• futbol yazılarından birinde "futbolcular kitap okumuyo", demiş;
    virgül'de fatih özgüven de, futbolcular ona sitem ediyo mu antreman yapmıyo diye, demişti
    (bkz: hey gidi günler)
  • http://kitap.radikal.com.tr/…ulamak-390615#abfcbd14
    hiçbir samimiyeti olmayan bu yazıyı ve daha birçok yazıyı yazan kişi. buram buram hesap kokuyor. o köşede yazabilmesinin temel nedeni zaten "elif şafak övücülüğü", aleyhine 1 sözcük yazsa orada yazabilir mi? sen ben bizim oğlan meselesi yani.
    piyasa edebiyatı savunucusu.
    işine geldiği zaman "roman gerçeklikle sınanmaz", işine geldiği zaman "yazar tarihe tanıklık ediyor".
    güzel bir yanıtı aşağıdaki yorumcu vermiş:

    elif şafak'ın kubbeye dam demesini eleştirmek, salt mimarlık eleştirisi midir? kendine yazar diyenin kelime seçerken semantik kaygıları olması gerekmez mi? kullanılan dil edebiyatın bir parçası değil mi? bahsi geçen romanda misal, "aristotales kanuni'yi ziyaret etmek için, atinadan kalkan ilk teyyareye binip ankara'ya hareket etti" gibi bir cümle mevcut olsa, yine "o yazarın kendi yarattığı gerçeklik hüleleelooöğ, söz konusu olan romansa gerçeklik eleştirisi yapılmaz" mı diyeceğiz?
  • tahsin yücel, ahmet oktay, cemal süreya gibi hem yazın adamı hem de eleştirmen kimliği taşıyan isimler dururken semih gümüş okumak yarı yolda kalmak, vakit kaybetmektir.
  • kendi küçük dünyasında güneşi balçıkla sıvayarak gerçeklerden kaçmaya çalışan bir kürtçü.

    bu şahsa göre fransız edebiyatı var, rus edebiyatı var, hatta kürt edebiyatı var ama türk edebiyatı yok!

    (görsel - fransız edebiyatı)
    (görsel - rus edebiyatı)
    (görsel - kürt edebiyatı)

    türk edebiyatı yerine uyduruk "türkçe edebiyat" tanımlamasını kullanıyor.

    (görsel - türkçe edebiyatı)
    (görsel - türkçe edebiyatı)

    türklerin dilinde türkçe yaz, türklerin binlerce yılda oluşturduğu türkçenin zenginliğinden faydalan, ortaya çıkardığın metne türk edebiyatı deme, türkçe edebiyat de.

    türk kahvesi değil türkçe kahve, türk lokumu değil türkçe lokum, öyle mi?

    yazık!

    bu devletsizin yayınevinin adı da notos kitap.

    türklerin ülkesi demek olan türkiye'de yaşayan ve türkleri küçümsemeyip yok saymaya çalışan bu gibi hadsiz türk düşmanlarının ürünlerini almayın arkadaşlar.

    iflas etsinler, muhtaç hale düşsünler.
  • türk edebiyatındaki, bilindik konular üzerine (bana göre) çok da farklı boyutlarda düşünemeyen bir eleştirmendir. özellikle eleştiri alanında bu kadar öne çıkmasını ve çıkartılmasını bir türlü anlayamamışımdır (gerçi kendisi gibi eleştirmenlerin sayısı hiç de az değildir, bkz. herhangi bir gazetenin kitap ilavesi). yaptığı onca yayına/kitaba, düzenlediği atölyelere ve yayımladığı onca "eleştiri" yazısına rağmen semih gümüş'ü eleştiri tarihimizde veya anlayışımızda neyle hatırlayacağımızı bir türlü kestiremiyorum. yazdıklarının içinde tabii ki saygı duyulacak, benimsenecek, kabul edilecek şeyler de var, ancak yazdıkları gerçek anlamda bir edebiyat eleştirisi midir, orasını bilemeyeceğim. denemeciliği nurullah ataç ve montaigne'den; eleştirmenliği ise mustafa şerif onaran ve fethi naci'den öğrenen türk okuru için (ki çok az elemana sahip bir kümedir) iyi bir eleştirmen sayılabilir, benim için müstesna.
  • semih gumus yuzunden turk edebiyatinin on yillari kayboldu gitti iddia ediyorum. aciklayayim.

    oncelikle semih gumus ve onun gibiler turk edebiyatinin kose baslarini tutmus durumdalar. ve kendi sevdikleri ya da anladiklarimi demeliyim yazin tarzini dayatmakta hicbir sikinti gormemekteler. ornegin semih gumus bir raymond carver hayranidir ve atolyesine katilan tum ogrencilerine onun gibi yazmayi salik vermektedir. haliyle yeni turk edebiyati eski amerikan edebiyati cakmasi bir suru birornek oykucuye sahip olmaktadir.

    yine semih gumus anlamakta sikinti cektigi ya da anlayamadigi bir edebi metin karsisina ciktiginda afallamakta tekrar okumak ya da kafa yormak yerine bir edebi metnin karmasik olmamasi gerektigi tezini one surmektedir. neticede ise farkli ve karmasik metinlere kendi dergisinde yer vermemektedir. diger dergiler ise yine ya onun ogrencisi ya da arkadasi tarafindan yani ayni bakis acisina sahip kisilerce hazirlandigi icin farkli demeler yapan oykuculerin eserleri yok olup gitmektedir.

    hani james joyce metin yollasa bu ne yeaaa ben anlamadigim seyi basmam diyecek kivamdadir o kadar diyorum.

    birinin bu adama ve genc oykuculere amerika`da bambaska yazin tarzlarinin denendigini basarili oldugunu herkesin raymon carver gibi yazmasi gerekmedigini cesitlilikten yeninin dogdugunu soylemesi gerekiyor sanirim. zira semih gumus ikinci bir dil bilmediginden maalesef dunya edebiyatinda gercekten olan bitenden haberdar olabilecek kapasitede degil. semih gumus bir nurullah atac da degil. o yuzden ciddiye alinabilir bir elestirmene kulak vermek isteyen nurdan gurbilek okumali derim.

    ayrica muhakkak ikinci bir dil bilmeli. unutmamak lazim yazi sadece mahallemize koyumuze kasabamiza degil dunyaya hitap ettiginde degerlidir ve bir yazar mahallesine koyune kasabasina degil dunyaya yazardir.
  • twitter hesabından "birileri 'hemen her yarışmanın jürisinde' olduğumu belirtip hakaret de ediyor. sürekli bulunduğum yalnızca bir tek ödül var: everest ilk roman ödülü. o kadar. orada seçici kurulun nasıl çalıştığını da bilen bilir. dayanaksız söz ve yalan ne yazara yakışır ne okura. ayıptan ötesi." demiş kişidir.

    birileri dediği de taylan kara'dır. mesela altı yıl boyunca erdal öz edebiyat ödülü jürisinde bulunduğunu söylememiştir. yine benzer şekilde beş kez cevdet kudret edebiyat ödülleri kurulunda bulunduğunu da gizler. hele ki 2007, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında haldun taner öykü ödülü jürisinde bulunduğundan zinhar bahsetmez. hakikaten birileri semih gümüş'e hakaret ediyor!
  • adam durmadan sızlanıyor, sürekli şikayet ediyor, hep yardım bekliyor. notos’u beş yıldır takip ediyorum, ne zaman yeni sayı çıksa semih gümüş sürekli çok zor şartlarda dergicilik yaptığından bahsediyor. tamam, sitem et. ama her sayıda sızlanma be kardeşim! beş yıldır aynı tantana. derginin fiyatını 30 liraya çıkardın, ne bitmez sızlanman varmış!
  • elestirmen-editor...adam oykude yillardir basarili bir performans gosteren candan yazar...yalniz bu oyku dergisinin ensest bir iliski gibi hep ayni yazarlarin oykulerini yayinliyor olmasi da ayri bir konu...futbol sezgisi guclu...
  • bir söylediği bir söylediğini tutmayan, "özünde iyi" insan.
hesabın var mı? giriş yap