• sti (sexually transmitted illness) olarak da bilinen kısaltmadır. korunulmadığında olur. örnek verelim:
    "a child is the worst std" (çocuk, cinsel yolla bulasan en kötü hastalıktır).
  • sezually transmitted diseases.
    (bkz: zuhrevi)
    (bkz: zuhrevi hastaliklar)
  • "cinsel yolla bulaşan hastalıklar" anlamına gelen "sexually transmitted diseases"in kısaltması. herkesin hakkında biraz bilgi sahibi olma ihtiyacı olduğunu düşündüğüm, mühim bir konu. başlarken şu nosyonları oturtalım:

    pencere dönemi: enfeksiyonun kapılması ve patojenin diyagnostik testlerle tespit edebilmesinin mümkün olması arasındaki süreçtir.

    inkübasyon dönemi: enfeksiyon kapıldıktan sonra vücudunuzun enfeksiyona tespit edilebilir bir tepki vermesi ve çeşitli belirtilerin ortaya çıkması için gereken süreçtir.

    semptomlar: hastalıkların çoğu zaman asemptomatik olabildiklerini unutmayın. yazacağım semptomlar, bu semptomların sizde mutlaka görüleceği anlamına gelmemektedir.

    tedavi: pek çok cinsel hastalığın "tedavisi olmadığını" etrafta okursunuz. burada kastedilen, bazen patojeni bütünüyle yok etmenin mümkün olmamasıdır. bu da "enfeksiyonun geçmemesi" demek değildir. tedaviye ihtiyaç olan durumlar sadece semptomların ortaya çıktığı durumlar olabilir ve bu durumlarda da semptomatik tedaviler uygulanabilir.

    peki bazı enfeksiyonlar nelerdir?

    1) viral enfeksiyonlar

    hiv:

    cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklardan farklı bir yere sahip çünkü bağışıklık sisteminin kilit mekanizmalarından birini doğrudan bozuyor. iyi haber şu ki, bu enfeksiyonun cinsel yolla bulaşması filmlerde izlediğiniz kadar basit değil. hiv pozitif biri ile bir defa cinsel ilişkiye girdiğinizde, hastalık kapma olasılığınız %0.01-%3 arası değişiyor; bu rakamlar da kondomsuz ilişkiler için geçerli. hiv'den korunmak için iyi bir seçenek de var: pre-exposure prophylaxis. günlük emtrisitabin ve tenofovir alımı ile, riski sıfıra yaklaştırabiliyorsunuz. yüksek riskli bir grupta iseniz ilacı düzenli almalısınız.

    cinsel yollarda, en çok risk anal sekste. cinsel yollarla bulaşmasında risk oransal olarak az gibi görünse de tehlike küçümsenecek bir tehlike değil. aslında cinsellikten çok kan yoluyla bulaşması kolay bir hastalık. özellikle uyuşturucu maddeler için ortak enjektörler kullananlar çok büyük bir risk alıyorlar. genital bölgede veya ağızda açık yaralar yoksa, oral seks ile bulaşması zor. adet dönemindeki hiv pozitif bir kadına oral yaparsanız risk biraz artar.

    diyelim ki hem partnerinizde hiv var, hem sizde. bu ne yazık ki kendinizi salmanız için geçerli bir sebep olmaz. hiv'in aynı çeşidine sahip olmayabilirsiniz. birbirinize değişik hiv enfeksiyonlarını geçirmeniz ikinizin de durumunu zorlaştıracağından her zaman temkinli davranmanızda fayda olacaktır.

    hiv'de en büyük sorun, hastalığın tehlikeli olduğu kadar sinsi de olmasıdır.

    enfeksiyonu kaptınız diyelim. 2-4 hafta sonra, grip gibi belirtiler başladı. bu akut evre. sizin bu evrede yaptırmanız gereken test nükleik asit amplifikasyon testi.

    bundan sonra gelen latency evresinde semptom olmaması bir problem. bu evrede sağlıklı görünseniz de, hastalığı başkalarına bulaştırabilirsiniz. bu evre ilaç almıyorsanız 10 yıl sürebilir. ancak ilaç alırsanız 70'li 80'li yaşlara rahat rahat gelebilirsiniz zira tıbbın ilerlemesi ile hiv'in öldürücülüğü geride kaldı.

    hastalık sinsi olduğundan, hem kendiniz hem de partnerleriniz için test yaptırmanız şarttır.

    siz veya partneriniz hiv-pozitif çıktı diyelim. "bir daha seks yapamayacak mıyız?" diye ağlamanıza gerek yok. evet, gerçekten gerek yok. hastalığı bulaştırma riskiniz viral yükünüzle bağlantılı. tedavi ile viral yükünüz, testlerle belirlenemeyecek bir seviyeye geldiği zaman bu, sizin veya partnerinizin hastalığı bulaştırma riskini sıfıra indirir. yapmanız gereken, derhal art'ye başlayıp tekrar cinsel ilişkiye girene kadar sabretmektir.

    tedavi olan insanlar için, hiv eşit değildir aids.

    aids, siz test yaptırmayıp, tedavi olmadığınız takdirde ortaya çıkacak olan evredir. bu evrede cd4 değeriniz 200/mm3'ün altındadır. enfeksiyonu kapalı yıllar geçmiştir, ancak tedavi olmadığınız için bağışıklık sisteminiz çok ciddi zararlar görmüştür. bu evrede de tedavi olmazsanız eğer, birkaç senelik ömrünüz kalır. lakin tekrar hatırlatalım: bugünün tıbbi imkânları ile bu evreye hiç gelmemeniz ve hastalığı bulaştırma riskinizi de sıfıra indirerek yaşamanız mümkün. o yüzden mutlaka düzenli test yaptırın.

    hsv:

    uçuk hastalığı bu, hsv-1 ve hsv-2'ye bir bakalım. hsv-1, daha çok dudak uçuğuna sebep olurken, hsv-2 genital uçuklara sebep oluyor. ancak daha az görülse de hsv-1 de, genital herpese neden olabiliyor. bu da oral seks yoluyla gerçekleşiyor.

    herpes kaptığınızda bu illâ semptomatik olacak diye bir zorunluluk yok. sandığınızın aksine, çoğu insanda herpes var. who'ya göre hpv-1 2012'de 3.7 milyar insanda vardı, bu da insanoğlunun yarısı gibi bir şey. bu yüzden enfeksiyona sahip olan çoğu kişi bundan tamamen bihaber olarak yaşıyor. (world health organization) hpv-2 için 2012'de bu sayı tahminen 417 milyon insandı.

    kanınızda antibodylerin tespit edilmesi için virüsü kapmanızın üzerinden haftalar geçmesi gerekebilir. bu 2 ayı bile alabilir. kan testinden başka alternatifler de var. viral kültür, tzanck smear, pcr gibi.

    tedavide kullanılan ilaçlar acyclovir gibi antiviraller. "ama virüs vücudumda kalmayacak mı?" sorusu sizi endişelendirirse tekrar altını çizeyim: herpeste çoğu insan herpesli olduğundan bile habersiz yaşıyor ve bir semptom ortaya çıkarsa da semptomatik tedavi yeterli oluyor. uçuk çıkan insanlarda bir daha hiç uçuk çıkmayabiliyor, uçuklar tekrar eden türdense de prophylaxis için yine antiviraller kullanılıyor.

    hpv:

    bunun 100'den fazla çeşidi var. hpv kapmak demek illâ kansere davetiye çıkarmak demek değil. sözü edilenler, yüksek riskli hpv'ler. 16. ve 18. tip gibi. bizim için burada önem arz eden temel durumlar: condylomata acuminata ve condylomata plana. kansere geçiş sürecini ifade eden durum ikinci durum, o hpv'nin yüksek riskli tipleri ile ilişkili. lakin genital ve anal siğillere sebep olan hpv tipleri, %90 gibi bir oranla 6. ve 11. tip. bu tiplerin her ikisi de düşük riskli hpv'ler. yani bu "kanser olma miti" aslında yanlış anlaşılmadan, tipleri iyi bilmemekten kaynaklanıyor.

    herkeste kondilom olacak diye bir koşul yok. eğer kondilom olursa, kondilomları benle, sivilce ile karıştırmanız neredeyse imkânsız. belirti olmasa bile, kadınlar ve eşcinsel erkekler düzenli olarak pap smear testi yaptırmalı. hpv aşısı var ve sanılanın aksine bu aşıyı erkekler de yaptırabilirler. hpv aşısı ile ilgili bir şeyler okurken hep çocuklu kadın resimleri görüyorsunuz diye yanlış fikirlere kapılmayın.

    hpv cilt-cilt teması ile de bulaşabilir. tedavisi tipe göre değişebilir. kondilomlar; lazer, leep, kriyocerrahi gibi yöntemlerle yok edilebilir. ilaç tedavisinde immunomodülatörler verilebilir. çoğu insanda hpv semptomları ya çok azdır ya da hiç yoktur. bağışıklık sistemi genelde enfeksiyonla başa çıkabilir.

    aşı yaptırmış olmanız faydalıdır, ancak hayatınız boyunca sizin bütün hpv türlerinden korunacağınızı garantilemez. sırf aşı yaptırdınız diye pap smear testlerini bırakmayın.

    hepatit b:

    kan ve vücut sıvıları ile de bulaşabilir. 1-6 aylık bir inkübasyon dönemi var. enfeksiyondan sonra 1-2 ay içinde tespit edilebilir. serolojik testler gerekir. kronik hepatit b'ye dönüşebilir. karaciğeri etkiler. çoğu insan tedavi ile iyileşebilir ve hastalığı bulaştırma riskinden de kurtulabilir. aşısı vardır.

    2) bakteriyel enfeksiyonlar:

    chlamydia ve gonorrhea:

    pencere dönemleri net olarak bilinmese de, birkaç haftayı bulabilir. inkübasyon chlamydia için 1-3 hafta gibi bir süre iken gonorrhea için 1-2 haftadır. gonorrhea semptomları erkeklerde birkaç güne başlayabilir, kadınlarda 10 günü bulabilir. naat testi yapılmalıdır.

    çoğu zaman asemptomatiktir. bazı olası semptomları anormal akıntılar, acı ve yanma hissidir. enfeksiyonlar hastalık rahim ve fallop tüplerine yayılırsa pelvik inflamatuar hastalık ortaya çıkabilir. bu üreme sistemini zedeleyeceğinden kısırlığa neden olabilir. erkeklerde bu şekilde bir kısırlığın ortaya çıkması daha nadir olmakla beraber bu enfeksiyonların ciddiye alınması gerekir.

    antibiyotiklerle enfeksiyon iyileşir, ancak enfeksiyon iyileşmeden cinsel ilişkiye girilmemelidir.

    frengi:

    frengi veya sifilis: bakteriyel bir hastalık. buna sebep olan patojen treponema pallidum. frenginin sebep olduğu yaralara şankr deniyor. her ne kadar az rastlansa da hastalık yaralardan öpüşerek dahi bulaşabiliyor.

    erkeklerde görülme oranı, kadınlardan çok daha yüksek. inkübasyonu, 10 gün ve 3 ay arası ama ortalama olarak 3 hafta. evreleri var.

    1. evre: genitalde papül olarak başlıyor ve acısız bir ülsere evriliyor. ülser 3-6 hafta içinde kayboluyor.

    2. evre: enfeksiyondan 2-3 ay sonra başlıyor ve 2-6 hafta sürüyor. ağız, genitaller ve anüste daha fazla lezyon ortaya çıkıyor. bazı insanlarda deri döküntüleri oluyor. ellerde ve ayaklarda da lekeler oluşuyor. bunlar kaşıntı yapmıyor veya acılı değil. beyazımsı lezyonlar çeşitli bölgelerde görülebiliyor.

    hastalık bunlara ek olarak boğaz ağrısı ve ateş gibi semptomlarla kendisini gösteriyor.

    latent evre: bu evrede seropozitifliğe rağmen klinik semptom olmaz. aylar ve yıllar da sürebilir, 3. evreye de geçebilir.

    3. evre: deride, iç organlarda hatta kemiklerde gummalar oluşur. hastalığın bu evresi kalbe ve sinir sistemine çok ciddi zararlar verir.

    bu evreye gelinmemesi için hastalık erkenden tespit edilmelidir. patojenin doğrudan tespiti 1. ve 2. evrede mümkün. karanlık saha mikroskopisi, pcr ve başka diyagnostik opsiyonlar vardır.

    hastalık antibiyotikle tedavi edilir, partnerlerinizin de durumdan haberdar olup tedavi olması gerekir. frengi olduğunuzu öğrenirseniz; birinci evrede son 3 aydaki, ikinci evrede ise son 6 aydaki tüm cinsel partnerlerinize haber vermelisiniz.

    3) diğer enfeksiyonlar:

    trichomonas:

    parazittir. inkübasyon süresinin 5-28 gün arası olduğu düşünülmektedir. akıntılar, yanma, kızarma gibi semptomlar olabilir. tedavide metronidazol kullanılır. partnerler de tedavi edilmelidir.

    candida:

    mantar enfeksiyonudur. aslında candida, normal floramızın bir parçasıdır. yani sağlıklı olmak için aklınıza vücudunuzdaki tüm candidayı yok etmek gibi bir şey gelmesin. illâ cinsel yolla kapacaksanız diye bir kaide de yok, vajina içini yıkayarak bile doğal dengenizi bozabilir ve enfeksiyona sebep olabilirsiniz. vajina kendi kendisini temizleyebilen bir sistemdir, aşırı temiz olma takıntısı ile kaş yapacağım derken göz çıkarmayın.

    belirtiler kadınlarda genital kaşıntı, yanma ve anormal vajinal akıntı; erkeklerde peniste kızarma ve kaşıntı şeklindedir. antifungallarla tedavi edilmesi gerekir.

    * * *

    aktif bir cinsel yaşamınız varsa, riskleri nasıl azaltabilirsiniz?

    kondom: aslında söylemeye gerek bile yok, ancak "kondomlar %100 koruma sağlamaz." düşüncesi ile kondom kullanmamak yaygın bir davranış. elbette kondomlar %100 koruma sağlamaz lakin bu bakış açısı da sadece mevcut riski arttırır. oral seks için oral kondomlar da mevcuttur.

    monogami: harcanan efora değecek türde bir tek eşli ilişki yaşayabilmek ne yazık ki biraz şans meselesi. bazı insanlar stabil bir sevgili bulamayınca poligamiye alışıyor ancak başarabilen mutlu çiftler için, monogami ve karşılıklı sadakat gerçekten sağlıklı bir korunma yolu.

    seks oyuncakları: başkaları ile paylaşmamaya, temizliklerine ve kondomlarla kullanmaya özen gösterin. kondomları ilişkilerde olduğu gibi her defasında değiştirin.

    aşılar ve testler: aşının mümkün olduğu hastalıklar için aşılarınızı yaptırın. şüpheli bir seks yapıp, paranoyaya kapılıp hemen ertesi gün teste gitmeyin. testlerden realist sonuçlar alabilmek için hastalıkların pencere ve inkübasyon dönemleri olduğu aklınızda bulunsun.

    esenlikler dilerim.
  • c++ projelerinizde iostream'i include ettikten sonra default olarak std namespace'ini kullanmak için

    using namespace std;

    satırını eklemelisiniz.
  • west'in kullandigi store data dosya uzantisi..
  • sevgi gibidir.
    paylastikca cogalir.
  • https://www.who.int/…topics/rtis/stis-estimates.pdf who'nun dökümanına göre en çok bulaşan 30 hastalık içinde en çok bulaşanlar şu şekilde,

    -virüsler-
    *hiv
    *herpes simplex virüs type 2 (hsv-2)
    *human papilloma virüs (hpv)
    *hepatit b virüs (hbv)

    -protozoa-
    *trichomonas vaginalis

    -bakteri-
    *neisseria gonorrhoeae (gonorrhoea)
    *chlamydia trachomatis (chlamydia)
    *treponema pallidum (syphilis)
  • std'ler vajinal, anal ve oral seks sırasında bir kişiden diğerine geçen enfeksiyonlardır. std'ler hemen hemen her çeşit enfeksiyon içerir. bakteriyel std'ler arasında klamidya, bel soğukluğu ve frengi dahil olmak üzere 20'den fazla std tipi vardır.
    std'lerin çoğu hem erkekleri hem de kadınları etkiler, ancak çoğu durumda neden oldukları sağlık sorunları kadınlar için daha ciddi olabilir. lateks prezervatiflerin doğru kullanımı, std'lerin yakalanma veya yayılma riskini büyük ölçüde azaltır, ancak tamamen ortadan kaldırmaz. enfeksiyondan kaçınmanın en güvenilir yolu anal, vajinal veya oral seks yapmamaktır.
  • "sourtimes dictionary"nin tarafımdan kullanılan bir kısaltması.

    portishead hayranı olup da ekşi sözlük nedir bilen yabancı arkadaşlarıma böyle diyorum, "ne diyon olm?" diye ters ters bakıyorlar bana. ahahajsj

    (bkz: şifreli konuşmak)
  • ietf tarafından yayınlanan bilgiler arasında yer alan ve standartları temsil eden kısaltma.. diğerleri rfc ve fyi dir
hesabın var mı? giriş yap