• cok kisa sure yayinlanmasina ragmen yillar sonra bile saygiyla anilmasinin ardindaki belirli sebepleri inceleyelim;

    -dizilerin dugun kamerasi ile cekilip "bizim amca oglu tutar isiklari" seklinde teknik yaklasima maruz kaldigi, goruntu yonetmeniymis sanat yonetmeniymis kimsenin sallamadigi zamanlarda 16 mm sinema kamerasi ile profesyonel isik yonetimi, goruntu ve sanat yonetmenligi esliginde cekilmistir. (isik yonetimi cok cok onemlidir, iyi bir isik dizayni ile en basit kamera ve en basit mekan bile efsane gozukebilirken, kotu bir isik yonetimi herseyi berbat eder.)

    -en cok izlenen dizinin ortalama bir bolumu orgla yapilmis muzikler esliginde zaten ekranda gorulen olayi simultane ozetleyen ("ahmet yeni bir araba aldi, bunu gorenler kiskancliktan catladi" gibi igrenc farazi ornekler verilebilir) muzikal bir yapiya sahipken profesyonel soundtrack tarzinda ana muzik ve arka tema muzikleri kullanilmistir.

    -"dizileri ev kadinlari izler" mantigiyla ayni inat ve sebatla 40 senedir ayni konulari temcit pilavi gibi isitip isitip tekrar kullanan sacma dizilerin, ne is yaptigi belli olmadan zengin olan is adamlarinin ask hayatlari ve surekli entrika cikaran tipleriyle doldurulan ekran suresi yerine hala daha yapilmayan sekilde farkli bir konsepte el atmistir (her ne kadar asli x files olsa da ulke icin yenidir).

    -"bilmem hangi unlu oyuncu ekipte" diye butun parayi kasinti tiplere yatiran sonra da butun diziye hicbir post-produksiyon butcesi birakmayan ayni mekanda butun diziyi geciren digerlerinin aksine produksiyon kalitesini dengelemistir. bu sayede hem dunyanin parasini goturup kazma gibi balta gibi duran tiplerin yerine usta oyuncular gelmis hem de produksiyon icin butce ayrilabilmistir.

    - yayinlandigi surece belli bir kalite citasini korumus, "nasil olda tuttu artik her halukarda izlenir" diye yayilip yatmamistir.

    iste bu gibi sebeplerle uzerinde o kadar yil gecmesine ragmen izleyenler kaliteli bir dizi olarak hatirlar ve ozlem duyar.

    isin komik yani ise aslinda sir dosyasi sadece yapilmasi gerekeni yapmistir. yani sir dosyasinin bu kadar efsanelesmesindeki en onemli sebep kendi yaptigi seyler degil digerlerinin yapmadiklaridir.

    her neyse, sunun da bir temiz hd versiyonunu satisa sunmayi dusunmeyenler utansin.
  • epi topu beş bölüm olmasına rağmen gönüllerde taht kurmuş, bünyesinde saçma diyaloglar barındırsa da çoğunluğun tırsmasına sebep olmuş, çekimleri süper eski dizi.

    ilk iki bölümü cinli köy diye tabir edilen karabaht köyü ve buradaki garip olaylar silsilesiyle ilgiliydi. yolda giderken kenarda bir amcayla karşılaşır kahramanlarımız ve "bey amca karabaht köyü nerde?" diye sorarlar amca da "cinlidir orası gitmeyin oraya" diye cevap verir. orada bi kuyu bulurlar geceleri oradan gökyüzüne ışık falan çıkar.

    üçüncü bölümünün ismi gecegelen di. bir kadına tecavüz eden cin-şeytan gibi bir yaratıktı diye hatırlıyorum ancak yamulma olasılığım ziyadesiyle fazla.

    dördüncü bölüm külkedisi ise geceleri bir varoş mahallesine gece 12den sonra gelen kızları orağıyla öldüren ve üstlerine kuş tüyü serpen bir yaratıkla alakalıydı. hatta bu olayı çözmek için mahalleye gizli kamera kurmuştur kahramanlarımız. oraklı şahsı yakalamak için mahalleye bir kız gönderilmiştir ve eline bir telsiz verilmiştir. kameradan oraklı caninin görünmesine rağmen telsizin çalışmamasıyla kahramanlarımızdan biri sokağa falan girer. ilginçtir. bu bahsettiğim olaylar olurken etrafta acayip sis vardır. ortam gizemlidir yani.

    beşinci bölüm ise almanyadan gelen satanistle alakalıdır. bu bölümün başlangıcında "alamancı, hep yalancı" yazıyordu hatta. bence çekimler ve konu bütünlüğü açısından en güzel bölümdür. satanistin apartmanının bodrum katında çizilmiş pentagramlar ve yeşil köpüren bir sıvı bulunur. ancak kahramanlarımız bunu keşfedene dek tüm mahalle satanist olmuştur ve bodrumda kahramanlarımızı sıkıştırmışlardır. buzlu cam olan bodrum kapısında kapıyı zorlarlar ve yumruklarlar ancak başroldeki sedat ın yeşil sıvıyı bir zippo aracılığıyla ateşe vermesiyle camdaki yumruklar birer birer kaybolur.

    bu dizinin yayından kaldırılması türk televizyonlarının kaliteli işlere alerjisi olduğunu öğretmiştir şahsıma.
  • hakkında uzun bir yazı yazma isteği doğuran dizi.

    dikkat çekmek istediğim ilk nokta dizi 40 dakika sürüyordu. yani 1998 yılına göre muazzam bir devrimdi bu.

    bu diziyi ilk izlediğimde daha sabi sübyandım. ilk bölümü itibari ile ağzıma sıçtırmıştı. sonra izlemeye devam ettim ama bir hafta bir baktım dizi yayından kaldırılmış. ne küfür etmiştim yahu çok iyi hatırlıyorum, yıllar sonra öğrendim ki bu dizinin yayından kaldırılma sebebi çarli adlı diziymiş. resmen utandım yahu, ben utandım star tv adına. keşke ne büyük hata yaptıklarının farkına varsalardı.

    neyse dizi yanılmıyorsam çarşamba akşamı saat 8 gibi yayınlanıyordu. takribi 15 yaşlarındayken bir gece yine star tv izliyorum saat olmuş 2. saçma sapan bir film bitmişti zaplamaya başladım. sonra bir baktım yine o sahne, dizinin ilk bölümünün aklımdan çıkmayan sahnesi. iki yanı kavak ağaçlarıyla sıralanmış, yollar sarı yapraklarla bezenmiş, çapraz bir kamera açısından uzaklardan bir araba geliyor. o an kendime hakim olamayarak oleey dedim, işte buydu. yıllardır beklediğim dizinin tekrar bölümleriydi. ne mutlu olmuştum anlatamam. zira bir x-phile olarak bu dizi de benim için (5 bölüm de olsa) fenomendi. neyse oturdum izledim sonra bir buçuk hafta boyunca her gece oturup tekrarını bekledim bu dizinin devam bölümlerinin ve göstermediler itler. bu arada dizinin adını da unutmuşum.. bu bir ukte olarak içimde kaldı taa ki geçen seneye dek. geçen sene kapsamlı bir araştırma yapıp ( star tv'ye bir sürü mail falan attım ) dizinin ismini, oyuncularını ve ilk 4 bölümünü buldum ve indirdim. o dört bölümü 8 ayda 5 kez izledim.

    uzaklardan x-files çakması gibi duruyordu ki ilk bölümünde birçok benzer yan vardı. scully'i oynayan doktor kızımız aynen scully gibi seçiliyordu, ayrıca ilk bölümün ilk sahnesi x-files 1x1 ile neredeyse aynıdı. ama mekan seçimleri, karakterler, makyaj, görsel efektler (1998 yılına göre) itibari ile etkileyiciydi.
    taner birsel dizide paranormal olayları araştıran m.a.v.i. bürosunun gözüpek komiserlerinden sedat çelik rolünde.

    mehmet günsür komiser sedat çelik'in çaylak yardımcısı ayhan yüce'yi oynuyordu ki bu karakter x-files'ta mevcut değildi.

    ayça bingöl dizide otopsi uzmanı ve ekibin tıp danışmanı rolündeydi. bir nevi scully

    zafer ergin m.a.v.i bürosundan sorumlu başkomiser.

    m.a.v.i. nin açılımı ise şöyle ; metafizik olayları araştırma ve inceleme bürosu.

    velhasıl güzel bir kurgu, cast ve hikaye ile yola çıkan bu muhteşem yapıt bir maymuna kurban gitti. güzel ülkemin tek cümlelik özeti maşallah. ama dizi kaybolmadı bende ve benim gibilerde, taner birsel hayranlığı, mehmet günsür filmleri izleme, x-files'ı bir daha baştan seyretme yan etkilerinden sadece birkaçıydı. taylan biraderler'in elle tutulur işlerinden biriydi. ve konu anadolu'ya ve zenginliklerine odaklanıyordu, bir sahnede sedat çelik bu uçan kaçan şekil değiştiren tiplerin merkezini buluyor ve içeri sızıyordu, orada sedat'ı bayıltıyorlardı ve herif bilinmeyenin ortasında bir yerde uyanıyordu. yanına yaklaşan biri ise dizinin senaryosunun özetini geçiyordu resmen, anadolu ve önemi.

    bir söylentiye göre de dizinin 20 bölümü yazılmış ama çekilememişti. senaristi de avrupa'da yaşayan bir türk idi. tabii bunlar geçmişte kaldı artık, benim merak ettiğim ise 5. bölüm. dostlar 5. bölümü internette aradım taradım bulamadım, sahip olan varsa ve paylaşırsa dualarımla sevap yarışında bir basamak yukarı çıkar vallahi.

    dizi müziği demir demirkan'dan ahura : http://www.youtube.com/watch?v=as4lwgrga98

    ayrıca buraya kadar okuyanlar şuna da kesinlikle göz atmalıdırlar, zira muhtemelen fringe de izliyorsunuz. http://alkislarlayasiyorum.com/…r-dosyasi-vs-fringe
  • birinci bölümü ilk kez; eşkıya'nın ilk tv gösteriminden hemen sonra, gece geç saatte yayınlanan dizi.
  • sadece jenerik müziğini duymamla bile tüylerimi diken diken etmiş; bu vesileyle almanya'dan gelen satanistin olduğu bölümü ve ıssız bir yerdeki bir kuyu ile ilgili olayların anlatıldığı bölümü bana hatırlatmış, yayınlandığı zamanın çok ötesinde olmasına rağmen hak ettiği değeri görmemiş dizi. keşke yeniden çekilse, yine yeni yeniden korksak.
  • çekim açısından gelmiş geçmiş en kaliteli türk dizisi.
  • eğer çekildiği dönemde günümüzdeki kadar etkin bir sosyal medya olsaydı ya da günümüzde çekilseydi kesinlikle daha uzun ömürlü olurdu.

    türk televizyonlarında bitmesine en fazla üzüldüğüm dizidir. yıllardır içimde bir umut beklerim; belki bir gün taylan biraderler kafaya koyar da taner birsel'i, mehmet günsür'u ve ayça bingöl'ü tekrar bir araya getirip diziyi çeker diye. umarım bu dileğim gerçek olur.

    tekrar çekilirse, günümüz teknolojisi ve sosyal medyası göz önüne alındığında kesinlikle reytinglere kurban gitmeyecektir.

    unutmadan, müziği de bugüne kadar yapılmış en iyi dizi müziklerinden biridir. the x-files'ın müziği dizi ile ne kadar uyumluysa, ahura da sır dosyası ile o kadar uyumludur.
  • şu dönem behzat ç. neyse o dönem için sır dosyası'da odur. aslına bakarsanız bu iki dizi hiç bir yönden benzememektedir. ama ikiside dönemleri için birkaç gömlek büyüktür. sır dosyası çekimleri oyuncuları ve senaryosuyla farklılık yaratmıştı ama reyting canavarına yenilmişti. behzat ç.'yse sosyal medya sayesinde ayakta kalmayı başarmıştır.
  • dizinin bitmesi ve mavi büronun kapanmasıyla, birimin başındaki rıza baba arka sokaklar'a transfer olmuştu.
  • the x files ın türkiye versiyonu. kadını scully ye herifi mulder a taşşakoğlanı asistanı da krycek e benzetmekte özen göstermiş yegane türk bilim kurgu dizisi. mulder nevada ya paranormal aktivite araştırmaya giderde bizmkiler gitmezmi? bizimkiler de karabaht köyü, pusluköy gibi uydurmasyon isimli köylere gider. esrarengiz şeyler araştırır.
    bi de x files da o büronun başındaki elemanın ofisinde bill clintonın çerçeveletilmiş fotosu, bir de amerikan bayrağı hazır dururdu. bu şahane fbi ortamına özenen sır dosyası yapımcıları da aynı mercideki herifin (ki böyle bi şey varmı ki türkiye de?) ofisine türk bayrağı ve süleyman demirel fotoğrafı koymuştur. demirel in pişkin pişkin sırıttığı abuk bi fotoğraftır bu çok komik durmaktadır.
    scully rolündeki kadında aynı scully gibi habire otopsi yapmaktadır. başka da bi sike yaramamaktadır. sedatsa mulder tadını yakalmıştır. saç traşıyla giyinişiyle tavırlarıyla olsun mulder ın istanbul şubesi gibidir sedat. ancak kendine sedat dedirtme gafletinde bulunur oysa ki mulder kendine fox diyeni döver.
hesabın var mı? giriş yap