk 050 ve stk 070 tir.her tur korumasi vardir bunlarin.

    bazi hayvaniler:stk4211,stk4197,stk086

    tek mono 150-200watt a kadar ciki$ verenler vardir.bide bunlarin complemental cali$tigini dusunun...
    (bkz: yuh)
    (bkz: oha)
  • sivil toplum kurulusunun kısaltmasi (bkz: ngo)
  • sivil toplum kuruluşu'nun kısaltması olarak kullanıldığında bazen stk'u gibi hatalı biçimde eklenebiliyor. ben de alışkanlıkla -yaygın olarak bu şekilde kullanımına maruz kalarak- stk'sı diyorum ama şimdi biraz düşününce doğrusu stk'si gibi geldi.
  • türkiye'de stk da olsanız mobbing, kayırma, vasıfsız insanlara verilen değerden uzak kalamazsınız.
hesabın var mı? giriş yap