• - solunum yoluyla, su ve yiyecekler yoluyla ve temas (dokunma) yoluyla vücuda geçer
    vücuda geçtikten sonra son derece hızlı bir şekilde dolaşım sistemine ulaşır.
    - zararsız miktarda alınan siyanür, ilk 24 saat içinde boşaltım ve solunum sistemleri yoluyla vücudu terk eder.

    çok şaşırtıcı bir özelliği de, çok düşük oranda alınan siyanür’ün bir kısmı da vücut içinde b12 vitaminine dönüştürülür.
  • siyanür içimi* sonucunda vücutta bulunan oksijen kana karışamaz. hücreler bolluk içinde kıtlık yaşar ve oksijensizlikten boğulur. panzehir olarak sodyum nitrit alınmalıdır. sodyum nitrit bir manada siyanürü kandırıp onunla birleşir ve oksijen taşıma mekanizmasını serbest bırakır. böylece oksijen transferi serbest kalır ve zehirlenmenin önüne geçilir.

    (bkz: bilal'e anlatır gibi anlatmak)
  • halkımız der ki; siyanür altın işletmeciliği dışında daha bir sürü yerde kullanılır.

    dangalak insan da der ki; kardeşim o eskidendi, artık hiç bir sanayide bu kadar fazla kullanılmaz. zaten sanayi için pahalı bir yöntemdir. istesen de kullanmazlar. ayrıca hadi kanıtla bana kim ne kadar kullanıyor görelim.

    halkımız der ki; yıkılan ağaç kadar para veriliyor da, yerine ağaç dikiliyor da bilmem ne.

    dangalak insan der ki; ulan! yukardaki ağaç etmesin seni emi! 40 yıllık 100 yıllık ağaçla yeni diktiğin ağaç bir mi? sen bir tane yüz yıllık ağacın yerini kaç tane yeni ağaçla doldurabilirsin? bi tane ağacı sen parayla nasıl kıyaslayabilirsin?

    halkımız bu sefer der ki; iyide siyanür çevreye ve insanlara zarar vermiycek şekilde kullanılır.

    dangalak insan kafayı yer ve der ki; bak güzel kardeşim siyanür açık havuzlarda tutulur. bu havuzun dibini güzel bir şekilde kapladın diyelim, en basitinden bir deprem oldu mu orda, o dibinde bir catlak oldu mu, siyanur toprağa sızmaz mı? haydi diyelim oda olmadı bu siyanür denilen kimyasal maddenin ph'ı 10'un altına düştü mü buharlaşır. arada bir yağan asit yağmurlarının da ph'ı 7'nin altındadır ve havuzdaki siyanürün ph'ını 10'un altına düşürür. bundan sonra ise siyanür buharlaşır. bunu kesinlikle engelliyemezsin. sonra bi yerde yağmur olarak yağar bu siyanür. haydi bakalım noolcak şimdi?

    halkımız bunuda kabul etmez.
    bu sefer iyice saçmalayarak der ki; iyide kardeşim şuana kadar kim ölmüş kim hasta olmuş bu siyanürden??

    dangalak insan artık ne diceğini şaşırır ve şöyle devam eder; kardeşim senin işin gücün ne? yoksa sen kör müsün? sağır mısın? nesin sen? git bak bakalım siyanürle altın işletmeciliği yapılan yerde neler oluyor. biraz araştır bakalım kaç tane köy boşaltılmış? kaç bin tane insan hastanelik olmuş? kaç bin tane insanı bi şeyiniz yok diyip geri yollamışlar?

    bende bi dangalak insan olarak derim ki; araştırmadan etmeden bilmeden kulaktan dolma haberlerle yalan yanlış şeyler öğrenmeyin, insanlara yanlış bilgiler vermeyin. vercekseniz bile bari en azından sizin kendi düşünceleriniz kendi cümleleriniz olsun be.
    ben anlamadım şimdi kim dangalak.

    ayrıca ek bir bilgi vermek isterim, fazla bilinen bir şey değildir bu.
    izmirde orda burda çıkan şu arsenik vardır ya hani. o öyle bir şeydir ki; doğada bir çok kayac'ın içinde bulunur.
    olayı nedir? bu arsenik sadece ve sadece siyanürle çözülür. bu da şunu kanıtlar: izmirde yer altı sularında arseniğin fazla çıkmasının nedeni o bölgede doğaya karışmış olan siyanürdür. o bölgede de (bkz: bergama) bildiğiniz üzere siyanürle altın işletmeciliği yapılır. hani şu dünyada ki en sağlıklı ve en güvenli ikinci altın firmasının bulunduğu yer...
  • bilinen adı: siyanür - cyanide
    kategorisi: inorganik
    içeriği:nacn - h2o

    - herhangi bir şekilde görülebilen zararlı bir maddedir. hidrocyanide gibi gaz şeklinde görülebileceği gibi, potasyumcyanide gibi katı olarak da muhafaza edilebilir.
    - bilinen en tehlikeli zehirlerden biridir, 0,2 gr siyanür, 70 kg ağırlığında bir insanıın bir kaç dakika içinde ölümüne sebep olabilir.
    - karbon monoksit gibi, hücresel asfeksi yoluyla ölüme yol açar.
    - metalurji endüstrisinde de kullanılmaktadır.
    - metaller ve organik maddelerle reaksiyona ve etkileşime girebilmektedir.
    - laboratuvar ortamında elde edildiği gibi, doğal ortamda da bazı bakteriler, mantar türleri ve yosun türleri tarafından salgılanmaktadır ve bazı besin maddeleri ile bitkiler de düşük miktarda siyanür içermektedir
  • siyanür aslında c ve n elementlerinden oluşan bir bileşiktir. bakıldığında karbonata benzer, deneyler için genelde toz şeklinde temin edilir.
    bir şişenin içerisinde durduğu ve temas etmediği sürece kimseye zararı yoktur. ama temas ettiği zaman ppm (part per million) milyonda bir seviyesindeki miktarlardan itibaren yaşamı tehdit etmeye başlar. çok hızlı şekilde etki ettiğinden dolayı çok çok şanslıysanız yani çok az miktarda aldıysanız (100 ppm ve daha az) ve tam teşekküllü bir eğitim araştırma hastanesine yakınsanız ve bu alanda deneyimli bir ekibiniz varsa, ellerinde amil nitrit varsa (antidot olarak kullanılır) hayatta kalma şansınız vardır. eğer solunum yoluyla aldıysanız o kadar vaktiniz yoktur. acıbadem kokusunu burnunuz algıladığı an artık siyanür zehirlenmesine maruz kaldığınızı ya da kalmak üzere olduğunuzu bilin. yukarıda bahsedilen kapsamda bir hastaneye ulaşmak ve müdahale için 8-10 dakikanız vardır. öncelikle merkezi sinir sistemini etkilediği için zehirlenmeler çok yüksek oranda ölümle sonuçlanır.

    peki altınla siyanürü bir araya getiren şey nedir?... altının en büyük özelliklerinden bir tanesi doğada bileşik yapmadan saf hale yakın bulunmasıdır. filmlerde dere yataklarında ellerinde elekle altın arayanları hatırladınız değil mi? işte onlar altının saf olarak dere yataklarında, toprağın içindeki elle tutulabilen, gözle görülebilen boyutlardaki halini ararlar. altının büyük parçalı olmayan, ufak tanecikli hali ise, altın yataklarının içerisinde milyonlarca ufak parça halinde geniş arazide toprağın derinlemesine bulunur. şöyle ki, tonla toprak var ve içinde küçük boyut ve ağırlıklarda altın cevheri bulunuyor. bunu tek tek elle bulabilmek imkansıza yakın olduğu için siyanür burada devreye girer. siyanür, tıpkı kesme şekerin sıcak çayın içerisinde karıştırıldıkça kaybolması gibi, içinde altın olan toprağı siyanürlü su ile yıkadığınızda toprağın içindeki altını katı halden sıvı hale getirir ve çözeltinin içine alır. siyanürlü o çözelti çok yüksek oranda altın barındırır. sonra o çözeltiye klor gazı verdiğinizde altın çözeltinin içinde katı halde çöker. sonra kurutup, külçe haline getirip piyasaya sürülür. sorun ise burada çünkü elinizde, binlerce ton toprağı yıkayacak kadar çok siyanürlü suyun (çözeltinin) olması gerekir. bunun için çok geniş ve çok derin bir siyanür havuzunun olması lazım. o nedenle altın madenine yakın bir yerde madenin ve hacmin büyüklüğüne göre değişmekle birlikte, çapı 200-250 metre, derinliği 60-70 metre ebatlarında bir havuz açılır.
    -boğaz köprüsünün denizden 67 metre yüksekte, bir futbol sahasının 105 metre olduğunu da belirtelim. -
    siyanürlü çözeltinin bulunduğu havuz, mutlaka açık havada olmalıdır. çünkü bu zehiri, yine doğa ana sayesinde bertaraf edilir. siyanürlü çözeltiyi güneş ışınlarına maruz bıraktığınızda uv ışınları cn yi parçalar ve görece daha az zararsız hale gelen bir çözelti olur.

    peki sorun ne? sorun, o kazılan havuzun altını, o suyun yeraltına sızmaması için branda gibi bir izolasyon malzemesi ile kaplamak ve o brandada toplu iğnenin ucu kadar dahi sızmanın olmaması gerekir. hele ki, ‘fay hattının hiç olmaması gerekir.’ olur da deprem olursa, o aşağıdaki bez, hem üzerinde suyun ağırlığı hem de depremin etkisi ile yırtılabilir. o yırtığın sebep olduğu sızıntıyı en iyi ihtimalle 1-2 saat sonra farkedebilirsiniz. o da her an ölçüyor olmanız şartı ile ve deprem esnasında o civardaki görevlilerin sağ ve işinin başında olup, oraya müdahale etmek için hazır olması şartıyla geçerlidir. o siyanür havuzunu yaparken aslında baraj yapıyormuşcasına alt yapı ile yapıyor olmanız gerekir. birde aşırı yağış ve sel gibi riskleride unutmayalım. o baraj taşmamalı. çünkü esas tehlike, o havuzun taşması, yıkılması veya asla farkedilemeyecek boyutta sızıntı ile (her gün sadece 200 litre sızsa) yer altı sularına, bitkilere, hayvanlara ve toprağa karışmasıdır. siyanür zehirlenmesi direk olmasa dahi, farklı zehirlenme ve rahatsızlıklara sebep olacağı ve ana etkenin siyanür olduğu ancak otopsi vb durumlarda ortaya çıkması mümkün olacağı, çevredeki insan ve doğa hayatındaki farklı sebeplerdenmiş gibi görünen ölümler uzun süre farkedilmeyebilir.
    peki altın üretmek için siyanürden başka yöntem var mıdır? elbette hatta birden fazla olsa da maliyetli ve daha uzundur.

    siyanür havuzunun çökmesi-yıkılması-aşırı yağışlarla hasar görmesi hiç oldu mu diye sorarsanız, buyrun size canınızı izlediğinde çok yakacak arama kelimesi ‘cyanide spill disaster’. en son romanya’da bu risk gerçekleşti ve siyanür havuzu hasar gördü. çernobil’den beri avrupa’da yaşanan ekolojik felaket olarak tarihe geçti. 50 km çapındaki alandaki tüm doğal hayat sona erdi. bu rakam da resmi açıklamalar...

    alıntı
  • 546 ppm (ml/l) siyanür, 10 dk sonra, 110 ppm siyanür, 1 saat sonra dünyanızı değiştirmenizi sağlar..

    siyanür'le zehirlenmenin ilk belirtisi olarak, hızlı ve derin nefes alma ihtiyacı duyarsınız ve solunum yetmezliği meydana gelir.
    akabinde çırpınma be zihin kaybınız olur. belirtilerin görülme süresi ve şiddeti, maruz kaldığınız zehir miktarına göre değişir.
    bu zehiri her ne şekilde almış olursanız olun (solunum, gıda yada temasla) belirtiler hemen hemen aynıdır. deri teması sözkonusuysa, tende kaşıntı, tahriş ve yaralar en belirgin belirtilerdir.
  • madencilikte siyanur kullanilan isletmelerde sizdirmazligin mukemmel olmasi icin siyanur kullanilacak alanda; once topografya duzlenir, daha sonra 2 kat kil serilerek sizdirmazlik saglaniyor ve buna ek olarak jeomebran serilir. burada denetimler 3. kisiler tarafindan yapilmaktadir. tuprag altin madeninde 380 ppm (parts per million / milyonda bir) siyanur kullanilmaktadir. bir baska deyisle 1 ton su icerisinde 380 g siyanur demektir. bu miktar icilse dahi insani oldurmez. derisimi cok cok dusuktur. her bir sigarada 50 ppm siyanur (hcn) gazi oldugu unutulmamalidir. yani gunde 1 paket sigara icen birisi 1000 ppm siyanur gazina maruz kalmaktadir. ayrica kayisi, karnibahar, meyve sularinda da dogal olarak siyanur bulunmaktadir.
    tuprag altin madeninde siyanurun toplandigi havuzlarda, canlilarin siyanurlu suyu icmemesi ve buharlasmanin engellenmesi icin havuzlarin yuzeyi plastik toplar ile kaplanmistir.
    bergama'da ise atik havuzlarinda toplanan siyanurun derisimi 1 ppm'dir. avrupa'da bu deger ortalama 10 ppm'dir.
    tuprag kisladag altin madeninde yigin lici uygulanirken, izmir bergama koza altin'da ise tank lici uygulanmaktadir. kullanilan siyanurlerin derisimi cok cok dusuk olup, insan sagligina zarar vermemektedir.
    buna ragmen kapali carsi'da kuyumcularin kullandigi siyanur, hicbir isleme tabi tutulmadan sehir atik suyu sebekesine verilmektedir. diyeceksiniz ki madencilere karsi bunca kiyamet neden kopuyor o zaman? onu da aciklayayim;
    turkiye'nin son 16 yilda ithal ettigi altin miktari 2492 ton. bugunku parasal degeri 120 milyar dolar. siz olsaniz 120 milyar dolarlik bir ticaretin kesilmesini ister misiniz? bunun nedeni turkiye, kendi altin potansiyelini kullanamasin, ve her yil ortalama 7-10 milyar dolar (altinin fiyati degismektedir) parayi disariya odesin diye yapilmaktadir.
    yorumu size birakiyorum.
  • -alıntıdır-
    siyanür aslında bir bileşiktir...

    - c ve n elementlerinden oluşur.

    - uzaktan bakıldığında karbonata benzer.

    - deneyler için genelde toz şeklinde temin edilir...

    - bir şişenin içerisinde durduğu ve temas etmediği sürece kimseye zararı yoktur...

    - ama temas ettiği zaman ppm (part per million) ..

    - milyonda bir seviyesindeki miktarlardan itibaren yaşamı tehdit etmeye başlar. ..

    - çok hızlı şekilde etki ettiğinden dolayı...
    çok çok şanslı iseniz, çok az miktarda aldıysanız..
    (100 ppm ve daha az) ve tam teşekküllü bir eğitim araştırma hastanesine yakınsanız ..

    - ve bu alanda deneyimli bir ekibiniz varsa, ..

    - acıbadem kokusunu burnunuz algıladığı an artık siyanür zehirlenmesine maruz kaldığınızı yada kalmak üzere olduğunuzu bilin...

    - yukarıda bahsettiğim kapsamda bir hastaneye ulaşmak ive müdahale için 8-10 dakikanız vardır.

    - şöyle bir kötü özelliği vardır siyanürün.

    - merkezi sinir sistemini etkiler.

    - bu nedenle zehirlenmeler çok yüksek oranda ölümle sonuçlanır..

    -

    - peki altınla siyanürü bir araya getiren şey nedir?..

    - altının en büyük özelliklerinden bir tanesi doğada bileşik yapmadan saf hale yakın bulunmasıdır...

    - filmlerde dere yataklarında ellerinde elekle altın arayanları hatırladınız değil mi?

    - işte o abiler altının saf olarak dere yataklarında, toprağın içindeki elle tutularak, gözle görülebilen boyutlardaki halini ararlar...

    - altının büyük parçalı olmayan, ufak tanecikli hali ise, ...
    altın yataklarının içerisinde milyonlarca ufak parça halinde geniş arazide toprağın derinlemesine bulunur..

    . - şöyle düşünün, tonla toprak var ve içinde küçük boyutlar/ağırlıklarda altın cevheri bulunuyor.

    - bunu tek tek elle bulabilmek imkansıza yakındır...

    - siyanür burada devreye girer. ne yazık ki şöyle bir özelliği vardır siyanürün.

    - siyanür, tıpkı kesme şekerin sıcak çayın içerisinde karıştırıldıkça kaybolması gibi...

    - içinde altın olan toprağı siyanürlü su ile yıkadığınızda toprağın içindeki altını ..
    - (basit dille söylüyorum) katı halden sıvı hale getirir ve çözeltinin içine alır...

    - siyanürlü o çözelti çok yüksek oranda altın barındırır.

    - sonra o çözeltiye klor gazı verdiğinizde altın çözeltinin içinde katı halde çöker...

    - sonra kurutup, külçe haline getirip piyasaya sürersiniz.

    buraya kadar süper.
    esas sorun burada başlıyor. ..

    - zira binlerce ton toprağı yıkayacak kadar çok elinizde siyanürlü suyun (çözeltinin) olması gerekir.

    - bunun için çoooook geniş ve çooook derin bir siyanür havuzunun olması lazım...

    - o nedenle altın madenine yakın bir yerde tıpkı şu an
    çanakkalede olduğu gibi doğanın anasını ağlatıp, ...
    benden sonra tufan deyip geniş bir havuz kazarsınız..

    - madenin ve hacminizin büyüklüğüne göre değişmekle birlikte çapı 200-250 metre,
    derinliği 60-70 metredir.

    - boğaz köprüsünün denizden 67 metre yüksekte, bir futbol sahasının 105 metre olduğunu da belirteyim...

    - o siyanürlü çözeltinin bulunduğu havuz mutlaka açık havada olmalıdır.

    - zira bu zehiri yine doğa ana sayesinde bertaraf ederiz.

    - siyanürlü çözeltiyi güneş ışınlarına maruz bıraktığınızda uv ışınları cn yi parçalar ve görece daha az zararsız hale gelen bir çözeltiniz olur...

    - peki sorun ne mi? sorun şu güzel kardeşim.

    - o kazdığınız havuzun altını,

    - o suyun yeraltına sızmaması için branda gibi bir izolasyon malzemesi ile kaplarsınız...

    - o branda da toplu iğnenin ucu kadar dahi sızmanın olmaması gerekir. ..

    - hele ki fay hattının hiç olmaması gerekir. olurda deprem olursa ...

    - o aşağıdaki bez hem üzerinde suyun ağırlığı hem de depremin etkisi ile yırtılabilir...

    - o yırtığın sebep olduğu sızıntıyı en iyi ihtimalle 1-2 saat sonra farkedebilirsiniz.

    - o da her an ölçüyor olmanız şartı ile ve deprem esnasında o civardaki görevlilerin sağ ve işinin başında olup, oraya müdahale etmek için hazır olması şartıyla geçerlidir..

    - o siyanür havuzunu yaparken aslında baraj yapıyormuşcasına alt yapı ile yapıyor olmanız gerekir..

    - birde aşırı yağış ve sel gibi riskleride unutmayalım.

    - o baraj taşmamalı...

    zira esas tehlike o havuzun taşması-yıkılması veya asla farkedilemeyecek boyutta sızıntı ile (her gün sadece 200 litre sızsa) yer altı sularına,bitkilere,hayvanlara ve toprağa karışmasıdır...

    - siyanür zehirlenmesi direk olmasa dahi, farklı zehirlenme/ rahatsızlıklara sebep olacağı ve ana etkenin siyanür olduğu ancak otopsi vb durumlarda ortaya çıkması mümkün olacağı için ..

    - çevredeki insan – doğa hayatındaki farklı sebeplerdenmiş gibi görünen ölümler uzun süre farkedilmeyebilir...

    - peki bu siyanürden başka yöntem var mıdır altın üretmek için? vardır! ama daha maliyetlidir.

    - en son romanya da bu yazdığım risk gerçekleşti ve siyanür havuzu hasar gördü...

    - çernobilden beri avrupa da yaşanan ekolojik felaket olarak tarihe geçti.
    - 50 km çapındaki alandaki tüm doğal hayat sona erdi. bu rakam da resmi açıklamalar...

    - uluslararası maden kanuna göre bir hacim kayada 10 gr altın bulunduğu takdirde buna izin veriliyor.. bizde ki 0.6 gr!
  • kayısı çekirdeği yerken acı çıkan çekirdekteki acının kaynağı siyanürdür. bir adli tıp uzmanı kayısı çekirdeği yerken yaklaşık 30 tane acı kayısı çekirdeğine denk gelinirse kesin ölüm olur dediğini hatırlıyorum.
  • uzun yillar boyunca delil birakmaksizin adam oldurmek icin umarsizca kullanilan zehir. ozellikle liderlerin suikastlerinde de cok kullanildigi rivayet edilir. napolyon bonapart hikayesini falan hepiniz bilirsiniz.
    sozunu ettigim donemlerde bu zehire "miras iksiri" denirdi. mirasini almak icin bir akrabasini oldurmek isteyenlerin tercihi idi. bir suru lider bu zehirle öldü, bir suru varis mirasa bu zehir sayesinde kondu. kimse hesap soramadi.
hesabın var mı? giriş yap