starfucker

• yakinda uzun calismalar ve kanli canli illustrasyonlar sonunda websteri da ikna edecegimiz uzre, artik bir fiil olarak da "resmen" kullanilabilir hale gelecektir kendisi: to starfuck someone....
  
  yavastan elini yuzunu une bulastirmaya basladigi icin "taze unlu" ve bu yuzden highly sensitive bir kisi icraatindan ( sanatindan vs) hoslanan birine rastlamistir - bir galeride, partide ve herhangi bir not-very-important yerde- ve sonunda anlamistir ki kendisine "hiperrealite ve bunun yaptiklari uzerindeki etkisi" gibi sorulari soran retorikte cok basarili fanin ilgisi bir teneke kutu gibi bostur. boyle bir durumda soyle denebilir mesela:
  
  - man and that girl wanted so badly to starfuck me and i said "do you like my art or are you just trying to starfuck me?"
  
  hani perihan magden "guce surtunmek" gibi bir fenomenden bahsetmis iki gun once, boyle bir seydir starfuck yapmak, surtunursem belki bana da gecer biraz san, sohret diye dusunenlerin avi gorup gozlerini kamastirip bir panter cevikligiyle av'a (bkz: celebrity) atladigi o pariltili andir. dont touch me im super important deyip oturtursunuz yerine boyle "une surtunenleri" tabii...
• tori amos'ın professional widow'da babasına hediye ettiği sıfattır. yıldız meraklısı kitlenin uzak durması gereken insan çeşididir, nihayetinde galakside çeşit çeşit yıldız vardır sevimli, sevimsiz. (bkz: the stars we are)
• tori amos'un babasıyla arasının çok iyi olduğu, üstelik babanın da bir rahip olduğu düşünüldüğünde kafada soru işaretleri uyandıran bir sözcük.
• (bkz: starfuckers inc)
• star'li kelimelerimize devam acisindan webster dictionary of fame and fortunedan bir kelime daha: starstruck. starstruck ile starfucker arasindaki simbiyotik iliskiyi tarif edebilenlere people dergisi meksika'da bir haftasonu tatili vaadediyor, adres: www.people.com/starmefuckmestruckme
  
  mind the gap please.
• "for givin' head to steve mcqueen" bölümü yüzünden, bbc'de yasaklanan şarkı. trt gibi.
• starfucker; ünlü kişi ile sevişmesini sever.
  starfucker; her ünlüyle sevişmez, onun da bir kriteri vardır.
  starfucker; ünlü diye seviştiği kişiyi yüceltmez. kötüyse kötüydü, iyiyse iyiydi der.
  starfucker; ünlüleri kendisine her ortamda zahmetsizce çeker.
  starfucker; normal vatandaşla seviştiğinde, artık zevk almaz.
  starfucker, illa tüm dünyanın tanıdığı bir star olsun diye diretmez. ortamın en ünlüsü de sevişmek için ona yeter.
  
  *sevişmek: `sikişmek`
• derdi gücü ünlü kişilerle yatmak olan citir kiz guruhu
• (bkz: starfucks)
• (bkz: groupie)