• cumhuriyet tarihindeki alınan sıkıyönetim kararları ve tarihleri şöyledir:

    şeyh sait ayaklanması : 1925 – 2 yıl 9 ay – 15 vilayet
    teğmen kubilay’ın katliamı :1931 – 2 ay – 3 vilayet
    ikinci dünya savaşı : 1940/1947 – 7 yıl 1 ay – 6 vilayet
    6-7 eylül olayları : 1955/1956 – 9 ay – 3 vilayet
    27 mayıs, öğrenci gösterileri : 1960/1961 – 1 yıl 7 ay 3 gün – 2 vilayet
    talat aydemir olayı : 1963/1964 – 1 yıl 2 ay – 3 vilayet
    15/16 haziran olayları : 1970 – 3 ay – 2 vilayet
    12 mart muhtırası : 1971/1973 – 2 yıl 5 ay – 11 vilayet
    kıbrıs harekâtı : 1974/1975 – 1 yıl 15 gün – 14 vilayet
    irak iç savaşı : 1975 – (4 vilayet için istendi tbmm reddetti)
    kahramanmaraş olayları : 1978/1979 – 1 yıl 8 ay 15 gün – 22 vilayet
    12 eylül : 1980/1987 – 6 yıl 6 ay 23 gün – ülke genelinde
    ---------------------------
    bu süreler yekünde aşağı yukarı 25 yıl yapıyor. parça parça da olsa bu memleket, 82 yıllık bu cumhuriyet tarihinin üçte birini sıkıyönetim altında geçirmiştir.
  • şu an kısmen de olsa içinde bulunduğumuz yönetim şekli.
  • bakırköy belediye tiyatroları'nın biraz dağınık kalmış tazecik oyunu. aleni şekilde kayırdığımdan fazla hırpalamamaya çalışacağım. devlet tiyatroları'nın olacaktı ki bu oyun... neyse, yönetmen yorumundan kaynaklanan bir sorun var sanki. öncelikle konuya giriş çok uzun sürüyor. gereksiz yinelemeler konuya hazırlamaktan çok dikkat dağıtıyor. ha geldi ha gelecek diye neredeyse sıkıyönetim ilan edilsin artık diye bekler hale geliyor insan. yaşatması gereken "hayır hayır nereye gittiğinizi görmüyor musunuz" hissini veremiyor ne yazık ki. yalpalaya yalpalaya ilerlerken ancak "veba" hakimiyetini ilan ettikten sonra ısınmaya başlıyor oyun. fakat bu sefer de diego ve victoria'nın romeo&juliet tadındaki aşkı yine oyunu duraklatıyor. bu noktada hikayenin ne yönden ele alınacağına karar verilememiş gibi. insanları "veba" ve "yazman" dan ayıran insani duygulara dayanan başkaldırıyı sadece aşka yüklemek, diğer karakterleri önemsizleştirmiş, toplumsal baskıyı, yasakları, dayatmaları, insanların yaşadıkları korkuyu geri plana itip aşkı için kendini nasıl feda etti gibi romantik bir sonuca ulaşmış. peki bu oyundan çıkması gereken fikir bu muydu? aşk her şeyin üstesinden gelir falan filan?

    yani aşk sahnelerinin iyice törpülenerek diğer insani ihtiyaç ve sorunlarla (işsizlik, özgürlük, yaşam hakkı, hastalık, sınıf farkı vs.) eşit hale getirilmesi gerekiyor bence. böylece her devrin adamı nada' nın oyun boyunca söyledikleri ve finaldeki nutku bu kadar havada kalmaz.

    --- spoiler ---

    halk: hiçbir şey anlamıyorum.
    nada: bizim de amacımız bu zaten. aynı dili konuştuğumuz halde kimsenin hiçbir şey anlamaması.
    böyle bakınca ne kadar sert bir oyun gibi duruyor değil mi?

    --- spoiler ---

    oyunculuklarda diego / ali rıza kubilay allah vergisi sesini biraz idareli kullanmalı. çok patlıyor oyunda. nada / emrah eren inançsızlığı sayesinde her düzene ayak uydururken, sözleriyle halk gibi izleyiciyi de tatlı tatlı kandırıyor. halkı oluşturan ekip içinde yineleme kurbanları dışında oyunu düşüren yok. fakat victoria'nın ailesi zayıf halka. yenilmez mutlak güç "veba" alican yücesoy cüretkar bir rolle karşımıza çıkarak her çeşit rolün hakkını verebildiğini bir kez daha kanıtladı. keza gönlümüzün deli behiye' si defne şener günay zaaflarıyla boğuşan "yazman" rolünde iyi bir uyum sergiledi.

    gelelim teknik kısma. prodüksiyona acımamışlar doğrusu. sahne tasarımı çok güzeldi. özellikle kayan taş zemin. fakat yeraltı kısmını oluşturan genelde nada'nın takıldığı yeri salonun yetersiz eğimi sebebiyle ön koltuklar dışında görmek mümkün değil. orta sıralarda olduğumuz halde oraya bağlı gelişmeleri takip etmekte güçlük çektik. ışık kullanımı ve kostümler de iyiydi. ses efektlerini ayrıca tebrik etmek istiyorum. buna bağlı hareket ve koreografiler de çok iyi düzenlenmiş. asıl değinmek istediğim müzikler ise bir tolga çebi klasiği olarak çok iyiydi. hele de darbukalı olan değil de gerilim olan müzik nefisti.

    iki perde ara dahil 2,5 saat süren bu oyunun zamanla oturacağını düşündüğümü belirterek kapanış kayırmamı yapayım.
  • bakırköy belediye tiyatroları'nın hazırladığı, veba isimli albert camus eserinin sıkıyönetim olarak sahnelendiği aşmış oyun.

    gereksiz uzatmalar vardı oyunda evet, girişi biraz uzun, hadi diyorsunuz ama sisteme çok güzel bir eleştiri bu oyun. her cümlesi yer ediyor kafanızda, gidin izleyin derim. oyun çıkışında sistemine, düzenine sayarak evinize doğru yol alıyorsunuz.
  • anayasal olarak düzenlenmiş bir -geçici- idare biçimidir. (ilk olarak "temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması" başlıklı dördüncü bölümde, madde 15'te geçer, esas olarak madde 122'de düzenlenmiştir).

    bütün bir ülke için geçerli olması şart değildir, bir vilayette ya da kazada da uygulanabilir. şartların sıkılığı (temel hakların kısıtlanması) bakımından -daha ağır olan- seferberlik ile olağanüstü hal arasında yer alır.

    hem anayasada hem de imlâ kılavuzlarında bitişik olarak yazılmaktadır.

    madde 122. – anayasanın tanıdığı hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelen ve olağanüstü hal ilânını gerektiren hallerden daha vahim şiddet hareketlerinin yaygınlaşması veya savaş hali, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, ayaklanma olması veya vatan veya cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın veya ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması sebepleriyle, cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan ba-kanlar kurulu, millî güvenlik kurulunun da görüşünü aldıktan sonra, süresi altı ayı aşmamak üzere yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde sıkıyönetim ilân edebilir. bu karar, derhal resmî gazetede yayımlanır ve aynı gün türkiye büyük millet meclisinin onayına sunulur. türkiye büyük millet meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağırılır. türkiye büyük millet meclisi gerekli gördüğü takdirde sıkıyönetim süresini kısaltabilir, uzatabilir veya sıkıyönetimi kaldırabilir.

    sıkıyönetim süresinde, cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan bakanlar kurulu sıkıyönetim halinin gerekli kıldığı konularda kanun hükmünde kararname çıkarabilir.

    bu kararnameler resmî gazetede yayımlanır ve aynı gün türkiye büyük millet meclisinin onayına sunulur. bunların meclisce onaylanmasına ilişkin süre ve usul içtüzükte belirlenir.

    sıkıyönetimin her defasında dört ayı aşmamak üzere uzatılması, türkiye büyük millet meclisinin kararına bağlıdır. savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz.

    sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği, idare ile olan ilişkileri, hürriyetlerin nasıl kısıtlanacağı veya durdurulacağı ve savaş veya savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi halinde vatandaşlar için getirilecek yükümlülükler kanunla düzenlenir.

    sıkıyönetim komutanları genelkurmay başkanlığına bağlı olarak görev yaparlar.
  • (bkz: örfi idare)
  • albert camus'nun ara yayıncılıktan çıkıp türkçesini bertan onaran'ın yazdığı çok iyi bir oyun.

    albert camus oyunla ilgili ;

    - şurası açıkça bilinmelidir ki, bütün söylenenlere karşılık sıkıyönetim, veba adlı romanımın oyunlaştırılmışı değildir.

    - bu geleneksel yapıda bir oyun olmayıp, şiirsel monologdan başlayarak sözsüz oyunu, beylik diyalogu, kaba güldürüyü ve koroyu da kapsayarak takım oyununa dek bütün dramatik anlatım yollarını kaynaştırmayı amaçlayan bir gösteridir.

    - gerçi bütün metni ben yazdım, ama barrault'nun adı da, pek haklı olarak benimkine eklenmeliydi. ancak saygıdeğer bulduğum nedenden ötürü, bu iş gerçekleştirilemedi. bununla birlikte jean- louis barrault'ya dilmaçlık etmekten öte bir şey yapmadığımı açıkça belirtmek isterim.

    demiştir.
  • toplumsal olayların tırmandırılması halkın kutuplaştırılması din dil ırk ayrımcılığı körüklenmek suretiyle halkın galeyana getirilmesi suretiyle kolaylıkla ilan edileceğini düşündüğüm zulum dönemi. birisi veya birileri bunun olmasını canı gönülden istiyor, zira insanı en kolay yönetme şekli herşeyin yasak olduğu bir toplum değil mi ?
  • suriyeli mültecileri ülkelerine geri gönderirken uygulanacak yönetim biçimidir.
  • 16 nisan 2017 anayasa değişikliği referandumuyla anayasa’dan çıkarılan, 31 temmuz 2018’de resmî gazete’de yayımlanarak yasası yürürlükten kaldırılan uygulama.
hesabın var mı? giriş yap