• peter ackroyd'un 1985 tarihli romanıdır. romanın anti-kahramanı nicholas dyer, londra'da yaşayan bir mimardır. karakter yaratılırken 1700'lerin ikinci yarısında londra'da yaşamış bir mimar olan nicholas hawkesmore'dan (günümüz ingilizcesi ile hawksmoor) esinlenilmiş, hatta yeniden hayata döndürülmüştür.

    gerçek nicholas hawksmoor ingiltere'de zamanın en önemli barok mimarlarındandır. ustası christopher wren entelektüel birikim olarak kendisinden geri kalmasa da, el becerisi, ustalığı ve engin hayal gücü ile hawksmoor, onun yeteneğini de geride bırakmıştır. diğer ustası vanbrugh'dan daha eğitimli ve bilgili oluşu, rafine kişiliği ve bu konudaki farkındalığı onu giderek kibirli ve yavaş yavaş da hastalıklı biri yapmıştır. pek çok hastane ve kilisenin yapımında sorumluluk almış, bir çalışmasında öğrencisine de iş vermiş, sonrasında ise işten atılmış, yerine de zamanın hükumetinden torpilli olan öğrencisinin kardeşi getirilmiştir. eserleri, çağdaşlarının italya'ya seyahat ederek eserlerine kattıkları italyan esintilerinden uzaktır. onun yapıtlarında antik roma tapınaklarından ve kabartmalarından alınan ilham göze çarpar.

    romanın kahramanı hawksmoor ise, 1980'lerde yaşayan bir dedektiftir. yardımcısı walter payne ile işe koyulur. görevi, 7 çocuğun ortadan kayboluşundaki gizemi çözmektir.

    1666 yangınından sonra ingiltere'de yeniden inşa edilecek pek çok kilise ve katedralden 7 tanesinin inşa görevi christopher wren'in öğrencisi nicholas dyer'a verilir. yardımcısı walter payne ile birlikte çalışmaya başlar, ve her bina için bir kurban seçer.

    roman pek çok kayak tarafından "karanlık bir gerilim ve dedektiflik öyküsü" olarak ele alınır. hakikaten kurgu, olay örgüsü, karakterlerin yavaş yavaş ortaya çıkan kişilikleri, 18. ve 20. yüzyıldaki olayların birbirini sır ve suret gibi tamamlayışı, gerilimin dozununu ta ki kahraman ve anti-kahraman zamanda birbiriyle çakışana kadar ince ince artırışı, eseri 20. yüzyılda yazılmış en sürükleyici ve zekice inşa edilmiş metinlerden biri haline getirmektedir.

    yillar sonra gelen edit: hans pfaal'a tesekkurler
    yıllaaar sonra gelen edit: nicholas dyer, rabbim kolla bizi editi, teşekkürler
  • peter ackroyd'un 1666 londra yangınından sonra yapılan 49 kilise ile 1980lerin ortasında işlenen birkaç cinayetin arasındaki bağlantıyı londra'yı gayet detaylı bir anlatımla tasvir ederek anlattığı kitabı.
  • londra nin en iyi steak cisi olarak un salmaya baslamis bir mekan. seven dials ve spitalfields olmak uzere iki subeleri var.
  • steak budur, buradadir. cebinizde kisi basi 100 kagit oldugu halde buraya gidin, gitmeden once de arayip sorun chateaubriand var mi diye, zira burada bu arkadasi yemeniz israrla tavsiye ediliyor. 900-950 gramlik kesim ete 2 kisi girip, ziyafetin doruklarina cikiyorsunuz. biz fazlasiyla memnun kaldik.

    goodman ve benzeri londra steakcilerinden farki, diger ust sinif steak restoranlarindan buyukce bir adim onde olmasinin yani sira, tamamen brit bir restoran olmasi. bu da su demek oluyor, karides tempura yok, new yorker cheesecake ya da creme brulee yok. sadece brit tatlilari var diye karalar baglamayin, sticky toffee pudding'leri hayatimda yedigim en guzel, en zengin aromali tatliydi.

    et mi; dunyada yiyebileceginiz en iyi 3-5, bilemediniz 10 icerisinde. daha once cok ust sinif bir steak yediniz mi? tamam, simdi daha iyisini dusunun. londra'dan tam anlamiyla geri tasinmadan once yapmak istedigim seydi, sempatik bir meblag birakip, helal olsun diyip suratimda kocaman bir gulumsemeyle ciktim. 100 pound kismi da tabi ki, icecek, ara-sicak, kokteyl, tatli bolumlerini de iceriyor; tirsin tabi ama bir yere kadar.

    londra'lilarin mutlaka bir gun butcesi ve vakti elverirse yapmasi gerekiyor. chateaubriand'i kovalamayi unutmayin, zira efsane hazirliyorlar.

    http://www.thehawksmoor.co.uk/
  • en delikanli kahvaltiyi hazirlarlar. et ulan!

    icerik: smoked bacon chop • sausages ( made with pork, beef & mutton ) • black pudding • short-rib bubble & squeak • grilled bone marrow
    trotter baked beans • fried eggs • grilled mushrooms • roast tomatoes • unlimited toast • hp gravy

    http://www.flickr.com/photos/hawksmoor/6311275817/
  • air street'de de bir subeleri bulunmaktadir. piccadilly circus tarafindan gelirken piccadilly st. ve regend st.'i birbirine baglayan ilk sokaktir bu air street. esasli steak restoranidir. rib eye siparis edersiniz yaklasik 300 gr belki de daha buyuk bir parca et gelir onunuze. yediklerim icinde en iyilerinden biriydi.

    iki kisi ortalama bir sise sarapla 120 - 130 gbp'ye cikarsiniz. kokteyl menusu cok genistir.
  • meyrink'in golem'ini, eco'nun prag mezarlığını. nicholas dyer karakteri ile, uzaktan papani'nin gog'unu çağrıştıran, yaratıcı ama ağırlıksız peter ackroyd "polisiyesi".
  • anlayamadığım karmaşık roman.
  • new york'daki subesi bolgenin en lezzetli etlerini hazirlayan ve sunan restoran. butce dahilinde ise steak tartar, ilik ve steakleri mutlaka denenmeli. ciddi anlamda cita yuksek. bunun haricinde isletme olarak da kaliteli, tezgahtan cikan her tabak sefin goz kontrolunden geciyor. yanlis bir seye denk gelme ihtimaliniz cok dusuk. fiyatlar tabii ki yuksek, $$$$!
  • görsel
    aynı zamanda londra'nın en iyi sunday roast'unu yaptığını birinci elden deneyimlediğim restoran.

    et zaten bir hawksmoor klasiği olarak en üst kalitede. yandaki metal soslukta verilen kemik ilikli gravy, güzel yapılmış çıtır bir yorkshire pudding'i olağanüstü taçlandırıyor.

    et yanında aranan hardal tipi sos ihtiyacı kendi yabanturpu soslarıyla karşılanıyor. ucuz wasabi'nin esası itibariyle daha hafif bir wasabi tadında, ama etle muhteşem gidiyor.

    buradaki asıl yaratıcı fikir fırınlanmış sarımsak başı. sunday roast'la asla özdeşleştireceğim bir şey değildi ancak bundan sonraki her yediğim roast dinner'a eksikliğini çekeceğimi biliyorum.

    patatesler zaten (bkz: heston blumenthal) usülü, dışları cam gibi çıtır çıtır, içleriyse bulut gibi.

    bu kalibrede bir restoranda böylesine dolu dolu bir tabağı 27 gbp'ye yemek zordur, hakikaten parasının karşılığını hayli hayli veren bir öğün oldu. ilk fırsatta bir daha gideceğim.
hesabın var mı? giriş yap