• billy bob thornton'un yazıp, yönetip, başrolünü oynadığı, annesi ve sevgilisini öldüren zeka geriliğine sahip bir adamın akıl hastanesinden çıkıp kasabasına dönüşünü konu alan, oscarlı film...
    ülkemiz sinemalarında gösterilme şansını elde edememiş olduğunu tahmin ettiğim film...
    blockbuster'lara ne de güzel kucak açıp, küçük bütçeli bağımsız filmlere ne kadar yabancı olduğumuzu hatırlatan film...
    üzen film...
  • her yönüyle üzücü bir film. ıııhım. insanı yasaların gerekliliği üzerine düşündürüyor. hhııı hııım. doğru olanı yapmayı her zaman seçebiliriz, i reckon. hıhıım.

    --- spoiler ---

    "that frank, he lives inside of his own heart. that's an awful big place to live in."
    --- spoiler ---
  • sinema tarihindeki en iyi oyunculuklar denildiğinde liste bellidir, scent of a woman'dan al pacino, rain man'den dustin hoffman, forrest gump'tan tom hanks... biri de çıkıp demez ki "yav gardaşım, kocaaa sling blade çekilmiş, billy bob thornton muhteşem oynamış, nerede ulan bu adamın kredisi?"

    akıl hastanesinde uzunca yıllar yatmış eski suçlulardan karl, eline üç kuruş para sayılarak salıveriliyor. ne kalacak yeri, ne bir işi, ne de ailesi var. geçmişte yaptıklarına rağmen, diğer karakterler içinde en derinliklisi.

    hastaneye kapatılmış ve psikolojik sorunları sebebiyle tecrit altında tutulan insanlar arasında hiçbir problem yaşamazken, dışarıda başına gelenler; doyle tarafından gördüğü zorbalık, iyi ve kötüyü nitelendirmede ne kadar başarısız ve taraflı olduğumuzu gösteriyor.

    mhhh hhh.
  • karl'ın hastane çıkışında ilk patates kızartmasını yediği dükkanın* tezgahtarı jim jarmusch'tur.
  • sling blade (1996)

    8.1 / 10

    billy bob thornton'ın yazdığı, yönettiği ve aynı zamanda başrolünde muhteşem bir oyunculuk sergilediği, yeterince duygu yüklü ve hüzünlü bir arkadaşlık filmi sling blade. daha başındaki röportaj sahnesiyle özel bir film izleteceğini yeterince hissettiriyor film. kasaba filmlerine olan sempatim ve 90's dramlarının dingin havası birleşince, film ilgimi ve sevgimi erkenden kazanmayı başardı. her ne kadar özgün diyebileceğimiz bir konuya sahip olmasa da ve ilerleyişini tahmin etsek de karl ve frank arasındaki dostluğu, aile sadece kan bağın oldukların değildiri anlatması ve billy bob thornton'ın muhteşem oyunculuğuyla gerçekten özel bir film sling blade. billy bob thornton izlediğim en epik oyunculuklardan birine imza attı. daha önce de izlemiştim kendisini ama bu kadar iyi oyuncu olduğunu bilmiyordum. filmin hemen başı olduğu için spoiler içermez diye düşünüyorum.

    https://www.youtube.com/watch?v=cpcuj_wtnye

    billy bob thornton jest mimiklerini kullanması, çıkardığı sesler ve yarattığı hüzünle gerçekten muhteşem bir oyunculuk sergilemiş. sadece onun oyunculuğu için bile izlenir film. buram buram 90's kokan, aynı zamanda muhteşem oyunculuk örneği sunan, aile kan bağın değil sevdiklerindiri anlatmış, çok güzel bir arkadaşlık filmi. tavsiye ederim.
  • carl'in hastanedeki sapik dostunu j.t. walsh'in canlandirdigi filmdir. bir cok filmde yan karakter olarak gorulen ve filmi seyredilir kilan adamlardan biridir kendisi. benim favorim the negotiator filminde oynadigi niebaum roludur. hatta film, walsh'in olumu uzerine kendisine adanmistir.
  • temposu yavaş olmasına rağmen, izleyiciyi soğutmayan ve "aile" denilen şeyin, ne kadar mühim bir noktada durduğunu bir kez daha vurgulayan filmlerden biri.
  • "her zaman bir seçim şansı vardır" yargısı üzerine bir kez daha düşündüren film. kalbi olanlar için genelde pek bir seçim şansı yoktur.
  • (#83678975) numaralı entride sayılanlara katılmakla beraber (bkz: awakenings) filmindeki robert de niro'nun canlandırdığı karakteri de ilave etmek gerektiği kanaatindeyim.
  • --- spoiler ---

    başında çarpıcı, ürkütücü bir şekilde cinayetin anlatıldığı bir sahneyi,

    hastaneden çıktıktan sonra kaldığı evde karl'ın yatakta uyumayıp sadece oturduğu ve izleyiciye nasıl bir karaktere sahip olduğunu ilk defa gösterdiği sahneyi,

    karl ve frank'in kola içerken ve konserve yerken yaşadıkları çok samimi diyalogları,

    cinayet işlemesinin ardından telefonla polisi ararken ve ardından bir şeyler atıştırırken karl'ın harika bir oyunculuk sergilediği sahneyi,

    filmin başında ve sonunda hastanede bir hastanın karl'a kendi uydurma hikayelerini anlattığı zamanlarda hayat'ı kısa da olsa görmüş, akıllı karl'ın anlatılan saçmalıkların farkına vardığı sahneyi,

    barındıran bir film.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap